Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1240 E. 2021/100 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1240 Esas
KARAR NO : 2021/100

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2014
KARAR TARİHİ : 08/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ile Davalı … ile 01.04.2014 ve 31.12.2014 tarihleri kapsayan temizlik alımı sözleşmesinin Davalı tarafın 3 adet ikaz yazısı gönderildiğini belirterek, kat hizmetleri ve genel alan temizlik sözleşmesinin 17.maddesine göre feshedildiğini, bu fesih işleminin Sözleşmenin 17.maddesine göre haksız ve geçersiz olduğunu, bu maddeye göre; 3 tutanak + İhtar + İhtar +Tekrar 3 Tutanak +İhtar ve Fesih kuralının uygulanması ve bu kuralın uygulanmadığını, … sadece 2 tutanaktan sonra fesih işlemini yapmıştır, Tutanağın da içeriğine de itiraz ettiklerini, … A.Ş. birlikte hareket ederek çalışanlarını kandırdıklarını ve onları şirket aleyhine işlem yapmaya teşvik etmiş ve tutanak tuttuklarını, Tutanak olduğu kabul edilse dahi evrakların içeriklerinin doğru olmadığını, … A.Ş. birlikte haksız rekabet ederek davacının işini elinden aldıklarını ve zarara uğrattıklarını, Davacı tarafın, emek ve mesai harcayarak yetiştirdiği elemanlarını ve kurduğu düzeni rekabet kurallarına aykırı işlemlerle elinden alarak… Ltd. Şti.’ne verildiğini, Davalı tarafın, davacı tarafın elemanlarına ve düzenlediği işini elinden alarak, haksız kazanç elde ettiklerini, …’nin sözleşmeyi feshi ve yeni şirketle sözleşme yapma şartı, davacı tarafın işçileri ve onun kurduğu düzenin devam etmesi, davacı tarafın işini yapmadığı iddiasında bulundukları halde; işi yapmadıklarını iddia ettikleri 12,13 personelin davalı tarafın, şirketinden istifa ederek … geçtikleri ve halen burada çalıştıkları, Davacı tarafın sözleşmesi feshedilerek, daha yüksek ücretle davalı taraf ile anlaşma yaptıkları, Sözleşme feshedilirken, fesih için süre verilmediğini, Sözleşmenin feshinden daha Önce, davalı tarafların birbirleriyle anlaşmış olduklarını, Haksız fesih gelecek yılın sözleşmesinin yenilenmemesi nedeniyle davacı tarafın müspet ve menfi zarara uğradığını, sözleşme sonuna kadar olan dönem karından mahrum kaldıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 80.000,00 TL menfi ve müspet maddi zararlarının ve 50.000,00TL manevi zararlarının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, 04.08.2014 tarihinden itibaren Ticari Faize hükmedilmesini, HKM 329 gereğince davacı tarafın ödeyeceği 10.000,00 TL vekalet ücreti ve 5.000,00TL disipilin para cezasına mahkum edilmesini ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … (…) vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hıusumet yönünden reddi talep edilmektedir, Davacı Sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı için sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, 24.04.2014, 05.05.2014,15.05.2014, 07.06.2014, 07,06.2014 tarihli tutanaklar ve 10.06.2014 tarihli ikaz yazılarının olduğunu, 15.06.2014,15.06.2014 18.06.2014, 22.06.2014, 28.06,2014, 02.07.2014 tarihli tutanaklar ve 03.07.2014 tarihli ikaz yazılarının olduğunu, 10.07.2014, 16.07.2014 tarihli tutanaklar ve 21.07.2014 tarihli ikaz yazılarının olduğunu ve tüm bu tutanak ve ikaz yazılarına itiraz etmedikleri, Personel sayısının yetersizliği, personelin devamlı değişmesi, sözleşme çerçevesinde hizmet verilmesi için gereken malzemelerin temin edilmemesi, personeli koordine etmemesi ve Personel Müdürlüğüne sunması gereken evrak ve belgeleri sunmaması ve edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle 25.07.2014 tarihinde sözleşmenin 04.08.2014 tarihi İtibarıyla feshedilmiş olduğu, 14.08.2014 tarihine kadar muhasebe ile mutabakat sağlanarak ilişiklerini kesmelerinin davacıya bildirildiğini, … Müdürlüğü, …’na bağlı olarak ve denetiminde hizmet vermekte, … Yönetmelik ve yönergelerine bağlı olarak teklif ve pazarlık usulü ile piyasa arştırması yaparak firmaları belirlemekte ve 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadıklarını, davacı tarafla yapılan Sözleşmenin 14.maddesine uyarınca yasa, yönetmelik ve tüzüklere uygun davranmakla ve o ay çalıştırışmış olan işçilerin isim listesei, bir önceki aya ilişkin maaş bordrosu, bankadan alınmış ödeme listesi, SSK Prim listesi, SSK Primini ve Muhtasar Vergisini ödediğine dair makbuzu mutlaka … her ay düzenli olarak bildirmekle mükellef olduğu halde, sözleşmenin bu maddelerine aykırı davrandığını, davacının personelini ikna ederek diğer firmada çalıştırıldıkları iddiasının mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, … Ltd.Şti.’ne devrettiği iddiasının mesnetsiz olduğunu ve bu şirketi ilk defa duyduklarını, davacı tarafın, Borçlar Kanunu’na göre hem müspet, hem menfi zarar talep edemeyeceğini, bu nedenlerle HKM 114 ve 115 maddelerince husumet nedeniyle reddine ve haksız ve mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesîne kara verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf, yan delillerini taraflarına tebliğ etmediği ve delilleri taraflarına göndermesi için kesin süre verilmesini talep etmekte olduklarını, Menfi zarar ve Müspet zararın birlikte talep edilemiyeceği ve dava dilekçesinin ve taleplerin somutlaştırılmadığı, davanın Husumet Yokluğu yönünden reddini talep ettiklerini, Davalı taraf ile diğer davalı kurum arasında İddia edilen asılsız ve kötü niyetli iddia ve ithamları kabul etmediklerini, Davalı taraf, bünyesinde 203 personel çalıştırmakta ve personel ayarttığı iddialarını gerçeğe aykırı bulduklarını ve haksız rekabet iddialarını mesnetsiz ve kötü niyetli bulduklarını, bunun haksız kazanç elde etme amacına matuf olduğunu, davalı taraf, davacı tarafın işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine haksız yararlar teklif etmediğini, davacı tarafın, basiretli bir tüccar gibi davranmamasının sorumluluğunu davalı tarafa haksız ve kötü niyetli atarak, haksız kazanç elde etme ve sebepsiz zenginleşme niyetinde olduğunu ve davacı tarafın davanın dayanak belgelerinin taraflarına tebliği edilmediğinden öncelikli taleplerinin zamanaşımına, hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı ve sair usuîi itiraz nedenlerinin varit olup olmadığı incelenmediğinden, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; husumet yönünüyle reddine, esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki 01/04/2014 ve 31/12/2014 tarihleri arasını kapsayan Temizlik Alımı Sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, haksız rekabet kurallarına aykırı olarak davalı … şirketiyle anlaşıldığı ve çalışan işçilerin bir kısmının bu şirkete geçmesinin sağlandığı, haksız rekabet eyleminin gerçekleşmesi nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat talepli davadır.
Davacı ile 1 numaralı Davalı … arasındaki sözleşmede dava ile ilgili sözleşme hükümleri aşağıdaki gibidir.
“Madde 14 – Firmanın Çalıştırdığı Personele İlişkin Sorumlulukları;
a.Firma, işin yerine getirilmesi sırasında yasa, yönetmelik ve tüzükler ile belirlenen ve … standartlarına uygun iş ve işçi sağlığı ile ilgili tüm güvenlik önlemlerini alacak ve bundan dolayı kamu kurum ve kuruluşları ile kendi arasında oluşabilecek olumsuz durumları bertaraf edici tedbirleri de alacaktır,
b.Yüklenicinin ilgili mevzuata göre gerekli önlemleri almasıı a rağmen olabilecek kazalarda, Yüklenicinin personelinden kazaya uğrayanların tedavilerine ilişkin giderler ve kendilerine ödenecek tazminat Yükleniciye aittir. Ayrıca personelden iş başınla veya iş yüzünden ölenlerin defin giderleri ile ailelerine ödenecek tazminatın tümü de Yüklenici tarafından karşılanır. Bunun İçin … ayrıca bir talepte bulunamaz,
c.Yüklenicinin Temizlik hizmetini yürütecek personeli arasında her ne şekilde olursa olsun, iş başında bulunmasına engel durumları tespit edilenler … tarafından yapılacak bildirim üzerine, Yüklenici tarafından derhal iş başından uzaklaştırılır nitelikleri uygun otan personel görevlendirilir ve uygun şartlar sağlanır’’ Denilmekte olduğu,
“Madde 17- Sözleşmenin feshi;
a.Hizmet vermeyi taahhüt eden ve sözleşmeye imza beyan eden İlgili firma tarafından, sorumlulukları yerine getirmediğinde sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkı … Müdürtüğündedir.
b.İlgili firma tarafından sorumlulukları yerine getirilmediğimde her seferinde tutulacak otan tutanak sayısı olduğunda ilgili firmaya yazılı ihtar çekilecek, tekrarında ise sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkı …nde olacaktır. Sözleşme fesih edildiğinde firmadan daha önce alman hibe ve promosyon varsa iade edilmeyecektir.
… sözleşmesi fesih edilen temizlik firması yetine başka bir temizlik firması ile sözleşme yapma hakkı saklıdır.
İş bu sözleşmeyi … dilediği her zaman hiçbir sebep veya saik ile bağlı olmaksızın tek taraflı olarak fesih edebilir. ” Denilmekte olduğu,
d.İşbu sözleşmeyi … dilediği her zaman hiçbir sebep ve saik ile bağlı olmaksızın tek taraflı olarak fesih edebilir.
Önce değerlendirilmesi gereken söz konusu hükmün hangi kısmının işbu favada uygulama alanı bulacağıdır. Bu iki hüküm birbiriyle çelişmemektedir. B fıkrası haklı feshin şartlarını düzenlerken d fıkrası … sözleşmeyi her zaman fesh edebileceğini düzenlemektedir. Bu güven İlişkisine cayalı sözleşmelerde rastlanabilecek bir durumdur, önemli olan bu fesih sonunda tazminat ödenip ödenmeyeceğidir ki bu hususta bu fıkrada her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu hüküm kanuna uygun yorımlanmalı … her zaman sözleşmeyi fesh edebileceiği ama haksız fesih halinde tazminat ödemesi şeklinde yorumlanmalıdır. Oysa b fıkrası hangi durumun haklı fesih sayılacağına ilişkindir. Bu yönüyle bakıldığında iki hüküm birbirini tamamlar.
B fıkrasına göre sorumluluk yerine getirilmediğinde üç tutanak yeterli olacak bu durum İkaz edilecek sonra bu durum tekrarlanırsa sözleşme haklı olarak fesh edilebilecektir.
15.04.2014, 07.06.2014, 07-08.06.2014 tarihli Üç tutanak (08,06.2014’ü kapsayıp aynı bir gün olduğu için üç tutanak şartını taşır) tutulmuş akabinde 10.06.2014 de ikaz yazısı … kanalıyla yollanmıştır. Belgesi eklerde görülmektedir. Akabinde haziran ayında 15.06.2014; 18.06.2014; 22.06.2014 tarihlerinde ve başka tutanaklarda tutulmuş 03.07.2014’de faks ile ikaz yazısı yollanmış bunlara ilişkin kayıtlar da sunulmuştur.
Bunların haricinde de tutanaklar tutulmuştur. Aslında maddeye göre üç defa tutanak bir ikaz ve bu durumun tekrarı halinde sözleşmenin haklı feshi söz konusu olabilir. Oysa temizlik hizmetlerindeki yetersizlik çok daha fazla kez tutanak altına alınmış, öte yandan küçük işçi çalıştırılması madde 17’nin kapsamı dışında, kanunun emredici kurallarına aykırı farklı bir ihlal halidir ki bu husus da sözleşmenin aynca ihlali sayılır.
Tutanakların geçersizliği, usulsüzlüğü ile ilgili iddialar mahkemenin takdirindedir. Bu bakımdan onlar bir kenara bırakılırsa madde 17’nin sözleşmeyi haklı fesih koşulları gerçekleştiği bu bakımdan davacının tazminat talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaati oluşmuştur.
Ayrıca TBK m.49 kapsamında haksız rekabet tarzında bir fiilin oluşmadığı kanaatine de varılmıştır. Tanık beyanlarından dosya kapsamından anlaşılan işçilerin serbest piyasa şartları çerçevesinde işyeri değiştirdikleri, genel olarak işyerinden memnun olmadıkları, öte yandan … A.Ş firmasının TBK m.49/f2 anlamında da … firmasını zarara uğratmak bir kastının da olmadığı sonucuna vanlmıştır.
Davacı şirket 2014 yılına ilişkin olarak yasal defterleri ile Davalı … 2014 yılında kesmiş olduğu faturaların birer suretini sunmuş olmakla başka bir belge sunulmamıştır. Yerinde inceleme talebi de söz konusu olmadığından sunulan belgelere göre inceleme yapılmıştır.
Davacı şirkete ait 2014 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu, aynı şekilde yılsonu yapılması gereken çapanış tasdikinin yasal sürelerinde yapıldığı tespit edilmiştir.
Davacı şirketin Davalı … arasında 2014 yılına ilişki ı olarak Envanter defteri üzerinde yapılan incelemede; Davacının Davalı orduevine 2014 yılında toplam 293.099,12 TL borçlandırıcı işlem yapıldığı, aynı yıl içerinde toplam 312.736,38 TL alacaklandıncı işlem yapıldığı, netice olarak 2014 yıl sonu itibariyle davalı … toplam 19.637,26 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirkete ait 2014 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu, aynı şekilde yılsonu yapılması gereken kapanış tasdikinin yasal sürelerinde yapıldığı tespit edilmiştir.
Davalı … A.Ş ile diğer davalı … arasındaki 2014 yılına ilişkin c/h ekstreleri incelenmiştir.
Cari hesap ilişkisi incelendiğinde; Davalılar arasında davacı sözleşmesinin feshinden önce herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı, davalılar arasındaki ticari ilişkinin 04.08.2014 tarihinde imza edilen sözleşme kapsamında başladığı tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulmuş olan davacı ve davalı… A.Ş Firmasının SGK Kayıtları Üzerinde yapılan incelemelerde, Davacı şirket çalışanlarından 14 kişinin davacıdan işten ayrılarak Davalı … A.Ş firmasında çalışmaya başladıkları, söz konusu çalışanlardan 10 tanesinin 03.08.2014 tarihinde, … kodu ile “Belirsiz süreli İş sözleşmesinin isçi tarafından feshi (istifa)” gerekçesi ile işten çıkış işlemlerinin yapıldığı, 2 kişinin 24.08.2014 tarihinde 22 odu ile “Diğer Nedenler” gerekçesi ile işten çıkış işlemlerinin yapıldığı, ayrılan bu 14 kişiden 11 tanesinin … A.Ş firmasında 04.08.2014 tarihinde, 1 tanesinin 05/08/2014 tarihinde, 1 kişinin 09.08.2014 tarihinde ve 12.08.2014 tarihinde iş başladıkları, Davalı … A.Ş firmasında 04.08.2014 ve 09.08.2014 tarihinde işe başlayan, …, …, …, … isimli şahısların davacı şirkette sırasıyla 18/08/2014, 24/08/2014, 24/08/2014 ve 18/08/2014 tarihlerinde işten ayrıldıkları, söz konusu şahısların aynı anda iki iş yerinde çalışmalarının olağan çalışma hayatına aykırı olduğu, davacının söz konusu şahısların işten çıkış işlemlerini geç olarak yaptığı, sözleşmenin haklı fesih koşulları gerçekleştiği ve bu bakımdan davacının tazminat talebinin yerinde olmadığı hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizin 25/06/2018 tarihli duruşmasında, Dosyanın davacı vekilinin beyan ve itirazları göz önüne alınarak, Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tarafların ticari kayıtları, dosyaya sunulan deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle; haksız rekabet ve sözleşmeler konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor 19/11/2019 tarihinde mahkememize sunulmuştur.
20.08.2014 – 31.12.2014 tarihleri arasında Cari Hesap Ekstresinin Borç Toplamı 259.461,94 TL, Alacak Toplamı 211.433,08 TL ve 31.12.2014 tarihli Kapanış Fişi 48.028,86TL olduğu görülmekte ve Borç Toplamının 259,461,94 TL ve Alacak Toplamının 259.461,94TL olduğu görülmekte olup, cari hesap ekstresi incelendiğinde davalılar arasında, davacı ile olan sözleşmenin feshinden önce herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı görülmektedir. Burada ticari ilişkinin başlangıç tarihinin 04.08.2014 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında başladığı tespit edilmiştir.
Davacı taraf çalışanlarından 14 kişinin Davalı taraf … şirketinde çalışmaya başladıklarını, ve bu çalışanlardan 10 tanesini 03.08.2014 tarihinde ve 2 kişi 18.08.2014 tarihinde Belirsiz süreli is sözleşmesinin işçi tarafından feshi gerekçesi ile (03) kodu ile işten ayrıldıkları ve 2 kişinin 24.08.2014 tarihinde Diğer Nedenler (221 kodu ile işten çıkış işlemlerinin yapıldığı görülmektedir.
İşten ayrılan 11 kişinin … Şirketinde 04.08.2014 tarihinde, 1 kişinin 05.08.2014 tarihinde ve 1 kişinin de 09.08.2014 tarihinde İşe başladıkları görülmektedir.
Davalı taraf … Şirketinde çalışan 4 kişinin 04.08.2014 – 09.08.2014 tarihleri arasında işe başladıkları ve bu kişilerin 18.08.2014 – 24.08.2014 tarihleri arasında işten ayrıldıkları görülmektedir.
Bu kişilerin aynı tarihlerde 2 ayrı işyerinde çalışmalarının mümkün olmadığı, işten çıkış işlemlerinin geç yapılmasından kaynaklandığı kanaatine varılabilir.
TTK.nun 58. maddesinde haksız rekabete maruz kalan taraflardan birisinin veya bir kimsenin İsteyebileceği şeylerden biri de maddi tazminattır. Bu İsteğin kabul edilebilmesi için öncelikle davacını istediği zararı kanıtlaması gerekir. Asıl olan, davalının haksız rekabeti ile davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir.
Manevi tazminata karar verebilmek için haksız rekabet oluşturan fiilin aynı zamanda maddi zarara yol açmasına gerek yoktur. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre haksız rekabet fiili sabit ise maddi tazminat oluşmasa da davacı lehine uygun bir manevi tazminat hükmedilmesi gerekir. Konuya ilişkin bir Yargıtay kararında şu şekilde açıklanmıştır; “Haksız rekabet sonucu davacının ekonomik yararı yönünden, zarar veya tehlike ile davalının kusurlu olması yeterli olup, bu halde, manevi tazminat istenebilir. Yararın ihlalinin bir elem veya acıya sebebiyet vermiş olması gerekli olmayıp, tüzel kişiler İçin İyi ve haklı şöhretin korunması gerekmektedir.” (Y.ll.H.D. E. 2006/4006 K. 3778, T. 10.04.2006.) Tüzel kişilerin manevi tazminat davası açıp açamayacakları konusu tartışmalıdır. Ancak doktrindeki baskın görüşe ve Yargıtay’ın yerleşik İçtihatlarına göre, tüzel kişilerin de manevi tazminat davası açmaları mümkündür. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, manevi tazminat kurumunun amacı, haksız rekabet fiili nedeniyle kişisel hakları zedelenen kişinin manevi yönden tatmin edilmesini sağlamaktır. Fakat bunu gerçekleştirirken hükmedilecek tazminat miktarı bir tarafın ekonomik yönden yıkımına neden olacak, diğer yandan da mağdurun aşırı zenginleşmesine neden olacak şekilde belirlenmemelidir. Manevi tazminat, somut olayın özellikleri ve tarafların durumu dikkate alınarak belirlenmelidir.
Mahkememizin 09/03/2020 tarihli duruşmasında bilirkişi raporuna davacı vekili ve hazine avukatının itirazda bulunması ve ek rapor talep etmeleri hususları göz önüne alınarak dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan ek rapor 10/09/2020 tarihinde mahkememize sunulmuştur.
… A.Ş bakımından haksız rekabet bahsi değerlendirmesi, Tanık …’nın temmuz ayının ikinci haftasında ihale hazırlıklarına başladıklarına ilişkin beyanı, ‘tarafların görüşerek anlaştığı’ çıkarımına varmak için yeterli değildir. Zira davalı … A.Ş operasyon yöneticisi …’nın beyanından, 31 Temmuz tarihinde yapılacak olan ihaleye yönelik şirket bünyesinde hazırlıklara başlandığı anlaşılmaktadır.
Güncel olarak başka bir firmada çalışan(davacı ve davalı firmadan) tanık …, güncel olarak bir işte çalışmayan tanık … ve … başka bir firma altında bulaşıkçı olarak iş gören …, davacı firmanın (…) maaşları geç yatırdığını, yemek ve yol ücretlerinin, fazla mesailerin, tatil paralarının ödenmediği;
O dönem … çalışanları olan … ve …, davacı firmanın edimini gereği gibi ifa etmediğini, sözleşmeye aylan bir takım uygulamalan olduğunu ve dolayısıyla üçten fazla tutanak tutulduğunu; Bu tanık beyanları, davalıların beyanlannı doğrular niteliktedir.
Tanıkların; … firmasının fesih sonrasında uzakta bir projeye teklif verdiği, … firmasının ihaleyi alması üzerine işçilere ‘teklifte bulunduğu’ fakat ‘ısrar etmediği’ (Tanık …), Maaşların ve primlerin geç yatırılması, yemek ve yol parası olmaması, bir aylık maaşlarının … tarafından ödendiği, bazılarını ise orduevi çevresinde oturmaları sebebiyle burada çalışmaya devam etmek için … firmasına kendilerinin başvurduğu(…), beyanları, davalı … firmasının çalışanları ‘ayarttığı’ iddiasının yersiz olduğuna işaret etmektedir. Çalışanların daha iyi şartlar sunan, düzenli ödeme yapan bir firmada, ve alıştıkları ortamda çalışmaya devam etmek istemeleri haksız rekabet teşkil etmeyecektir. Bu çalışma hürriyetinin bir uzantısıdır. İşçiler serbest piyasa şartlan çerçevesinde işyeri değiştirmiştir.
Mahkememiz dosyası arasına alınan tüm bilgi, belgeler, tanık beyanları, bilirkişi raporları değerlendirildiğinde; davacı, davalı olarak …nü göstermiş ise de …nün tüzel kişiliğinin bulunmadığı bu dava şartı noksanlığının HMK. nun 115/2 madde gereğince … Bakanlığı vekilince cevap dilekçesi vermek ve duruşmalara katılmak suretıyle giderilerek taraf teşkilinin sağlandığı, SGK Kayıtlarında, 4 kişinin 04.08.2014 – 09.08.2014 tarihleri arasında … A.Ş ‘de işe başladıktan ve bu kişilerin 18.08.2014 – 24.08.2014 tarihleri arasında … şirketinden ayrıldıkları, bu kişilerin aynı tarihlerde 2 aynı işyerinde çalışmalarının mümkün olmadığı, usulsüzlük yahut haksız rekabete ilişkin bir fiilin bulunmadığı, işten çıkış işlemlerinin geç yapılmasından kaynaklanan bir durum mevcut olduğu, davacının dilekçesinde mevcut olan beyanlar dışında ayartmaya ilişkin bir delilin mahkemeye sunulmadığı, Türk Ticaret Kanunu’nda korunması hedeflenen dürüstlük kuralı çerçevesinde adil rekabet ortamım zedeler nitelikte olmadığı,TTK m55’in gerekçesi uyarınca, ‘sözleşmenin dışından gelen eylemlerle sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltilmesi’ bu kapsamda bir haksız rekabeti oluşturacağı buna ilişkin bir husus tespit edilemediği, … ile … firması arasındaki iş sözleşmesi, sunulan kurul bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere haklı bir fesih olup Taraflar arasında akdedilen temizlik hizmet alımı sözleşmesinde m.17’de fesih koşullarının düzenlendiği, davalının mahkemeye sunduğu ihtarlar, tutanaklar da dikkate alındığında, davacının taahhüt altına girdiği edimlere aykırı hareket ettiğinin sabit olduğu dolayısıyla haklı bir fesih mevcut olduğundandavacının tazminat talebi yerinde olmadığı hususlarının tespit edildiğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL red harcının, peşin alınan 2.220,10 TL ‘den mahsubu ile artan 2.160,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar …(…) ve … A.Ş kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 16.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … (…) tarafından yapılan 59,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalı … A.Ş tarafından yapılan 220,00 TL yargılama giderinin davacı alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır