Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/119 E. 2018/445 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/119 Esas
KARAR NO : 2018/445

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2013
KARAR TARİHİ : 18/04/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı motosikletin sürücüsü … idaresinde iken 02.04.2008 tarihinde asli kusurlu olarak müvekkilinin … plakalı motosiklete çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve %51 oranında sürekli sakat kaldığını, müvekkili için KTK gereğince düzenlenen ZMMS poliçesinin, olay tarihinde geçerli limitler dahilinde, daimi sakatlık teminatının hesaplanarak ödenmesi için davalı … şirketine davadan önce müracaat edildiğini ve … nolu hasar dosyasından 04.03.2011 tarihinde 20.044,64 TL ödeme alındığını, bu ödemenin eksik olduğunu, kusur durumu ile ilgili ihtilafın bulunmadığını, dava konusu kaza ile ilgili olarak … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, bu dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumunun 03.06.2009 tarihli raporuna göre davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin henüz 18 yaşındayken sakat kaldığını, geriye kalan ömrünü sakat olarak geçireceğini, bu haliyle bir iş bulmasının çok zor olduğunu, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tazminatının, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın oluş şekli itibariyle trafik kazası olduğundan, haksız fiil nev’inden olduğunu, TTK’nun 4.1-a maddesinde yazılı “ bu kanundan “ doğan uyuşmazlık kapsamına girmediğinden ve “ mutlak ticari dava “ niteliği bulunmadığından, işbu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, … plakalı aracın 11.4.2007-2008 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile müvekkili şirket t nezdinde sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile anılan poliçe kapsamında “ kişi başına sakatlık ve ölüm “ teminatı 60.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, poliçe azami teminatı muaccel ve maktu borç olmayıp ödenecek azami teminat miktarını belirlediğini, sigortalısının kusurunun tespiti halinde müvekkili şirketin ancak sigortalının kusuru oranında ve sigorta poliçesi limitleri dahilinde sorumlu tutulabileceğini, davacının başvurusu üzerine dava konusu kaza nedeni ile müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını ve dosya belgeleri kapsamında yapılan aktüer hesabında davacının 20.044,00-TL maluliyet tazminatı hesap edildiğini, hesap edilen tazminat miktarlarının 20.044,00-TL davacıya tam ve eksiksiz olarak 4.3.2011 tarihinde müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini belirterek, sonuç olarak; sonuç olarak, görev bölümü/görev itirazlarının kabulü ile davanın görev nedeni ile reddine, müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığından, dava açılmasına da sebebiyet vermediğinden, faiz taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları ve ceza dosyası celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden … Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp şube Müdürlüğü’nden, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davacının dava konusu kazadan dolayı maruz kaldığı iş gücü kaybı oranın tespiti yönünden … Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp şube Müdürlüğü’nden rapor aldırılmak üzere … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup … Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp şube Müdürlüğü’nden alınan 27/11/2014 tarihli raporda; meydana gelen kaza nedeni ile davacının meslekten kazanma gücündeki azalma oranının 15,2 olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
… 2. Sulh Ceza Mahkemesinin … E., … K. Sayılı ilamı ile; davaya konu trafik kazası nedeni ile açılan kamu davasında katılan sanıklar … ve …’nin taksirle yaralama suçu nedeni ile tarafların kusur durumuna göre zararın ağırlığı dikkate alınarak tarafların hapis cezası ile cezalandırılmasına ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verildiği, ceza dosyası kapsamında trafik bilirkişisinden alınan 17/03/2009 tarihli raporda kazanın oluşumunda … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’in asli kusurlardan arkadan çarpma kusurunu ihlal ettiği rapor edilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 04/09/2009 tarihli raporda ise; Sanık sürücü …’nin meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu, diğer sanık sürücü …’in ise tali kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, davaya konu kaza nedeni ile davalı … tarafından davacıya meydana gelen kaza nedeni ile sigorta poliçe kapsamında 04/03/2011 tarihli 20.044,64-TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Tazminat hesabı yönünden Sigorta Uzmanı ve Aktüerya Tazminat Hesabı Uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan 09/01/2015 tarihli raporda özetle; dosyada mevcut … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası içerisinde bulunan Adli Tıp Kurumu raporu nazara alındığında, tali kusurun % 25, asli kusurun % 75 olduğu, bu itibarla davacı …’in % 25 kusurlu, olduğu, davalı … şirketine sigortalı motosiklet sürücüsü dava dışı …’nin % 75 kusurlu olduğu kabul edilerek değerlendirme yapıldığını, davacının % 15,2 oranında malul kaldığını, davalı … tarafından 4.3.2011 tarihinde davacıya 20.044,64-Tl ödeme yapıldığı, davalı … tarafından yapılan ödeme yasal faizi ile güncelleştirilen tutar tenzil edildikten sonra davacının nihai ve gerçek zararı 30.513,39-TL olarak hesaplandığı rapor edilmiştir.
Davacı vekili, hesaplanan bilirkişi raporu doğrultusunda mahkememize sunmuş olduğu 20.11.2015 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş, tazminat talebini 25.513,39-Tl arttırarak 30.513,39-TL sürekli sakatlık tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, eksik harcı tamamlamıştır.
Davalı vekili bilirkişi heyetinin kusur oranının tespitine ilişkin uzman bilirkişi bulunmadığını bildirerek kusur oranına itiraz etmesi nedeni ile, kusur oranının tespiti yönünden …. Öğretim üyelerinden oluşan üçlü bilirkişiden oluşan heyetten alınan 21/03/2016 tarihli raporda özetle; davalıya sigortalı motosiklet sürücüsü … yola gereken dikkatini vermediği görüş alanını kontrol altında bulundurmamış, yönetimindeki motosikleti ile görüş alanını yeteri kadar kontrol etmeden, arkasından sağ şeritten gelmekte iken mahalde sağa dönüş manevrası yaptığından, arkadan gelen ve sağ şeritten süratle yaklaşmakta olan motosikleti fark edemediğinden, olaya mani olmak bakımından fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığından ve şeridinde seyreden motosikletin istikamet şeridini kısmen kapattığından kazanın oluşumunda % 70 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosikletin sürücüsü davacı …’in ise, dikkatsiz ve tedbirsizce mevcut hızı ile olay mahalline yaklaştığı, yeterli mesafeden yoldaki mevcudiyetini belirtecek tarzda ikazda bulunmadığı, olaya mani olmak bakımından aracın teknik yapısı itibariyle kolayca alabilecek fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığından ve tatbik ettiği frende hızında mütevellit etkisiz kalıp aracının hızının etkisi ile yeterli mesafede duramadığından, motosiklete çarpmayı önleyemediği, olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olup, hızını düşürerek uygun tedbir almamış, hızını uygun şekilde ayarlamadan, tutum ve davranışlarını kontrolünde bulundurmadan tehlike arz edecek tarzda dikkatsiz ve tedbirsiz seyri sürdürmesi sebebi ile kazanın oluşumunda % 30 oranında kusurlu olduğu, somut olayda, bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının mümkün olmadığı hususları rapor edilmiştir.
Trafik bilirkişilerinden oluşan heyet raporu ve en son asgari ücret miktarı esas alınarak tazminatın hesaplanması noktasında hesap bilirkişilerinden alınan raporda ek özetle; davalı sigortalı araç sürücüsünün % 70 kusur oranına ve davacının % 15,2 maluliyet oranına göre davalı … tarafından yapılan ödeme yasal faizi ile birlikte güncelleştirilen tutarın tenzil edildikten sonra davacının davaya konu kaza nedeni ile uğradığı nihai ve gerçek maddi zararının 51.239,41-TL olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 02.04.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hükme esas alınan trafik bilirkişilerinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, kazanın oluşumunda davacı …’in % 30 oranında, davalı sigortalı araç sürücüsü …’nin % 70 oranında kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacının % 15,2 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı, davalı sigortalı araç sürücüsünün kusur durumu ve davacının maluliyet durumu nazara alındığında davalı … tarafından daha öncesinde yapılan ödeme yasal faizi ile birlikte güncelleştirilen tutarın tenzil edildikten sonra davacının davaya konu kaza nedeni ile uğradığı nihai ve gerçek maddi zararının 51.239,41-TL olduğu, hesaplanan zararın kaza tarihinde cari poliçe limitlerini aşmadığı ve davalı … şirketinin poliçe kapsamında davacının uğradığı zararı ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, talep edilen 30.513,39-TL miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
KTK’nun 99. Maddesinde, ” sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağı veya bilirkişi raporunu sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde mali sorumluluk sigorta sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu ” şeklinde düzenlendiği, dosyada mevcut 15/01/2009 tarihli dilekçe ile davacı vekili tarafından ödeme hususunda davalı … şirketine başvuruda bulunduğu ve anılan dilekçenin 16/01/2009 tarihinde davalı … şirketine ulaştığı, bu duruma göre başvurunun yapıldığı 16/01/2009 tarihini takip eden 8 iş günü sonu olan 29/01/2009 tarihi temerrüt ve faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
30.513,39 TL maddi tazminatın 29/01/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli olan 2.084,34-TL karar ilam harcından, peşin alınan 24,30-TL ile 87,20-TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 1.972,84-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat k…a
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 48,75-TL, ıslah harcı: 87,20-TL, davetiye ve posta gideri: 356,50-TL, ATK fatura bedeli: 100,00-TL, bilirkişi ücretleri: 2.425,00-TL ( trafik bilirkişilerden Yakup Erhan Böke ve Hüseyin Onur Tezcan ‘a 500.00-er TL bilirkişi ücretleri ödeme yapılmadığından, dosyada bulunan bakiye 925,00-TL gider avansının eksik kalan 75,00-TL sinin davalıdan karşılanmak suretiyle bilirkişilerin hesap numaralarına ödeme yapılmak sureti ile ) olmak üzere toplam: 3.017,45-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.661,56- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın ödeme yapılmayan bilirkişilere ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …e-imzalıdır Hakim … e-imzalıdır