Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1029 E. 2022/223 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1029 Esas
KARAR NO : 2022/223
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Asliye Ticaret mahkemesine hitaben, Davacı Vekilinin düzenlediği dava dilekçesinde özetle: Davalı … adına, Müvekkili Bankanın … şubesince tahsis edilen iki adet toplam 36.750,- TL limitli kredi kartına sahip olduğu, diğer bankalardan almış olduğu 9 adet Kartının toplam 206.800,- TL limitinin bulunduğunun anlaşıldığı, Davalı … …in kredi kartı ile yaptığı harcamaların akabinde, müvekkili Bankaya ve diğer Bankalara ödemesini yaptığı halde mal/hizmet almadığı gerekçesiyle harcama itirazında chargeback talebinde bulunduğunu, Davalı … Tic. Ltd. Şti ‘nin ise; müvekkili Banka … Şubesinin … hesap No. lu müşterisi olup, 30.07.2013 tarihli POS cihaz talebine istinaden, 22.07.2013 tarihli üye İşyeri Sözleşmesi düzenlenmek suretiyle 07.09.2013 tarihinde … … terminal numaralı POS cihazının kurulumunun yapıldığı, … İnşaat Firmasının davalı tarafından yapılan itiraza konu işlemlere ilişkin belgeleri ibraz etmediğini, Davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ nin ise Müvekkili Bankanın … Şubesinin … hesap No. lu müşterisi olup Bankaları … Şubesince 19.10.2012 tarihinde POS cihazı verildiğini, tüm iletişim çabalarına rağmen bu firmaya ulaşılamadığını, Davacı, Davalıların birlikte hareket ettiğini, aslında var olmayan ticari ilişkileri varmış gibi gösterdiğini, üye işyerlerinin vaatlerini yerine getirmediği gerekçesi ile kart hamilinin (…) itiraz etmesini sağlamak suretiyle Bankalarını ödeme yapmak durumunda bırakmaya çalıştıklarını, Uluslararası chargeback kuralları ile bağlı olan Bankalarının ödeme yapması durumunda Bankaların telafisi güç veya imkansız zararlarla karşı karşıya kalmasının kaçınılmaz olduğu, Davalı …’in, ifade edildiği üzere kredi kartlarıyla yaptığı harcamaların akabinde müvekkili Bankaya ve diğer Bankalara mal/hizmet alamadığı gerekçesiyle chargeback bulunduğunu, Davalının müvekkili Bankaya yaptığı itirazları incelendiğinde Davalı … İnşaat Firmasından daire satın almak üzere başvurduğu projeden kendisine konut teslim edilmediği iddiasında bulunduğunu, …’in ilk olarak 14.07.2014 tarihinde, … İnşaat firmasından yaptığı toplam 20.000,-TL’lik 5 adet işlem için chargeback talebini ilettiğini, chargeback sürecinin devam ettiğini,
…’e ait kartlarla aynı firmanın POS cihazından 22.07.2014 tarihinde gerçekleşen 4 işlem için toplam 36.500,- TL’lik chargeback talebinin müvekkili banka tarafından ödeme yapılarak sonuçlandırıldığı, …’in 13.08.2014 ve 15.08.2014 tarihlerinde, 32 işlemle 71.250,- TL tutarındaki yeni chargeback talebinin müvekkili bankada inceleme sürecinin devam ettiğini, Davalı Firmaya tahsis edilen POS cihazından gerçekleştirilen işlemlerin toplam tutarı 156.250,- TL dir. 153.450,- TL’lik kısmı ise davalı …’e ait kartlarla gerçekleştirilmiş olduğu göz önüne alındığında borç miktarının dolayısı ile Müvekkili Banka zararının artmasının kuvvetle muhtemel olduğu, Müşterinin ilgili borcu mevcut ve potansiyel borcu ödememesi durumunda Bankalarının ciddi bir tutarı yüklenmek zorunda kalarak zarara uğrayacağı, …’in İNG Bank kredi kartıyla 26.02.2014 tarihinde Üye İşyeri davalı … Tekstil firmasından gerçekleştirildiği 25.000,- TL’lik işlem için harcama itirazında bulunduğunu, ilgili tutarın Chargeback sürecinin kart hamili, lehine incelenmesi sonucu müvekkili Banka tarafından ödenerek karşı firmanın hesabına borç geçilmiş ve karşı bankaya gönderilmiş olduğu, (Müvekkili Banka zararının gerçekleştiği) Dava dışı … Ltd. Şti. firması için Bankalarına ilettiği chargeback talepleri ise … Üye İşyeri olmadığından ve itiraza konu kartların müvekkili Banka kartı olduğundan 4 adet işlem için chargeback süreçleri tamamlanarak ilgili bankalardan tahsil edilen tutarların …’e ait kartlara iade edildiği, (Bu işlemlerle ilgili olarak Üye İşyeri bankası olunmadığından müvekkili banka zararı bulunmadığı) Yüksek tutarlı ve ardışık bir şekilde gelen chargeback itirazları nedeniyle davalı … hesabı ve diğer davalılara ait POS hesapları müvekkili Banka Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından incelemeye alınarak … Şubesi için inceleme raporu düzenlendiği, rapordan anlaşıldığı üzere davalıların birlikte hareket ederek ve bir kurgu yaratarak müvekkili Bankadan haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarının net bir şekilde ortaya konulduğu, Mesleği Avukatlık olan …’in itiraza konu işlemlerin bir projeden yapılacak konut satışına istinaden olduğunu beyan ederken, üye İşyerinin … Ltd. Şti firması işlemlerin kart hamiline ait konut ve işyerlerinin tadilatı için olduğunu beyan ettiğini, bu yönüyle kart hamili ve üye İşyeri beyanlarının çelişmekte olduğu, … Tic. Ltd. Şti. firması tarafından tanzim edilen ve …’e 01.05.2014 tarihinde ibraz edilen 310.000,- TL bedelli irsaliyeli faturada açıklama olarak “… Projesi satışına ait kredi kartı ve nakit olarak, 01.09.2013 – 01.04.2013 tarihleri arasında yapılan ödemelere ilişkin olup 10 gün içinde daire teslimi yapılmaması halinde iade edilecektir.” İbaresinin bulunduğunu, Bu açıklamadan da aslında ortada alım satımı yapılacak bir daire olmadığı ve asıl amacının daire teslimi yapılmış gibi gösterilerek Bankalarına yapılacak harcama itirazlarına dayanak oluşturulduğu, Mesleği avukatlık olan …’in bizzat gidip görmediği, adını dahi bilmediği bir projeden konut almak üzere, kendi beyanına göre 250.000-TL ödeme yapmasının, yaptığı ödemenin tutarını tam olarak bilmemesinin, tadilat ve villa inşası gibi işler için anlaştığı firmalara henüz hiç işe başlanmamışken ciddi miktarlarda ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Bu düzeyde bir kişinin, 3 firma tarafından da dolandırıldığını iddia etmesinin ve bu 3 firmaya da ödemelerin kredi kartlarıyla parça parça yapılmasının tesadüfle açıklanmasının mümkün olmadığı, …’in kendi ifadesiyle yaklaşık 600.000,- TL ödeme yaptığı bu 3 is için, taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde izlenecek yolla ilgili hemen hemen hiçbir belge düzenlememiş olması; bir avukat olarak hukuki süreç başlatmak yerine, itirazını bankalarına iletmesi olayın baştan kurgulandığını ve amacın Bankalarına konu itiraz tutarlarını almak olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koyduğunu, Yapılan internet sorgulamasında “… ” isimli konut projesinin A-C Grup tarafından değil, … İnşaat tarafından yürütüldüğünün anlaşıldığı, Kısa bir araştırma sonrası anlaşılan bu durumun, bir avukat olarak belli bir davranış seviyesinde olması beklenen kart hamili tarafından araştırılmaması, anlaşılmaması ve kart hamilinin bu kadar kolay dolandırılmasının normal olmadığı, ayrıca davalı … tarafından konut satışı yada tadilata konu daire işyerleriyle ilgili taraflarına tapu belgesi, resmi veya yazılı satış sözleşmesinin ibraz edememiş olmasının, … firmasının kurulu POS cihazından ilk işlemin 24.09.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, ilk gün … ‘e ait kartlarla toplam 5.000- TL 3 işlem gerçekleştirildiği, POS cihazının ilk kullanımından, kapatıldığı tarih olan 01.08.2014’e kadar 48 işlemde toplam 156.250 TL’lik işlemin 46 adedinin (153.450,- TL’lik işlem) … e ait kartlarla yapılmasının, iddia edilen alışverişlerin aslında hiç olmadığı ve sırf müvekkil bankayı dolandırmak ve haksız kazanç elde etmek amacı ile yapıldığını açıkça göstermekte olduğunu, Davalı Firmalarla İmzalanan Üye İşyeri sözleşmesinin 8.1 Maddesi gereği Üye İşyerinin satış ve alacak belgelerini beş yıl süreyle saklamak zorunda olduğunu. Buna rağmen … firmasının işlemlere ilişkin belgeleri ibraz etmediğini, Davalı …’e ait kartlarla Davalı … Firmasına kurulu POS cihazından yapılan işlemlerle ilgili dilekçe tarihine kadar 107.750,- TL, davalı … Firmasına kurulu POS cihazından yapılan işlemlerle ilgili olarak 25.000,- TL tutarında chargeback itirazı yapıldığını. Ayrıca Davalı …’ in … Tic. Ltd. Şti. firmasından gerçekleştirdiği işlemlerin toplam tutarının 153.450 TL olduğu göz önüne alındığında yeni chargeback talepleri ile müvekkili Banka zararının daha da artmasının muhtemel olduğu, Açıklanan nedenlerle … tarafından … Ltd. Şti.’nin kullandığı … … terminal numaralı ve San. Tic. Ltd. Şti ‘nin kullandığı … terminal numaralı POS cihazlarından yapılan işlemlere ilişkin chargeback yolu ile tahsil edilen veya edilecek olan tutarların kart hamili … hesabına/kartlarına iade edilmesinin önlenmesi için dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Davalıların birlikte hareket ederek, haksız ve hukuka aykırı olarak taraflar arasında aslında var olmayan ticari ilişkilerin varmış gibi gösterilerek, açıkça bankadan haksız ve kötü niyetle menfaat elde etme çabasından dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle “Davacının birbirinden bağımsız 2 olaydaki 3 ayrı tarafı aynı davada birleştirerek yetki kurallarını kanuna karşı hile yaparak aşmaya çalıştığını, Diğer Davalıların davacıdan bir taleplerinin olmadığını, dolayısı ile onlara dava açılmasında hukuki bir yararlarının bulunmadığı, kendisine borçları yoksa, ödeme yapmayacaklar ise diğer davalılara dava açılmasında hukuki yararları bulunmadığı, Davacının telafisi güç ve imkansız zararlarla karşı karşıya kalacakları iddiasının komik olduğu, kendisine yaptıkları veya yapacakları bütün ödemeleri, haksız çıkması halinde bankaya her zaman iade edecek gücünün bulunmakta olduğu, İtiraz etmiş bulunduğu bütün kredi kartı harcamalarına ilişkin ödemeleri fazlasıyla yaptığını, Villa İnşaatı için … firması ile yaptığı sözleşmeyi ve fesih nameyi diğer bankalarla birlikte Davacıya da verdiğini, … bank tarafından kendisine bir ödeme yapılmadığını, Kredi kartlarına davacı banka tarafından çeşitli tarihlerde 27.500, TL iadeler yapıldığını, iade edilen tutarların büyük kısmını kullandırmadığını, faksın … firmasından çekildiği iddiasının çarpıtma olduğu, Davaya konu edilen konut satışının Projeden satış şeklinde olduğu, ve firmanın bankalar dahil herkesçe tanınmış bir firma olduğu, … firmasına yaptığı ödemelerin Kredi kartları ile yaklaşık 250.000,- TL olup haricen yapılan ödemelerle 450.000,- TL civarında olduğu, Bu proje dışında çok sayıda yatırımı bulunduğu bunların içinde olumlu yönde seyredenler olduğu gibi olumsuz yönde seyredenlerin de olduğu, Kredi kartı ile ödeme yapmasının suç yada yasak olmadığı, Açıklanan nedenlerle Diğer davalılar yönünden davaların hukuki ve fiili irtibat bulunmaması, yetki kuralını aşabilmek için kötü niyetli olarak birlikte açılmış olması sebebiyle ayrılmasına, Diğer davalılar yönünden (davacıdan bir alacak talepleri yoktur) davacının dava açmakta hukuki yaranı bulunmaması sebebiyle reddine; davanın reddine ve yargılama masraflarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Teknik Isı ve Diğer davalı … İnş. Tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE BİLİRKİŞİ RAPORLARI
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi,
Mahkememiz dosyasından 27/08/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda; Davalı … in; daire satın almak üzere, yetkilendirilen … … Itd. Şti ne hamili bulunduğu davacı Banka ve diğer Bankalar Kredi Kartları İle (davacı bankanın bağladığı POS Cihazı üzerinden) avans şeklinde (153.450,-TL lık ) ödemeler yapmış olduğu; bununla ilgili belgeler sunduğu,
Diğer yandan “İnşaat – Tadilat ve Yapım Sözleşmesi” ne istinaden, 3 no.lu davalı …. Şti ne bağlanan POS Cihazı üzerinden hamili bulundu ğu Kredi Kartlan ile (25.000,-TL lık) ödemede bulunduğu,
Davalı … in; … … Itd. Şti ne bağlı POS Cihazı üzerinden, yapmış oiuğu ödemeler ite ilgili olan, Gayrimenkul Satış vaadinin yerine getirilmemesi ile; Kredi Kartı İle yapmış olduğu ödemelerin CHARGE BACK ni ( 36.500,- TL + 20.000,-TL ve + 107.750,-Tl olarak ) talep etmiş olduğu,
Ve yine; ….ltd. Şti ne tahsis edilen POS Cihazı üzerinden “İnşaat ve Tadilat ile ilgili olarak yapmış olduğu (25.000,-TL lık) ödemenin CHARGE BACK’ini de yine kart bankalarından talep etmiş olduğu,
36.500,-TL lık ve 25.000,-TL lık CHARGE BACK taleplerinin yerine getirildiği, 20.000,-TL + 107.750,-TL lık CHARGE BACK talepleri ile ilgili Chargeback prosedürünün devam ettiği,
Davalının halen 25.950,-TL lık daha CHARGE BACK talebinde bulunabileceğinin ihtimal dahilinde olduğu görülmüş olup;
CHARGE BACK talepleri ile ilgili olmak üzere, yapılan işlemlerin doğruluğunu ortaya koyacak olan gerekli belgelerin (talep üzerine) Üye İşyerleri tarafından derhal Üye İşyeri Bankasına verilmesi gerekli / şart olmakla birlikte;
Davacı Banka tarafından istenen CHARGE BACK işlemlerine ilişkin belgelerin 2 no.lu davait Üye İşyeri …… Itd. Şti tarafından ve 3 no.lu davalı Üye İşyeri ….Jtd. Şti tarafından (Üye İşyeri Bankası olan) davacı Bankaya verilmediği görülmüş olmakla, İstenen bu belgelerin Üye İşyerleri tarafından Bankaya verilmemesi halinde; yapılan İşlemlerin doğruluğu, davacı Banka tarafından tespit edilememiş olacağından; CHARGE BACK taleplerinin; davacı (üye İşyeri) Bankası tarafından yerine getirilmesinin şart olacağı,
Davacı banka;
davalılar arasında kötü niyetli olarak ve birlikte hareket edilerek; olmayan bir ticari ilişkinin var gibi gösterildiğini, charge back işemleri ile bankanın dolandırıl mak istendiğini beyanla; bu tür işlemlerden dolayı bankanın; davalı … e borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olmakla birlikte, bankanın dolandırıcılık iddiasını ispat edemediği tespit edilmiştir.
08/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
Konumuz olayda; tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri ve tüm dosya kapsamındaki deliller çerçevesinde, irdelenmesi ve tespit edilmesi gereken husus, Davalı … tarafından , Davacı Bankaca diğer davalılar olan Üye İşyerlerine tahsis edilen POS cihazı üzerinden yaptığı kredi kartı harcamalarına ilişkin chargeback talebinin Uluslararası Kartlı ödeme sistemleri kurallarına göre ve Davacı Bankaca da uyulması gerekli olan kurallar çerçevesinde, yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı,
Davalı …’in davacı Bankadan almış olduğu kredi kartlan ve Diğer Bankalardan almış olduğu Kredi Kartları ile Davacı Bankanın Üye işyeri Olan … … Ltd. Şti. POS cihazı üzerinden yapılan harcamalar toplamının 46 adette toplam 153.450 TL olduğu,
Yapılan bu harcamalardan 36.500,- TL’lık kısmının Chargeback talebi üzerine … kredi kartlarına alacak kaydedilmek üzere ilgili bankalara gönderildiği/ödendiği,
Söz konusu 153.450 TL’lık harcamalardan 20.000,- TL’lık kısmına ilişkin 14.07.2014 tarihinde chargeback talebinde bulunulduğu, Chargeback inceleme süreci sonucunda 20.000,00- TL’nin ödenmesinin gerekeceği,
Söz konusu harcamalardan 107.750,- TL’lık kısmına ilişkin ise 5.08.2014 tarihinde chargeback talebinde bulunulduğu, Chargeback inceleme süreci sonucunda 107.750,-TL’nin ödenmesi gerekeceği,
153.450 TL’ık harcamaya ilişkin (20.000,-TL+107.750,- TL)= 127.750,- TL’lık chargeback ( ters ibraz) talep edildiği ve kalan 25.950,00 TL’lik harcama içinde chargeback talebinin ihtimal dahilinde olduğu,
2 No’lu davalı Davacı Banka Üye İşyeri …… Ltd. Şti’ne verilen POS cihazı üzerinden … tarafından … Kredi Kartı ile 26.02.2014 tarihinde tek kalemde 25.000,- TL’lık harcama işlemi gerçekleştirildiği, Davalı … tarafından 14.07.2014 tarihinde kart Bankasından chargeback talebinde bulunulduğu, chargeback inceleme sürecinde üye işyerine ulaşılamaması nedeniyle söz konusu tutarın davalının … Kredi kartına alacak kaydedilmek üzere … ’a iade edildiği/ödendiği,
Davalı …’in davacı … ve diğer bankalardan almış olduğu Kredi Kartları ile Davacı Bankanın Üye İşyeri Şirketlere tahsis etmiş olduğu POS cihazları üzerinden yapılan harcamaların toplamının ;(36.500,-TL+20.000,-TL+107.500,-TL+25.000,-TL+25.950,-TL) = 215.200,- TL olduğu,
Davacı …’in bu kredi Kartı harcamalarından (36.500,TL+20.000,-TL+107.500.-TL+25.000-TL) = 189.250,- TL’lık kısmının hesaplarına chargeback yöntemiyle ters ibrazını/İadesini istediği,
Belirtilen Chargeback/ters ibraz talebinden (36.500,-TL+25.000,-TL) = 61.500,-TL’lık kısmının kabul edilerek Kredi Kartı hesaplarına ters ibrazının yapılarak Ödenmiş olduğu, bu tutan henüz Üye işyerlerinden tahsil etmemiş olmakla bu tutarda zararının oluştuğu,
Davalı …’in halen (20.000,- TL+107.750,- TL) = 127.750,-TL’lık sonuçlandırılmamış chargeback (ters ibraz) talebinin bulunduğu, chargeback inceleme sürecinin aleyhe sonuçlanması halinde 127.750,- TL daha ters ibraz/ödeme yapacağından bu tutarda daha zarara uğramasının ihtimal dahilinde olduğu,
Toplam harcamaların 215.200 TL olduğu, iade edilenler ile henüz sonuçlanmamış chargeback talepleri göz önüne alındığında dava tarihi itibariyle chargeback talebinde bulunulmamış, talep edilebilecek tutarın 25.950,- TL’si olduğu tespit edilmiştir.
06/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı Bankanın Bilirkişi Kök Raporumuza Karşı verdiği itiraz dilekçesindeki hususlar incelenmiş, Kök Raporumuzdaki tespit ve değerlendirmelerden ayrılmayı gerektirecek bir hususa rastlanılmadığı değerledirilmiştir.
09/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI KARARI: Davacı Bankanın Şikayeti üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı Esas ve Karar Bürosunun 01.04.2015 tarih 2014/… Soruşturma ve 2015/ … karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına itiraz edilmiş, … Sulh Ceza hakimliğinin 2015/… D. İş No. lu Kararında “Dosyanın ve itiraz dilekçesinin incelenmesinde; mevcut delil durumu ve karar gerekçesi birlikte dikkate alındığında … Cumhuriyet Başsavcılığı Bürosunun 01.04.2015 tarih 2014/… Soruşturma ve 2015/… karar sayılı Kovuşturmaya yer olmadığına Dair Karardaki gerekçeler yerinde görüldüğünden itirazın reddine, …” karar verildiği görülmüştür.
Davalı … ise yapılan işlemlerin gerçek olduğunu ileri sürmektedir.
Geçmişteki bir işlemin gerçek olup olmadığını tespit etmek için gerekli delilleri sunma yükümlülüğü kuşkusuz taraflara aittir. Taraflardan davacı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında faaliyette bulunan anonim şirket şeklinde kurulmuş bankadır. Davalı … ise 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre avukatlık ruhsatı bulunan ve diğer davalı … Ltd. Şti.’nin vekilliğini üstlenmiş avukattır. Davacı banka, TTK 18. maddesi gereğince tahsis etmiş olduğu POS cihazının ve kredi kartının kullanım sınırları dahilinde her türlü olası kullanım şekillerini öngörmesi, öngöremediği kullanımlarla ilgili olarak da sonuçlarına katlanması gerektiği konusunda duraksama yoktur. Diğer taraftan davalı …’in ise avukatlık unvanı nedeniyle hem mesleğini icra ederken hem de özel işlerini yürütürken hukuk kurallarını bilmesi ve iş ve işlemlerini buna göre yürütmesi gerekmektedir. Öte yandan diğer davalılar ile olan ilişkileri dikkate alındığında bunların eylem ve işlemlerinden bilgi sahibi olabilecek durumda olduğundan, iyi niyetli üçüncü kişi olarak hukuki bir korumaya sığınamaz.
Davacı bankanın önceki bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazların karşılanması bakımından öncelikle aşağıdaki hususların tespiti gerekmiştir.
Davalı …’e tahsis edilen POS cihazından davalı …’e ait kartlarla üç işlemde toplam 5.000,00 TL’lik işlem gerçekleştirilmiş olması, cihazın kullanıma kapatıldığı döneme kadar 48 işlemde toplam 156.250,00 TL’lik işlem gerçekleştirilmesi, bunun 46 tanesinin davalı …’e ait farklı kartlarla gerçekleştirilmesi, sadece 2 tanesinin başkalarına ait kartlarla yapılmış olması kayıtlarla ortadadır. İşlem sayıları ve tutarları bakımından davalıların da bir itirazı yoktur.
Davalı … ile dava dışı …’nın ticaret sicilinde tescilli iştigal konularının dışında işlemler yapmasının önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Hangi işlemlerin yapılabileceği ile ilgili kısıtlamaların mevzuatla düzenlenmesi gerekmektedir. Örneğin davacının tabi olduğu Bankacılık Kanunu kapsamında faaliyet göstereceklerin bankacılık dışında iş yapamayacağı açıkça düzenlenmiştir. Dava dosyasında bulunan Üye İşyeri Sözleşmesi incelendiğinde de davacı banka tarafından genel işlem mahiyetinde düzenlenmiş olmasına rağmen üye işyerlerinin ticaret sicilinde tescilli işler haricinde POS cihazlarını kullanılmasını engelleyen bir düzenlemeye de rastlanılmamıştır.
Davacının bu iki şirkete ve şirket kayıtlarına ulaşılmaması ile ilgili paravan veya naylon diye tabir edilen şirketlerden olduğunun ortaya çıkacağını belirtmesine karşın bu tespitin ancak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında yetki almış inceleme elemanları tarafından inceleme yapılarak VUK 359. maddesi kapsamında suçun tespit edilmiş ve VUK 367. maddesi kapsamında suç duyurusunda bulunulması ve ceza kovuşturmasının tamamlanması gerekir. Davacı bankanın bu iki şirketle ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığına bir ihbarda bulunduğu veya bu yönde bir inceleme veya tespit yapıldığı yönünde dava dosyasında bir delile rastlanılmamıştır.
Davalı …’in davalı … şirketinin avukatlığını yapması ve itirazlardan birinin bu firmanın faksından yapmış olması yönündeki itirazı bakımından somut durumun yine Mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişilerce yapılacak bir tespitin bulunmadığı açıktır. Davalı …’in konumu gereği davalı …’in iş ve işlemlerini bilebilecek durumda olması sadece iyi niyetli üçüncü kişi karinesinden faydalanmasını engeller.
Davacının kredi kartıyla farklı firmalardan yaptığı tüm yüksek miktarlı harcamalara ilişkin davacı banka ve diğer bankalara chargeback itirazı yapmış olması davacının dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini ve hakkı kötüye kullandığını açık bir şekilde göstermiş olması yönündeki iddianın da hukuki değerlendirme olduğu ve Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Dava konusu olayda davalı …, diğer davalı …’den satın aldığı gayrimenkulün teslim edilmediği diğer davalı …’nin ise sözleşme konusu hizmeti sunmadığını iddia ederek yapılan ödemelerin iadesini (chargeback) talebinde bulunmuştur.
Davalı …’den alınan gayrimenkul bakımından dava dosyasında; 28.10.2013 tarihli davalı … kaşesi ve üzerinde imza olan ve “tek yetkili satıcı” unvanı altında dava dışı … … ismi altında imzalı “Gayrimenkul satış Acentalık Sözleşmesi” başlıklı yazı,
16.07.2014 tarihinde düzenlenerek davalı …’e verildiği belirtilen “tek yetkili satıcı” unvanı altında dava dışı … … ismi altında imzalı “Gayrimenkul Satış Acentalık Sözleşmesi Feshi” başlıklı yazı
Bila tarihli “tek yetkili satıcı” unvanı altında dava dışı … … ile “alıcı” sıfatı altında davalı … imzası bulunan “Satış Vaadi ve Ödeme Protokolü” başlıklı yazı
01.05.2014 tarih ve … numaralı … Projesi açıklamalı 310.000,00 TL + 55.800,00 TL KDV olmak üzere toplam 365.800,00 TL bedelli “avans bedeli” faturası
Neye ilişkin olduğu anlaşılmayan kısmen okunaksız avans bedeli açıklaması ile %18 KDV uygulanmış 5325, 5363, 5335, 5352 numaralı irsaliyeli faturalar
Keşidecisi davalı …, hamili davalı … olan … Bankasına ait 16.500,00 TL, 40.000,00 TL, 55.000,00 TL bedelli, … a ait 65.000,00 TL bedelli, keşidecisi … Hamili davalı … olan … a ait 20.000,00 TL bedelli çekler
Davalı … imzalı 21.09.2013 ila 27.03.2014 tarihleri arasında farklı banka kredi kartlarından farklı tutarlarda toplam 35 farklı işlemde toplam 239.200,00 TL tutarlı avans olarak yapıldığı belirtilen ödemeler listesi
Bu işlemin gerçekliğine ilişkin olarak davacı bankaya, davalı … tarafından verildiği anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanunun 237. maddesinde taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şart koşulmuş ayrıca taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmayacağı açıkça hükme bağlanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 705. maddesi gereğince taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescil ile mümkündür. 706. maddesi gereğince de taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır.
Noterlik Kanununun 60. maddesinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapma noterin görevleri arasında sayılmış, 89. maddesinde ise gayrimenkul satış vaadi düzenleme şeklinde yapılması zorunlu işlemler arasında sayılmıştır.
Dosyaya sunulan satış vaadi sözleşmesinin yasal düzenlemeler karşısında hükümsüz olduğu anlaşılmaktadır.
Acentelik Türk Ticaret Kanununun 102. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denilmektedir. Tamamlayıcı hüküm olarak Türk Borçlar Kanununun simsarlık hükümleri sözleşme yapan acentelere komisyon hükümleri ve bunlarda da hüküm bulunmayan hâllerde vekâlet hükümleri uygulanacaktır.
TTK 107. maddesi gereğince özel ve yazılı bir yetki almadan acente, müvekkili adına sözleşme yapmaya yetkili olmayacaktır. Dava dışı …’ün dava dışı müvekkili olduğu iddia edilen A-C Grup adına sözleşme yapabilme yetkisi varlığına ilişkin dava dosyası içerisinde bir delile rastlanılmamıştır.
Davalı … ile dava dışı … … arasında hazırlanan Satış Vaadi ve Ödeme Protokolü başlıklı belgede satılacak dairenin metrekare fiyatının 2.500,00 TL olduğu belirtilmektedir. Davalı … tarafından düzenlenen faturada ise avans bedeli 310.000,00 TL olarak görülmektedir. Buna göre satışa konu olduğu iddia edilen yerin 124 m2 olduğu sonucuna varılabilecektir. Katma Değer Vergisi Kanununun 2. Maddesi gereğince katma değer vergisinin doğabilmesi için öncelikle konutun teslim edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan malın tesliminden önce fatura düzenlenmesi halinde de vergiyi doğuran olay meydana gelmektedir. Dava konusu olayı ilgilendirir şekilde KDV oranları, 3065 sayılı KDV Kanununun 28 inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile BKK eki (I) sayılı listede yer alan mal ve hizmetler için % 1 olarak belirlenmiştir. Söz konusu Kararname eki (I) sayılı listenin 11 inci sırasında; “Net alanı 150 m² ye kadar konut teslimleri” ibaresi yer almaktadır. Delil olarak sunulan faturada %18 KDV uygulanması mevzuatla uyumlu değildir.
213 sayılı VUK’un 229. Maddesi gereğince Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari belgedir. Faturaya konu gayrimenkulün A-C Gruba ait olduğu iddia edildiğine göre gayrimenkulün sahibi olmayan davalı … tarafından fatura düzenlenemez. Kaldı ki düzenlenen faturada bir mal satışı değil, avans bedeli olduğu anlaşılmaktadır. Davalı …’in aldığı avanslar ile ilgili olarak tekdüzen hesap planı gereğince 159 verilen sipariş avansları hesabına kayıt yapması gerekirken satış faturası düzenlemesi de mevzuata aykırı olmuştur. Davalı …’in dava dışı A-C Grup adına fatura düzenleme yetkisi olmadığı gibi mülkiyetinde bulunmayan bir varlığı da satışa konu edemez.
Üye İşyeri Sözleşmesinde,
5.3. maddesinde kart hamilinin yaptığı müracaat üzerine banka tarafından ters ibraz gerçekleştirilerek bedel ödenmiş olmasına karşın üye işyerinin mal ve hizmet bedelinin iadesi için ayrıca işlem yapması dolayısıyla aynı satış işlemine ilişkin olarak banka nezdinde mevcut üye işyeri hesaplarının mükerrer şekilde borçlandırılması halinde yahut üye işyeri tarafından iade işlemlerinin hatalı gerçekleştirilmesi dolayısıyla, kart hamili dışındaki üçüncü kişilere ödeme yapılması veya kart hamiline satış bedelini aşan tutarda iade yapılması ya da tamamen üye işyerinden kaynaklanan hatalı iade işlemleri dolayısıyla ortaya çıkacak tüm zararlardan üye işyerinin sorumlu olacağını,
9.1. maddesinde bankanın sahte malların satışa konu olduğunu tespit eder ise sözleşmeyi derhal feshedebileceği ve üye işyerinin bu durumda bankanın uğrayacağı zararı tazmin edeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini düzenlemektedir. Bu durumda kredi kartıyla yapılan avans ödemelerinin üyelik işyeri sözleşmesine de aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Satış Vaadi ve Ödeme Protokolü başlıklı yazıda davalı … taraf olmadığı halde davalı …’e ilişkin yükümlülüklere de yer verilmiştir. Ödemenin kredi kartı ve/veya nakit olarak satış acentası olarak …’e, … de acentanın hesabında biriken tutarı tek yetkili satıcı olarak … …’ın hesabına aktarılacağı, yapılan ödemelerin devir tarihine kadar avans hesabında takip edileceği belirtilmektedir. Bu durumda … tarafından yapılan kredi kartlı tahsilatın mal satışına ilişkin olarak değil ödemeye aracılık mahiyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan davalı …’e verildiği belirtilen feshe ilişkin yazıda acentalık sözleşmesinin 28.04.2014 tarihinde feshedildiği bildirilmiş olmasına karşın fatura 01.05.2014 tarihinde düzenlenmiştir.
Bu durumda davalı … ile davalı … arasındaki ilişki ile sınırlı olarak yapılan kredi kartlı ödemenin davalı …’in satışını yaptığı veya yapabileceği bir mal veya hizmete ilişkin olmadığı ortaya çıkmaktadır.
Davalı …’den alınamayan hizmet bakımından dava dosyasında;
12.02.2014 tarihli davalı … ile … arasında 7 maddeden müteşekkil İnşaat Sözleşmesi
25.06.2014 tarihli davalı … ile … arasında 7 maddeden müteşekkil İnşaat Sözleşmesi Feshi ve İade Protokolü bulunmaktadır.
İnşaat Sözleşmesinin 6. Maddesinde müteahhidin en geç 15.06.2014 tarihine kadar yapı ruhsatını alıp temelini atmadığı takdirde ödene bedellerin tamamının yasal faiziyle iade edileceği düzenlenmiştir. 26.06.2014 tarihinde ise inşaatın müteahhitten kaynaklanan sebeplerle başlamadığı tespit edilerek fesih ve iade protokolü düzenlenmiştir. Düzenlenen protokolde iade edilmesine karar verilen kredi kartı ödemelerinden … Banka ait 26.02.2014 tarihli 25.000,00 TL’nin dava konusu olduğu anlaşılmaktadır. Kredi kartının kullanım tarihi itibariyle sözleşmenin diğer tarafı olan davalı …’nin bir mal veya hizmet verme yükümlülüğü bulunmadan tahsilat yapıldığı, dolayısıyla yapılan işlemin işlem tarihinde olmayan satışa ilişkin olması sebebiyle üyelik sözleşmesine aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Davacının yargılama içerisinde ileri sürmüş olduğu tüm hukuki savların bilirkişilerce benimsenmesini ve benimsendiğinin raporda yer alması yönündeki talebini HMK ile bilirkişilere verilen görev ve yetki sınırları dışında olduğu,
İşlem sayıları ve tutarları bakımından davalıların da bir itirazı olmaması nedeniyle. Bu somutlaşan durumun değerlendirilmesi Mahkemeye aittir. Bilirkişilerce bu yönde yapılacak teknik bir incelemeye gerek olmadığı,
Dosyaya sunulan satış vaadi sözleşmesinin yasal düzenlemeler karşısında hükümsüz olduğu anlaşıldığı,
Davalı …’in dava dışı A-C Grup adına fatura düzenleme yetkisi olmadığı gibi mülkiyetinde bulunmayan bir varlığı da satışa konu edilemeyeceği,
Davalı …’in davalı … ile olan kredi kartı kullanım işlemlerinin işlem tarihi itibariyle geçerli ve var olan taraflar arasındaki bir ticari işe ilişkin olmadığı,
Davalı … ile davalı … arasındaki ilişki ile sınırlı olarak yapılan kredi kartlı ödemenin davalı …’in satışını yaptığı veya yapabileceği bir mal veya hizmete ilişkin olmadığı,
9.1. maddesinde bankanın sahte malların satışa konu olduğunu tespit eder ise sözleşmeyi derhal feshedebileceği ve üye işyerinin bu durumda bankanın uğrayacağı zararı tazmin edeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini düzenlemektedir. Bu durumda kredi kartıyla yapılan avans ödemelerinin Üyelik işyeri sözleşmesine de aykırı olduğu;
… ile davalı … arasındaki ilişki ile sınırlı olarak yapılan kredi kartlı ödemenin davalı …’in satışını yaptığı veya yapabileceği bir mal veya hizmete ilişkin olmadığı, ifade edilmiştir.
GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; davalı …’in 2 adet kredi kartı ile diğer davalılardan yapılan harcamalara rağmen mal ve hizmet alınmadığı gerekçesiyle harcamalara itirazda bulunması nedeniyle itirazında haklı olup olmadığı, taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı tarafların ortak iş birliği içinde hareket edip etmediği, dolayısıyla davacının davalılara borçlu bulunup bulunmadığına yönelik menfi tespit talepli davadır. Davacı, davalı … ve davalı … ile davalı … arasındaki kredi kartı ve POS cihazı kullanılarak yapılan dava konusu ödemelere ilişkin işlemlerin gerçek bir ticari işlem olmadığını ileri sürerek bu ödemelerden banka olarak sorumlu olmadığını iddia etmektedir. Davalı ise işlemlerin gerçek olduğu iddiasıyla davanın reddini talep etmiştir, Dosya kapsamı ve düzenlenen detaylı denetime elverişli bilirkişi raporları ile; Davalı …’in dava dışı A-C Grup adına fatura düzenleme yetkisi olmadığı gibi mülkiyetinde bulunmayan bir varlığı da satışa konu edilemeyeceği, davalı …’in davalı … ile olan kredi kartı kullanım işlemlerinin işlem tarihi itibariyle geçerli ve var olan taraflar arasındaki bir ticari işe ilişkin olmadığı, davalı … ile davalı … arasındaki ilişki ile sınırlı olarak yapılan kredi kartlı ödemenin davalı …’in satışını yaptığı veya yapabileceği bir mal veya hizmete ilişkin olmadığı, dolayısıyla yapılan işlemin işlem tarihinde olmayan satışa ilişkin olması sebebiyle Üyelik sözleşmesine aykırı olduğu tespit edildiğinden, davalılar arasında gerçeklesen mal ve hizmet karışılığı olmayan dava konusu pos cihazından kredi kartı kullanımı nedeniyle davacının davalılara borçlu bulunmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli 9.068,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.267,05 TL harcın düşümü ile eksik kalan 6.801,10 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.561,25 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 29,00 TL peşin harç + ilk masraf 2.267,05 TL + bilirkişi ücreti 4.200,00 TL + 621,85 TL posta masrafı ) toplam 7.117,90 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı 21/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır