Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1147 E. 2020/549 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1147 Esas
KARAR NO : 2020/549

DAVA : Tazminat
(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan
Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2014
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sevk ve idaresindeki … plakalı … Sigorta tarafından… sayılı ZMMS kapsamında sigortalı bulunun aracın seyir halindeyken çarpması sonucu oluşan kazada müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını, davalı şirkete gerekli evraklar temin edilerek poliçe kaplamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde teminat miktarı kadar ödeme yapılması için başvuruda bulunduklarını ancak müvekkiline yeterli ödeme yapılmadığını, müvekkilinin beden gücü kayıp oranının belirlenerek, davalı sigorta şirketinin poliçesi kapsamında belirlenecek tutarın sakatlık ve ölüm teminatından, bakıcı giderine ilişkin zararın ise sağlık gideri-tedavi teminatından tahsiline karar verilmesini, müvekkiline, sigorta şirketi tarafından maluliyetine ilişkin yeterli ödeme yapılmadığını, tedavi süresinde % 100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin de yeterli ödeme alamadığını belirterek, 6111 sayılı yasanın 107. Maddesine göre belirlenecek bakıcı giderlerinden kaynaklanan maddi tazminatın tedavi gideri tazminatından karşılanmak üzere hüküm altına alınmasını, özellikle bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanması mümkün olmayan tedavi giderleri bakımından, anılan poliçe kapsamında temin edilen tedavi giderleri limitine kadar mesuliyeti bulunduğunu belirterek, tüm bedeni zararların poliçe teminatı içerisinde bulunması, ayrıca sorumluluğun belirlenmesi KTK 85 madde ile değerlendirilmesini, kazaya karışan araçların sigorta poliçeleri nedeniyle zararın tamamından müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere, müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, bedeni zararların sigorta teminatı dışında kaldığına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle, meydana gelen tüm bedeni zararların trafik sigortası kuvertürü içinde kaldığının kabulünün gerektiğini belirterek, sonuç olarak; kazaya bağlı olarak müvekkilinin sağlık durumunda meydana gelen maluliyet ve bu maluliyetin müvekkilinin meslekte kazanma gücüne etkisi de göz önünde bulundurulup ayrıca müvekkilinin tedavi suresince bakıcı gözetiminde olması ve iş göremezlik durumunun bilirkişi marifetiyle tespitim ve bunlara ilişkin tazminatın tespitine, kusur durumunda ihtilaf bulunmaması nedeniyle dosyanın tazminat bilirkişisine gönderilmesine, Borçlar Kanunu 76.Maddeci uyarınca yada TTK 1427/2 uyarınca avans ödemesine karar verilmesini, müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, öncelikle 6100 sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte yargılama gideri ve ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 05.07.2012 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen… plaka sayılı aracın müvekkili şirkette,…nolu poliçe ile 03.05.2012-2013 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, anılan poliçeye göre teminatlarının, sakatlanma kişi başı 225.000,00- TL ile sınırlı olduğunu, kaza nedeniyle davacı adına Av. …’un banka hesabına 24.09.2014 tarihinde ibraname karşılığı 6.456,00-TL tazminat ödendiğini, davacının söz konusu ödeme karşılığında müvekkil şirketi ibra ettiğini, müvekkili şirketin kazadan dolayı sorumluluğunun kalmadığını, söz konusu poliçeye göre, teminatlarının, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusuru, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağının belirleneceğini, sigortalı araç sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, ayrıca müvekkili şirketin manevi tazminattan sorumlu olmadığını, vücut fonksiyon kaybı ve sürekli sakatlanmaya ilişkin tespit raporunun Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Kurulundan alınması gerektiğini, davacının gelirinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete tüm bilgi ve belgelerle ihbar yapılarak temerrüde düşürülmediğini, olayın haksız fiilden kaynaklandığını, avans faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, sonuç olarak, davanın reddine, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini ve temerrütleri söz konusu olmadığı için, aleyhlerine masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
Bakırköy … Sulh Ceza Mah. … E. Sayılı dosyası, tedavi evrakları, soruşturma dosyası, SGK kayıtları, hasar dosyası ve sigorta poliçesi, bilirkişi incelemesi, ATK raporu.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş gücü kaybı ve bakıcı gideri zararlarının tazmini talebi ile açılan maddi tazminat davası olduğu, uyuşmazlığın; talep edilen tazminattan davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulup tutulmayacağına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Tarafların sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları ve soruşturma dosyası celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulundan, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davalı sigorta şirketinin sigortalısı… plâkalı aracın davalı…(…) Sigorta A.Ş’ye 03.05.2012-03.05.2013 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 05.07.2012 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile sakatlık şahıs başına sakatlık ve ölüm rizikosu yönünden 225.000,00-TL, sağlık gideri rizikosu yönünden 225.000,00-TL ile sınırlıdır.
Davacının maluliyet oranının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan 07/08/2017 tarihli raporda; davacı …’nın 5.7.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a…..1)A %5 E cetveline göre %4.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 5.7.2012 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Davacının maluliyet durumuna ilişkin dosyaya sunulan…Hastanesinden alınan rapor ile ATK İhtisas dairesinden alınan rapor arasından çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi ve davacının maluliyet oranının tespiti yönünden İstanbul Adli Tıp Genel Kurulundan rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’ndan alınan 12/07/2018 tarihli raporda; …’ nın 05.07.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a————–1)A %5,E cetveline göre %4.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9aya kadar uzayabileceği, Engelilik (Özürlülük) kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı hususları oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur ve tazminat hesabı noktasında bir trafik bir aktüerya bilirkişinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler trafikçi … ve Aktüerya uzmanı…’dan alınan 04/07/2019 tarihli raporda özetle; Yaya …’nın, meydana gelen trafik kazasında %60 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü…’in meydana gelen trafik kazasında % 40 oranında kusurlu olduğunu, 12 07.2018 tarih … Sayılı Adli Tıp Kurumu- Adli Tıp İkinci Üst Kurulu Raporunda; davacının 05.07.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle. 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede

yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılmak suretiyle Grup 1 kabul olunarak, E cetveline göre % 4,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa edildiğini, SGK tarafından; davacıya geçici iş göremezlik ödeneği ve PSD hesaplamasının bulunmadığı, malul davacının 05.07.2012 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu geçici maluliyet zararının 6.762,26-TL olduğu, kazanın oluşumunda % 60 kusurlu olduğunun kabulü ve kusur indirimi yapılması halinde talep edebileceği geçici maluliyet zararının 2.704,90-TL olduğu, sürekli iş gücü kaybı zararının 33.554,36-TL olduğu kabulü ile kazanın oluşumunda %60 kusurlu olduğunun kabulü ile 13.421,74-TL talep edilebileceği, toplam maddi zararı olan 16.126,65 TL tazminatı davalı sigorta şirketinden talep edebileceğini ve ZMSS Poliçesi limitleri dahilinde kaldığını, 24.09.2014 tarihinde ödenen 6.456,00 TL tazminatın 04.07.2019 tarihindeki güncel değerinin 9.233.85-TL olduğunu, 16.126.65-TL hesaplanan toplam talep edilebilecek zarar-9.233.85- TL ödenen tazminatın güncel değerinin; 6.892,80- TL davacının talep edebileceği bakiye maddi zararının bulunduğunu, bakıcı giderleri zararı: ATK tarafından düzenlenen raporda: davacının iyileşme döneminin 9 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığının görüldüğünü, 9 ay iyileşme döneminde, hangi süre ile bir başkasının bakımına muhtaç olacağı konusunda herhangi bir tıbbı görüşün belirtilmemiş olması nedeniyle, davacının 9 aylık iyileşme dönemi boyunca davalı sigorta şirketinden talep edebileceği bakıcı giderleri zararı 3.433,55- TL olarak hesaplandığını, bu tutardan bir indirim uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacak ise oranının mahkemenin takdirinde olduğunu, 24.09.2014 ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz işletilebileceğinin ve yasal faiz işletilebileceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu (Yargıtay Genel Hukuk K.’nun 1999/19-73 E., 1999/106 K. 17/02/1999 tarihli kararı gereği ) hususları rapor edilmiştir.
Davacının bakıcı gideri talebi bulunmasına rağmen ATK raporunda davacının bakıcı yardımına muhtaç olup olmadığı hususu değerlendirilmemiş olduğundan bilirkişi heyetine bir adli tıp uzmanı doktor bilirkişinin de eklenerek bu hususta yeniden değerlendirme yapılmak üzere ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, alınan 28/02/2020 tarihli raporda özetle; kaza sırasında, davacının sağ ayak bileği lateral malleol, sağ medial malleol ve parçalı tibia kırığı tespit edildiği ve tedavisinin ameliyatla düzenlendiğini, davacının klinik durumunun 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü 3.Bölüm ll.madde 4. Fıkrasının kapsamında olmadığını, diğer bir ifade ile sürekli bakıcıya ihtiyacı olmadığını , ancak şahısta meydana gelen yaralanmanın vasfı, anatomik lokalizasyonu ve uygulanan tedavi şekli dikkate alındığında, tekrar çalışabilecek seviyeye gelmesi için dokuz aylık bir süreye, evde kendi gündelik islerini görebilecek seviyeye gelmesi için altı aylık bir süre gerektiğini, bu zaman zarfında evinde bakıcıya ihtiyacı olacağını, taburcu olduğu tarih ve döneminin asgari ücret tablosu dikkate alındığında 2012 yılından 739.80TL x 3 hafta + 5 ay=4.253,85-TL 2013 yılından bir hafta 773.01×1/4 = 193,25-TL olmak üzere 4.447,10-TL bakıcı gideri olacağı bu miktardan davacının kusuru kadar sorumlu olduğu, dolayısı ile 4.447,10TL x %40=1.788,40-TL bakıcı gideri olacağı kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 08/07/2019 havale tarihli talep arttırım dilekçesi ile; 04.07.2019 tarihli bilirkişi raporu sonucunda 6.892,80-TL geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı ve 3.433,55-TL bakıcı giderine ilişkin olarak toplam 10.326,35-TL maddi tazminat hesaplandığını, 1.000,00- TL olan maddi tazminat taleplerini 9.326,35- TL artırarak toplam 10.326,35- TL olacak şekilde temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle ödenmesine karar verilmesini talep etmiş ve harcını yatırmıştır.
tüm dosya kapsamı incelendiğinde; dava trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının tazmini istemine ilişkin olup, alınan bilirkişi raporları ile kazanın ve zararın meydana gelmesinde davacının %60, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %40 oranında kusurlu oldukları, davacının kaza nedeniyle meydana gelen toplam geçici iş göremezlik zararının geçici maluliyet zararının 6.762,26-TL olduğu, kazanın oluşumunda % 60 kusurlu olduğunun kabulü ve kusur indirimi yapılması halinde talep edebileceği geçici maluliyet zararının 2.704,90-TL olduğu, sürekli iş gücü kaybı zararının 33.554,36-TL olduğu, davacının kazanın oluşumunda % 60 kusurlu olduğunun kabulü ve kusur indirimi yapılması halinde talep edebileceği sürekli maluliyet 13.421,74-TLolduğu, adli tıp uzmanı doktor bilirkişiden alınan rapora göre davacının iyileşme döneminde bakıcı yardımına ihtiyaç duyacağı sürenin 6 ay olduğu, taburcu olduğu tarih ve döneminin asgari ücret tablosu dikkate alındığında bu süre için hesaplanan 4.447,10-TL bakıcı gideri alacağından davacının kusuru oranında indirim yapılması halinde davacının talep edebileceği bakıcı gideri alacağının 1.788,40-TL olacağı, bu halde davacının kaza nedeniyle meydana gelen ve davalı sigortalısının kusuru oranında hesaplanan maddi zararının 13.421,74 TL sürekli iş göremezlik, 2.704,90 TL geçici iş göremezlik, 1.788,40 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 17.915,04-TL olduğu ve ZMSS Poliçesi limitleri dahilinde kaldığı, davacıya 24.09.2014 tarihinde bedeni zararlarına karşılık ödenen 6.456,00 TL tazminatın 04.07.2019 tarihindeki güncel değerinin 9.233.85-TL olduğu, her ne kadar davacı tarafından 24/09/2014 tarihinde yapılan kısmi ödemeyle birlikte davalıya doğmuş ve doğacak alacaklardan feragat ettiğine ilişkin ibraname verilmiş ise de; 2918 Sayılı Kanunun 111/2.maddesinde tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak 2 yıl içinde iptal edilebileceğinin düzenlenmiş olduğu, davacının talep edebileceği toplam tazminat miktarı ile davacıya yapılan ödemenin güncel değeri arasında fahiş bir fark bulunduğu, bu nedenle davalının taraflar arasında yapılan anlaşmanın iptalini talep edebileceği değerlendirilmiş olup, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına karşılık talep edebileceği toplam tazminat miktarı olan 16.126.65-TL den davacıya yapılan kısmi ödemenin güncel değeri olan 9.233.85- TL tazminatın mahsubu ile davacının bedeni zararlarına karşılık olarak talep edebileceği 6.892,80- TL bakiye maddi zararının ve 1.788,40 TL bakıcı gideri bulunduğu, davalının kaza tarihinde geçerli ZMMS kapsamında davalının bakiye zararından sorumlu bulunduğu anlaşılmış olup, davanın kısmen kabulü ile; 6.892,80 TL geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminatı ve 1.788,40 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 8.681,20 TL nin kısmi ödeme tarihi olan 24/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 6.892,80 TL geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminatı ve 1.788,40 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 8.681,20 TL nin kısmi ödeme tarihi olan 24/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 593,01 TL harçtan peşin alınan (davada 25,20TL + ıslahta 32 TL=) 57,20 TL nin düşümü ile eksik kalan 535,81-TL bakiye ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Alınması gerekli olan 593,01-TL karar ilam harcından 57,20-TL davacının yatırdığı peşin harç ve ıslah harcı mahsup edildiğinden toplam bu miktarı davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 29,00-TL (başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 241,50- TL, bilirkişi ücreti: 1.750,00-TL, ATK fatura bedeli 815,00- TL olmak üzere toplam: 2.806,50 TL yargılama giderinden kabul/red oranı( % 84,06 kabul ) üzerinden hesaplanan 2.359,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.645,15- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/11/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır