Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1045 E. 2020/154 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1045 Esas
KARAR NO : 2020/154
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2014
KARAR TARİHİ : 26/02/2020

DAVA: Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazdığı 10/04/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 09/03/2014 tarihinde … nın projesi kapsamında 4 adet şhaft yapım işi için sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre malzemenin davalı şirkete ait olduğunu, yapılan hesaplamaya göre toplam iş bedelinin 124.820,00-TL olacağı, yaklaşık 55.000-TL maliyet hesaplandığında beklenen kârın 69.420-TL olduğu, malzemenin (kalıp) müvekkili şirket tarafından, makine ve ekipmanların ise davalı şirket tarafından temin edileceğini, davalı şirketten kaynaklanan ekipman kaynaklı aksaklıklar için davalı şirket bir günden sonrası için işçi başına 100-TL ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşmenin imzalanmsından sonra tarafların aynı saha içinde başka bir iş için sözlü anlaşma yaptıklarını, işin bitirilerek teslim edildiğini, davalı şirketin taahhüt ettiği malzeme, makine ve ekipmanları hazırlamadığından işe başlanamadığını, bunun üzerine noter aracılğı ile ihtarname gönderilerek 3 gün içerisinde işe başlama şartlarınnı yerine getirilmemesi halinde doğmuş ve doğacak zararalarını tazmini için hukuki yollara başvuracağının ihtar edildiğini, buna rağmen ie başlama şartlarının oluşturulmadığını, bu sebeple 5.333,00-TL kalıp siparişi, 1.950,00-TL işçilerin ikamet etmesi için tutulan ev kirası, 5.200,0-TL işçi ücreti ve yapılan sözleşme nedeniyle mart ayında iş alınmaması nedeniyle 25.000,00-TL mahrum kalınan kar olmak üzere toplam 37.183-TL’nin davalıdan alınarak sözleşme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin 30/04/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm iddialarını taraflar arasında var olduğunu iddia ettiği bila tarihli bir sayfalık sözleşmeye dayandırdığını, davalının sunduğu sözleşmenin son maddesinde anlaşmazlık durumunda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, tarafların tacir olduğunu, HMK md17 hükmü doğrultusunda, yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı yanın dayanak olarak gösterdiği sözleşme adı altında hazırlanmış bila tarihli ön protokolün taraflar arasında akdedilmediğini, davacı yan adına üçüncü bir şahıs ile müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında şantiye şefi arasında bir ön protokol hazırlandığını veya şayet ileride taraflarca işin kesin yapılması konusunda anlaşma sağlanması halinde izlenecek genel ilkelerin belirlendiğini, ortada geçerli bir sözleşmenin olmadığını, davacının sunduğu metne bakıldığında gelişi güzel genel ifadelerin yazılı olduğunu, ne yapılacak iş açısından ne de bedeli yönünden belirleyici hükümlerin yer almadığının ortada olduğunu, taraflar arasında bir akit in’ikat edilmediğini, nitekim bu nedenle (davacının da kabul ettiği üzere) yapılmış bir işin de olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesindeki beyanları ile bu işi yapmaya yeterliliğinin olmadığının tevilli ikrar ettiğini, davacı yanın toplama işçi ve malzeme ile bilmediği bir işi almaya çalıştığını, bunun müvekkili firmaca fark edilmesi üzerine sözleşmenin imzalanmadığını, söz konusu işin sahibinin müvekkilinin olmadığını, … nın proje kapsamında işin üstlenici firma olduğunu, … nin davacı firmaya onay vermediğini, bu nedenle dava dışı kişilerce imzalanan tarafları bağlamayan bu ön protokolün eser sözleşmesine dönüşmesinin ve hayata geçmesi fiilinin imkansız olduğunu, taraflar arasında bir anlaşma olmadığından iddia ettiği masrafları da yapmadığını, davacının herhangi bir zararının olmadığını, yapmadığı masrafları yapmış gibi göstermesinin usul ve yasaya aykırı bir şekilde hazırlanan faturaları ileri sürdüğünü, başka işler için yapılan ve yapacağı masrafların müvekkilinden haksız bir şekilde almaya çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 04/06/2014 tarih 2014/… Esas 2014/… Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememiz esasına kayıt edilmiştir.
DELİLLER:
Taraflar arasında yapılan sözleşme, … San. Ve Tic. STİ ile yapılan sözleşme ve fesih sözlemesi, … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi, faturalar, kira kontratı, makbuz, kdv beyannameleri, davalının 2014 yılı çalışanlarını gösterir SGK kayıtları, davalı ticaret sicil kaydı.
GEREKÇE :
Dava; eser sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı tazminat alacağının tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında iddia edilen işle ilgili geçerli bir sözleşme yapılıp yapılmadığı, sözleşme yapılmış ise davalının sözleşme hükümlerini yerine getirip getirmediği, buna göre davacının tazminat talep etme hakkının doğup doğmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davacı tarafça bila tarihli ve sözleşme kapsamı net olarak belirlenmemiş bir sözleşme sunulmuştur. Sözleşmeye göre makine ve ekipman temininin davalıya ait olacağı belirlenmiştir.
Davacı tarafça, … Noterliği’nin 25/03/2014 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; 09/03/2014 tarihinde taraflar arasında yapılan sözleşme gereği işin yapılması için gerekli makine, ekipman ve malzemeler teslim edilmediğinden işe başlanamadığı ve 3 gün içinde işe başlama şartlarının yerine getirilmemesi halinde sözleşmenin feshedileceği davalıya ihtar edilmiştir.
Davalı vekilince sözleşmede bulunan imza inkar edilmiş, sunulan sözleşmenin davacı adına üçüncü bir kişi ve davalı adına, davalının bilgisi ve onayı dışında, şantiye şefi arasında ön protokol olarak hazırlandığı ve müvekkili tarafından sözleşmeye onay verilmediği savunulmuştur.
Davaya dayanak olarak sunulan sözleşmenin incelenmesinde her iki tarafa ait kaşe ve imza bulunduğu, tarafları temsilen imza atan şahısların adlarının yer almadığı görülmüştür. Davacı vekiline sözleşmede yer alan imzaların kime ait olduğunu açıklaması için süre verilmiş; davacı vekili 18/05/2015 havale tarihli ve 31/10/2017 tarihinde UYAP vasıtasıyla gönderdiği beyan dilekçelerinde davalı şirket çalışanı Habib Karabacak tarafından imzalandığını beyan etmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün müzekkere cevabından 2014 yılı mart ayında davalı şirket müdür ve yetkilisinin … olduğu, şirket ortaklarının … ve … oldukları, sözleşmede imzası bulunduğu kabul edilen …’ın şirketi temsile yetkili olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça, yapılan sözleşmeye onay verilmediği bildirilmiş, dava dilekçesi ve … Noterliği’nin 25/03/2014 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi içeriğinden sözleşmenin taraflarca fiili olarak da uygulanmadığı anlaşılmıştır. Davalı yetkili temsilcisinin imzası ve icazeti bulunmayan sözleşmeden dolayı davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;.
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden 3.400,00TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı ve davalı tarafça tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle 54,40 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 640,15TL den mahsubu ile fazla alınan 585,75 TL nin davacı tarafa iadesine ,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır