Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/293 E. 2020/495 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2013/293
KARAR NO:2020/495

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/11/2013
KARAR TARİHİ:21/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması
sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin, 10.08.2013 günü üç akrabalarıyla beraber müvekkili … ‘e ait … plakalı araç ile fındık toplamaya gittiklerini, işleri bittikten sonra köye dönerlerken … ilçesi … mahallesindeki yolda … plakalı aracn park halinde olduğunu gördüklerini, sözüedilen yol dik bir yokuşta ve oldukça dar bir yol olmakla birlikte … plakalı otobüsün diğer araçların geçişini engelleyecek şekilde park edildiğini, ilgili araç park halindeyken yoldan geçemeyeceğini anlayan müvekkili …’ün, kullanmakta olduğu aracı uygun şekilde kenara çekerek kendi aracından ayrıldığını ve yoldan geçişi engelleyen aracın sürücüsünü bulup otobüsü yoldan çekmesini istemek niyetiyle söz konusu araca doğru ilerlediğini, araca yaklaşıp sürücünün yerinde olmadığını fark eden müvekkilinini, otobüsün camında yazılı olan numarayı aramak suretiyle araç sürücüsüne ulaşmaya çalıştığını, sürücüye ulaşmayı başaramayan müvekkilinin çok dar ve dik olan yoldan geri geri çıkma ihtimali bulunmadığından, araç sürücüsünün nerede olduğunu etrafta sormaya başladığı sırada muhtemelen el freninin boşalması sonucu otobüs harekete geçerek müvekkili … ve beraberindeki akrabalarının içinde bulunduğu araca çarptığını ve aracı sürüklemeye başladığını, havanın sıcak olmasından ötürü kapısı açık vaziyette araçta oturan …’ün çarpmanın etkisiyle araçtan savrularak yere düştüğünü, araç üzerinden geçtiği için yaralandığını ve bilincini kaybettiğini, çarpmadan sonra … ve akrabalarının içinde bulunduğu aracın bir süre daha sürüklendiğini ve yolun sol tarafındaki şarampolün kenarında bulunan taşlara çarparak ancak durabildiğini, müvekkillerinin içinde bulunduğu araca muhtemelen el freni boşalmak suretiyle çarpan otobüs, dar ve dik bir yokuşun en tepesindeki noktaya diğer araçların geçişini engelleyecek şekilde park edildiğini ve harekete geçip tehlike yaratma ihtimalini yok edecek önlemler alınmaksızın terk edildiğini, bu ihmalkâr davranış neticesinde gerçekleşen haksız fiilin müvekkilleri açısından üzücü sonuçlar doğurduğunu, müvekkili … ‘ün ciddi derecede eski fonksiyonlarına kavuşamayacak şekilde kolunun yaralanmasına, ameliyat olmasına, işini kaybetmesine, araçlarının ağır hasar almasına, maddi ve manevi açııdan çok zor günler geçirmelerine sebep olduğunu, müvekkili …’ün olaydan sonra gözlerini hastanede açtığını, sağ kolundan ciddi şekilde yaralanan müvekkilinde damar patlaması meydana geldiğini ve 3 dikiş atılan kolu 6 hafta süreyle kalmak üzere alçıya alındığını, müvekkilinin zarar gören kolunun akıbeti belli olmamakla beraber ameliyat olduğunu ve şu an istirahat dönemine girdiğini, kesin raporun bilahare belli olacağını, müvekkilinin kazadan önce bir fabrikada ayakkabı temizleme elemanı olarak asgari ücretle çalışmaktayken, kazadan sonra iş göremeyecek olması sebebiyle işten çıkartıldığını, kaza tarihinden bu yana müvekkilinin evdeki bakımını da tuttuğu bakıcının gerçekleştirdiğini, müvekkilinin hayatının bir anda alt üst olmasından ve yaşam standartlarının düşmesinden ötürü maddi zararı yanında büyük bir acı ve elem duymakla, telafisi zor bir manevi zarara da uğradığını, müvekkili …, yaşamış olduğu acılar bir yana yaşanması muhtemel kötü günlerin de kendisini beklediğini düşündüğünü, zira müvekkilinin henüz genç olmasına rağmen sağlığını kaybettiğini, işten çıkarıldığını, bu sebeple gelecek kaygısı duymaya başladığını, bu nedenle müvekkili … için 10.000,00-TL. manevi tazminatın davalılar … ile … ‘dan, maddi kayıpları tam olarak bugün itibarıyla tespit edilemediğinden şimdilik 1.000.TL. maddi tazminatın da tüm davalılardan talep edilmesinin gerektiğini, müvekkili …’e ait araçta kaza sırasındaki çarpma ve sürüklenme dolayısıyla 12.000,00-TL civarında zarar meydana geldiğini, müvekkiline ait araçtaki hasarın davalı … şirketi tarafından karşılanması için gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde araçta 12.000.00TL civarında hasar bulunmaktayken sigorta şirketi’nin 3.500.00.TL gibi garip ve komik bir bedel teklif ettiğini, sigorta şirketi ve eksper tarafından yapılan değerlendirmede, aracın tamiri sırasında araca orjinal olmayan parçalar (yan sanayii) takılacağını, bu şekilde tamir edileceği ortaya çıkmış olmakla, bu teklifin müvekkili tarafından kabul edilmediğini, zira sigorta şirketlerinin orijinal ¸olmayan, yan sanayi veya çıkma olarak kabul edilen 2.el ve daha düşük değer ve kalitedeki parçalarla aracın tamirinin gerçekleşmesine yönelik talepleri suç teşkil etmekte olup, kabulünün imkan dahilinde olmadığını, araçta meydan gelen zararın tam olarak tespiti şu an için mümkün olunmadığından, şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan talep edilmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili …’ün kaza nedeniyle uğradığı büyük üzüntü ve kaygı nedeniyle 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’1dan, sağlık harcamaları ile elde edemediği kazanç kaybına dair şimdilik 1.000.00L TL maddi tazminatın ise tüm davalılardan, müvekkil … ‘e ait … plakalı araçta meydana gelen hasardan ötürü sigorta poliçesindeki bedel ile sınırlı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00.- TL maddi tazminatın tüm davalılardan haksız fiilin işlendiği 10.08.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle;10.08.2013 tarihli trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkette, … nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının, sakatlanma kişi başı 250.000,00 TL ve maddi araç başı 25.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, anılan poliçeye göre sakatlanma teminatlarının , Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusur, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağının belirlendiğini, müvekkili şirkete davacı …’ün sakatlanması ile ilgili tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, sigortalı araç sürücüsüne isnad edilen kusur oranını kabul etmediklerini, kusursuzluk nedeniyle poliçe teminat sorumluluklarının bulunmadığını, tazminat hesaplaması yapılırken Hazine Müsteşarlığı 05.02.2010 tarihli 2010/4 sayılı genelgesinde belirtilen ve kullanılması istenen CSO 1980 (Kadın – Erkek ayrımlı) mortalite ve komütasyon tablolarının ile teknik faiz – iskonto %3 ile “devre başı ödemeli belirli süreli rant ” hesaplamasının kullanılmasının gerektiğini, davacının geliri Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, davacı … tarafından talep edilen tedavi giderlerinin, 6111 sayılı kanuna göre poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını, kanun gereği tedavi giderleri Sosyal Güvenlik Kurumu yükümlülüğüne devredildiğini, davacı … tarafından talep edilen araç hasar bedelinin fahiş olduğunu, eksper incelemesine göre KDV hariç 3.415,26- TL tazminat hesaplandığını, davacının araçta yan sanayi parça kullanılmaya calışıldığı iddiasının kabul edilemez olduğunu, sigorta şirketi poliçe genel şartları çerçevesinde teminat vermekte olup, poliçe genel şartları Trafik sigortası Genel şartları B.2 maddesine göre “…hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğeri parça ile değiştirilme imkânı yok ise yenisi ile değiştirilir.” Şeklinde açıkça belirtildiğini, kazanın ve hasarın şekli incelendiğinde, aracın daha çok onarım gerektirdiğinin ortaya çıktığını, davacıya ait … plakalı araç 2006 model olup, 2006 dan bu yana trafikte kullanıldığını, Sigorta Bilgi Merkezi kayıtlarına göre, 2006’dan bu yana bilinen en az 9 adet trafik kazasına karıştığını, bu kazalar sonrasına aracın tamir gördüğünü, davacı araca orjinal parça kullanılmasını iddia etmekte ise, aracın kazadan önce üzerinde orjinal parça takılı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, araç; eksime ve karıştığı kazalar nedeniyle 2006’dan bu yana birçok kez tamir görmüş olup, yedek parça orjinalliğini kaybettiğini, davacı tarafın poliçe genel şartlarına aykırı iddiasının kabul edilemez olduğunu, aracın 26.04.2008 tarihinde karıştığı kazada … A.Ş. tarafından … nolu hasar dosyası 17.12.2007 tarihli kazasında … no.lu hasar dosyası açıldığını, bunun dışında 07.11.2008, 28.05.2009, 20.06.2009, 10.01.2011, 10.05.2011 05.01.2012 tarihlerinde kazaya karıştığını, her bir kazada hasarlandığını ve tamir gördüğünü davacının orjinal parça kullanılmasına ilişkin iddiaları haksız isnatlarının kabul edilemez olduğunu, davacı …’ün uzuv kaybı tespitinin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılmasının gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle faiz talebinin reddine karar verilmesini, aleyhlerine masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili 09/12/2013 havale tarihli dilekçesi ile; davacının aracında meydana gelen zarara ilişkin belirsiz alacak ve kısmi dava açamayacağı, müvekkillerinin kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı, soruşturma dosyasından davacılardan … ün, müvekkiline ait aracı kurcalaması nedeniyle aracın yerinden kaymasına sebep olduğunun anlaşıldığı, davalı … ün ise kendi eylemi sonucunda yaralandığı, tedavi masrafları yönünden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığı, meydana gelen maddi zarardan Euro Sigorta nın sorumlu bulunduğu, davacının başvurusu sonucu açılan hasar dosyasının celbinin gerektiği, manevi sigorta talebine ilişkin olarak, … Sigorta nezdinde tanzim edilen kasko poliçesinde manevi tazminat klozunun bulunduğu, talebin kabul edilmesi halinde bu poliçeden karşılanacağından davanın … Sigorta ya ihbarının gerektiği, sonuç olarak davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan … vekili cevap dilekçesinde özetle;. … plakalı kazaya karışan aracın, müvekkili şirkete, 24.04.2013-24.04.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Tüm Oto Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının maddi bedeni kaza başına(manevi taz. dahil): 50.000,00 TL olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müvekkili şirketin, araç hasarı giderinden ve maddi tazminat yönünden sorumlu olmadığını … plakalı aracın, müvekkili şirkete tüm oto sigorta poliçesi ile ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, bu sebeple maddi zararların öncelikli olarak zorunlu mali mesuliyet poliçesinden karşılanması gerektiğini, poliçe limitini tutarın aşması halinde aşan kısım için ihtiyari mali mesuliyet sigortasından talep edilmesi gerektiğini, bu sebeple müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, temin edilen İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda, davacının maluliyetinin olmadığına karar verildiğinden; şirket aleyhine herhangi bir manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, ceza dosyası kapsamında uzlaşmanın olup olmamasının önem arzettiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirketlerine müracaat tarihinden öncesinde temerrüdün söz konusu olmadığını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren (8) işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden, bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı vekilinin talep etmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, sonuç olarak müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu başvurunun reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
Sigorta Poliçesi, soruşturma dosyası, tedavi evrakları, hasar dosyaları, SGK kayıtları, … ve … plakalı araçlara ait trafik kayıtları, davacı …’ün kolundaki yaralanmaya ve aracın durumuna ait fotoğraflar. Davacılar ile davalı asillerin sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması, tanık ifadeleri, Adli Tıp kurumu raporu, bilirkişi incelemeleri,
Dava; trafik kazasında yaralanan davacı … ün maruz kaldığı iş gücü kaydından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile diğer davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacıların ve davalı asillerin sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta kayıtları ve soruşturma dosyası celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davacı …’e yapılan geçici iş göremezlik ödeneğine ilişkin döküm SGK’dan celp edilmiştir.
Kazaya karışan … plakalı aracın davalı …Ş,’ye … no.lu poliçe ile ZMMS ile sigortalandığı ve poliçe limitinin sakatlanma kişi başı 250.000,-TL ve maddi araç başı 25.000,00-TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
23/03/2015 tarihli celsede; davacı … yönünden maluliyet durumunun belirlenmesi için dosyanın tüm tedavi belgeleri ile birlikte Adli Tıp kurumu … İhtisas dairesine gönderilmesine, dosyanın fotokopisi çekilerek kusur durumu yönünden rapor alınması için dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup, 29/05/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 29/05/2015 tarihli raporda özetle; davalı Sürücü …’ın, %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacılar Sürücü … ve yolcu …’ün kusursuz oldukları mütalaa edilmiştir.
21/03/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun 21/03/2016 tarihli raporunda; …’ün 10.08.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı arızası 11.10.2008 tarih 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri müvacehesinde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal bulunmadığı, iyileşme (geçici iş görmezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
25/05/2016 tarihli celsede; dosyanın bir sigorta hukukçusu, 1 makina mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, alınan 19/04/2017 tarihli raporda özetle; dava konusu kazanın meydana gelişinde; … plakalı araç sürücüsü …’ın KTK 84/k maddesi gereğince %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacılar … ve …’ün kusursuz oldukları, kusur oranı konusunda Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin kusur tespitine iştirak edildiğini, davacı …’e ait … plakalı araçta kaza sebebiyle oluşan maddi zararın 4.312,61-TL olacağını, bu miktardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğundan bahsedilebileceğini, sigorta şirketi açısından 06.11.2013, diğer davalılar yönünden 10.08.2013 tarihinde temerrüdün gerçekleştiğini, davacı …’ün geçici iş görmezlik tazminatı hesabının aktüer bilirkişi marifetiyle tespiti gerekeceğini, davacı …’ün sağlık giderleri konusundaki talebinin açıklatılmasını, KTK 98. Md. kapsamı dışında kalan tedavinin gerektirdiği sair giderlerin doktor bilirkişi tarafından tespitinin gerekeceği, ancak öncelikle, ulaşım gideri ise hastaneye gidiş-geliş sayısı için poliklinik kayıtlarının ve hastaneye olan uzaklığın tespiti ile faturalandırmayan giderlerin ise neler olduğunun belirtilmesinin gerekeceğini, ispat hukuku yönünden mahkemenin takdir etmesi halinde, geçici iş görmezlik tazminatı ve sair tedavi giderleri için tespit edilecek tazminattan sigorta şirketinin tedavi giderleri teminatından olmak üzere tüm davalıların sorumluluğunun söz konusu olabileceğini, sigorta şirketi yönünden bu giderlerle ilgili temerrüt tarihinin dava tarihi, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 10.08.2013 tarihi olacağını, davacı … tarafından talep edilen manevi tazminatın miktar ve tayininin mahkemenin takdirinde olacağını, davalılar tarafından … Sigorta AŞ’ne ihbar talep edilerek manevi tazminatın İhtiyari Mali Sorumluluk teminatında 50.000 TL ile sınırlı verildiği konusunda savunma yapılmış ve poliçe ibraz edilmiş ise, … Sigorta AŞ’nin davanın tarafı olmadığı hususları rapor edilmiştir.
04/10/2017 tarihli celsede; … ATK … İhtisas Dairesine müzekkere yazılarak davacı … hakkında düzenlenen 21/03/2016 tarihli maluliyete ilişkin rapora davacı vekilince; davacının kolundaki sinirler ve güç kaybı ile ilgili muayene ve tetkik yapılmaksızın raporun düzenlendiği belirtilerek rapora itiraz edilmiş olmakla, davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek raporun ne şekilde düzenlendiği ve davacının itirazları noksatında maluliyet hususunda ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden alınan 05/09/2018 tarihli raporunda; …’ün 10.08.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri müvacehesinde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal bulunmadığı, iyileşme (geçici iş görmezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, Kurulumuzun 21/03/2016 tarih 5604 karar no’lu mütalaasına eklenecek herhangi bir husus bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.
edilmiştir.
SGK tarafından yapılan geçici iş görmezlik ödemeleri dikkate alınarak, davacının karşılanmamış maluliyet zararı bulunup bulunmadığı, ayrıca SGK nın sorumlu olduğu 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 38. Mad. Kapsamında kalan ve belgeli tedavi giderleri dışında , SGK’nın sorumlu olmadığı davacı tarafça yapılan belgeli ve belgesiz tüm tedavi giderleri ( davacının kazadaki yaralanması ile yapılan tedavinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınarak tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderleri ile yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri) hesabı noktasında Dr. Aktüer …ile davacı vekilinin araç hasarına yönelik itirazlarda değerlendirilmek üzere Mak. Müh. Ve Sig. Uzmanı bilirkişilerden EK RAPOR alınmasına karar verilmiş olup, sunulan 21/05/2019 tarihli ek raporda özetle; SGK’nın sorumlu olduğu tedavi gideri olmadığını, tedavisi süresinde yapılan sağlık giderlerinin SGK Tarafından karşılandığını, tedavinin gerektirdiği diğer giderler arasında sayılan ve SGK Başkanlığının sorumluluğunda bulunmayıp, trafik poliçesi kapsamında değerlendirilen ulaşım ve evde yapılan pansuman gibi tedavi giderlerinin takdiren 1.750,00- TL olabileceğini, geçici işgöremezlik zararı bulunmadığını, 08.10.2013-18.10.2013 tarihleri arasında 158,9-TL iş işgöremezlik tazminatı ödendiğini, takiben SGK kayıtlarına göre aylık kazancının kendisine tam olarak ödendiğinin tespit edildiğini, davacı …’ün sürekli maluliyetinin oluşmadığının ATK Raporu ile tespit edildiğini, davacı …’e ait … plakalı 2006 model …marka aracın kazanın meydana geldiği 10.08.2013 tarihi itibarıyla onarım bedelinin parça ve işçilik KDV dahil 4.312,61- TL olacağını, bu miktardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğundan bahsedilebileceğini, sigorta şirketi açısından 06.11.2013, diğer davalılar yönünden 10.08.2013 tarihinde temerrüdün gerçekleştiğini, araç zararı ile ilgili olarak kök raporlarındaki kanaatlerini değiştirmelerini gerektirecek ilave bilgi ve belge sunulmadığını, davacı … yönünden 1.750,00- TL tedavinin gerektirdiği diğer giderler tanımından kaynaklanan alacağın sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin dava tarihi, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 10.08.2013 tarihi olacağı hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 24.09.2020
talep arttırım dilekçesi ile, … için maddi tazminat talebini 1.000,00.TL ‘den 1.750,00.TL’ye arttırmak, yine … adına kayıtlı araçta meydana gelen hasarın bilirkişilerce eksik hesaplanmasından ötürü ileride değişebilecek duruma göre fazlayı talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla bu aşamada dosyada hesaplanan miktar kapsamında ve ara karar doğrultusunda …’e ait araçtaki zarar için maddi tazminat talebini 1.000,00.TL ‘den 4.312,61.TL’ye arttırdıklarını, sonuç olarak; hem …, hem de …’e ait araç hasarına dair bilirkişi raporlarında belirlenen değerleri kabul etmediklerine dair ihtirazi kayıtla ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ara karar doğrultusunda bu aşamada bilirkişi raporlarındaki değerler doğrultusunda; … açısından 1.750,00.TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden hasar dosyasının açıldığı 06.11.2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden kazanın gerçekleştiği 10.08.2013 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte, … açısından 10.000,00.TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan kazanın gerçekleştiği 10.08.2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, … açısından 4.312,61.TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden hasar dosyasının açıldığı 06.11.2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden kazanın gerçekleştiği 10.08.2013 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de ayrıca davalılara müşterek ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep etmiş ve harcı ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 10/08/2013 tarihinde meydana gelen kazada davacıların kusursuz olduğu, … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacı …’e 08.10.2013-18.10.2013 tarihleri arasında 158,9-TL iş işgöremezlik tazminatı ödendiği ve takiben SGK kayıtlarına göre aylık kazancının kendisine tam olarak ödendiğinin tespit edildiği, bu nedenle davacının geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı,SGK’nın sorumlu olduğu tedavi gideri olmadığı, tedavisi süresinde yapılan sağlık giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, tedavinin gerektirdiği diğer giderler arasında sayılan ve SGK Başkanlığının sorumluluğunda bulunmayıp, trafik poliçesi kapsamında değerlendirilen ulaşım ve evde yapılan pansuman gibi tedavi giderlerinin 1.750,00- TL olabileceği; Davacı …’e ait … plakalı … model …marka aracın kazanın meydana geldiği 10.08.2013 tarihi itibarıyla onarım bedelinin parça ve işçilik KDV dahil 4.312,61-TL olacağı tespit edilmiş olup, meydana gelen zarardan davalı …’ın 2918 sayılı kanun 85. Maddesi gereğince işleten sıfatıyla, davalı …’ın haksız fiili gerçekleştiren sürücü olması nedeniyle ve davalı … şirketinin ZMM sigorta poliçesi kapsamında müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, tespit edilen tazminat tutarlarına davalı … AŞ yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 10.08.2013 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Davacı …’ün manevi tazminat istemine ilişkin olarak; taraflarının kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, davacının maluliyet durumu ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve paranın alım gücü gözetilerek davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 2.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı … yönünden;
A)Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.750 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden 10/08/2013 tarihinden, davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B)Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı … yönünden davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 4.312,61TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden 10/08/2013 tarihinden, davalı … AŞ yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Bu dava sebebiyle 550,75 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 204,95 TL + tamamlama 69,38 TL=) 274,33 TL nin mahsubu ile bakiye 276,42- TL harcın davalılardan ( … AŞ ; 68,31TL ile sorumlu olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 274,33- TL peşin harç ile tamamlama harcının davalılar tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, bu miktarın (274,33-TL nin) davalılar … ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 28,05-TL (başvurma ve vekalet harcı ) davetiye,müzekkere posta gideri: 851,00TL, bilirkişi ücreti: 2.250,00 TL, olmak üzere toplam: 3.101,00 TL yargılama giderinden kabul oranı (% 50,19) üzerinden hesaplanan 1.556,39 TL yargılama giderinin davalı (… AŞ yargılama giderinin 193,03 TL sinden sorumlu olmak üzere) lardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı …’ün maddi tazminat talebi yönünden; davacı vekille temsil edildiğinden 1.750,00TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı … vekille temsil edildiğinden 3.400,00TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı …’ün manevi tazminat talebi yönünden davacı vekille temsil edildiğinden kabul edilen miktar yönünden 2.000,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı …’ün manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden; davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.000,00TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısım karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda , manevi tazminat talebi yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık, diğer talepler yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır