Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1100 E. 2018/202 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1100 Esas
KARAR NO : 2018/202
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/06/2013
KARAR TARİHİ: 05/03/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.09.2008 günü ..mevkiinde meydana gelen kazada… yönetimindeki …plakalı …marka minibüs ile Sanko Sanayi Sitesi istikametine doğru seyir halinde iken, davalının sola dönüşü kaçırdığını daha sonra fark etmesi üzerine kaçırmış olduğu sola dönüşü yakalamak için aracı geri manevra yaptırarak geri geri gelmeye çalıştığı anda aracın hemen arkasında yaya bulunan …’a çarparak ölümüne neden olmuştur. Gaziosmanpaşa C.Başsavcılığı Hazırlık No:… sayılı dosyasında kusur tespiti yapılmıştır. Davalı… asli kusurlu bulunmuştur. 1963 doğumlu … 23.09.2008 günü ölmesiyle, 1963 doğumlu eşi …, 05.04.1990 doğumlu kızı …, eş ve babalarının maddi ve manevi desteğinden yoksun kalmışlardır. 1981 doğumlu … … ise manevi desteğinden yoksun kalmıştır. 6100 sayılı Yasa’nın 107 maddesi uyarınca toplanacak delillere, ceza mahkemesinde ve hukuk mahkemesinde belirlenecek kusur oranlarına ve uzman bilirkişiden alınacak tazminat hesap raporuna göre, her bir davacının tazminat tutarları belli olduktan sonra peşin harcı yatırmak suretiyle davacıların maddi (destekten yoksun kalma ) zararlarının davalılardan tahsiline karar verilmesi dileğinde bulunuyoruz. Tarafların sorumluluk dereceleri ile maddi zararın kapsamı belli olmadan istenecek bir manevi tazminatın ölçüsüz ve rastgele olacağı düşüncesiyle, buna ilişkin istek tutan yargılamanın son aşamasında bildirilerek peşin harcı yatırılacaktır. Ancak 6100 sayılı Yasa’nın 107 maddesindeki belirsiz alacak davasının uygulanması konusunda görüşler ve uygulama kesin belli olmadığı için, manevi tazminat için iki yol izlenecek; aynı dava içinde istenmesine olanak verilirse miktarı açıklanıp peşin harcı yatırılacak veya bu uygun görülmezse ayrı dava açılıp birleştirme istenecektir. Kaza yapan ve sürücüsü asli kusurlu olan …plakalı aracın 25.06.2008/25.06.2009 arası geçerli …poliçe nolu Trafik Sigortasını düzenleyen şirketten de sorumluluk sınırı içerisinde maddi tazminat istenmiştir. Sunulan nedenlerle trafik kazasında eş ve babalarını kaybeden davacıların 6100 sayılı Yasa’nın 107 md uyarınca toplanacak delillere göre, destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsiline; sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre, yargılamanın son aşamasında miktarı bildirilecek manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve vukatlık ücretiyle birlikte davalılardan İsmail’den tahsiline, işletenin ve sürücünün taşınır ve taşınmaz mallan ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … … Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde deliller tebliğ edilmediğinden ve müvekkil şirkete işbu davadan önce başvuruda bulunulmadığından, Mahkemenize dava ile ilgili açıklayıcı bilgi verilememektedir. Bu nedenle delillerin tarafımıza tebliğinden sonra esas hakkında beyanda bulunma ve delil sunma hakkımızı saklı tutuyoruz. Davaya konu kazaya karışan (…) plaka nolu araç müvekkil şirkete …nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalıdır. Ancak poliçenin mevcudiyeti, teminat tutarının her durumda ve tamamen ödeneceği anlamına gelmemektedir. Müvekkil şirket ancak aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından belirlenecek destekten yoksunluk maddi zararından, sigortalı araç sürücüsünün Adli Tıp Kurumu marifetiyle tespit edilecek kusuru oranında ve poliçe teminatı ile sınırlıdır. Öncelikle müteveffanın davacılara sürekli destek olduğunun ispatı gerekir. Sağlığında destekten yardım görmüş veya ilerde görmesi muhtemel herkes tazminat talep edemez. Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre, destekten yoksun kalma tazminatı yalnızca destekten yoksun kalan kişilerce istenebilir. Ayrıca desteğin ya da destek olunanın evlenme, çocuk sahibi olma nedeniyle ileride destek olmama durumu da tazminat hesaplamasında göz önüne alınmalıdır. İşbu davaya konu kaza için açılan ceza davası sonucunun ve kusur durumunun kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması ve talep edilebilecek tazminatın farazi olarak değil dosyaya ibraz edilen somut gelir belgeleriyle ispat edilmesi gerekmektedir. Belgeye dayanmayan talepler tazminat hesabında esas alınamaz. Davacı kusuru, zararı ve illiyet bağını ispatla mükelleftir. Davacıların murisinin ölümünün kaza ile bağlantılı olup olmadığı hususunun mahkemenizce araştırılmasını talep ediyoruz. Davacı taraf müvekkil şirkete hiçbir başvuruda bulunmadan, delillerini tebliğ etmeden, müvekkil şirketi temerrüde düşürmeden dava açmıştır. Sigorta şirketinin temerrüdü ancak meydana gelen zararın teminat kapsamına girip girmediğini incelemeye yeterli belgelerin tebliğinden itibaren 8 iş günü sonra söz konusu olabilir. Bu nedenle dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkil şirket aleyhinde faiz, masraf ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekir. Açıklanan nedenlerle delillerin tebliğine, itiraz ve cevap haklarımızın saklı tutulmasına, kusur oranının Adli Tıp Kurumu, gerçek destekten yoksunluk zararı miktarının sicile kayıtlı aktüer bilirkişi marifetiyle tespitine, müvekkil şirket sorumluluğunun kusur oranı, poliçe teminatları ve limitleri ile sınırlandırılmasın, ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılmasına, dava açılmasına sebebiyet vermeyen ve temerrüde düşmeyen müvekkil şirket yönünden kaza tarihinden itibaren faiz talebi ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti davacı tarafa yükletilerek karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Davalı… cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava ve talep hakları zamanaşımına uğramıştır. Her ne kadar davacılardan murisi …’ın ölümü üzerine aleyhime Gaziosmanpaşa 1 Asliye Ceza Mahkemesinde … Esas sayı ile bir ceza davası açılmış ve bu nedenle uzamış zamanaşımının gerçekleştiği düşünülebilir ise de; davacılardan … Gaziosmanpaşa 1 Asliye Ceza Mahkemesine müşteki sıfatıyla vermiş bulunduğu ifadesinde, sanıktan yani…’tan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir. Diğer davacılar ise ceza müdahil olmamışlardır. Bu durumda sanıkların ceza davası açılmış olması nedeniyle uzamış zamanaşımından yararlanmaları söz konusu değildir. Tüm sanıkların dava ve talep hakları KTK’da belirlenen 2 yıl olup, işbu dava 2 yıllık sürede açılmamıştır. Bu nedenle iş bu davanın reddine karar verilmesini talep ediyorum. Ceza Mahkemesi her ne kadar beni asli kusurlu olarak kabul ederek bana ceza vermiş ise de, kazanın meydana gelmesinde ölen şahıs … da en az benim kadar kusurludur. Ölen …, 6-7 metre ilerde yaya geçidi olmasına rağmen yaya geçidinden geçmemiş yaya olarak girmesi yasak olan dönel kavşaktan karşıdan karşıya geçmeye çalışmıştır. Yasalara ve Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre hukuk hakimi, ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değildir. Bu nedenle mahallinde keşif yapılması ve taraf kusurlarının bilirkişi marifetiyle yeniden belirlenmesini talep ederim. Ölen … hasta ve bu nedenle çalışamayacak durumda idi. SGK’dan ölen … için daha önce düzenlenen tedavi belgelerinin ve sağlık durumu ile ilgili raporların TC Kimlik numarasının esas alınarak istenmesini talep ediyorum. Çalışamayacak durumda olan bir kişinin başkalarının geçimini sağlaması mümkün değildir. Bu nedenle maddi tazminat talebinin bu duruma uygun biçimde değerlendirilmesini talep ediyorum. Davacılardan ölenin çocukları olan … ve … 18 yaşını doldurmuş ve bu nedenle babalarının bakım sorumluluğu sona ermiştir. Bu nedenle bu davacıların maddi ve manevi tazminat talebinin reddini talep ediyorum. Davacı taraf ile sulh etme amaçlı görüşmeye gittiğimizde bizden davacı olmadıklarını sadece sigortaya dava açtıklarını beyan ettiler. … olayın vukuundan sonra ölmüştür. Ölüm nedeniyle bu davacı yönünden maddi ve manevi tazminat hakkı ortadan kalkmış olup reddine karar verilmesini talep ediyorum. Arz ve izah etmiş bulunduğum usul ve esasa ilişkin nedenlerden dolayı haksız ve yersiz açılan davanın manevi taleplerinin reddine ve maddi taleplerinin yeniden bilirkişi incelemesi ile belirlenip, …’ın vefatı da göz önünde bulundurularak bu hususta karar verilmesi ile yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasını iddia ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 23.09.2008 günü… mevkiinde meydana gelen kazada… yönetimindeki …plakalı …marka minibüs ile istikametine doğru seyir halinde iken, davalının sola dönüşü kaçırdığını daha sonra fark etmesi üzerine kaçırmış olduğu sola dönüşü yakalamak için aracı geri manevra yaptırarak geri geri gelmeye çalıştığı anda aracın hemen arkasında yaya bulunan …’a çarparak ölümüne neden olmasından dolayı 1963 doğumlu eşi …, 05.04.1990 doğumlu kızı …, eş ve babalarının maddi ve manevi desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle maddi tazminat ile sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre, yargılamanın son aşamasında miktarı bildirilecek manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faiziyle tahsili davasıdır.
Gaziosmanpaşa …Asliye Hukuk Mahkemesinin ..K. Sayılı kararı ile görevsizlikle mahkememize gelen dosya arasına alınan bilgi, belgeler, trafik kaza tespit tutanağı üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 19/12/2016 tarihli kök raporda; … plakalı aracın sürücüsü…’un, Karayolları Trafik Kanununun araç manevralannı düzenleyen 67). maddesinin b). fıkrasını ve bu ihlali trafik kazasında asli kusur olarak belirleyen, 84). maddesinin j).fıkrasını ihlal ederek, kaza yerinde seyir halinde iken sola dönüşü kaçırdığını fark edince, yoluna devam edip uygun bir yerden geriye dönmek sureti ile dönüş yapmak istediği ‘O’ caddesine girmesi gerekirken, tek yönlü yolda geri gitmek yasak olduğu halde, kontrolsüz ve hatalı bir şekilde geri manevra yapmak sureti ile tek yönlü yolda aracın gerisinde bulunan trafikteki olgular için tehlike yaratarak geri geri gitmeye çalıştığı anda, hemen aracın arkasında yaya olarak bulunan yaya …’ a tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu çarparak beyin kanaması ve iç organ travması sonucu ölümüne neden olduğundan kazada % 70 (yüzde yetmiş) oranında asli kusurlu olduğu, Kazaya karışan yaya …’ın; Karayolları Trafik Kanununun 68).maddesinin b).fıkrasını ihlal ederek; kaza yerinde 7 metre ilerisinde trafik lambaları bulunan ışıklı kavşak bulunmasına rağmen, taşıt yolunda karşıdan karşıya geçmek isterken taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartıyla ve yolu kontrol ederek kendi güvenliğini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu karşıdan karşıya geçmesi ve güvenliği açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorunda olduğu halde, kaza yerinde dikkatsiz, tedbirsiz ve kontrolsüz olarak, taşıt yoluna girmek suretiyle taşıt yolunda karşıdan karşıya geçme kuralına uymayarak, geri geri manevra yapan aracın kendisine çarpmasına sebebiyet verdiğinden, kazada % 30 (yüzde otuz) oranında tali kusurlu olduğu, kusur oranında indirim yapılması gerekmediği, Davacı..’nın Ölüm tarihinin ve Davacı …’nın evlenme tarihinin tam olarak bilinmesi halinde hesaplamanın değişeceği, davacı …’nın destek kaybı zararının 16.319,71 TL ve davacı Kübra’nın zararının 12.636,79 TL olacağı, davacı …’in,Müteveffanın kendisine destek olduğunu ispat edememesi ve rüşte ermiş olması sebebi ile destek zararı talep edemeyeceği. Zarar miktarlarının poliçe miktarı olan 100.000,00 TL limitinde olduğu, davacıların söz konusu zararı dava tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile talep edebilecekleri, Manevi tazminat talebinin Sayın Mahkeme takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Davacı …’nın Ölüm tarihi ve davacı Kübra’nın evlenme tarihini gösterir nufus kaydının dosyaya ibrazı ile ek rapor alınmak üzere dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 06/12/2017 tarihli ek raporda; ölümlü kazanın meydana geldiği anlaşılan kazada kök rapordaki …plakalı aracın sürücüsü…’un, Karayolları Trafik Kanununun araç manevralarını düzenleyen 67).maddesinin b). fıkrasını ve bu ihlali trafik kazasında asli kusur olarak belirleyen, 84].maddesinin j).fıkrasını ihlal ederek, kazada % 70 (yüzde yetmiş) oranında asli kusurlu olduğu, kazaya karısan yaya …’ın: Karayolları Trafik Kanununun 68).maddesinin b).fıkrasını İhlal ederek kazada % 30 (yüzde otuz) oranında tali kusurlu olduğu kanaatiyle hazırlanan tarafların kusur durumuna itirazın olmadığı, Müteveffanın eşi’nin 2014 tarihinde öldüğü esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Dosyaya celp edilen ölüm kaydından ise ölümün 27.12.2013’nde olduğu sabit olduğundan hesaplama bu tarih esas alınarak değiştirilmiştir. Davacı müteveffa kızının ise 05/04/2015 tarihinde evleneceği esas alınarak hesap yapılmış ise de davacı …nın nüfus kaydından 16/07/2014 tarihinde evlendiği tespit edildiğinden hesaplama bu tarih esas alınarak değiştirilerek, Davacı …’nın destek kaybı zararının 16.276,84 TL ve davacı …’mn zararının 10.014,64 TL olacağına, Davacı …’in Müteveffanın kendisine destek olduğunu ispat edememesi ve rüşte ermiş olması sebebi ile destek zararı talep edemeyeceği, Zarar miktarlarının poliçe miktarı olan 100.000,00 TL limitinde olduğu, Davacıların söz konusu zararı dava tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile talep edebilecekleri, Manevi tazminat talebinin Sayın Mahkeme takdirinde olduğu belirtilmiştir.
23.09.2008 tarihli trafik kazasında sürücü… sevk ve idaresindeki …plakalı aracı ile …istikametine seyir halinde iken, O Caddesini geçmiş ve 1410 nolu ışıklarda durmuş ve geri manevra yaptığı esnada aracının arka kapı kısmıyla Mevlana Caddesinde karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’a çarpmış, çarpmanın etkisiyle yaya … yere düşmüş …plakalı aracın sağ arka teker kısmı yaya …’ın üzerinden geçmesi sonucu, ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.
Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesinin …K 19 07 2012 tarihli kararında sanık… ‘un taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırıldığı tespit edilmektedir.
… plakalı aracın sürücüsü…’un, kazadan sonra Hastanede yapılan ölçümde 0,00 promil (alkolsüz) olduğu,
Sevk ve idaresindeki …plakalı aracın, 2006 model kamyonet olup, kaza esnasmda kendi adma kayıtlı ve aracın … Sigortadan …numaralı 25.06.2008/2009 tarihleri arasında geçerli KTK-ZMMS Trafik Sigortası bulunduğu,
Kazada ex olan yaya …’m Adli Tıp Kurumunun 13.10.2008 tarihli raporuna göre kaza esnasında alkollü olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasına konu destekten yoksun kalma tazminat talep edebilmek için davacılar mirasçı sıfatı ile değil, desteklerini kaybeden sıfatı ile üçüncü kişi durumunda bulunmaktadır. Destek gören olmak için mirasçı olunmasına gerek bulunmamaktadır. Miras hakkı olmayan birçok kişi destek gördüğünü iddia ve ispat etmek kaydı ile destekten yoksun kalma tazminatı talep etmek hakkına sahiptir. Miras hakkı bulunan 25 yaşını doldurmuş her çocuk ana kural olarak destek kaybına uğramayacaktır. Yine evlenmiş olan her çocuk destek kaybına uğramayacaktır. Görüleceği üzere bir kimseye mirasçı olmak ile o kimsenin destek olduğu kişiler birbirlerinden farklıdır.
Meydana gelen kaza sebebi ile vefat eden kişinin desteğini kaybettiğini iddia ederek tazminat talebinde bulunulması halinde, Yargıtay Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihadı gereğince, (Hukuk Genel Kurul kararları da aynı yöndedir) desteğini yitirdiğini iddia eden kişi, mirasçı olup olmadığına bakılmaksızın üçüncü kişi olarak kabul edilmektedir. üçüncü kişi olması sebebi ile miras bırakanın kusurunun da önemi bulunmamaktadır. Bu sebeple hesaplanacak olan tazminattan kusur oranında indirim yapılmamıştır.
Davalı taraf zamanaşımı iddiasında bulunmuş ise de, olay haksız fiilden kaynaklandığından dava açılsın veya açılmasın uzamış ceza zamanaşımı uygulanması gerektiğinden dava konusu olayda 12 yıllık uzamış ceza zamanaşımı uygulaması gerekmektedir.
Müteveffa 55 yaşında olup, muhtemel ömrü de 18,28 yıl olduğundan karar tarihine en yakın zaman olarak 31.12.2016 tarihi esas alınarak reel dönem hesabı yapılmış, Müteveffanın geliri hakkında dosyaya sunulmuş bulunan herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından asgari ücret miktannca gelir elde ettiği varsayımı ile reel dönem hesabı da asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır. Davacı …’ın 14.03.1963 doğumlu olduğu ve kaza tarihinde 45 yaşında olup muhtemel yaşam süresi 25,64 yıldır. Dosyaya celp edilen ölüm kaydından ise ölümün 27.12.2013’nde olduğu sabit olduğundan hesaplama bu tarih esas alınarak ek raporda hesaplanan tazminat değiştirilmiştir.
Davacı … ‘in 15.12.1981 doğumlu olduğu ve kaza tarihinde 27 yaşında olup muhtemel yaşam süresi 39,90 yıldır. Dosyanın tetkik edilmesinden davacı …’in evli ve 2 çocuğu olduğu ve serbest meslek sahibi olduğu tespit edilmektedir. Bu sebeple ana kural gereğince rüşt yaşından sonra herkes kendi geçimini temin edeceğinden bu davanın destek olunduğuna dair bir bilgi veya belge bulunmadığından hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Davacı …ın 05.04.1990 doğumlu olduğu ve kaza tarihinde 18 yasında olduğu, kök raporda Davacı müteveffa kızının ise 05/04/2015 tarihinde evleneceği esas alınarak hesap yapılmış ise de davacı Kübra ‘nın nüfus kaydından 16/07/2014 tarihinde evlendiği tespit edildiğinden hesaplama bu tarih esas alınarak ek raporda değiştirilmiştir. .. plakalı aracın sürücüsü…’un, Sevk ve idaresindeki …plakalı aracın, kaza esnasmda kendi adına kayıtlı aracın … Sigortadan …numaralı 25.06.2008/2009 tarihleri arasında geçerli KTK-ZMMS Trafik Sigortası bulunduğu anlaşıldığından, Mahkememizce alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya esas kabul edildiğinden …, … için destekten yoksun kalma tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 16.276,84 TL davacı … için 10.014,64 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi için poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacılara verilmesine, Davacı … için talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının reddine, tarafların sosyal-ekonomik, kusur durumları, olayın oluş şekli, hakkaniyet ilkesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları bir arada değerlendirilmek suretiyle … için 8.000,00 TL, Kübra ve … için 5.000,00 TL manevi tazminatın 23/09/2008 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İsmail’den alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-…, … için destekten yoksun kalma tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 16.276,84 TL davacı … için 10.014,64 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi için poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacı … için talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının reddine,
3-… için 8.000,00 TL,… ve … için 5.000,00 TL manevi tazminatın 23/09/2008 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İsmail’den alınarak davacılara verilmesine,
4-Alınması gerekli 3.025,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( başta 24,30 TL +ıslahta 81,83 TL= ) 106,13 TL’nin düşümü ile eksik kalan 2.919,42 TL eksik harcın müşterek müteselsilen davalılardan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 106,13 TL ( başta 24,30 TL +ıslahta 81,83 TL) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-a)Maddi tazminat yönünden Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.154,98 TL vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine .
b)-Maddi tazminat yönünden Davalı … … Türk Sigorta Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … Türk Sigorta Şirketi ‘ne ödenmesine,
7-a)Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil edildiğinden her bir davacı için ayrı ayrı olmak koşuluyla 2.180,00 ‘er TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
b-Manevi tazminat talebinin kısmen reddi nedeniyle her davacıdan ayrı ayrı olmak koşuluyla 2.180,00 ‘er TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak … … Türk Sigorta Şirketi ‘ne verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan toplam 1.596,30 TL yargılama giderinden ( 1.200,00 TL bilirkişi ücreti + 68,05 TL ilk masraf + 328,25 TL posta masrafı ) red ve kabul oranına nazaran (19,34 kabul) 308,73 TL’sinin müşterek müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/03/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır