Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1040 Esas
KARAR NO : 2019/469
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2014
KARAR TARİHİ : 15/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yaya olarak yoldan karşıya geçmekte olan müvekkil çocuk …’e … plakalı plakalı aracın çarptığını, …’ın aracının çarpması sonucu müvekkilinin başından çok ağır bir şekilde yara aldığını, uzun süre hastanede yatmak zorunda kaldığını, halen tedavisinin devam ettiğini, tedavi sonunda müvekkilinin tam olarak eski sağlığına kavuşmayacağının da muhtemel olduğunu, izah edilen nedenlerle müvekkiliçin toplam 5.000,00TL maddi tazminatın sigorta şirketi için dava, sürücü için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, 30.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte araç sürücüsünden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17/04/2013 tarihinde … plakalı araçla … Caddesi / Amavutköy istikametinden Ayazma yönüne aracın içinde eşiyle birlikte seyir halindeyken trafik ışıklarının araçlara yeşil yandığı geçiş üstünlüğünün kendisinde olduğu ışıkları geçtiği esnada yolun sağında duran aracın önünden yolu hiçbir şekilde kontrol etmeden yola doğru davacının fırlaması neticesinde yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin çocuğu görmesine imkan olmadığını, çocuğun aniden yola fırladığını, sağda duran bir aracın önünden kazanın meydana gelmesine davacının kendi kusuru ile neden olduğunu, yaralı çocuğun yakınları gerek hastanede gerekse sonraki zamanlarda müvekkiline karşı pek dostane olmayan tavır ve davranışlar içerisinde olduklarını, müvekkilinin yardım tekliflerini geri çevirdiklerini, kaza raporu ve kaza krokisi incelendiğinde, müvekkili …’ın olayda herhangi bir kusurunun olmadığının anlaşılacağını, müvekkilinin olay günü ışıkların bulunduğu bölgeden geçerken hızı şehir için hız limitleri dahilinde hatta oldukça altında olduğunu, oluşacak fren izinden aracın belli hız sınırlarının üzerinde olduğu sonucuna varılabileceğini, ışıkların hemen sonrasında Tezel sk. girişinde yolun sağında bekleyen bir aracın önünden davacı tarafın, yolu kontrol etmeden kontrolsüz biçimde aniden yola fırlaması neticesinde, tamamen karşı tarafın kusuru ve dikkatsizliği sonucunda bu üzücü kazanın meydana geldiğini, yolun sağında bekleyen aracın hem davacı çocuğun ışıkları ve o taraftan gelen araçları görmesini engellediği gibi hem de müvekkilin aniden yola fırlayan davacıyı görmesini engellediğinin görüldüğünü, … Ceza Matı. … Esas sayılı dosyası ile yargılaması devam eden dosyanın bu dava yönünden bekletici mesele yapılmasını, davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; davaya konu … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 02.12.2012-02.12.2013 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Malı Mesuliyet Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının, poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miklara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, zorunlu trafik sigortasının, sorumluluk sigortası olduğunu, bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini sigortanın zenginleşme aracı olmadığını, sadece gerçek zararı temin etmek olduğunu, davacı tarafın talep etmiş olduğu tedavi giderlerine, ilişkin müvekkil şlirketin herhangi bir teminatı bulunmadığından davacıların bu hususta da taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı yanın müvekkili şirketten reeskont faizi talebinin haksız olduğunu belirterek sonuç olarak, usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
İşbu dosya, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/04/2014 tarih, … Esas, … K. sayılı görevsizlik kararına istinaden mahkememize tevzi edilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … K. sayılı ceza dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir. Dosyanın tetkikinde; davaya konu trafik kazası nedeni ile davalı … hakkında açılan kamu davasının, sanığın üzerine atılı suçun oluşumunda ve mağdurun yaralanmasında sanığa atfedilecek kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından, beraatine karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Ceza dosyası kapsamında alınan 17/09/2014 ve 08/07/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda; olay anına ilişkin kamera görüntüsünü içeren CD, diğer bilgi ve belgeler incelenmiş olup, izlenen kamera görüntüsü dikkate alındığında 2005 doğumlu mağdur yayanın gidişe göre bölünmüş yolun sağ tarafında park halinde olan bir vasıtanın önünden koşarak kaplamaya girdiği, sanık sürücünün yönetimindeki kamyonet ile seyir halinde bulunduğu istikamette araçların hareket halinde olduklarının görüldüğü, kazanın bu şekilde gerçekleştiği, izlenen kamera görüntüsü ile yayanın park halindeki vasıta önünden kaplamaya girdiği hususu dikkate alındığında, davalının kazanın meydana gelmesinde atfı kabil kusuru bulunmadığı, 2005 doğumlu mağdur yaya … ‘in, meydana gelen kazada, yaşı nedeni ile davranışlarının asli derecede etken olduğu bildirilmiştir.
Uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, davalıların uğranılan zarardan sorumlu olabilmesi için kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması gerekmektedir.
Somut olayda; soruşturma aşamasında olay yeri krokisi haricinde kusur tespitine yönelik bir inceleme yapılmadan kamu davası açıldığı, kovuşturma aşamasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden 17/09/2014 ve 08/07/2015 tarihli olmak üzere alınan her iki raporda da belirtildiği üzere olay anına ilişkin kamera görüntüsünü içeren CD, diğer bilgi ve belgeler incelenmiş olup, izlenen kamera görüntüsü dikkate alındığında, davalı …’ın, yönetimindeki kamyonet ile bölünmüş yolda seyri sırasında, seyir istikametine göre sağ tarafından, park halindeki vasıtanın önünden kontrolsüz şekilde ve koşarak kaplamaya giren mağdur yayaya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcının peşin alınan 597,75-TL harçtan düşümü
ile arta kalan 553,35-TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır