Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/213 E. 2020/395 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/213 Esas
KARAR NO : 2020/395
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :25/03/2010
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması
sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağına karşılık olmak üzere davalı şirketten … AŞ. … Şubesine ait, 15/03/2008 keşide tarihli, 52.000,00-TL bedelli, … seri numaralı, … seri numaralı bir adet çek aldığını, ancak; çekin, müvekkili şirketçe kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla müracaat etme hakkı olan 6 aylık sürede icra takibine konu olmadığından; davalı borçlu şirket aleyhine taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketçe yetkiye, takibe konu borca itiraz edildiğini, … İcra Hukuk Mahkemesinin, İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkisizliğine, … İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğuna, diğer itirazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi üzerine, …. İcra Müdürlüğü’nün 2009/… sayılı dosyası ile davalı borçlular aleyhine takip başlatıldığını, gönderilen 7 örnek ödeme emrini 23/03/2009 tarihinde tebliğ alan davalı-şirketin, takibe konu borca ve borcun tüm ferilerine 7 günlük yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davalı şirketin 27/03/2009 tarihli itirazlarını bildirdiği dilekçesinde, “takipte belirtilen alacak için … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E. sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, bu takibe itiraz ettiklerini, dolaysıyla takibin durduğunu ve itirazın iptali davası açılması gerekirken yeniden takip yapılan takibin mükerrer hale geldiği” sebebiyle itiraz ettiklerini, davalı şirketin … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarından İcra Müdürlüğü’nün yetkisine de itiraz ettiklerini, bunun üzerine dosyanın İcra Tetkik Merci Hakimliğince incelenerek yetkiye yönelik itirazın kabulüne, sair itirazlar yününden karar vermeye yer olmadığına karar verildiğini, borçlunun hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmişse, icra mahkemesinin öncelikle usule ilişkin itirazlarını inceleyeceğini, bu sebeple yetkisiz icra dairesinde açılan takip geçerli olmadığından taraflarınca yetkili icra dairesinde davalı şirket aleyhine yeni bir takip başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin belirtilen itirazlarından başka; “alacağın müphem olmadığını, müvekkili şirkete devam eden bir ilişkiden dolayı teminat-avans mukabili çekten dolayı takibin yapıldığını iddia ederek asıl alacağa itiraz ettiklerini, davalının, müvekkili şirket arasında 28/03/2016 tarihinde imzalanmış taşeron sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından davalı şirkete ihale olunan … İlçesi … Cad. … İlçesi … ve … Cad ile … ve … Parkları inşaatı işinin … Caddesi ‘nin onaylı projesine ekli birim fiyat cetvelindeki imalatların yapılması işini, sözleşmedeki şartlara göre müvekkili şirketin üslendiğini, davacı şirketin sözleşmeye göre-yüklenici, davalı şirket ise müteahhit olduğunu, bu sözleşmeye göre yüklenici/davacı şantiyeye ihzarat olarak getireceği veya davalı şirketin kendisine teslim edeceği her türlü malzeme, teçhizat, makine alet ve edevatla şirketin gösterdiği yerde imalat yapacağını, bu sözleşmeye göre ödemenin, “şirket kendi hak edişinin onaylanmasından sonra yükleniciye 3 ( ay ) vadeli çek olarak ödenecektir, “şeklinde kararlaştırıldığını, sözleşmeye konu olan işle ilgili kesin hak edişlerin yapılmış ve kesin hak edişlerden sonra müvekkili şirketin 01/05/2007 tarihli 287.964,84-TL bedelli … no.lu faturayı kestiğini, davalı şirketçe alacağının bir kısmını karşılayan çekler verilse de, bu çeklerin karşılıksız çıktığını, bu çeklerden birinin de icra takibine koydukları 15/03/2008 keşide tarihli, 52.000,00-TL bedelli karşılığı olmayan çek olduğunu, müvekkili şirketin kambiyo senedine bağlanmamış, açıkta kalan alacaklarının da bulunduğunu, bunlarla ilgili dava ve talep haklarını saklı tutuklarını belirterek, sonuç olarak; borçlu davalı şirket icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak ve aleyhlerine başlatılan icra takibini uzatmak maksadıyla itiraz ettiklerinden; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüyle takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu-şirket aleyhine alacak miktarının %40’ından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı-şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davalarının İİK gereği 1 yıllık süre içinde açılmadığını, davacının … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E. sayılı dosyası takip tarihinin 19 Mart 2009 olduğunu, fakat iş bu dava tarihinin ise 26.03.2010 tarihi olduğunu ve bu 1 yıllık süre içinde dava açılmadığından davanın usulen reddinin gerektiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E. Sayılı dosyasından başlatmış olduğu takibe karşı yetki itirazlarının olmasına rağmen, bu itirazın mahkemesince kaldırmadan takip dosyasını …. İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E. sayılı dosyasından yürütülmesinin usuli bir hata olduğunu, mahkemenin yetkisizlik kararı ile dosya icra dairesi değiştirir gerçeğinden hareketle bu usuli hatadan dolayı davanın usulden reddinin gerektiğini, … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E. Sayılı dosyasından takibe konan ve haliyle iş bu itirazın iptaline de konu olan mezkûr çek hakkında yapılan işlemler kronolojik sırasının: Çek keşide tarihinin 15 Mart 2008, …. İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E. Sayılı dosyasında ki takip tarihinin 06 0cak 2009, ….İcra Müdürlüğü’nün . 2009/… E. Sayılı dosyasındaki takip tarihinin 19 Mart 2009, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dava tarihinin ise 25 0cak 2010 olmakla; …. İcra Dairesinin 2009/… Es dosyasındaki takip tarihi olan 19 Mart 2009 ile … Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/… Esas sayılı dava tarihi olan 25.03.2010 tarihleri arasında 1 yıllık sürenin geçtiğini, bu durumda çekten doğan alacağının TTK 644 maddesi gereği zamanaşımına uğradığını, madde 644 – keşideci ve poliçeyi kabul etmiş olan muhatap, (Müruruzaman sebebiyle veya senede dayanan hakların muhafazası için kanun hükmünce yapılması gerekli muamelelerin ihmal edilmiş bulunması dolayısiyle poliçeden doğan borçlan düşmüş olsa bile) hamilin zararına ve sebepsiz o|arak iktisap etmiş oldukları meblağ nispetinde ona karşı borçlu kalacaklarını, sebepsiz mal edinmeye dayanan dava, muhataba ikametgahlı bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve keşideci poliçeyi başka bir şahıs veya ticarethane hesabına çekmiş olduğu takdirde o kimseye veya ticarethaneye karşı dahi açılabileceğini, poliçeden doğan borcu düşmüş oları cirantaya karşı böyle bir dava açılamayacağını, davacının, davasını ‘itirazın iptali davası olarak açtığını ve davasını açarken takibe konu çek niteliğini kaybetmiş evraka dayandığını, yani temel borç ilişikisi değil, davacının dayanmış olduğu ilişkinin çek olduğunu, bu durumda dava konusu çekin TTK 644. maddesi gereği zamanaşımına uğradığını, davacının temel borç ilişkisine dayalı bir alacak davası açıp İş bu itirazın iptali davasında ki icra takibini delil göstermediğini, bilakis mezkûr icra dosyasında ki itirazın iptalini isteyerek takibe konu niteliğini yitirmiş çeke dayandığını, diğer yandan böylesi bir davanın muhatabının da müvekkili şirketin olmadığını, çünkü, TTK 644 md metninde yazıldığı gibi ve TTK’nun 730. maddesinin 14. bendi yollaması ile, aynı yasanın 644. maddesi hükmü uyarınca keşidece aleyhine “hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisap etmiş oldukları meblağ nisbetinde ona karşı borçlu olurlar” demekle, davanın ön şartlarından birinin de hamil zararına keşidecisinin (davalı yanın)-ki bu borç ilişkisinde keşideci de olmadıklarını, hamilin zararına bir işlem yapıldığının dosyada varit olmadığını, böyle bir iddianın da olmadığını, iddia olsa dahi, ispat dahi edilemediğini, keşideciye karşı açılması gereken davanında ciranta olarak taraflarına açılmasının ise husumet eksikliği olup davanın husumetten de reddinin gerektiğini, TTK 644. Md nin ruhu ticari işlerde hızın ve buna dayalı güvenirliliğin sağlanması olup, çeke dayalı alacaklarda hamile bir çok hakkın bahşedildiğini, bu durumun bir nimet olarak görülmesi gerektiğini ama yeterli hızlı davranmayan davacı alacaklının TTK md 644 ün de külfetine katlanması gerektiğini, bu durumun TTK nın ruhundan kaynaklandığını, bahsedilen tarihler baz alınarak çekin TTK 644 md gereği zamanaşımına uğradığı savunmaları dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, TTK 644 md gereği, keşideciye karşı açılması gereken davanın ciranta olarak taraflarına açılmasının ise husumet eksikliği olduğunu, davanın bu haliyle keşideci Erdem İnşaat Beton Nakliye Madencilik San ve Tic Ltd.Şti ne karşı açılması gerektiğini, davanın bu haliyle taraflarına açılmış olmasının husumet ehliyeti yokluğundan dolayı olup, davanın reddinin gerektiğini, icra takibin de faiz kalemi altında 11.424,33.-TL lik bir meblağ olduğunu, alacak çeke dayalı bir alacak olmasına rağmen mezkûr çekin “çek vasfını kaybetmiş” bir çek olduğunu, bu yüzden çekte ki keşide tarihi temerrüt tarihi olarak gözönüne alınamayacağını, çek vasfı olmadığından ve takip de ilamsız takip olduğundan temerrüt haline Borçlar Kanunu md 101’in uygulanması gerektiğini, BK 101 gereği mütemerrit kılınmadan faizin başlamayacağı açık olmasına rağmen takipte işletilen 11.424,33-TL lik faizin reddinin gerektiğini, bu durum hem niteliğini kaybetmiş çekin keşidecisi olmalarından kaynaklandığını, davacı yanın “… İlçesi … Cad. … İlçesi, … ve … Cad ile … ve … İnşaatı İşi ihalesinde (İhaleyi … den alanın davalı şirkettir ) taşeron olarak ilgili cadde ve parkların granit-andezit kaplama ve düzenleme/yayalaştırma işlerini yaptığını, fakat yapmış olduğu işi eksik yaptığını, bu yüzden de ihale veren … tarafından 07 KASIM 2008 tarihinde Geçici Kabul Eksikliklerinin bulunduğunu ve bu tutarın da 67.018,45.-TL zikredildiğini, ihaleyi veren …’nin kesin hesap aşamasından sonra ve teminat mukabili ellerinde tuttukları Teminat Mektuplarından veya İhale hakedişlerinden kesileceğini, yani bu durumda ihale alınan bu mezkûr işin şimdilik kesin hakkedişleri yapılmadığından dolayı eksik işlere dair zikredilen 67 018,45.-TL nin müvekkili şirketten kesileceğini, halbuki işi eksik yapanın davacı olduğunu, bu yüzden de 67.016,45.-TL davacıdan alacaklı olacaklarını, bu yüzden mezkûr işin kesin hakkedişlerinin beklenmesi gerektiğini, şayet iş bu dava sürerken mezkûr işin kesin hakedişi yapılıp zikredilen para kesildiğinde bu meblağın istirdati için davacıya karşılık bir rücu davası açacaklarını, yine de bu durumun bekletici mesele yapılmasını da ayrıca istediklerini, TTK 644. maddesi gereği zamanaşımı itirazları gözönüne alınmayıp davaya devam edilmesi hafinde esasa dair savunmalarının; öncelikle Yargıtay’ ın müstakar içtihatların da ise çeke ait açılan menfi tespit ve itirazın iptali davalarının belirli bir sözleşmeye dayanması halinde çekte mücerretlik ilkesinin geçerli olmayacağını ve davanın bu yünden dinlenebileceği yolunda olduğunu, (HGK27.06.2001 tarih, E 2001/15-520, K 2001/553). davacının 2006/2007 yıllarında ki yapmış olduğu yukarıda açıklanan taşeron olarak yapmış olduğu mezkûr iş için davalı şirkete 497.564,84.-TL fatura kestiğini, bunun yanında sözleşmenin 35. maddesi gereğince, davalı şirket yüklenici (taşeron) davacı şirket nam ve hesabına yapmış olduğu malzemelerin (kum-mıcır-akar yakıt nakliye) değerini ilgili satıcılara ödemiş ve toplam da 79.976,30.-TL lik toplam faturaları da davacıya kestiğini, bunun yanında davalı müvekkili şirket tarafından davacı şirkete 509.814,00.-TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerden birisi için davacıya iki adet senet (20.000.-TL ve 28.000,-TL değerli) verildiğini, davacının bu senetleri … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E. Sayılı dosyasından icra takibine koyduğunu ve davalı şirket tarafından bu dosya borcu tecdit edilerek (EK2 27.02 2009 tarihli makbuz ) davacıya … Aksaray Şubesi … çek no.lu 14 03.2009 keşide tarihli 67.500,00.-TL meblağlı çek verilmiş ve ödemesi de yapıldığını, iş bu ödeme ve diğer ödemelerin defter kayıtlan ile sabit olduğunu, yani davacı şirketin sözleşmenin 35. maddesi gereği 79.976,30.-TL lik emtiayı davacı yüklenici şirket adına aldığını ve yine kendisine fatura ettiğini, bu durumun defter kayıtları ile sabit olduğunu, bu durumda davacı şirketin net faturalı alacak miktarının 417.588,54.-TL olup, yapılan ödemenin ise toplam 509.814,00.-TL olduğunu, bu durumda davacı şirketin davalı şirkete 92,225,46.-TL deftere dayalı alacağı ve iş bu dilekçenin 5. Maddesinde zikredildiği üzere Geçici Kabul Eksikliklerinden dolayı da 67.018,45.-TL (ki toplam da borcu 159.243,91.-TL) borcunun olduğunu, iş bu alacak kalemlerinin takibini tüm hakları saklı tutarak atiye bıraktıklarını belirterek, sonuç olarak, davanın öncelikle usulden (dilekçenin madde 1 ve 2 yönünden) itirazın iptali davalarının bir yıllık süreye tabi olması-lstanbul icra dairesinde ki yetki itirazlarının mahkemesince kaldırılmadan ikinci takibe … İcra Dairesinden geçilmesi sebebiyle, zamanaşımından (dilekçemiz madde 3 b fıkrası), faiz yönünden (dilekçemiz madde 4 ) ;TTK 644.md. gereği husumet yokluğundan (dilekçemiz madde 3 c fıkrası) ve esastan (dilekçenin madde 5 ve 6) reddi ile haksız yapılan takip yönünden aJacak miktarının % 40 oranında icra inkar tazminatının taraflarına verilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER_:
İcra dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/… sayılı dosyası, faturalar, … Başkanlığından celbedilen hakediş raporları, keşif özetleri, birim fiyat listeleri, birim fiyat teklif cetvelleri, yapılan işler listesi, taşıma irsaliyesi, kesin hakediş raporları dökümü, yapılan işler listesi, protoko, taşeron sözleşmesi, davalı şirketin muavin defter dökümü, geçici kabul tutanağı, tediye makbuzları, projeler , 15/03/2008 keşide tarihli çek, bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından çeke istinaden başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün 2009/… E sayılı dosyasının incelenmesinden; davacının 15/03/2008 keşide tarihli çeke istinaden 52.000,00-TL asıl alacak, 11.424,33-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 63.424,33-TL nin tahsil tarihine kadar işleyecek % 27 faiz, masraf, vekalet ücreti ile tahsili talebi ile 06/01/2009 tarihinde icra takibi başlatmış olduğu, davalının süresi içinde asıl alacağa, faize itiraz ettiği ve zaman aşımı itirazında bulunduğu görülmüştür.
Tarafların yasal ticari defterleri incelenip, mahalinde keşif yapılarak, taşeronluk sözleşmesi kapsamında yapılan işten dolayı davacının talep edebileceği alacak miktarı ve yapılan ödemeler tespit edilip buna göre takip tarihi itibariyle tahsili gereken bakiye alacak olup olmadığı, varsa miktarının saptanması için rapor alınmasına karar verilmiş olup, re’sen tayin edilen Bilirkişiler inş.müh. Prof. Dr. …, İnş.Müh. … ve muhasip … tarafından düzenlenen 26/02/2013 tarihli raporda özetle; incelenen her iki tarafın defterlerinin, davalı tarafından tutulan 2009 yılı hariç diğerlerinin TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğunu, davacı tarafından davalı adına 497.564,84-TL fatura düzenlendiğini, davacı kayıtlarında, davalıdan yapılan tahsilatın 297.631,13-TL olduğunu, dolayısı ile davacı tarafından düzenlenen fatura toplanmından bu tutarın tenzili ile davacı kayıtlarında davalıdan 200.000,00-TL alacak göründüğünü, bunun da icra dosyasından talep edilen tutardan fazla olduğunu, dolayısı ile davacının takip dosyasından alacaklı olacağını, davalı kayıtlarında davacıya yapılan ödeme belgeleri ile davacı adına düzenlenen faturaların davacıya tebliğ belgelerinin ibrazı ile kanıtlanması durumunda davalı kayıtlarına göre, davalı ödeme toplamının 639.289,50-TL, davacıya ait fatura toplamının ise 497.564,84-TL olmak üzere toplam 141.724,66-TL davalı kayıtlarına göre davacıdan alacaklı olacağını, aksi halde davalının borçlu olacağı hususları rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetine Prof. Dr. … dahil edilerek davalı vekilinin 25/03/2013 tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu belgeler incelenip, davalı şirketin defterlerinde … Ltd. Şti. İle olan ticari hesap ilişkisine bakılarak, her iki yanın rapora itirazları tek tek karşılanıp, neticede takdiri mahkememize ait olmak üzere davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa alacak takip ve dava tarihi itibariyle miktarının tespitine ilişkin bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Yeminli Mali Müşavir …, İnşaat Müh. Prof.Dr. … ve hukukçu Prof.Dr. … ‘dan alınan 19/07/2013 tarihli raporda özetle: Kök rapordan sonra davalı … Şti.nin dava dışı … Şti bakımından düzenlenen muavin defler bilgisinin incelemelerine sunulduğunu, dökümünün rapora eklendiğini, davalı ……Şti’nin 2007 defterlerinden yevmiye defteri açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, envanter defterinin ise kapanış tasdikinin yapılmadığını, buna göre defterlerin usulüne uygun tutulmadığı ve sahibi lehine delil teşkil edemeyeceğini, yevmiye defteri sayfa 625 kapanış maddesi 167 de satıcılar hesabında 2.466.92- TL borçlu göründüğünü, ancak 2007 deki kayıtların da hesap ilişkisinin 2008 ve 2009 yıllarında bu bakiye üzerine devam etmektedir. Bu nedenle önceki kök raporda tespit edilen alacak miktarında bir değişiklik yapılmasına mahal bulunmadığını, hukuki yönden; davalı itirazlarından, çekin zamanaşımına uğradığı itirazı bakımından, işbu itirazın iptali davasında çekin zamanaşımına uğradığı kabul edilse dahi, temel ilişkiye dayanarak davacının talepte bulunabileceğini, böyle bir durumda çekin delil başlangıcı teşkil edeceğinin değerlendirildiğini, husumet savunması yönünden, çek hamilinin cirantaya başvurma hakkı bulunduğunu, aralarındaki ilişki çerçevesinde alacak hakkının ileri sürebileceğini, husumet yönünden bir sorun bulunmadığı hususları rapor edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2013/… E, 2013/… K sayılı ilamında da belirtildiği üzere çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi, ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağından çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zamanaşımı süresi, 6762 Sayılı TTK’nun 726.maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde altı ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise üç yıldır.
6762 Sayılı Kanunun 644. Maddesinde, zaman aşımı sebebi ile veya senede dayanan hakların muhafazası için kanun hükmünce yapılması gerekli muamelelerin ihmal edilmiş bulunması dolayısı ile poliçeden doğan borçları düşmüş olsa bile, keşidecinin hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisap etmiş olduğu meblağ ölçüsünde hamile karşı borçlu kalacağı, poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir dava açılamayacağı düzelenmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafça … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… E. sayılı dosyasında 15/03/2008 keşide tarihli çeke istinaden 06/01/2009 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalının çekin lehtarı olduğu, çekin 17/03/2008 tarihinde bankaya ibraz edilerek karşılıksızdır işlemi yapılmış olduğu, davalı borçlunun yetki itirazı üzerine dosya … İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2009/… E sayılı dosyasından takibe devam edildiği, takibin, bankaya ibraz tarihi olan 17/03/2008 tarihinden itibaren başlayan 6 aylık zaman aşımı süresi içinde başlatılmadığı, davalının icra takibine itiraz ve davaya cevap dilekçelerinde zaman aşımı itirazında bulunduğu, takibe dayanak teşkil eden çekin zaman aşımına uğramış olduğu, zaman aşımına uğrayan çekten dolayı lehtar konumunda olan davalıya 6762 Sayılı Kanunun 644/3. Maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme talebi ile de başvurulamayacağı değerlendirilmekle, davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL red harcının peşin alınan 624,90-TL den düşümü ile arta kalan 570,50-TL bakiye ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne, karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/09/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır