Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/256 E. 2018/577 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2011/256 Esas
KARAR NO : 2018/577

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/06/2010
KARAR TARİHİ : 16/05/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalılar ile imzaladığı 22.6.2009 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma ve Finansal Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesi gereğince, … Hizmetleri ile birlikte davalılardan … A.Ş. Ve … Yatırım A.ş.’nin yeniden yapılandırılması için sözleşmede belirtilen hizmeleri vermeyi üstlendiğini, müvekkili şirketin sözleşmede belirtilen edimini ifa etmekte olmasına rağmen davalılar kendilerine düşen borcu sözleşmede belirtilen şekilde ifa etmediklerini, 22.6.2009 tarihli sözleşmenin ” verilecek hizmetlere ilişkin ücretler ve Ödeme Koşulları ” başlıklı 3 no.lu ekinde verilecek hizmet ve karşılığında ödenecek ücretin 4 aşamada belirlendiğini, 1. Aşamada mevcut finansal durum analizi ve borç geri ödeme stratejisinin oluşturulması olup, ödenecek ücret 80.000,00- USD olduğunu, ödeme şeklinin 24.6.2009 tarihinden itibaren her ondört günde bir 20.000,00-USD artı KDV şeklinde olacaktır, muhataplar bu aşama için belirlenen ücreti ödemişlerdir. 2. Aşama: …. A.ş.’nin borç ödeme stratejisi doğrultusuna banka ve kreditörlerle görüşmeler için hazırlık ve görüşme danışmanlığı olup, ödenecek ücret maksimum 4 ay olmak üzere aylık 80.000,00-USD dir. Ödeme şekli 1.7.2009 tarihiden itibaren 7 günde bir 20.000,00-USD artı KDV şeklinde olacaktır. Muhatalar bu aşama için 80.000,00-USD ödeme yapmışlar, bakiye 240.000,00-USD ödenmemiştir. 3. Aşama; …a.Ş.’nin Finansal Borçlarının …’e olan borç hariç aktif likidasyonu programına uygun olarak yeni bir geri ödeme planına bağlanması ve şirketin iflas etmemesi olup, ödenecek ücret620.000,00- USd ve çalışılan maksimum 4 ay için 20.000,00-USD + KDV şeklinde olackatır. Muhataplar bu aşama ile ilgili herhangibir ödeme yapmamışlardır. 4. Aşama; Kurumsal Yönetim ve Aile Anayasası hizmetleri olup, ödenecek ücret 150.000,00-USD şeklinde olacaktır. Muhataplar tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olup, müvekkilinin bu aşama için ücret alamayacağının 4/d maddede belirtildiğini, anılan sözleşme ile davalılara verilecek hizmet işbu sözleşmede imzası bulunan ….A.Ş ile birlikte üstlenilmiş olduğundan, bu firma ile müvekkili arasında yapılan anlaşmada sözleşmeye göre ödenecek ücretin 1. Aşama için alınan toplam ücretin % 25’i, 2. Aşama için alınan toplam ücretin % 65’i , 3. Aşama için alınan toplam ücretin % 75’i , 4. Aşama için müvekkili şirketin ücret almayacağını, müvekkili şirketin sözleşme ve … A:Ş. İle yaptığı anlaşma gereğince davalılara veriği hizmetlere karşılık bakiye alacağının; 1. Aşama için davalılarca ödeme yapıldığından ücret alacağı bulunmadığını, 2. Aşama için müvkekili şirketin bakiye ödenmemiş alacak 240.000,00-USD üzerinden 156.000-USD + KD ücret ve eksik ödenen KDV bedeli 5.416,00-TL alacağının bulunduğunu, 3. Aşama için müvkekili şirketin ödenmemiş toplam alacak 700.000,00-USD üzerinden 525.000-USD + KDV ücret alacağı bulunduğunu, ayrıca sözleşmenin 8.maddesi gereğince davalıların sözleşme hükümlerini ihlal etmiş olmaları ve yerine getirmemiş olmaları nedeniyle müvekkilinin sözleşme bedeli olan 1.250,000USD +KDV cezai şart alacağının doğduğunu, bakiye ücret alacağının ödenmesinin davalılardan defalarca sözlü olarak ve … A.Ş Genel Müdürü …’dan 07/09/2009,15/09/2009,16/09/2009,28/09/2009,01/10/2009 ve 11/11/2009 tarihlerinde elektronik posta aracılığıyla istenildiğini ancak dava tarihine kadar ödeme yönünde herhangi bir sonuç alınamdığını, müvekkili şirketin ödeme sıkışıklığı yaşayan davalılara karşı anlayışlı davranarak, davalılar her ne kadar sözleşmeden doğan borçlarına ilişkin yükümlülüklerini zamanında yapmamış olsalar da kendi üstlendiği işi kesintisiz yerine getirdiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan bir kısım işlerin;
A) Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi imzalanmadan evvel uzlaşmaz bir tutum içerisinde olan ve o tarihte halihazırda yasal takip başlatmış olan …’ in stabilizasyonu, iknası amacıyla yapılan görüşmelerden edinilen yaklaşımlar doğrultusunda …’in de içinde olduğu tüm finansözleri kapsayan ilk protokol taslağı hazırlanarak müzakereye açıldığını, ancak …’den kendisine ödeme yapılmazsa protokole katılmayacağı cevabı alındığını,
B) …’in nakit ödeme olmaksızın protokole katılmayacağını açıklaması üzerine … olmadan yeni bir protokol hazırlıkları başlatılmış, bu konu ayrı ayrı ve birebir toplantılar düzenlenerek tüm bankalarla paylaşılarak tartışıldığını, her biri protokolü imzalama konusunda ikna edilmeye çalışıldığını, nihayet tüm bankalar küçük revizyon ve taleplerle protokole katılmayı kabul ettiklerini bildirdiklerini,
C) …’in finanslarını yaptığı … projesinin tamamlanabilmesi ve …’in de protokole katılmayı kabul etmesi ve/veya kendi içinde sadece o projeden kredisinin kapanmasının sağlanabilmesi için diğer firma ile birlikte …’e özel … projesi nakit akış çalışması başlatıldığını,
D) Diğer firmanın yaptığı proje detaylı incelemesini içeren sunum ile …. ile diğer takyidat alacaklısı bankalar olan .. ve …bank ile yarıca görüşmeler yürütüldüğünü,
E) … ‘in proje finansman teklifi sözlü olarak alındığını,
F) … ‘ in de katılımı sağlanarak taşeronlarla anlaşmaya varabilmek ve problemleri çözebilmek için toplantı ayarlandığını, toplantı sonrasında … ‘ in teklifi doğrultusunda üç hafta boyunca tüm taşeronlardan mutabakat mektupları, mevcut alacaklarını tahsilat yöntemleri, kalan inşaat işlerini tamamlamak mektupları, alacaklarını tahsilat yöntemleri, kalan inşaat işlerini tamamlamak için gerek nakit gerekse barter (daire takası) ödeme şekilleriyle oluşturulmuş tekliflerin toplandığın, firmanın da onayı alınarak … ‘ e iletildiğini,
6) Tüm bu çalışmalar sürerken muhataplar sözleşmenin 6.6. maddesi gereğine hissedarlar tarafından şirkete makul ve yeterli sermaye kaynağının aktarılması yönündeki yükümlülüklerini de yerine getirmediklerini,
7) Bu nedenlerle 22/06/2009 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma ve Finansal Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesinin 11.2. maddesi gereğince dostane çözüme başvurulması zorunluluğunun doğması nedeni ile, müvekkili şirket tarafından davalılara bir ihtar gönderilerek davalıların müvekkili şirkete olan borçlarını ve sermaye kaynağının aktarılmasına ilişkin üstlendikleri müvekkili şirkete olan borçlarını sermaye kaynağının aktarılmasına ilişkin üstlendikleri edimlerini yerine getirmeleri ve fazlaya ilişkin her türlü zarar ve ziyan talebi saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirketin payına düşen 681.000.USD +KDV ücret, ücrete ilişkin faiz, 5.416-TL ödenmemiş KDV ve 1.250.000 USD +KDV ceza-i şart bedelinin müvekkili şirkete ödenmesi, aksi halde sözleşmenin ifası ve alacakların tahsili için müvekkili şirket tarafından her türlü yasal yola başvuracağının ihtar edildiğini, ihtarın davalılara gönderilmesinden sonra, davalılardan … gönderdiği cevabi ihtarında
müvekkiline herhangi bir borcu bulunmadığını belirttiğini, aynı şekilde diğer davalılar da gönderdikleri cevabi ihtarnamelerinde taleplerini kabul etmediklerini bildirdiklerini, taraflarına gönderilen cevabi ihtarlardan da anlaşılacağı üzere, davalıların sözleşme ile yükümlendikleri edimlerini bugüne dek yerine getirmedikleri gibi, yerine getirmeyeceklerini açıkca ifade ettiklerinden, 22.6.2009 tarihli sözleşmeye göre, müvkekiline ödenmeyen hizmet bedelinin şimdilik 4.000,00-USD’lik kısmının sözleşmenin 4.7. Maddesi gereğince vade tarihinde T.C.Merkez Bankası tarafından belirlenen USD döviz satış kuru üzerinden TL karşılığına uygulanacak % 2 oranında faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili şirketin almaya hak kazandığı ceza-i şart bedelinin şimdilik 500,00-USD lik kısmının 4.7. Maddesi gereğince muacceliyet tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankası tarafından belirlenen USD döviz satış kuru üzerinden TL karşılığına uygulanacak % 2 oranında faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahkemece ödenmesine karar verilecek hizmet bedeli üzerinden hesaplanacak olan KDV bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline davalılarca ödenmeyen KDV bedeli 5.416,00-TL nin şimdilik 500,00-TL lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hissedarı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili olduğu … A.Ş, ….A.Ş ve … A.Ş adına davacı tarafından hazırlanan ve çeşitli bankalara gönderilen Finansal Yeniden Yapılandırma ve Finansal Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesi taslağının, müvekkilinin, şirketlerin ve ailenin menfaatlerine tamamen aykırı olduğunu, davacının anılan sözleşmeye müvekkiline bilgi vermeden ve onayına sunmadan, sözleşmenin karşı tarafı kreditör bankaların tek taraflı menfaatine korur şekilde tanzim ettiği ve müvekkilinin onayı olmadan sözleşmenin karşı tarafı kreditör bankalara ibraz ederek görüşmeler yaptığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davacıya ihtarname gönderildiğini, ancak davacının sözleşmeye aykırı tutumunu devam ettirdiğini, 22/06/2009 tarihli sözleşmenin 3.1.3 fıkrası uyarınca (işbu sözleşme kapsamında sunulacak olan hizmetler, profesyonel bir hizmet yaklaşımında olması gereken titizlik, dikkat, itina ve tamamen iyi niyet kuralları çerçevesinde sunulacaktır.) şeklinde olduğunu, ancak davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, bankalara ve çeşitli kurum/ kuruluşlara sunulmuş olan taslağın, müvekkilinin görüşü alınmadan hazırlandığını, bu hususun başlı başına sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, davacının hazırlattığı gayrimenkul ekspertis raporları, rapora konu gayrimenkullerin gerçek değerlerinin hayli altında olduğunu, sözleşme danışanlar ile danışman arasında yapılan ve konusu danışmanın, danışan müşteriler için bir bedel karşılığında, ticari hayatının, işleme ekonomisinin ya da mühendislik biliminin gerektirdiği teknik bilgeye dayalı danışmanlık edimini yerine getirmesi olan bir sözleşmedir. Buradaki tanımı esas alarak danışmanlık sözleşmesinin temel unsurlarında; en az iki taraf olacak, taraflardan birisi bilgi veren (her türlü bilimsel ve teknik bilgi) diğeri ise bilgiyi alan ve kullanan (her türlü kullanma)yı içerdiğini, somut olayda da temel unsurlarda bir değişiklik olmadığını, …, …. Gurubu şirketlerin yönetiminde olsun olmasın , hissedarı olsun olmasın, bilgi verme onayını alma yükümlülüğünün devam ettiğini, davalı …’nin kreditör bankalar ile imzalanan kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davacının keşide ettiği ihtarnamede de görüleceği üzerine, sırf çıkar çıkarmak amaçlı ve sözleşme taraflarının menfaatini gözetmeksizin, aksine aleyhine hareketlerde bulunarak birde ücret almaya çalışan davacının iyi niyetli olduğunun düşünülemeyeceğini, davacı beyanlarının Çelişkili Davranış Yasağına aykırılık teşkil ettiğine belirterek her türlü dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Davalılar ….A.Ş., …A.Ş., …A.Ş., …, …, … ve … vekili, cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan anlaşmaya göre, davacı tarafın yalnızca 1 no.lu aşamada da belirlenen ( mevcut durum finansal analizi ve borç geri ödeme stratejisi )hizmetini verdiğini, bunun da hizmet bedeli olan 80.000,00-USD kendilerine ödendiğini, ancak davacı tarafın diğer kısımlarla ilgili olarak hiçbir hizmet vermediğini, vermediği hizmetin bedelini talep etmesinin ticari ahlaka sığmayan bir tutum olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde her iki tarafa da borç yükleyen bir hizmet sözleşmesi akdedildiğinin açık olduğunu, bu kapsamda sözleşmeye göre davacı firmanın, ihtilaf konusu 2 ve 3 numaralı aşamalarda banka ve diğer kurumlar ile yeni bir geri ödeme plânı yapılması görevlerini üstlendiğini ancak bu hizmetleri ifa ettiğinde dava konusu edilen bu bedellere hak kazanacağını, öncelikle davacı tarafı iddiasını ispata davet ettiklerini, davacıdan herhangi bir hizmet alınmadığını, o dönenmde ne … ile ne de Türk bankaları ile bir ilerleme kaydedilmediğini, yapılan tek işin müvekkili şirket içerisinden bilgilerin alınmasından ibaret olduğunu, bunun da zaten bedeli ödenen 1. aşama kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bankalardan alınan sözlerden bahsedildiğini, bu beyanların aslında davacının elinde hiçbir belge olmadığının da göstergesi olduğunu, bir büyük bankada bu tür bir çalışma ve idare yönteminin olmadığını, bankalarda işler sözler ile değil belgeler ile verildiğini, davacının bu iddialarına itibar edilemeyeceğini, … ile yapılan protolün, davacı taraf ile yapılan protokolle hiçbir ilgisinin olmadığını, sözleşme tarihinin 26.6.2009 olduğunu, davacının, müvekkillerine ihtarname göndererek ücretini talep ettiği tarihin 5.2.2010 olduğunu, bu 8 aylık süreç içerisinde böyle bir hizmetin verilmediğini, BK’nun 161/3.maddesi emredici bir hüküm olup, sözleme ile kararlaştırılan cezai şartın ekonomik yıkıma sebep verebilecek ve ahlaka aykırı olacak kadar yüksek olması durumunda iptal edilmesi gerektiğini, dava konusu edilen ve iddia olunan borcun bölünebilir olması nedeni ile müteselsil borçluluktan söz edilemeyeceğini belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Davalılardan … Yatırım A.Ş. Hakkında … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde; davalı şirketin iflasına karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20.Hukuk Dairesince iflas kararının bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yeniden yapılan yargılama neticesinde … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/676 E., 2015/388 K. Sayılı iflas davasının reddine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 22/06/2009 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Ve Finansal Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesi ile davacı şirketin sözleşme kapsamında verdiği hizmetleri gösteren çalışmalara ilişkin dava dilekçesinde dayanmış olduğu tüm deliller ile bir kısım davalılar vekilince ibraz edilen mevcut finansal durum analiz raporu dosyaya sunulmuştur.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yapılarak, iddia ve savunmalar karşılanmak suretiyle davacının davalılardan talep edebileceği bir meblağ olup olmadığı, varsa miktarının tespiti hususunda bilirkişiler Finans Ve Danışmanlık Uzm. Yrd. Doç. … ile muhasip … ‘den alınan raporda özetle; davacı tarafından sunulan ticari defterlerin tasdik bilgilerinin rapora eklendiğini, davalı tarafından ticari defter sunulmadığını, davacı ticari defterlerinde; 120 102 009 … hesabında … firmasından alınan toplam 136.155,20-TL ve 3.8.2009 tarihinde 70.049,52-TL faturasının borç kaydı olarak girilmesi neticesinde bu hesaptan yıl sonu itibariyle 30.088,00-TL … alacağının 2010 yılına devrettiğini, … A.Ş., … Tic.A.ş., ve … A.Ş. İle ortakları ile … A.Ş. Arasında 22.6.2009 tarihinde ” Finansal Yeniden Yapılandırma Ve Finansal danışmanlık Hizm. Sözleşmesi ” akdedildiğini, sözleşme kapsabında raporun 4. Sayfasındaki tabloda gösterilen ücret taleplerinde bulunduğunu, davalının ise davacının hizmetlerini talep ettiği ücretlerine ilişkin yerine getirmediğini bildirdiğini,
1. Aşamaya ilişkin: bu hususta davacının sunduğu delillerin incelenmesinden; gerek sözleşmenin içeriğinde tanımlanan hizmetle, gerekçe hizmetlere karşılık belirlenen ücretler kapsamında davacının mevcut finansal durum analizi ve borç geri ödeme stratejisinin oluşturulması olarak tanımlanan ve ek 2 de 1. Maddede ayrıntıları dökülen işlemleri yaptığı hususunda davalılar tarafından sunulan 23.9.2011 tarihli dilekçe ekinde ” mevcut finansal durum analiz raporu ” incelendiğinde, 2. Maddede tanımlanan işlemlerin tespit edildiğini, bu kısım ücretin sözleşme kapsamında ödenmesi gerektiği ve davalı tarafından da ödendiği hususunun belirlendiğini,
2. Aşamaya ilişkin: bu hususta davacı delillerinin incelendiğini, gerek sözleşmenin içeriğinde tanımlanan hizmetler, gerekse ek 3 de hizmetlere karşılık belirlenen hücretler kapsamında, davacının sözleşmenin 2. Maddesinde sıralanan himetlerin değerlendirildiğini, bu hizmetlerin; ailenin ve hissedarların makul ve yeterli nakdi şirkete sermaye arttırımı ile enjekte etmesi veya aktif satış likiditasyon yolu ile taze kaynak yaratması ve bu kaynağın grup içinde enjeksiyonunun temel ön koşuludur şeklinde yer alan hüküm ve devamında gerçekleşmemesi halinde bu hizmetin verilip verilmeyeceğine deloit ve reform beraberce tek taraflı olarak karar vereceklerdir şeklinde konulan hüküm kapsamında devam edilmesi yönünde harhangi bir delil beyan edilmemiş ve sunulmamış olduğunu, davacının bu bölüme ilişkin sunduğu dökümanlar içeriğinin Genel çözümler ile ilgili gayrimenkul satışı ve sermaye artışı önerisi dışında firmanın yapısına mahsus yönlendirme ve uygulanabilirlik özellikleri taşımadığı bu nedenle verilen hizmetin belirtilen unsurlar sebebi ile % 50 ücretin hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varıldığını, bu duruma göre hesaplama sonucu davacının 44.000,00-USD talep edebileceğinin değerlendirildiğini, davacının talebinde bildirdiği şekilde KDV ödemesinin yapılmadığını ancak fatura ile KDV sorumlusu olan davalının fatura tanzim etmemesi sebebi ile KDV’nin talep edilemeyeceğini, fatura tanzimi ile KDV tutarı hesaplanacağından ve kayıtlarında da davacının tanzim etmediği sabit olup, davalıya fatura tanzim edilmeyen bu kısım sebebi ile KDV talep edilemeyeceğini, aksi değerlendirildiğinde talep edilen 30.088,00-TL tutarın 5.415-TL KDVsi nin hesaplanacağını, raporun 6. Sayfasında hesaplanan bedellere ilişkin KDV ‘nin söz konusu olmayacağını,
3. Aşamaya ilişkin: davacının bu husustaki talebine ilişkin Ek’3 de yer alan tanımlamaya uygun … hariç finansal borçların geri ödeme planına bağlandığı hususunda delil sunulmadığını, hizmet bedeli tipi olarak tanımlanan başarı ücreti olarak da davacının delili başarı ücretine hak kazandığı hususunda bulunmadığı bu talebim ispata muhtaç kaldığını, sözleşmenin 8. Maddesi uyarınca talep edilen cezai şartın, mahkemece vekalet sözleşmesi uyarınca değerlendirme yapılarak sözleşmenin nevi gereği cezai şartın geçerli olmayacağı hususunun aksine değerlendirme yapılması halinde sözleşmede kararlaştırılan tutarlara ilişkin takdirin mahkemeye ait olacağını, davacının % 2 faiz ile birlikte tahsil talep ettiğini, sözleşmenin 4.7. Maddesinde TL tutar için vade tarihinden itibaren aylık % 2 oranında faiz kararlaştırıldığı hususunun mevcut olduğunu, davacının vade tarihinde TL karşılığı için talepte bulunduğunu ancak talebinde hangi tarihten itibaren faiz istediğini açıklamadığını, sonuç olarak; davacının davalıdan 44.000,00-USD talep edebileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin, kök rapora yönelik itirazların değerlendirilmesi noktasında; bilirkişi kurulundan alınan 21/10/2013 tarihli ek raporda özetle; davalı Müflis … A.Ş. ‘ye ait ticari defterlerin İflas Müdürlüğünde incelendiğini, defterlerin TTK hükümleri uyarınca usulüne uygun tutulduğunu, 2009 yılına ait yevmiye defteri açılış kayıtlarında davacı şirket açıklamalı hesabın mevcut olduğunu, yine 2009 yılı envanter defteri kayıtlarında davacıya ait hesap açıklama, tutarın mevcut olmadığını, şirket sermayesinin 1.000.000,00-TL olduğu, ödenmemiş sermayesinin 750.000,00-Tl olduğu hususunun mevcut olduğunu, davacı vekilinin itirazlarının kök raporda değerlendirildiğini, ceza-i şart konusunda da görüş beyan edildiğini, görüşlerinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, mahkemece aksi kanaat getirilmesi halinde 1.250.000-USD tutarın söz konusu olduğunu, faiz hususunda ise; davacının 4.7. Madde gereği % 2 faiz talep ettiğini bildirdiğini, 4.7.’de ek 3’de atıf yapıldığını, kesin bir vade tespit edilemediğini, 05/02/2010 tarihli davacının ihtarında tebliğden itibaren 30 iş günü içerisinde ücret alacaklarının ödenmesinin davalıya ihtar edildiğini, bu ihtar sebebi ile tebliğ tarihine 30 gün eklenmek sureti ile temerrüt oluşacağı hususlarında görüş bildirilmiştir.
Alınan rapor kök ve ek raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeni ile, dosya ile tarafların gerektiğinde ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak iddia ve savunmalar ile daha önce alınan raporlar ve bu raporlara karşı ileri sürülen itirazlar değerlendirilip, davacının her bir alacak talebi yönünden kanaat bildirir rapor alınmasına karar verilmiş olup, Uzman hukukçu Doç. Dr. …, Ekonomist …, Muhasip …’dan alınan raporda özetle; incelenen davacıya ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığını, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, davacıya ait ticari defterlerinin ( TTK.Md.66-72/son ) ve ( TTK. Md.82) gereği kesin delil vasfına haiz olduğunu, davalıya ait defterler sunulmadığından ve yerinde inceleme için hazır edilmediğinden incelenemediğini, davacı defterlerinde 23/06/2020 dava tarihi itibariyle davalı …Ş. Ye ait cari hesabının 30.088,00-TL alacak bakiyesi verdiğini ( davacının davalıya borçlu ) tespit edildiğini, düzenlenen faturalara istinaden davacının davalıdan cari hesap alacağı ve temerrüt ihtarı görülmediğinden faiz hesaplanmadığını, sözleşmenin 1. Aşamasındaki hizmetlerin verildiği ve ücretin ödendiği hususunda mutabık olduklarını, davalı şirket defterleri incelenemediğinden, sözleşmenin iş tanımı ve talep edilen özel hizmetler bölümünün 2. Maddesinde belirtilen hizmetlerin verilebilmesi için davalıların makul ve yeterli nakdi şirkete sermaye aktarıp aktarmadıklarının tespit edilemediğini, davacı tarafından ek klasörde sunulan sözleşmenin 2. Aşamasında verilen hizmetlerin davacının ifa ettiği sonucuna varıldığını, mahkemece bu görüşü kabul etmemesi halinde, davacının 2. Aşama ile ilgili bakiye 148.000,00-USD ve ödeme tarihindeki TL karşılığı düzenlenecek faturanın KDV’sini ve 20.000,00-Dolar karşılığı 2.9.2009 tarihinde tahsil edilmiş olan 30.088,00-TL sinin fatura düzenlenmesi halinde KDV ‘si olan 5.415,84-TL ‘sını talep edebileceği, davacı tarafça 3. Aşama ile ilgili hizmetlerin sunulduğunun ispat edilemediğini, bu nedenle bu aşamaya ilişkin ücret talep etmesinin mümkün olmadığı kanaatine varıldığını, mahkemece aksi yönde karar verilmesi halinde, davacının 465.000,00-USD ve ödeme tarihindeki TL karşılığı düzenlenecek faturanın KDV’sini talep edebileceğini, sözleşmenin 8. Maddesi davacının davalılardan 1.250.000,00-USD + KDV ceza-i şart talep edebileceğini, cezai şartın tenkisi gerekip gerekmediğinin mahkemenin takdirinde olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı ve dava dışı … A.Ş. İle davalılar arasında 26/06/2009 tarihinde imzalanan Finansal Yeniden Yapılandırma Ve Finansal Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesi gereğince, davacının, … A.Ş. İle birlikte … A.Ş. nin yeniden yapılandırılması için ayrıntıları sözleşmede belirtilen hizmetleri vermeyi üstlenmiştir. Taraflarca düzenlenmiş bu sözleşmede davacının edimlerini 4 kademe halinde düzenlediği, davacı tarafından sözleşme ile davalılara verilecek hizmet, sözleşmede imzası bulunan dava dışı … A.Ş. İle birlikte üstlenilmiş olduğundan, bu firma ile davacı şirket arasında yapılan sözleşmeye göre, ödenecek ücretin 1. aşama için alınan toplam ücretlerin % 25’i, 2. aşama için alınan toplam ücretlerin % 65’i, 3. aşama için alınan toplam ücretlerin %75’i , 4. aşama için davacı şirket ücret almayacağı kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin 1. aşamasında 80.000,00-USD + KDV’nin ödeneceği kabul edildiğinden, davacının 80.000,00-USD’nin % 25’i olan 20.000,00-USD ‘nı 02/07/2009 tarihinde 30.640,00-TL , 88182 no.lu fatura bedeli olarak tahsil etmiş olduğu ve 1. Aşama ile ilgili davacının alacağı olmadığı ve tarafların 1. Maddede hizmetlerin verildiği ve ücretin ödendiği hususunda mutabık oldukları anlaşılmıştır.
Sözleşmenin 2. aşamasında verilen hizmetlerle ilgili davacı tarafından klasör halinde sunulan bankalara bildirimler ve görüşmeler incelendiğinde; işin asıl operasyonel kısmı olarak görülen 2. aşama yani borçlularla görüşme ve borçların yeniden yapılandırılması konusunda ilerleme sağlanması olduğu, bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, sözleşmenin 2. aşamasında verilen hizmetlerin davacının ifa ettiği kanaatine varılmakla, davacının 2. aşama ile ilgili bakiye 148.000,00-USD ve ödeme tarihindeki TL karşılığı düzenlenecek faturanın KDV’sini ve 20.000,00-Dolar karşılığı 2.9.2009 tarihinde tahsil edilmiş olan 30.088,00-TL sinin fatura düzenlenmesi halinde KDV ‘si olan 5.415,84-TL ‘sını talep edebileceği, davacı tarafça 3. aşama ile ilgili hizmetlerin sunulduğunun ispat edilemediğini, bu nedenle bu aşamaya ilişkin ücret talep etmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmakla, taleple bağlılık ilkesi uyarınca hizmet bedeli alacağı ve KDV alacağı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ceza-i şart talebi yönünden ise, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ceza-i şartı içeren 8. Maddesinde şirket veya aile işbu sözleşme hükümlerini ihlal etmesi ya da bu hükümleri kısmen ya da tamamen yerine getirmemeleri halinde, işbu sözleşme tutarı kadar cezai bedeli ödemeyi taahhüt etmiştir. Her ne kadar davalıların, sözleşme hükümlerinden bir kısmını ve yükümlülüklerini ihlal etmiş ise de; davacının da sözleşmede kararlaştırılan 3. aşamadaki edimini yerine getirmediğinden, ceza-i şart alacağı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
1-4.000,00- USD’ nin dava tarihi olan 23/06/2010 tarihi itibariyle TCMB tarafından belirlenen USD Döviz Satış Kuru üzerinden TL karşılığı uygulanacak aylık % 2 oranında faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-KDV bedeli olan 500,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli olan 460,80- TL karar ilam harcından peşin alınan 111,80-TL nin mahsubu ile noksan kalan 349,00- TL bakiye ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gerekli olan 460,80- TL karar ilam harcından 111,80- TL’ si davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsup edildiğinden, 111,80- TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafça karşılanan 19,90- TL ilk dava gideri (başvurma ve vekalet harcı) ile 267,00- TL davetiye ve posta gideri 3.100,00-TL bilirkişi giderinden oluşan toplam: 3.386,90- TL yargılama giderinin kabul red oranı ( % 96 ) üzerinden hesaplanan 3.250,50- TL yargılama giderinin davalılardan tahsil olunarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için kabul edilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ ne göre tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalılardan … dışındaki diğer davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiği için reddedilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ nin 13/2. maddesine göre tayin ve takdir olunan 780,70- TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile kendisi ile vekil ile temsil ettiren davalılara ödenmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır