Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/253 E. 2022/211 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBU
L 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/253 Esas
KARAR NO : 2022/211

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2013
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davalı-borçlu firmaya, 10/06/2013 ve 09/07/2013 tarihlerinde toplamda 100 adet vatka makarası göndermiş olup, bundan dolayı 10/06/2013 ve 09/07/2013 tarihli fatura alacakları doğmuş olduğunu, taraflar arasında yapılan görüşmelere rağmen, borcun ödenmesi konusunda netice alınamadığından, zorunlu olarak icra takibine geçildiğini, borcunu ödemeyen davalıya karşı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E, sayılı dosyası ile 05/09/2013 tarihinde icra takibine geçilmiş olup, davalı vekili tarafından, 13/09/2013 tarihinde verilen yazılı dilekçe ile takibe itiraz edilmiş olduğunu, davalı tarafın icra takibine itiraz dilekçesinin 2. maddesinde; taraflar arasındaki alım-satım kabul edilmiş olunmakla birlikte, davalı vekili satın aldığı mallarda sözde ayıp olduğunu ileri sürerek, borcu ödemekten imtina ettiğini ve bu konuyla ilgili olarak ihtarname keşide ederek, müvekkiline gönderdiklerini belirttiklerini, ihtarnamcsi incelendiğinde de görülebileceği gibi, ayıba ilişkin itirazı haksız, mesnetsiz ve hukuki olmaktan uzak olduğunu, tacirler arasında uygulanması gereken Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine göre süresinde yapılmış herhangi bir ayıp ihbarı ve tespiti mevcut olmadığını beyanla toplanacak delil ve belgeler sonucunda sübut bulacak olan davanın kabulü ile icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, ayrıca davalı/borçlunun alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 05/12/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davanın genel yetkili mahkeme olan davalının merkezinin bulunduğu Ceyhan/Adana mahkemelerinde açılması gerekirken yetkisiz mahkemede açıldığından mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, taraflar arasındaki anlaşma gereği davalı şirketin davacıdan 10/06/2013, 09/07/2013 ve 15/07/2013 tarihlerinde 3 part halinde toplam 150 adet vatka makara satın aldığını, davalının 15/07/2013 tarihinde teslim aldığı son parti 50 adet makaranın ayıplı olduğunu tespit edip 19/07/2013 tarihinde söz konusu ayıplı makaralarla ilgili 152626 seri nolu iade faturası düzenleyerek davacı şirkete iade ettiğini, davacı şirketin makaraların ayıplı olduğunu kabul edip iade aldığını, ilk iki parti ile satın alınan toplam 100 makaranın görünümde herhangi bir arıza bulunmadığını fakat makinelerde kullanılmaya başlanıldığında makaraların sürekli kırıldığının tespit edildiği ve makaraların kullanılamadığını, makaralardaki ayıbın taahhüt edilen kalitede olmadığını, ayıbın davacı şirkete bildirilerek ayıptan doğan seçimlik hakkın kullanılmak istendiği belirtilmiş ise de davacı şirketin kabul etmeyip bedeli tahsil etmeyi amaçlaması üzerine Adana … Noterliği nin 02/09/2019 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ayıplı olduğu bildirilerek sözleşmeden dönme veya malların iadesi talebini içeren ihtarnamenin keşide edildiğini, davacı tarafça ihtarnameye karşılık olarak Beşiktaş … Noterliği nin 11/09/2013 tarih… yevmiye nolu ihtarname ile cevap vererek makaraların ayıplı olduğunu kabul etmediğini ve taleplerinin kabul edemediğini belirttiklerini, davacı şirketin davaya konu İstanbul … İcra müdürlüğünün… e. Sayılı icra takip dosyası ile 10/06/2013 ve 09/07/2013 tarihli iki adet faturaya dayanarak icra takibi başlattığını, yapılan itiraz ile takibin durduğunu, taraflarınca Asliye Ticaret mahkemesi sıfatıyla Ceyhan … Asliye Hukuk Mahkemesinde …E. Sayılı dosya ile dava açtıklarını, davacı tarafça satılan makaralardaki ayıbın kullanılmaya başlandıktan sonra anlaşılacak gizli ayıp niteliğini haiz olduğunu bu nedenle TTK 23/1-c bendi yerine TTK 23/3 atfı ile TBK 223/2 maddesinin uygulanması gerektiğini taraflarınca açılan davanın sonucunun beklenilmesini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul … İcra Dairesi …E. Sayılı dosyası, Faturalar, Ceyhan … Asliye Hukuk Mahkemesinin … e. Sayılı (… yeni esas) dosyası
GEREKÇE:
Dava; fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, takibin dayanağı olan fatura konusu malların teslimine ilişkin taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhtilaf satılan malların ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın niteliği, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı ve ayıbın kabule icbal edilebilecek nitelikte olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra dairesinin …e. Sayılı dosyasının incelenmesinde …şirketi tarafından …aleyhine 09/07/2013 tarihli 5.752,50-TL bedelli ve 10/06/2013 tarihli 5.605-TL bedelli 2 adet faturaya istinaden 11.357,50-TL asıl alacak 313,67-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.671,17-TL nin tahsili için icra takibi başlatmış olduğu, davalı-borçlunun borca ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu görüldü.
Ceyhan … Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosya örneğinin incelenmesinden; davacısının … Tekstil, davalısının…Makine olduğu, dava konusunun ise, davamıza konu alacağın dayanağı olan fatura muhteviyatı makaraların ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönme ve malların satıcı Kesler makina’ya iadesi yada bedelden indirim yapılması talebinden oluştuğu, davanın neticesinin eldeki davanın sonucunun etkileyecek olması nedeniyle dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir.
Ceyhan … Asliye hukuk mahkemesinin … e. Sayılı dosyasında davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından davanın HMK nın 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılması kararı verilmiş, verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerinde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/20558 e. 2018/5302 k. Sayılı ilamında hükmün bozulmasına karar verilmiş mahkemece 2019/3 sayılı esasa kayıt yaparak yargılamaya devam olunmuştur.Ceyhan … Asliye hukuk mahkemesinin 10/10/2019 tarih … E…. K. Sayılı kararı ile ” Somut olayda, davacı davalıdan 3 ayrı parça halinde toplam 150 adet vatka makarası satın almıştır. Dosyaya sunulan ve davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname incelendiğinde: ilk iki partinin makinelere takılarak kullanılmaya başlandığı, son partinin 15/07/2013 de geldiği ve gelen makaraların ayıplı olduğu görülerek 19/07/2013 tarihli iade faturasının tanzim edildiği, ilk iki partinin de ayıplı olduğunun 23/08/2013 tarihinde tespit edildiği belirtilmiştir. İlgili ihtarname 02/09/2013 tarihinde düzenlenmiştir. Davacının gönderdiği kendi ihtarnamesinden de anlaşılacağı üzere ilk iki partinin ayıplı olduğu 23/08/2019 tarihinde, son partinin ayıplı olduğu 15/07/2013 tarihinde davacı tarafından tespit edilmiştir. Bozma öncesi alınan 10/02/2015 tarihli bilirkişi raporuna göre davaya konu makaralardaki ayıp basit bir muayene ile tespit edilemeyecek olup kullanım sonucunda ortaya çıkabilecek gizli ayıp niteliğindedir. Yine dosya kapsamında alınan diğer raporlar da incelendiğinde davaya konu makaralarda ortaya çıkan ayıbın ancak kullanım neticesinde ortaya çıkabileceği ve bu hususun gizli ayıp niteliği taşıdığı kanaatine varılmıştır. Gizli ayıbın varlığı halinde TTK 23. maddesi yollaması gereğince TBK’nın 223. maddesi uygulama alanı bulacaktır. Şu durumda davacının ayıbı öğrendiği tarihte durumu derhal satıcıya bildirmesi şartı aranmaktadır. Davaya konu olayda ilk iki partinin ayıplı olduğu 23/08/2013 tarihinde, son partinin ayıplı olduğu ise 15/07/2013 tarihinde davacı tarafından tespit edildiğine göre davalıya bu ayıpların derhal bildirilmesi gerekirken 02/09/2013 tarihli ihtarname ile davalıya bildirilmiştir. Davacının ihtarnamede bahsettiği şifahi olarak yapılan bildirmenin davacı tarafından ne zaman ve ne şekilde yapıldığı ispatlanamadığından, anılan bildirmenin usulüne uygun olarak yapıldığı söylenemez (TTK m. 18/3). Davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığı ve bu nedenle TBK’nın 227. maddesinde sayılan seçimlik haklardan yaralanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. H.D. Nin 05/04/2021 Tarih, 2020/3977 E. 2021/3331 K. Sayılı ilamı ile verilen kararın onanmasına karar verildiği ve kararın 11/10/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından dava satış sözleşmesine istinaden kesilen iki adet fatura alacağının tahsili için başlatılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Faturaya konu malların davalıya teslimine ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmayıp davalı tarafça teslim edilen malların ayıplı olduğu ileri sürülmüş ise de kesinleşen Ceyhan … Asliye hukuk mahkemesi…E. … K. Sayılı kararında belirtildiği üzere gizli ayıp niteliğinde olan ayıbın 15/07/2013 tarihinde davacı tarafından tespit edilmesi sonrasında davalıya derhal bildirimde bulunulması gerekirken 02/09/2013 tarihli ihtarname ile bildirim yapıldığı, daha öncesinde bildirim yapılamadığı ispatlanamadığından davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığı bu nedenle TBK 227 md. De öngörülen seçimlik hakları kullanamayacağı anlaşılmış olup TBK 223/2. Md. Gereği ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması nedeniyle davalı faturalara konu malları ayıplı olarak kabul etmiş sayılarak davanın kısmen kabulü ile davalının İst. … İcra dairesinin … e. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 11.357,50-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Davacı vekilince işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin delil sunulmadığından işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir. Davacı vekilince icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davalının ayıp iddiasının bulunması, ayıbın niteliğinin ve ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığının yargılama sonucunda tespit edilmiş olması nedeniyle alacağın likit olmadığı kabul edilerek icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının İst. … İcra dairesinin … e. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 11.357,50-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 775,83-TL Harçtan peşin alınan 199,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 576,48-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 199,35-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 24,30-TL ilk gider, 106,00-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 130,30-TL yargılama giderinden kabul oranı göz önünde bulundurularak 127,45-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen miktar göz önünde tutularak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Red edilen miktar göz önünde tutularak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 313,68-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen davacıya iadesine,

Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)