Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/79 E. 2023/198 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/79 Esas
KARAR NO : 2023/198

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Şirketi’nin Türkmenistan’da ithalat/ihracat işi yapmakta olduğunu, Türkiye’de bulunan hava filtreleri ürettiğini, yağ ve yakıt alım satımı yaptığını, ve yine gerek yurt dışında gerekse yurtiçinde yağ, yakıt,hava filtresi / filtre alım satım işiyle uğraşmakta olduğunu, …TİC. … firmasıyla madeni yağ alımı konusunda anlaştığını, Tarafların alım satıma ilişkin malların …teslim şekli ile Müvekkili…Şirketi’nin Aşgabat, Türkmenıstan olarak bildirdiği adrese gönderilmesi için anlaştıklarını, Sözleşmeme bedelinin müvekkil tarafından ödendiğini, satışa konu malların, deniz yoluyla sevkiyatı için davalı taraflardan … A.Ş.’nin yönetiminde olan …Limanı’na getirildiğini, Taşımayı gerçekleştirecek olan, davalılardan …’in donatanı olduğu … (IMO NO:8…) gemisinin 24.05.2020 tarihinde. İskenderun …Limanı’na bağlandığını, yükleme devam ederken 30.05.2021 Cumartesi günü gece 23:30 sıralarında, Liman personeli tarafından, ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için “kaynak işlemi” yapılmaya başlandığını, Geminin 3 numaralı ambar kapağı üzerindeki kaynak işlemi devam ederken, ambar içerisindeki yükün tutuşmasına sebep olduğunu ve yangın başladığını tüm müdahalelere rağmen yangına engel olunmadığını ve müvekkil tarafından satın alınan malların yanarak kullanılamaz hale geldiğini, bu hususta T.C. İskenderun…Ticaret Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyasından delil tespiti talebinde bulunulduğunu, donatanın TTK”’nın 1141. maddesi uyarınca gemiyi denize elverişli halde bulundurmak yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirememiş, dava konusu mallar, taşıyanın hakimiyetinde ve “muhafaza” edilmesi gerekirken çıkan yangın neticesinde hasar gördüğünü, dolayısıyla mallarda ortaya çıkan zarardan davalılardan, taşımanın yapılacağı geminin donatanı … ‘in taşıyan sıfatıyla sorumlu olacağının açık olduğu, Davalılardan …’in Rusya kanunlarına göre kurulmuş ve Rusya’da mukim bir şirket olması dolayısıyla, davalının dava konusu mallarının yüklenmesi esnasında Türkiye’de yetkili acentesi olarak faaliyet gösteren … Gemi Kiralama ve Aracılık Hizm. Ltd. Şti de taşıyanın vekili olarak davaya dahil edildiğini, Zira TTK 102. Madde uyarınca acente, müvekkili nam ve hesabına belirli bir bölge içerisinde “…sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimse…”dir. İşbu uyuşmazlık açısından da dava konusu malların taşınmasına ilişkin sözleşmenin yapılması ve sonrasındaki ifasına aracılık eden davalı … Gemi Kiralama ve Aracılık Hizm. Ltd. Şti.’de huzurdaki davanın taraflarından olduğunu, Taşıma sözleşmelerinin ifasında taşıtana karşı taşıma taahhüdünde bulunan akdi taşıyanın aynı zamanda taşımayı bizzat gerçekleştirmesinin zorunlu olmadığını, taşıyan, taşımayı sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü bir kişi eliyle de gerçekleştirebileceğini, Bu halde taşımayı gerçekleştiren fili taşıyan olduğunu, Bu doğrultuda fiili taşıyan, TTK m. 1178/2 uyarınca eşyanın zıyar veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın fiili taşıyanın hâkimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumlu olduğunu, Somut olay açısından fiili taşıyan sıfatını haiz olan geminin donatanı …’in yanında, yine fiili taşıyan sıfatını haiz… Tic. Ltd. Şti. Fili taşıyan olarak beraber müvekkilin mallarına gelen hasardan sorumlu olduğunu, davaya konu malların yanmasına sebep olan yangının; davalılardan …Liman İşletmeciliği ve Tic, A.Ş. personelinin ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için “kaynak işlemi” yaptıkları sırada meydana geldiği de yangın raporu ile sabit olduğunu, dolayısıyla esas olarak yüklerin tamamına yakınının kullanılamaz hale gelmesine sebep olan asıl olay olan yangının çıkış sebebi davalı …Liman İşletmeciliği ve Tic. Aş.’nin personelinin yapmış olduğu kaynak işi olması sebebiyle TBK 66. Madde uyarınca malların zarar gömesinden Liman işletmesinin sorumlu tutulması gerektiğini, davanın hukuki boyutuna ilişkin açıklamaları doğrultusunda, davaya konu olan olayda çıkan yangın ile müvekkilinin yüklerinin ciddi bir kısmının zarar gördüğünü, kullanılamaz hale geldiğini, yangının, liman personelinin kusuru neticesinde çıktığını, taşıyanın gereken müdahaleleri zamanında yapmaması sebebiyle de büyüdüğünü ve malların hemen hepsinin kullanılamaz hale geldiğini, İşbu sebeple müvekkilimizin 1.000.-USD’den fazla bedelde oluşan zararının tazmini zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek davanın kabulü ile; davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesine, müvekkilinin tüm zarının tam olarak belirlenmesini teminen arttırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- USD’nin 30.05.2020 tarihinden itibaren devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Imo Nolu, Rusya Bayraklı, …Gemisi maliki… vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 17.09.2021 tarihli dilekçesi ile müvekkilleri …Şirketi’nin, yağ, yakıt, hava filtresi ve filtre alım satım işiyle uğraşmakta olan … Ticaret…firması ile madeni yağ alımı ve … teslim şekli ile Türkmenistana gönderilmesine ilişkin bir anlaşma imzaladıklarını, sözleşme bedelini ödediklerini iddia ettikleri malların, 2 nolu davalının işletmeciliğini yaptığı …Limanı, İskenderun’da, 30.05.2020 tarihinde ( davacı tarafından sehven 2021 yazılmıştır ) müvekkilimize ait … gemisine yüklendiği sırada, liman personeli tarafından ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi amacıyla gerçekleştirilen kaynak işlemi esnasında çıkan yangında, yanarak kullanılmaz hale gelmesi neticesinde oluşan hasardan kaynaklanan zararlarının, tahsilini temin için müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları iddiasıyla, müvekkilimiz ve diğer davalılar aleyhine belirsiz alacak davası ikame ettiğini, davanın açıkça deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlık olduğu, davacının da atıf yaptığı, Türk Ticaret Kanununun (TTK) “Deniz Ticareti” başlıklı 5. Kitabında yazılı kanun maddeleri doğrultusunda çözümleneceğini, İstanbul ili yargı çevresinde denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatının, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğunu, uyuşmazlığın işbu mahkemede görülmesi gerektiğini davaya konu olan yangın hadisesi sebebiyle, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyasında ve İstanbul Anadolu… Asliye Ticaret Mahkemesi… E. sayılı dosyasında açılan davalar neticesinde, ilgili dosyaların görevli İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta görevli olmaması sebebiyle, iş bölümü itirazının kabulü ile başkaca bir incelemeye gerek olmaksızın dosyanın görevli İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, yargılamanın, HMK’nın 316 ve devamı maddeleri uyarınca basit yargılama usulüne tabi tutulmasına karar verildiğini, buna göre davacının, HMK 121. ve 318. maddelerine göre davasının dayanağını oluşturan tüm delillerini dosyaya sunmak ve tebliğ ettirmek zorunda olduğunu, dava dilekçesi incelendiğinde, davacının bir sözleşmeye taraf olduğu, bu sözleşmeye konu malların alıcısı olduğu ve bedelini ödediğini belirttiği bu malların, müvekkililerine ait gemiye yüklendiği sırada yanarak zayi olduğunu iddia etmişse de bu iddiaları ispat edebilecek herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadıkları, HMK 319 gereğince, savunma hakkına halel gelmemesi açısından, davacı delillerine karşı beyanda bulunma haklarının saklı tutulacağını, davacı tarafından dosyaya, iddialarını ispat edecek hiçbir belge sunulamamışsa da herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için iddiaların gerçek olduğu varsayılsa bile, hasar gördüğü iddia edilen malların mülkiyetinin davacıya ait olduğunu, malların, … teslim şekli ile satın alındığı iddiasının kabulünde dahi, … teslim şekli yalnızca malların gemiye yüklenmesinin tamamlanmasından sonraki risk geçişini düzenlemekte olduğunu, mülkiyete dair herhangi bir düzenlemeye havi olmadığını, … teslim şekli ile bir sözleşme yapıldığı iddiasında dahi davacının davayı takip yetkisi bulunmadığı, dava dilekçesinin “Sonuç ve İstem” kısmında davanın, belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi talep ettiğini, 6100 sayılı HMK’da düzenlenen belirsiz alacak davasının, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde davacıya tanınmış bir imkan olup bahsi geçen belirleyememe halinin, objektif kriterlere dayanarak tespit edilmesini gerektirdiğini, Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafından, dava konusunun 1.000- USD’ den fazla olduğunu beyan ettiklerini, Öte yandan, dava dilekçesinde İskenderun …Ticaret Mahkemesi …D.İş (davacı tarafından sehven 2021 yazılmıştır) sayılı delil tespiti dosyasından yapılan bilirkişi raporuna atıf yapılarak, müvekkillerine ait 22 paletin üzerinde toplamda 26.658,00 USD bedelli madeni yağın ilk sayımda ve en az 267 adedinin zayi olduğu ve paketleme bedeli, gemiden tahliye, hasarsız ürünlerin geri yüklenmesi, hasarsız malzemenin terminali, hasarsız malzemenin ara nakliyesi, liman içi terminal, ara nakliye, paletleme, paletleme işçiliği, sahada ayrıştırma işçiliği, depolama, nakliye, liman ve gümrük, KDV ve başkaca masrafların haricen yaklaşık 841,33 USD olduğunun ifade edildiği, dolayısıyla davacı yanın, dava konusu malların bedeline ve zayi olduğunu iddia ettiği malların miktarına ilişkin bilgi sahibi olduğunun açıkça ortada olduğu, fakat alacağın belirlenebilir olması ile ispat edilebilirliği kavramlarının hatalı bir şekilde birlikte değerlendirildiğinin anlaşıldığını, Bu doğrultuda davacının, ödediği malın bedeline ve zarar gören malların miktarına dair bilgi sahibi olduğu ve bunu da açıkça dilekçesinde beyan ettiği; ancak bu durumu ispat edemediği için belirsiz alacak davası yoluna başvurduğunun anlaşıldığını, Bu haliyle belirsiz alacak davası açılmasının, yalnızca davacıyı harç ve masraflardan korumak olduğunu, HMK’nın lafzına gerekse Yargıtay Genel Kurul Kararına aykırı olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, İşbu hususun tamamlanabilir bir dava şartı olmaması nedeniyle davanın, başkaca bir inceleme yapılmaksızın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu yangın hadisesinin liman personeli tarafından, ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için kaynak işlemi yapıldığı sırada meydana geldiğini, Bu cümleden olarak, bahse konu sabitleme işleminin gerçekleşmesinde, taşıyanın adamlarının herhangi bir dahli olmadığı, uzmanlık gerektiren kaynak işleminin, gemi tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, dilekçede belirtildiği gibi taşıma sırasında olmadığı geminin …Liman sahasında iken yalnızca liman personeli tarafından yürütülen operasyon neticesinde meydana geldiğini, dolayısıyla, dava dilekçesinde ne sebeple taşıyanın sorumluluğuna dair hükümlere atıf yapıldığının da anlaşılmadığını, 2 Nolu Davalının, …Liman İşletmeciliği ve Tic. A.Ş. İskenderun Limanı’nın işletmesini aldığı tüzel kişi olduğu ve ilgili Limanlar Yönetmeliği uyarınca “kıyı tesisi” statüsünde olduğunu, limanın, kendi sahasında gerçekleşen her olayda gözetleme yükümlülüğü ve müdahale zorunluluğu olduğunu, dava dilekçesinde, davacı tarafından İskenderun … Ticaret Mahkemesinin…D.İş (davacı tarafından sehven 2021 yazılmıştır) sayılı dosyasından delil tespiti talebinde bulunulduğunun belirtildiği, bilirkişi raporu sonuç kısmında…Filtre tarafından üretilen mallara ilişkin kayıp olduğu yönünde değerlendirme yapıldığı, Aleyhe bir kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının, davaya konu olan ve yandığı iddia edilen malların … tarafından satıldığını iddia ettiğini, bu doğrultuda, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun farklı bir dosyada yapılan incelemeye ilişkin olduğunu, raporun davacı tarafından değil üçüncü bir kişi tarafından alındığı ve bilirkişi raporunun mahkemeniz dosyası açısından geçersiz olduğu, Bilirkişi raporunun geçerliliği hususunda herhangi bir kabul anlamına gelmemek ve her türlü itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, gemi tarafından, davacı yanın iddialarının aksine, doğru ve etkin bir şekilde yangına müdahale edildiği ve geminin, üzerine düşen sorumluluğu eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğinin ifade edildiğini, dolayısıyla liman personelinin gemi ilgililerinin dahli olmaksızın tek başına gerçekleştirdiği sabitleme işlemi sırasında kusuru ile sebebiyet verdiği yangın neticesinde oluşan zarardan, 2 nolu davalı …Limanının tek başına sorumlu olduğu, gemi ilgililerin üzerlerine düşen yükümlülükleri, eksiksiz bir şekilde yerine getirerek yangına müdahalede kusursuz oldukları davanın, öncelikle görev yönünden reddi ile görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, daha sonra dava şartları eksikliğinden başkaca bir incelemeye gerek olmaksızın usulden reddi ile her halükarda haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin, TTK 1352 Maddesinin a-e-f-g-h-l fıkralarında ifade edilen deniz alacağına ilişkin olduğundan , 6102 sayılı TTK’ nun 5. Kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, Davacı yabancı şirket olduğundan, 5718 sayılı (MÖHUK) Kanunun 48. Maddesine istinaden Türk Mahkemelerinde dava açan tüzel kişiler, yargılama ve giderleriyle karşı tarafların zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduklarını, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ğ maddesi gereğince teminat gösterilmesinin dava şartlarından olduğunu, HMK 115. Maddesine istinaden davacının dava şartı şartı eksikliğini gidermesini aksi halde dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacı dilekçesinde 26.658,00 USD değerindeki emtianın yangın neticesinde (İskenderun… Ticaret Mahkemesinin… D. Delil tespiti raporu ) 267 adedinin ”zayi” olduğunu ve harici masraflarının ”yaklaşık” 841,33 USD olduğunu belirtmesine rağmen 1.000,00 USD belirsiz alacak davası açtığını, Davacının, dava konusu malların bedelini ve zarar oranını belirleyebildiği ve/veya belirlenebildiği, ve hatta yaptığı harici masraflarının 843,00 USD olduğunu belirtmesine rağmen belirsiz alacak davası açtığını, Bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.3.2018 tarih ve 2015/22-127 E., 2018/559 K. istinaden davanın red edilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, TTK m. 1188/1 “Eşyanın zıyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkı, bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşer.” hükmünü taşıdığından, dosyaya sunulan yangın raporuyla da sabit olduğu üzere, uyuşmazlığa konu yangın hadisesi, 30.05.2020 tarihinde meydana geldiği, davacı 07.04.2021 tarihinde arabuluculuk bürosuna başvurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin ise 13.07.2021 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını 17.09.2021 tarihinde ise gemide taşınan eşyanın ziyanı veya eşyanın hasarından kaynaklanan tazminat davası açtığını, Davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığından red edilmesini talep ettiklerini, Davacının dava konusu emtiaların, … gemisine yüklemeler devam ederken 30.05. 2020 cumartesi günü, liman personeli tarafından, ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için geminin 3 numaralı ambar kapağı üzerinde ”kaynak işlemi” yapılırken, ambar içindeki yükün tutuşmasına sebep olunduğunu; ve müvekkilinin satın aldığı emtianın kullanılamaz hale geldiği iddiasında bulunduğunu, Davacının maddi olayı tasviri ve hukuki nitelemesinin eksik olduğunu, Davacının iddiasının aksine gemideki yangının yüklemeler devam ederken çıkmadığını, Aksine yükleme, Gemi Kaptanının talimatları ve sorumluluğu içerisinde limanda yükleme işlemi bittikten sonra , yine Kaptanın talimatı, denetimi ve gözetimi altında geminin üç nolu ambar kapağında lashing hizmeti yapılırken çıktığını, Bilindiği gibi Lashing hizmetinin bağlama ve sabitleme anlamını taşıdığını ve Lashing’in yani sabitleme ve kaynak işinin yapılıp, yapılmayacağı yapılacak ise nasıl yapılacağını belirlemesinin karar vermesinin geminin teknik donanım ve yeterliliği ile gemiye kaptan tarafından kabul edilen yüklerin niteliklerine bağlı olarak Gemi Kaptanının karar vereceğini, Nitekim TTK 1094 maddesi Kaptanın yükleme başladıktan boşaltma bitinceye kadar gemiyi terk etmeyeceği, 1091 maddesi kaptanın yükleme ve boşaltmada geminin aşırı derecede yüklenmemesine, gerekli safranın gemide bulunmasına ve geminin ambarlarının taşınacak olan eşyayı kabule ve korumaya elverişli bir şekilde donatılmış olmasından ve 1090-1091 maddelerin de gemiye yük alma ve talimatlarından sorumluluğunun düzenlendiğini, bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin herhangi bir kusuru ve sorumluluğu olmadığını, gemiye yükleme ve lashing hizmetlerinin yasal düzenlemelere ve izinlere bağlı olarak gemi kaptanının talimatları, gözetimi ve denetimi altında yapıldığını, Gemi kaptanının gemi ambar kapaklarına lashing (kaynak) ve sıcak çalışma yaptırmak için İskenderun Liman Başkanlığınından aldığı ”Geminin işveren olduğu durumlar için çalışma izin formu” yazısını eklediklerini, Gemi kaptanının Liman Başkanlığından aldığı izin formunda ifade etmeye çalıştıkları yükleme lashing ve kaynak çalışmalarında Gemi Kaptanının sorumluluğu üstlendiğini yasalara uygun olarak taahhüt ettiğini, bu nedenle de müvekkilinin yangınla ilgili hiç bir sorumluluğu olmadığını, davalıların delil tespiti talebinde bulunduğu, İskenderun … Ticaret Mahkemesinin…D. iş sayılı dosyasından bilirkişilerce yapılan inceleme neticesinde 24/06/2020 tarihli bilirkişi raporunun Yangın Sebebi ve Kusur Durumuna ilişkin bölümünde; “Yangının çıkış sebebi incelendiğinde, özellikle bir konu üzerinde odaklanmanın söz konusu olduğundan bahsedilebileceği, Ambar kapak yapısı incelendiğinde, geminin eski Rus tipi nehir gemisi olduğu, ambar kapaklarının tek cidar (tek katlı sac yapısı) olduğunun belirlendiği, ek ve asli kusurlunun gemi kaptanı olduğunun belirtildiği, davacının müvekkilin TBK 66 maddeye istinaden sorumlu olduğunu ifade etmiş ise de bunun hukuken mümkün olmadığı, özel kanun niteliğinde olan TTK’nunun gemi kaptanının, işletenin, donatanının sorumluluğunu, geminin yüke ve denize elverişli olmasını ve navluna gelen zararlarla geminin sebep olduğu zararlardan ve benzeri konulardan sorumluluk ve zararın tazminini özel hükümlere bağladığından TBK’nun 66 maddesinin Müvekkil hakkında uygulamayacağı kanaatinde olduğunu, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur ve sorumluluk olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Gemi Kiralama Hizmetleri Ltd. Şti. İle…Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu tazminat isteminin deniz taşıma sözleşmesi kapsamında, gemide yüklerin yüklenmesi aşamasında meydana gelen yangın nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olduğunu, davacı tarafça, hava-yağ ve yakıt filtre malzemelerinden oluşan malların Türkmenistan’da bildirilen adrese, deniz yoluyla sevkiyat için davalı taraflardan …Liman Işletmeciliği ve Tic. A.Ş’nin yönetiminde olan …Limanı’na getirildiğini, taşımayı gerçekleştirecek olan, davalılardan …in donatanı olduğu… (IMO NO:…) gemiye yükleme yapılırken, 30.05.2020 günü 23:30 sıralarında liman personeli tarafından, ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için kaynak işlemi yapılırken geminin 3 numaralı ambar kapağı üzerindeki kaynak işlemi devam ederken, ambar içerisindeki yükün tutuşmasına sebep olduğu ve yangın başladığı, tüm müdahalelere rağmen yangına engel olunamadığı, davacı tarafından satın alınan malların yanarak kullanılamaz hale geldiğini, bu durumda, somut olayda uyuşmazlığın deniz taşımasından kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olduğuna hiçbir şüphe bulunmadığını, Bu kapsamda, HSYK’nın 20.07.2004 gün 370 sayılı kararı ile İstanbul ilinde Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçirildiği ancak daha sonra HSYK’nın 24.03.2005 gün 188 sayılı kararında Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bu mahkemenin, ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde 1 numaralı Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olacağı hususunun karar altına alındığını, en son 2014 yılı yaz kararnamesi ile verilen HSK kararı ile, İstanbul İl sınırlarında yetkili olmak üzere, üç hakimli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi görevli ve yetkili kılındığını, Bu hususta Yargıtay 11. ve 20. Hukuk Daireleri kararlarından da anlaşılacağı, davada denizcilik ihtisas mahkemesi olan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu, mahkemece görevsizlik kararı verilerek, dosyanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, arabulucu anlaşmazlık tutanağından da görüleceği üzere, davacı arabulucuya başvuru yaparken, müvekkil aleyhine, donatan olan…’e izafeten başvurduğunu, müvekkil aleyhine doğrudan arabulucuya bir başvuru yapmadığını, dolayısıyla, söz konusu uyuşmazlıkta arabuluculuğun zorunlu olduğunu, müvekkil şirket aleyhine ise arabulucuya yapılmış herhangi bir başvuru bulunmadığını, dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, müvekkil hakkında doğrudan davalı sıfatıyla dava açılmış olmasının tamamen yanlış olduğunu, bu davada müvekkilin acentesi olduğu … IMO NOLU Rusya Bayraks … Gemisi Donatanı …’e karşı ve bunun yanında taşımada aracılık eden diğer ilgililere karşı asaleten dava açılmış olmasına rağmen, acente konumundaki müvekkile karşı (izafeten olarak dahi) dava açılmasının hukuka aykırı olduğu, ilgili yasa hükümlerine göre, zarar gören tarafından donatana dava açılmasının mümkün olmadığı durumlarda acenteye karşı donatana izafeten dava açılabileceğini, Buna göre, bu davada müvekkile izafeten bile dava açılmasının yasaya aykırı olduğunu, Ayrıca bir davada husumet yokluğunda davanın esasına girilmeksizin davanın sadece bu nedenle reddinin gerektiğini, husumet itirazına ilişkin olarak, açıkladıkları hususlar çerçevesinde, bu davada müvekkilinin pasif husumeti (davalı sıfatı) bulunmadığından, müvekkil hakkında açılan davanın öncelikle sırf bu nedenlerle reddinin gerektiği, Her ne kadar dava dilekçesinde hatalı olarak kaza tarihi 30.05.2021 olarak yazılmış ise de kaza 30.05.2020 tarihinde meydana geldiğini, davaya konu zararın niteliğine göre, bu zarara ilişkin zamanaşımının 1 yıl olduğu, zamanaşımını kesen bir işlem de söz konusu olmadığı, bu nedenle zamanaşımı dolduktan sonra dava açıldığı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiği, dava tarihi itibari ile dava konusu miktarın belirlenmemiş olması, belirsiz alacak davası açılabilmesi için yeterli olmadığını, dava konusu olayda geminin bağlandığı İskenderun …Limanı’nda yükleme devam ederken 30.05.2020 Cumartesi günü gece 23:30 sıralarında, liman personeli tarafından, ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için “kaynak işlemi” yapılırken, geminin 3 numaralı ambar kapağı üzerindeki kaynak işlemi devam ederken, ambar içerisindeki yükün tutuşmasına sebep olunduğu ve yangın başladığı, müdahalelere rağmen yangına engel olunamadığı, malların yanarak kullanılamaz hale geldiğini, dava konusu taşıma; limana kadar kara taşıması ve malların gemiye yükletilmesi ve deniz taşıması olarak iki ayrı aşama olarak gerçekleştiği, dava konusu zararın, müvekkilin ve acentesi olduğu donatanın sorumluluğu dışında meydana geldiği, dava konusu olayda ve doğan zararda müvekkilin acentesi olduğu gemi donatanının bir kusuru ve sorumluluğu olmadığı, dava dilekçesinde de, yangının …Liman AŞ’nin kaynak işlemleri nedeniyle çıktığı, çıkan yangın nedeniyle meydana gelen zarardan da bu firmanın sorumlu olduğu belirtildiği halde, dayanaktan yoksun gerekçeler ve gerçeğe aykırı isnatlarla müvekkil aleyhine dava açıldığını, aleyhe olan hususları kabul etmemekle birlikte davacı tarafça dosyaya sunulan yangın raporu ve fotoğraflarda bu hususun anlaşıldığı, yine dosyadaki İskenderun… Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi yine tarafımızca kabul edildiği anlamına gelmemek kaydıyla zararın nedeninin açıklandığı, TTK’nın 1179 ve 1180. maddelerinde açıklandığı üzere, taşıma sürecinde, taşıyanın kusurun bulunmadığı hallerde ve özellikle zararın yangın nedeniyle meydana geldiği durumlarda, taşıyanın sorumluluğunun bulunmadığının açıklandığı, bu davada bu hususların özellikle tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği, kusurun ve buna göre sorumluluğun nasıl tespit edileceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin aşağıdaki kararında açıklandığı yargılamanın buna göre yapılmasının gerektiği, dava konusu olayda, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümlerine göre, müteselsil sorumluluk ilkelerine dayanılmakta ise de, olayda taşımanın etaplar halinde gerçekleştiği dikkate alındığında, zarara neden yangının davalılardan … İşletmeciliği ve Tic. A.Ş.nin sorumluluğunda ve bu davalın kusuru ile gerçekleştiği çok açık olduğundan, varsa zararın bu davalıdan talebi gerektiği, öte yandan ise davacı şirket delil listesinde belirttiği delillerden, kendi uhdesinde olanları dahi dosyaya ibraz etmemiş olduğu, sonradan delil ikamesine muvafakatleri bulunmadığı, davalının öne sürdüğü zarar kalemlerinin de gerçeği yansıtmadığı, davaya konu edilen malların sahibi olduğu iddiasıyla müvekkil aleyhine, davacı vekili iş bu dava öncesinde ihracatçı firma ”… Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret …” isimli adi şirket adına İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … nolu dosyasında icra takibi yapıldığı, Bu nedenle de, davaya konu malların sahibinin kim olduğunun da öncelikli olarak belirlenmesi gerektiği, Bunun içinde, satıcı ile alıcı arasındaki sözleşmenin incelenmesi ve satışın hangi incotermsle yapıldığının tespiti gerektiği, davadaki satış ve buna göre taşıma işlemi … (…) usulüne göre yapıldığından, müvekkilin acentesi olduğu… Rusya Bayraks…Gemisi Donatanı …adlı firmanın taşımadaki ve buna göre dava konusu zarardaki sorumluluğu, zararda kusuru olması şartıyla, taşıma başladıktan sonraki zararlar açısından sorumluluğu bulunduğu, Oysa somut olayda, yukarıda 2. ve 17. bentlerde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, henüz yükleme tamamlanmadan, liman personeli tarafından, ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için “kaynak işlemi” yapılırken geminin 3 numaralı ambar kapağı üzerindeki kaynak işlemi devam ederken, ambar içerisindeki yükün tutuşmasına sebep olunmuş ve yangın başladığı ve zarar oluştuğu, bu itibarla, dava konusu zarardan müvekkilin acentesi olduğu donatanın da kusur ve sorumluğu bulunmadığı, her ne kadar müteselsil sorumluluk hükümlerine göre tüm davalılara birlikte bu dava açılmış ise de; somut olayda, davada açıklanan nitelikte müteselsil sorumluluğu gerektiren ortak ve bir bütün olarak gerçekleştirilmiş bir taşıma söz konusu olmadığı, Davacı tarafça, gemi taşımacılığı sözleşmesi … (…) usulüne göre yapıldığı, ilk olarak… Tic.Ltd.Şti. ile taşıma sözleşmesi düzenlendiği, anılan davalı daha sonra, malların limana getirtilip gemiye yüklenmesi için davalılardan …Tic. A.Ş. ile sözleşme düzenlendiği, bundan ayrı olarak da davalılardan… Ltd. Şti. ile, malların gemi ile deniz taşıması yapılması için önceki sözleşmeden ayrı ve bağımsız olarak müvekkil ile ayrı bir sözleşme yaptığını, Dava konusu taşıma sırasında meydana gelen yangın ve zararın doğmasında, davalı …A.Ş. ve çalışanlarının kusurlu olduğu, Bu durumda, bu davada, tüm davalıların zincirleme olarak ortak bir taşımaya kısmen iştirak ettikleri ve buna göre zarardan müteselsilen sorumlu olmalarını gerektirir bir taşıma ve zarar söz konusu olmadığını, müvekkilin acente olması nedeniyle, zarardan sorumlu tutulamayacağı açık olduğu gibi, zararın meydana geliş biçimine göre müvekkilin acentesi oldu donatanın da zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, bu itibarla, her hal ve durumda müvekkil hakkındaki davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan işbu davanın, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/03/2022 tarih, … Esas, 2022/152 Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememiz 2022/270 Esas sayılı dosyası haline geldiği, Mahkememiz 10/11/2022 tarih, 2022/270 Esas, 2022/655 Karar sayılı kararı ile Mahkememiz 2022/159 Esas sayılı dosyasıyla birleştiği, Mahkememiz… Esas sayılı dosyasının 21/02/2023 tarihli duruşmasında tefrik edilerek açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, alacak davası olup, Uyuşmazlığın , davaya konu emtiaların İskenderun … Limanında iken liman personeli tarafından yapılan kaynak işlemi sırasında ambar içindeki yükün tutuşması sebebi ile davacının meydana gelen zararının davalılardan tahsilinden ibaret, olup, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, davacının davaya açmada hukuki yararının bulunup bulunmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, davacının bu zararını davalılardan talep edip edemeyeceği, davalılarının sorumluluğunun bulunması halinde zarar miktarının tespiti, … vekilinin arabuluculuk itirazının yerinde olup olmadığı, yabancılık teminatı itirazının yerinde olup olmadığı, … vekilinin zamanaşımı itirazının yerinde olup olmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Deniz taşımalarında tazminat istemlerinin tabi olduğu hak düşürücü süreyi düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nun 1188/1 fıkrası uyarınca; eşyanın ziya ve hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat isteme hakkı bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşecektir. Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere; “yargı yoluna başvuru” ifadesi, dava, karşı dava, icra takibi, tahkime müracaat gibi tüm yargı yollarını kapsar niteliktedir. Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, hak düşürücü nitelikteki bu süre taşıyanın eşyayı veya bir kısmını teslim ettiği veya eşya hiç teslim edilmemişse, onun teslim edilmesinin gerektiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Hatay BŞB İtfaiye Dairesi Başkanlığının yangın raporuna göre, 30.05.2020 tarihinde … gemisinde saat 23.00 sıralarında İskenderun …limanında yükleme yapılırken liman personeli tarafından ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için kaynak işlemi yapıldığı sırada ambar içindeki yükün tutuşması ile yangının çıktığı ve yangının 31.05.2020 saat 02.30 da tamamen söndürüldüğü olayda, davalılardan …’in bu geminin donatanı, davalılardan … Gemi Kira ve Aracılık Hiz. LTd. Şti geminin acentesi olduğu, davacı Türkmenistanda mukim… Tic …’ dan satın aldığı madeni yağların taşınması için …ile taşıma sözleşmesi akdettiği, …’in taşıma işini dosya içinde mezkur taşıma sözleşmesi ile alt taşıyan…Ltd. Şti. ile yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Deniz taşımalarında tazminat istemlerinin tabi olduğu hak düşürücü süreyi düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nun 1188/1 fıkrası uyarınca; eşyanın ziya ve hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat isteme hakkı bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşeceği düzenlenmiş olup, yangının 31.05.2020 tarihinde meydana geldiği, TTK 1188/1 uyarınca tazminat davasının 31.05.2021 tarihine kadar açılması gerektiği, Corona virüs pandemisi kapsamında alınan tedbirlere ilişkin 25/03/2020 tarihli 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna eklenen Geçici 1. Madde ile dava açma, icra takibi başlatma, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler de dahil olmak üzere bir hakkın doğumu ve sona ermesine ilişkin tüm sürelerin durdurulmasına karar verildiği; Cumhurbaşkanlığı kararı doğrultusunda dava açmaya ilişkin sürelerin 13/03/2020 tarihi ile 15/06/2020 tarihleri arasında durdurulduğu ,davacının 17.06.2021 tarihinde … Gemi , …Liman İşletmesi ve… Lojistik hakkında arabuluculuk yoluna giriştiği, 13.07.2021 tarihinde de anlaşamama ile arabuluculuk faaliyetinin sonuçlandığı, davacının 17.09.2021 tarihinde İstanbul …Asliye Ticaret mahkemesinde iş bu tazminat davasını açtığı, mahkemenin 01.03.2022 tarihinde görevsizlik kararı vererek dosyanın mahkememize geldiği anlaşılmış, CB kararnamesi sebebiyle davacının açma süresinin 15.06.2020 tarihinde başladığı, davacının 17.06.2021 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurduğu görülmekle TTK 1188 maddesi kapsamında 1 yıllık hak düşürücü sürenin 17/06/2021 tarihinde sona erdiği anlaşılmakla davanın bu davalılar yönünden hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddine karar verilmiş, davacının dava açmadan önce… yönünden arabulucuğa başvurmadığı, 6325 sayılı HUAK’nun 18/A-2 maddesi gereği arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olup, davacıya arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibrazı için bir haftalık kesin süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerekmekte ise de aynı maddenin son cümlesine göre arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi emredici olarak düzenlendiği, bu düzenleme karşısında HMK m.115/2 madde hükmü uygulanarak bu eksikliğin giderilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafça görevsiz mahkemede arabuluculuğa başvurulmadan dava açılmış olup dosya görevli mahkemede esasa kayıt edilene kadarki süreçte arabuluculuk süreci işletilmesi gerektiği, esasa kayıttan sonra arabuluculuk yoluna gidilmesinin kabul edilemeyeceği nitekim İstanbul BAM 12. HD sinin 16.06.2022 tarihli, 2022/1144 E 2022/918 K sayılı ilamı ile de bu hususun açıkça belirtildiği görülmekle, somut olayda davacı tarafça dava öncesi arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmediğinden Trans River Shipping yönünden hem hak düşürücü hem de arabuluculuk şartının yerine getirilmemesi sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davalı … Anonim Şirketi, Davalı …Limited Şirketi ve davalı…Limited Şirketi yönünden açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı …yönünden açılan davanın hak düşürücü süre yönünden ve arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden REDDİNE,
3-Karar harcı olan 179,90.TL’den peşin alınan 144,23.TL’nin mahsubu ile bakiye 35,67.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davalı…Limited Şirketi tarafından yapılan yargı gider toplamı olan 16,85TL’nin davacıdan alınıp işbe davalıya ödenmesine,
5-Davalılar vekilleri için takdir edilen 8.445,54.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davanın reddine karar verildiğinden davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır