Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/83 E. 2018/626 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/83 Esas
KARAR NO : 2018/626

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/06/2008
KARAR TARİHİ : 23/05/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, aynı parsel üzerinde kurulu üç bloktan oluşan 543 ada isminde bir site yönetimi olduğunu, sitenin güvenlik ihtiyacını karşılayabilmek amacı ile davalı şirket ile 01/03/207 tarihinde “ Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi “ başlıklı bir sözleşme akdedildiğini, anılan sözleşmeye göre, verilecek hizmet karşılığı olarak, aylık ödemelerin fatura kesim tarihinden itibaren 7 iş günü içinde yapılacağını, davalının, sözleşmenin ifasından doğacak her türlü ihtilafta, müvekkilinin defter ve kayıtlarının geçerli, bağlayıcı ve kesin delil olacağını kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin, sözleşme dönemi içinde bazı ödemeleri çekle, ancak genellikle çek bedellerini elden ödeyerek çekini geri aldığını, müvekkili tarafından bedeli ödenmek üzere davalıya verilen 25.12.2007 keşide tarihli 10.458,15-YTL ve 28/09/2007 keşide tarihli 9.664,20-YTL bedelli 2 adet çekin de aynı şekilde davalıya verildiğini ve bedelinin
ödeme karşılığı alınan tahsilat makbuzları, taraflar arasındaki delil sözleşmesi gereği, taraflar arasında kesin delil teşkil eden müvekkiline ait defter ve kayıtlarına göre, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun olmamasına rağmen davalının elinde bedelsiz olarak tuttuğu çekleri müvekkiline iade etmediğini, verilen çeklerin tahsil amaçlı olmadığının başka bir ispatının da çekin kambiyo senedi vasfını taşımamasının olduğunu, müvekkili site yönetiminin beş kişilik bir kuruldan oluştuğunu ve tüm işlemlerde çift imza gerektiğini, davalının elindeki çeklerin ise tek imzalı olarak verildiğini, çeklerin, bedelleri daha sonra elden ödenecek şeklinde tedavüle çıkarılmamak üzere davalıya verildiğini, davalının, yasal unsurları ihtiva etmeyen bir kambiyo senedinin cebri icra yolu ile tahsilinin söz konusu olduğunu, davalının daha sonra 25.12.2007 keşide tarihli 10.458,15-YTL bedelli bir çeki, sözleşme döneminin sonu yaklaştığında … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek, sonuç olarak; sözleşme ilişkisi çerçevesinde tüm borçlarını ödeyen, bedelsiz kalan ve yasal unsurları ihtiva etmeyen çekleri icra takibine konu edile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli alacaklının % 40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 01/03/2008 tarihli Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinin imzalandığının doğru olduğunu, sözleşmenin davacı site yönetimini temsilen Yönetici … tarafından imzalandığını, bu sözlemeden önce de davacının müvekkili şirketten güvenlik hizmeti aldığını, müvekkilinin cari hesap kayıtlarına göre müvekkilinin davacıdan o tarih itibariyle 20.712,85- YTL alacaklı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede taraflar arasındaki ihtilaflarda davacının defterlerinin delil olarak kabul edilmiş olmasının, diğer tarafın delil sunmayacağı anlamına gelmediğini, müvekkiline verilen çeklerin, iddia edildiği gibi makbuz karşılığı davalıya ödenmediğini, müvekkilinin makbuz karşılığı sadece bir kez 01.04.2008 tarihinde tahsilat yaptığını, bu tahsilatın dışında davalı şirketin tahsile yetkili kişileri tarafından davacıdan yapılmış tahsilatın olmadığını, davacı tarafça, makbuzla yapılmış olduğu iddia edilen ödemeler varsa bu ödemelere ilişkin makbuzların sunulmasından sonra bu makbuzla karşılığında davalıya gerçekten ödeme yapılıp yapılmadığının, yapılmış olduğu iddia edilen ödemelerin davalı şirket adına tahsile yetkili kişilere yapılmış olup olmadığının araştırılması ve bu ödemelerin gerçekten davalıya yapıldığının davacı yanca kanıtlanması gerektiğini, davacının, çekin karşılığının nakden ödenmiş olması hususunun asılsız olduğunu, ödemenin tereddüde yer vermeyecek şekilde davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini, bir hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumadığını, çekin kambiyo senedi niteliği taşımadığı iddiasının da yersiz bir iddia olduğunu, site yönetiminin işlemlerinde çift imza gerekiyor olmasının, çekin geçerliğini etkileyecek bir husus olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeyi de yönetimi temsiler bir kişi tarafından imzalandığını, davacının bir yılı aşkın bir süre tek imzalı sözleşme ile davalıdan güvenlik hizmeti aldığını ve hiçbir zaman sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmediğini, davacının bu iddiasının kötü niyet göstergesi olduğunu, Yargıtay’ın tek imza ile keşide edilen çekten dolayı borçlunun sorumlu tutulamayacağına ilişkin kararının Ticaret Şirketlerine ilişkin bir karar olduğunu, site yönetiminin ticaret şirketi olmadığını, bankanın çift imza konusunda bilgisinin olup olmadığı hususunun davalının bilgisi dışında olduğunu ve banka tarafından hiçbir zaman davalıya bu konuda bir bilgi verilmediğini, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesindeki Dürüst Davranma “ herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır, bir hakkın açıkca kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz “ şeklinde davacının sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğini, takipten sonra dahi davacının şifai olarak bakiye borcunu ödeyeceklerini bildirerek ek süre istediklerini, taraflarınca ek süre tanındığını, takipten sonra 7.7.2008 tarihinde davacı tarafından davalıya 7.534,00-YTL ödeme yapıldığını, davacının, aldığı hizmet bedelini ödemediğini ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine, davacının % 40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Taraflar arasında imzalanan 01/03/2007 tarihli Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi, tahsilat makbuzları, davacı adına kesilmiş faturalar, banka kayıtları, davacı … Etap 543 Ada Yönetimi 2007 karar defteri, 2008 ada denetim kurulu karar defteri ve 2007 yılı temsilciler kurulu karar defteri ile davacı ve davalının delil listesinde belirtmiş olduğu deliller, ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmuştur.
… 3. İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasında; davalı … Şti. tarafından davalı … Etap 543 Ada Yönetimi aleyhine davaya konu 10.458,15-TL bedelli senede istinaden asıl alacak olmak üzere toplam 12.220,34-TL tutarında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
… 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … tarih ve .. E., … K. Sayılı ilamı ile, … 3. İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasına dayanak yapılan davaya konu 10.458,15-TL bedelli çekin ön yüzünde keşideciye atfen atılmış bir adet imza bulunduğu, taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmede de davacıya atfen tek imza bulunması çeke kambiyo senedi özelliği vermeyeceğinden, … 3. İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde tarafların sorumlulukları ve varsa davalı alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, S.M. Müşavir … ve Yard.Doç.Dr. … tarafından sunulan 05/01/2011 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 01/03/2007 tarihli 12 maddelik Güenlik Hizmetleri Sözleşmesi akdedildiğini, davalı vekili tarafından 27.5.2008 tarihnide davacı aleyhine … 1.İcra Müdürlüğü’nün 2… E. sayılı dosyası ile 10.458,15-TL asıl alacak, 1.207,92-Tl , 25.12.2007-27.5.2008 arası işlemiş % 27 ticari avan faizi, 522,90-TL çek tazminatı 31,37-TL komisyon olmak üzere 12.220,34-TL tutarlı asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek % 27 avans fazi, icra harç ve giderleri ile vekalet ücretinin tahsilinin talep edildiğini, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş 28.9.2007 keşide tarihli 9.664,20-TL lik çekin davalının 2007 yılı yevmiye defterinin 709 no.lu sayfasında 1453 no.lu yevmiye maddesinde kayıt altına alındığını, davalının incelenen 2007 yılı ticari defterlerinde dosyaya sunulan davalıya ait muavin defter dökümünde de görüleceği üzere, davalının davacıdan 28.9.2007 keşide tarihli 9.664,20-TL turarlı ve 25.12.2007 keşide tarihli 10.458,15-TL lik çeklerden dolayı 20.122,35-Tl alacaklı olduğunu, 3.486,45-TL tutarında da bakiye alacağının olduğunu, toplamda 2007 yılı sonu itibariyle davalının davacıdan 23.608,80-TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, yine davalı tarafından dosyaya sunulan muavin defter dökümünde görüleceği üzere, davalının davacıdan 01/07/2008 tarihi itibariyle 20.712,85-Tl alacaklı olduğunun görüldüğü rapor edilmiştir.
Davacı yanca sunulan muhasebe kayıtları ve defterler ile davalının 2007-2008 yıllarına ait yasal ticari defterlerinin incelenip, tarafların iddia ve savunmaları tartışılmak suretiyle davacı site yönetimine taraflar arasındaki sözleşmeyi dava konusu çekleri bu çekler nedeni ile mahkememizde açılan davaya ilişkin dava açma yetkisi tanıyan malikler kurulu kararında alınıp alınmadığı, bunun neticesinin davayı ne şekilde etkileyeceği, davacı yanın dava açma yetkisinin bulunması halinde her iki yanın defter kayıtlarında çek bedellerinin ödendiğine ilişkin bir kayıt yada davalı yanca düzenlenmiş bir ödeme belgesi olup olmadığı, neticede davacı yanın ödeme iddiasının belgelendirilip belgelendirilemediği hususunda Prof. Dr. …, Doç. Dr. … ile Muhasip …’ndan alınan 18/02/2013 tarihli raporda özetle; taraflar arasındaki ihtilafın; davacının 25/12/2007 keşide tarihli 10.458,15-TL ve 28/09/2007 keşide tarihli 9.664,20-TL bedelli 2 adet çeki davalıya verdiği ve sonrasında çek bedellerini nakden ödediği, davalı şirkete bu çekleri iade etmediği iddiası ile söz konusu ödemelerin davalı şirket kayıtlarında mevcut olmamasından kaynaklandığı, davacının incelemeye sunduğu davalıya ait muavin defter kayıtlarında 31/05/2008 tarihi itibariyle davalı şirkete 8.124,10-TL borçlu durumda olduğu, davalının incelemeye katılmadığını ancak dosyaya sunulan davacı muavin defter dökümünün mevcut olduğunu, taraflar arasındaki ticari münasebet neticesinde cari hesap bakiyesini oluşturan kayıtların raporun 5. sayfasında belirtildiği davacı yan defterlerinde davacıdan 20.712,85-TL alacaklı durumda olduğunu, davacı defterlerinde mevcut olan ve raporda belirtilen 3 adet toplam 10.458,15-TL olan ödemelerin davalı şirket kayıtlarında rastlanmadığı, söz konusu bu ödemelere ilişkin dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan davalı şirkete ait tahsilat makbuz fotokopileri üzerinde kaşe ve imzanın mevcut olduğu, ancak bu makbuzların üzerindeki imzanın davalının kabulünde olan diğer iki makbuzdaki imzalardan farklı olduğu düşünülmekte olup, … … no.lu çek bedelinin davacının …bank … Şb. 44 no.lu hesabından vade tarihinde ödendiğini, 2 ve 3 no.lu kayıtların nakit olarak kasa hesabından ödendiğini, bu ödemelere ilişkin dosyaya sunulan davalı şirkete ait tahsilat makbuzu fotokopileri üzerinde kaşe ve imzanın olduğunu, 6. sayfadaki tabloda gösterilen 3 adet tahsilat makbuzu üzerindeki imzanın davalının kabulünde olan diğer iki makbuzdaki ( 8.8.2007 ve 1.4.2008 tarihli makbuzlar) imzalardan farklı olduğunun düşünüldüğünü, davacı tarafından davalıya yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin raporun 7. sayfasında belirtilen tabloda gösterilen davalıya ait 3 adet tahsilat makbuzunun mevcut olduğunu ancak davalı kayıtlarında bunlara rastlanılmadığını, makbuz fotokopilerinde imza ve kaşenin olduğunu, 8.8.2007 tarihli 3.486,05-TL lik tahsilat makbuzundaki imzanın aynı kişiye ait olduğu görülerek, davalının davalıya söz konusu ödemelerin yapıldığını, diğer yandan davalı defterlerinde kayıtlı 7.7.2008 tarihli 7.534,00-TL lik ödemenin, davacı defterlerinin inceleme döneminden sonra yapılmış olması nedeni ile bu ödemeye ilişkin kayıt görülmediğini, söz konusu ödemenin davalının kabulünde olduğunu, davacının 8.124,10-7.534,00-TL = 590,10-TL davalıya borçlu olduğunun anlaşıldığını, davacının …bank … Şb. 44 no.lu hesabından 25.12.2007 tarihinde … no.lu çek için kısmi karşılık açıklaması ile 590,27-TL ödeme yapıldığının görüldüğünü, bu tespitler ışığında davalı kayıtlarında mevcut olmayan davacı kayıtlarında tespit edilen ( 10.458,15-TL + 9.664,20-TL + 590,27- TL ) 20.712,60-TL davalı şirkete ödeme yapıldığı, davacının, çekin birlikte imza kuralına uyulmaması nedeni ile kendisini bağlamayacağını ileri sürmesinin, dürüstlük kuralı ile uyuşmadığını, dava konusu çeklerin davalıyı bağladığını, davacının bu yöndeki iddialarının reddinin isabetli olacağını, sonuç olarak; “ Temsilciler Kurulu Defteri” ‘nde huzurdaki davanın açılmasına ilişkin bir karar bulunmadığı, ancak böyle bir karar alınmasının dava şartı niteliğinde olmadığı, anılan kararın, davanın her aşamasında alınarak bu eksikliğin giderilmesinin mümkün olduğunu, davacının, dava konusu çeklerin birlikte imza kuralına göre keşide edilmemesi nedeni ile kendilerini bağlamayacağı hususunun çelişkili davranış arz ettiği, zira taraflar arasında akdedien sözleşmede de davacının tek imzayla temsil edildiği, bu bakımdan davalı yanın bu duruma güvenmekte
çeklere ilişkin olarak kısmi karşılık ayırmış olmasının da, dava konusu çekleri kabul ettiğini gösterdiğini, davacının, davalıya kısmi ödemeler yaptığını, bunlara ilişkin muhtelif tahsilat makbuzları aldığını, alınan tahsilat makbuzlarında yer alan imzaların davalı yanı bağlayıp bağlamayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının yaptığı ödemelerindava konusu çeke ilişkin olup olmadığı hususunun yapılan mali incelemede net bir şekilde tespit edilemediğini, davacının buna mukabil yaptığı ödemelerin miktarını, dava konusu çeklere ilişkin miktara yakın olması nedeni ile ödemelerin, çeklere ilişkin olabileceği, ancak huzurdaki davada ispat yükünün davacıya ait olduğu durumunun takdirinin mahkemeye ait olduğu hususları rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin, 2. rapora yönelik itirazların değerlendirilmesi noktasında bilirkişilerden alınan 10/02/2014 havale tarihli ek raporda özetle; davacı yan 01/07/2007-30/06/2008 dönemini kapsayan ticari defterlerinde, davalı şirket cari hesabının 8.124,10-TL borç bakiyesi verdiğini, bu bakiyenin 07/07/2008 tarihli 7.534,00-TL tutarında … Bankası hesabından davalıya yapılan ödeme ile 590,10-TL olarak kaldığı, kalan bu tutarın dosyada mevcut olan 25/12/2007 tarihli …bank dekontu ile … adına 590,27-TL olarak ödenmiş olarak görüldüğü, taraflar arasındaki Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinin 8. Maddesinde davalı …’in, işbu sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıklarda işverenin defter ve kayıtlarının geçerli, bağlayıcı ve kesin delil olacağı kabul ve taahhüt ettiği, davacı defterlerinde kayıtlı olan ancak davalı şirketin kabulünde olmayan raporda belirtilen 3 adet ödemeye ilişkin dosyada mevcut olan davalı şirket tahsilat makbuzlarındaki kaşe üzerinde … isminin göründüğü, raporda belirtilen toplam 10.458,15-TL olan davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin, davalı şirket kayıtlarında da 25/12/2007 tarihli … no.lu çek bedeline istinaden yapılmış olduğu, buna göre davacı yanın …bank … Şubesi 44 no.lu hesaba en son yapılan 25/12/2007 tarihli 590,27-TL ödeme ile davalı şirkete bakiye borcu kalmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin mahkememize sunmuş olduğu dilekçede, dava konusu senetlerden 28/09/2007 tarihli 9.664,20-TL bedelli çekin davacı site yönetimine iade edildiği bildirilmiştir.
Davalı vekili, mahkememize sunmuş olduğu 20/03/2014 tarihli dilekçede; dava konusu icra takibi ve çeklerle ilgili olarak davacı tarafça 30/10/2010 tarihli 15.000,00-TL ve 6.12.2010 tarihinde 10.400,00-TL olmak üzere toplam 25.400,00-TL ödeme yapıldığını, dava konusu borç, gerek … 3.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, gerek … 3. İcra Müdürlüğünün … E. , gerekse 25/10/2007 tarihli 9.664,20-TL lik çek yönünden tümü ile tasfiye edildiğini bildirmiş olup, dava konusu edilmeyen 25.10/2007 keşide tarihli 9.664,20-TL lik çek aslı dosyaya sunulmuştur.
Fer’i müdahil olarak katılmak isteyen davacı ada yönetimin eski yöneticisi …’ın mahkememize sunduğu dilekçede; davalı şirketin sadece 28/09/2007 tarih, 9.664,20-Tl lik çeki siteye iade ettiği, diğer çekin ise bedeli ödenmediğinden icraya konulduğu, huzurdaki dava devam ederken yeni yönetim davalı şirket ile haricen anlaşıp 25.12.2007 tarih, 10.458,15-TL bedeli çekin bedeli daha önce ödenmiş olmasına rağmen ikinci kez davalı şirkete ödeme yapıldığını belirterek, davayı istirdada dönüştürme talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili tarafından davaya konu 10.458,15-TL bedelli çek aslı dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı vekili beyanları ile davacı ada yönetiminin eski yöneticisi …’ın beyanları doğrultusunda davaya konu 10.458,15-TL bedelli çekin ödenmiş olması nedeni ile davacı vekiline istirdada ilişkin talep sonucunu açıklaması, ödeme tarihinden itibaren faiz talep etmesi halinde istirdada dönüştürülen … 3.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına dayanak yapılan 10.458,15-TL bedelli çekin hangi tarihte ne kadar tahsil edildiği ve ödeme için belgeleri sunması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde ödemeye ilişkin belgeler sunulmadığı takdirde davalı vekilinin beyanlarının esas alınacağı ihtar edilmiş olmasına rağmen, davacı vekili ödemeye ilişkin belgeler sunmadığı gibi, bu hususta beyanda bulunmamış, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında davalı vekili istifa dilekçesi sunmuş olup, istifa dilekçesi davalı şirket tasfiye memuruna tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, taraflar arasında 01/03/2007-01/03/2008 tarihler arasında geçerli olmak üzere Güvenlik Hizmet Sözleşmesi düzenlendiği, söz konusu sözleşmenin üzerinde taraflara ait kaşe ve imzanın mevcut olduğu, davacıya ait imzanın davacı site yönetimi başkanı İffet Bulat isimli kişiye ait olduğu görülmüştür. Davacı taraf, sözleşmeye göre verilecek hizmet karşılığı bazı ödemelerin çekle yapıldığını, genellikle çek bedellerini elden ödeyerek geri aldığını ancak, 25/12/2007 keşide tarihli 10.458,15-TL ve 28/09/2007 keşide tarihli 9.664,20-TL bedelli 2 adet çekin davalıya verildiğini ve çek bedelinin nakden ödendiğini, söz konusu çeklerin tek imzalı olarak verilmesi nedeni ile kambiyo senedi niteliğini taşımadığını, davalı şirkete hiçbir borcu olmamasına rağmen davalı şirketin bu çekleri iade etmediği ve 25/12/2007 keşide tarihli 10.458,15-TL tutarındaki çekin icra takibine konu edildiği beyanla davalıya borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiş, davalı taraf ise, davacı tarafından davalıya verilmiş olan çeklerin iddia edildiği gibi makbuz karşılığı davalıya ödenmiş olmadığını, davacı tarafından çekin karşılığının nakden ödenmiş olduğu hususunun asılsız olduğu iddia edilmiştir. Dosyaya sunulan tahsilat makbuzları, banka kayıtları ve hükme esas alınan 18/02/2013 tarihli bilirkişi heyetinin kök ve 10/02/2014 tarihli ek raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere davaya konu 10.458,15 TL çek bedeli dava tarihinden önce davacının ticari kayıtlarında açıklandığı üzere davacının …bank … şubesi hesabından ve nakit olarak kasa hesabından ödendiği, bu ödemelere ilişkin davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu, makbuzlardaki kaşe üzerinde davalı şirket hissedarlarından …’ın imzasının bulunduğu, bu itibarla davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olan ve davalı şirket tarafından düzenlenen tahsilat makbuzları ile tasdik edilen 10.458,15-TL lik ödemenin davaya konu 25/12/2007 keşide tarihli … no.lu çeke istinaden yapılmış olduğu, davacı tarafından yapılan en son ödeme tarihi itibariyle davalı şirketin bakiye borcu bulunmadığı anlaşılmakla, mükerrer ödeme yapılan davaya konu 25/12/2007 keşide tarihli 10.458,15-TL çek bedelinin istirdadı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu 28/09/2007 tarihli 9.664,20-TL bedelli çekin takibe konulmadığı ve davacıya iade edildiği anlaşılmakla konusuz kalan bu çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün tefhim edildiği kısa kararda davaya konu 25/12/2007 keşide tarihli çek bedeli 10.458,15-TL olmasına rağmen sehven 10.485,15-TL, 28/09/2007 keşide tarihli çek bedelinin ise 9.664,20-TL olmasına rağmen sehven 9.666,20 TL olarak tutanağa geçmiş olduğu anlaşılmıştır. HMK 304. Maddesinde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği düzenlenmiş olmakla, kısa karardaki çek bedellerindeki maddi hatanın tashihine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davaya konu 25/12/2007 keşide tarihli 10.458,15 TL çek bedelinin istirdadı talebinin KABULÜ İLE
10.458,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-28/09/2007 tarihli 9.664,20 TL bedelli çek yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davalı tarafça dosyaya ibraz edilen ancak dava ile ilgisi bulunmayan …bank … şubesine ait 25/10/2007 keşide tarihli 9.664,20-YTL ‘ lik çek aslının davalı vekiline iadesine,
4-Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen davaya konu …bank … Şubesine ait 25/12/2007 keşide tarihli 10.458,15-TL bedelli çekin davacı vekiline iadesine,
5-Alınması gerekli olan 714,38- TL karar ilam harcından, peşin alınan 271,70-TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 442,68- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 288,00- TL, davetiye ve posta gideri: 275,25 -TL, bilirkişi ücreti: 2.950.0-TL olmak üzere toplam: 3.513,25- TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır