Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1261 E. 2019/1005 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1261 Esas
KARAR NO : 2019/1005
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2014
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı arasında 2011 yılından itibaren ticari mal alım satımının söz konusu olduğunu, davalı ile yapılan mal alım satımında elemanlarına kendisini yetkili olarak tanıtan … …’ın faturaları imzalayıp, ürünleri teslim aldığını, irsaliye faturalarından da anlaşıldığı üzere davalının 11.861,27TL mal aldığı, bunu yalnızca 4.800,00TL lik kısmının ödendiğini, davalının 7.061,27TL bakiye borcu olduğunu, davalı tarafından bu borca istinaden müvekkiline 30/01/2012, 28/02/2012, 30/03/2012, 30/04/2012 vade tarihli ve her biri 2.000,00TL tutarlı toplamda 8.000,00TL lik 4 adet bononun davalı tarafından müvekkiline verildiğini, vade tarihleri geldiğinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının imzaya itiraz ettiğini ve bunun … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında hükme bağlandığını, senetteki imzaların davalının çalışanı olan … …’a ait olduğunu beyan ederek; 8.000,00TL bedelli alacak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını beyan ettiğini, kıymetli evrakın belirli belirli bir borç için verildiğine dair yazılı bir sözleşmenin olması gerektiğini, davacının böyle bir yazılı delil sunmadığını, senetteki imzaların … …’a ait olması halinde davacının bu kişiye karşı dava açması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Mahkememizce … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce davacının dayanmış olduğu bonolardaki imzaların davacıya ait olup olmadığı hususunda Ali Tıp Kurumunda rapor alınmasına karar verilmiş, alınan raporda özetle; inceleme konusu senetlerin aslının temininin gerektiği, davalıya bir çok kez normal yazma hızıyla yazı yazdırılarak tutanak asıllarının gönderilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın mevut durumu itibari ile imza incelemesine gerek olmadığından bahisle imza incelemesinden vaz geçilmesi yönünde ara karar kurulmuş ve tarafların yasal ve ticari kayıtları ile hesap bakiyelerinin tespi edilerek, varsa davacının dava tarihi itibari ile davacının alacağının saptanması noktasında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davalının defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davacının ticari defterlerinin VUK ve TTK’nın ilgili maddelerine göre tasdik ettirdiği, yasal defterlerinin (yevmiye) işlenmemiş şekilde boş olduğu, defteri kebir ve envanter defterinin incelemeye ibraz edilmediği, yine TTK 70.maddesine göre kapanış tasdikinin yapılmadığı, incelemeye 6 adet fatura sunulduğu, bu faturaların defterlere işlenmediği ifade edilmiştir.
Faturalara konu malın veya hizmetin teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede, davacının sunmuş olduğu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davacının incelemeye sunduğu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlü olduğu göz önünde bulundurularak; davacı tarafın davaya konu faturanın dayanağı olan malın davalı tarafa verildiği ispat edilemediğinden ve davacının yemin deliline dayandığı görülerek; davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davacı tarafından yemin deliline dayanılmış, davalı taraf davacıya hiçbir borcunun olmadığı hususunda mahkeme huzurunda yemin ettiği hususu göz önünde bulundurularak; davacı tarafından davalı taraftan alacaklı olduğu hususu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40- TL red harcının, 136,65-TL peşin harçtan düşümü ile arta kalan 92,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır