Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/109 E. 2023/324 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2023/109 Esas
KARAR NO : 2023/324
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/01/2019
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile İsviçre’de yerleşik … S.A. şirketi arasında iplik alım satımı hususunda 90 gün akreditif ödemeli CIF satış anlaşmasına varıldığını, davalı … S.A. firmasının Güney Kore’den temin edeceğini bildirdiği anlaşmaya konu malları parsiyel halde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, parsiyel teslimi konu ipliğin bir bölümünün taşınması için 1 ve 2 nolu davalılarla anlaşıldığını, davalıların anlaşmaya konu 304.819.20 USD tutarında 95.256 kg ipliği Güney Kore … limanından yükleyip Mısır …Limanında davacıya teslim ettiğini, dava konusu 365.783,04 USD tutarındaki 114.307,20 kg ipliği teslim etmediğini, 3 no.lu davalı … S.A. firmasının davacıya düzenlediği bir adet faturaya ilişkin olarak 1 nolu davalının bir adet konşimentosunu düzenlediğini, akreditif bedellerinin ödeneceği …Bankasına sunulmasını birlikte temin ederek toplam 365.783,04 USD akreditif bedelinin vadesinde banka tarafından satıcı bankasına ödenmesini temin ettiklerini, mallar hakkında bilgi talebinde bulunulduğunu, davalılar tarafından yükleme bilgisinin verilmediğini, davalılara ihtarname keşide edildiğini, malları teslim etmelerinin talep edildiğini, bir sonuç alınamadığını, davacı tarafından satın alınan konşimentoya konu edilerek davalılarda bedelinin serbest bırakılması sağlanan malların esasında hiçbir şekilde taşımaya konu edilmediğinin açık ve net bir şekilde ortaya çıktığını, davalıların ticarete konu edilen malların teslim edilmemesi hususunda davacıya karşı sorumluluğunun haksız fiil kapsamında olduğunu, 6102 sayılı TTK m. 1228/1. maddesine göre konşimentonun bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senet olduğunu, davalıların yasal düzenlemeye aykırı olarak malları teslim almadan konşimento düzenlediğini ve düzenlenmesini temin ederek davacı bankası olan … bankasına ibrazla satıcı … A.Ş.’nin bankasına toplam 365.783,04 USD akreditif bedelinin ödenmesine sebebiyet verdiklerini, davalıların birlikte hareket etmek suretiyle hileli davranışları ile müvekkilinin zararına ve kendi yararlarına hareket ederek gerçeğe aykırı konşimento düzenleyerek bankayı da aracı kılarak müvekkilini alenen büyük bir zarara uğrattıklarını belirterek, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulüne, haksız ve hukuka aykırı eylemlerinden ötürü oluşan 365.783,04 USD müvekkilinin zararının fiili ödeme tarihi olan 11.09.2018’deki TL karşılığı 2.364.933,67 TL’nin 11.09.2018’den itibaren uygulanacak en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilsen tahsilini, müvekkilinin teslim edilmediği için yeniden satın almak zorunda kaldığı ipliklerden ötürü uğradığı maddi kaybının tespiti ile bu zarara karşılık HMK m. 107 madde uyarınca fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilsen tahsilini, vekalet ve yargılama giderlerinin davalılardan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Uluslararası Taş. ve Den. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davayı acentesi olmadıkları bir yabancı firmaya izafeten gerekse de doğrudan müvekkiline yönelttiğini, davalı müvekkili ile diğer davalı yabancı şirket arasında herhangi bir acentelik ilişkisinin olmadığını, davacının sunduğu konşimentonun düzenleyicisinin işbu yabancı şirket olduğu, bu konşimentonun davacı tarafından sunulan İngilizce/Türkçe suretlerinde bu firmanın logosunun ticari unvanının ve kaşesinin bulunduğunun görüldüğünü, davacının delil olarak sunduğu konşimentonun bu yabancı şirket tarafından düzenlendiğini, davanın müvekkiline yöneltilmesinin hukuken aykırı olduğunu, konşimentonun ön yüzünde bu şirketin bizzat kendisinin taşıyan olarak konşimento düzenlediğinin yazdığını, davacının dava dilekçesinde davalı … firması arasında iplik alım satımı konusunda 90 gün vadeli akreditif ödemeli CIF satış anlaşması yaptığını, davalı … SA’nın parsiyel halde malları teslim etmeyi taahhüt ettiğini ve parsiyel teslime konu ipliğin bir bölümünün taşıması için müvekkili ile anlaştığını beyan ettiğini, müvekkili … Ltd. Şti.’nin taşıma şirketi, nakliyeci ya da taşıyan olmadığını, müvekkilinin TTK 917 vd. maddelerinde tanımlandığı şekliyle taşıma işleri komisyonculuğu yaptığını, müvekkilinin eşyanın taşıtılmasını üstlendiğini, eşyanın taşınmasının müvekkilinin faaliyet alanı olmadığını, müvekkilinin fiili taşıyıcı sıfatının bulunmadığını, söz konusu konşimentonun müvekkili … Ltd. Şti. tarafından tanzim edilmediğini, bu nedenle davada müvekkilinin esasen taraf sıfatı olmadığını, husumet ehliyetinin bulunmadığını, … şirketinin kaşesinde adresinin ABD olarak belirtildiğini, konşimento üzerinde bulunması gereken kayıtların neredeyse hiçbirinin bulunmadığını, yükün yükleneceği geminin amaçlanan gemi / intended vessel Salahuddin olarak belirtildiğini, konşimentonun taşıyan tarafından yükün teslim alınmasını mukabil düzenlenmediğini, konşimentonun müvekkili tarafından düzenlenmediğini, davacının iddialarının kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin huzurdaki dava ile izafeten denilmek suretiyle bir başka yurtdışına yerleşik şirketin yasal temsilcisi veya vekili sayılarak davalı gösterildiğini, müvekkilinin anılan şirket ile herhangi bir acentelik ilişkisinin bulunmadığını, davacının söz konusu yükleme nedeniyle herhangi bir talebi var ise bunu ticari ilişki içerisinde bulunduğu ilgili tarafa malı tarafına satan, bedelini tahsil eden, diğer davalılar olan … ve … Tic. AŞ’ye yöneltmesinin gerektiğini, davacının taleplerinin dayanağı olan konşimentonun 25. maddesinde ihtilaf halinde ABD hukukunun uygulanacağı ve uyuşmazlığı çözme yetkisinin bu ülke mahkemelerinden olan New Jersey mahkemelerinde olduğunun yazılı olduğunu, müvekkilinin davada davacı tarafından mesnet gösterilen konşimentoda uygulanacak hukuk ve yargı yeri açıkça belirlendiğini, konşimento hükümlerinin davacıyı bağladığını, uygulanacak hukukun ABD hukuku olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, … no.lu ve 15.03.2018 tarihli konşimentonun diğer davalı yabancı şirket tarafından as carrier sıfatı ile düzenlendiğini, bu konşimentoda TTK 1228 ve 1229 maddeleri uyarınca bulunması gereken zorunlu unsurların neredeyse hiçbirinin bulunmadığının görüldüğünü, söz konusu konşimento incelendiğinde … … … Şube, … davacı … olduğunu, bu konşimentoda müvekkili … . Tic. Ltd.Şti.’nin herhangi bir şekilde adının dahi geçmediğini, yüke ait olduğu iddia edilen konşimentonun TTK 1228 ve 1229. maddesi uyarınca ihtiva etmesi gereken kayıtları içermediğini, davacının sunduğu konşimentonun TTK hükümlerince ihtiva etmesini gereken hususları içermediğini, konşimentoda ileride yüklenmesinin niyet edildiği geminin isminin yazıldığını, bu haliyle düzenlenen belgelerin konşimento niteliği taşımayacağını, davanın reddini talep ettiklerini, müvekkilinin her türlü hukuki ve cezai talep dava ve alacak haklarını saklı tuttuklarını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
27/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu yükün kesinleşmiş belirli bir gemiye yüklenmediğini, taşıma işinin kaydını içerir resmi geçerliliği olan bir konşimento ve teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin de sunulmamış olması karşısında, işbu yükün deniz yoluyla taşınmasının gerçekleştirilmediğini dolayısıyla davacıya teslim edilmediğini, üçüncü davalı ile davacı arasında dava konusu iplik emtiasına ilişkin bir satım sözleşmesi akdedildiğini, buna göre üçüncü davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğunu, dava konusu satım sözleşmesinin CISG’a tâbi olduğunu, satıcının sorumluluğunun bu çerçevede değerlendirilmesinin gerektiğini, uluslararası satım hukukunun uzmanlık alanlarının dışında kaldığından, satıcının CISG çerçevesinde sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkin bir değerlendirme yapılamayacağını, Üçüncü ve dördüncü davalılar arasındaki acentelik sözleşmesinde dördüncü davalının “Türkiye’de ve dünyada tek temsilci olarak” atanmasının acentelik yetkisi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine dair, … ve … şirketleri arasındaki acentelik anlaşmasına atfen, iki şirketin kuvvetli kanaatle organik bağları bulunarak, satış anlaşması neticesinde ürün sevkiyatının raporun teknik değerlendirme kısmında detaylı değinilen, resmi geçerliliği ve işlevi olmayan konşimento ve taşıma işinin operasyonu, bilgi, veri akışı vb. kusurlarla ilgili uluslararası yasal mevzuatın, sorumluluğun sınırlandırılması kapsamına girmeyerek, acentelik yetkisi olarak değerlendirilmesi gereği ile (acentenin TTK 102-123 kapsamında tanımı ve unsurları dahilinde) sorumluluğun paylaşıldığını, dosyaya sunulan kombine taşıma konşimentosundan, dava konusu eşyanın Seul’dan karayoluyla…’a, Busan’dan deniz yoluyla İskenderiye’ye taşınmasının birinci davalı … tarafından üstlenildiğini, … ‘nin taşıyıcı sıfatını ve bu sıfatla pasif husumet ehliyetini haiz olduğunu, “gemiye yüklendi – shipped on board” kaydını havi başka bir konşimento sunulmadığından, yükün Busan Limanı’na hiç ulaşmadığını, TBK m. 50/1 uyarınca davacının, birinci ve ikinci davalının kusurunu ispatla yükümlü olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen “davalıların birlikte hareket ederek hileli davranışları ile zarara uğramasına sebebiyet verdikleri” iddiasını ispatlayacak bir belge ya da bilgi sunulmadığını, … tarafından davacıya hitaben düzenlenmiş olan 21.3.2018 tarihli yazıdan, işlemlerin davacının bilgisi ve onayı dışında değil; bilgisi dahilinde ve onayı üzerine gerçekleştirildiğinin anlaşıldığını, bu çerçevede üçüncü ve dördüncü davalının kusurlu ve hukuka aykırı fiilleriyle davacının zarara uğramasına sebebiyet verdikleri hususunun ortaya konamadığını, Mali müşavir bilirkişinin incelemesine göre; dava dışı … Bankası A.Ş.’nin, davacı tarafından huzurda davaya konu edilen 365.783,04 USD mal bedelinin davacıya ait … nolu hesabından banka havalesi yoluyla, üçüncü davalı … SA hesabına ödenmiş olduğunu, davacının 114.307,20 kg (net) malın üçüncü davalı … SA’dan teslim alınmaması nedeniyle mal tedarikinin yurtiçinden sağlandığını iddia etmiş olmasına rağmen, tedarik edilen ürünlere ait fatura ve ödeme belgelerini ibraz etmediğini bu nedenle anılan iddiasını kanıtlayamadığını beyan etmişlerdir.
03/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Açılan davada 2 nolu davalı … ve 4 nolu davalı … asaleten, 3 nolu davalı … izafeten temsil edildikleri halde 1 nolu davalı …’ın temsil edilmediğini, bu husus dışında husumet başlığı altında yapılan diğer itirazların esasa ilişkin olduğunu, dava konusu malın 3 nolu davalı … tarafından 15/03/2018 tarih ve … nolu fatura ile CIF olarak akreditif ödemeli satıldığını, teslim yerinin … Limanı olduğunu, CIF satışa uygun olarak 3 nolu davalı …’in taşıma bağlantısını kurduğunu, 1 nolu davalı …’ın malı 15/03/2018 tarih ve … nolu konişmento ile Seul’den teslim aldığını, bunun bir yükleme konişmentosu (MB/L) değil tesellüm konişmentosunun (HB/L) olduğunu, aynı zamanda kombine taşıma taahhüdü içerdiğini, buna göre malın … tarafından Seul- Busan arasında kamyonla ve Busan- İskenderiye arasında gemiyle taşınması veya taşıtılması gerektiğini, CIF satışta alıcıya teslim mal gemiye yüklenmekle gerçekleştiğini, davacının bankası … 20-21/03/2018 tarihlerinde malın gemiye yüklenmediğini,… nolu konşimentoda “ … vessel: …” olarak geçtiğine dikkat çektiği halde davacının akreditif onayı vermesiyle ödemenin yapıldığını, fakat bunun davacı için müterafık kusur sayılmayacağını, dava konusu malın davalı/satıcı …’den kaynaklanan nedenlerle Busan Limanı’nda önceki siparişle ( … ) birlikte beklediğini, sonra 09/04/2018 tarihinde gemiye yüklenip 13/05/2018 tarihinde İskenderiye’ye varacağı bilgisinin verildiğini, İskenderiye’de yine …’den kaynaklanan nedenlerle 06/06/2018 tarihine kadar gümrük işlemlerinin yapılamadığını, bu tarihte ise “1 MB/L+ 2 HB/L” olarak bildirildiği halde yüklemenin dava konusu malı ( … ) içermediğinin anlaşıldığını, bu kez de … tarafından “…’den aldıkları bilgiye göre malın hala Busan’da olduğu ve iki hafta içinde yükleneceği” bilgisinin verildiğini, bundan sonra mala ne olduğunun ise bilinmediğini, İspat yükü kurallarına göre davalı/satıcı …’in malı gemiye yüklediğini ispat etmediği sürece zarardan sorumlu olacağını, bunu ispat ettiği takdirde bu kez davalı/taşıyıcı …’ın zarardan sorumlu olacağını, …’in gerek dava öncesinde ve gerekse dava sırasında 09/10/2019 tarihli duruşmada verilen kesin mehile rağmen malın akıbetini açıklamaktan imtina ettiğini, buna göre de zarardan sorumlu olduğunu, davacının sözleşmeye aykırılık yerine haksız fiile dayanmasının buraya kadar varılan sonuçları değiştirmediğini, diğer üç davalı …, … ve … açısından, bunların hangi davranışlarının neden ve nasıl zarara yol açtığını (hukuka aykırılık, kusur, nedensellik) ispat yükü altında olduğu halde bunu yapmadığını, dört şirketi birden gerçeğe aykırı konşimento düzenleyerek yüklenmemiş yükü yüklenmiş gibi gösterip bankayı da buna aracı edip kendisini zarara sokmakla suçladığı halde … nolu konişmentoyu yanlış nitelediği ve bankanın uyarısına rağmen akreditif onayı verdiğini, dört davalının hep birlikte haksız fiil ika ettikleri ispat edilemediği için dördünün birden aynı zarardan müteselsilen sorumlu tutulamayacağını, Satıcı İnter ile acente … arasında organik bağ bulunduğu iddia edilmiş ise de davacının bu husustaki ispat yükünü de yerine getiremediğini, şirketlerin ortaklık ve yönetim yapılarını ortaya koyarak belgelemek yerine oldukça zayıf yan argümanlardan hareket ettiğini, buna karşılık … ve …’ın ise bu husustaki ihtaratlı kesin mehile rağmen bilgi vermekten imtina ettiklerini, bu durum karşısında iddianın ispat edilemediği veya ispat edilmiş sayıldığını kabul etmenin yahut ilave ispat imkanı vermenin Mahkemenin takdirinde olduğunu, … ile … arasında organik bağ bulunduğu iddia edilmiş ise de buna dair herhangi bir açıklama yapılmadığını ve delil de sunulmadığını, dosya kapsamına göre de böyle bir bağ bulunmadığını, zarar içinse 365.783,04- USD’nin karşılığı 2.364.933,67- TL tazminatın 11/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile beraber ödenmesi talebinin doğru olduğunu beyan etmişlerdir.
03/02/2022 havale tarihli ayrık bilirkişi raporunda özetle; Huzurdaki davada davacının haksız fiil hükümlerine dayandığından, acentenin müvekkilinin mahkemede temsil etme yetkisinin bulunmadığını, bu sebeple 3 nolu davalı … SA’ya izafeten Acenteye/… ‘e karşı dava açılamayacağını, işbu davanın doğrudan doğruya … SA’ya/müvekkiline karşı açılması gerektiğini, bu sebeple acente .. Tekstil bakımından işbu davanın husumet eksikliğinden reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
23/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı … A.Ş. ile … S.A. arasında organik bağın meydana geldiğini, davalı … A.Ş. ile … S.A. için tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin uygulanmasının mümkün olduğunu, uyuşmazlık konusu alacaklardan … A.Ş, ile … S.A’nın birlikte sorumlu tutulabileceğini, davalı … A.Ş. ile … S.A.’in satış sözleşmesinden kaynaklanan malı teslim etme borcunun ifa edilmemesinden dolayı davacının uğradığı zararın tazmini ile yükümlü olduklarını, … ‘nin karma taşıma taahhüdü gereği taşıyıcı/taşıyan sıfatına sahip olduğunu, bu şirket ile … (…) …Ltd. Şti. arasında organik bağ bulunduğu kanaatine varıldığını, davalı … (… ) … Tic. Ltd’nin taşıma işleri komisyoncusu olarak hareket etmiş olabileceğinin değerlendirildiğini ve bu durumda navlun tahsil ederek taşıyanın/taşıyıcının hak ve yükümlülüklerine tabi tutulabileceğini, 1 ve 2 nolu davalıların sorumtuluğu bakımından iki olasılığın Mahkemenin takdirine sunulmasının yerinde olduğunu, zira davanın hukuki sebebinin Mahkemenin takdirinde bulunduğunu, Mahkemece haksız fiil hukuki sebebine dayalı sorumluluk tesisi uygun görülürse, davalıların navlun sözleşmesinin hiç ifa edilmemesi sebebiyle haksız fiil hükümleri gereğince sorumlu tutulabilmeleri için kusurlu olduklarının ortaya konulmasının gerektiğini, dosya kapsamından söz konusu kusurun ortaya konulamadığını, bu sebeple sorumlu tutulmalarının mümkün görülmemesi gerektiğini, Mahkemece sözleşmesel sorumluluk hükümlerinin uygulanması yerinde görülürse, davalıların kara ve deniz taşıma taahhüdünde bulunan taşıyıcı/taşıyan sıfatıyla teslim aldıkları eşyayı teslim etmekle yükümlü olduğunu, eşyanın akıbeti dosyadan anlaşılamadığından TTK m. 902 gereğince TTK’nın taşıma işlerine ilişkin hükümleri uyarınca taşıyıcının kusurlu sayılması gerektiği ve kusurunun bulunmadığını ispat etmedikçe sorumlu tutulabileceğini beyan etmişlerdir.
Dava; davacının satın aldığı malların teslim edilmemesi nedeni ile söz konusu mallar için ödenen satış bedeli ve ikame ürün bedelinden dolayı ortaya çıkan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, satıcı …’in malların taşınması konusunda … ile anlaştığını, …’nin malları teslim almadığı halde sahte konişmento düzenleyerek … … A.Ş.’ya teslim ettiğini, daha sonra bu konişmentolar bankaya ibraz edilerek kendisine ait hesaptan mal bedelinin tahsil edildiğini ileri sürerek, mal bedeli ile ikame mal zararının tahsili istemiyle Davalı … ve … Tekstil ile birlikte … ve … Tic. Ltd. Şti’ye karşı Mahkememizin 2019/… Esas sayılı dosyasında açtığı dava sonucunda; teslim edilmeyen mallar ile ilgili tazminat talebi yönünden … SA ve … A.Ş. hakkında açılan davanın kabulü ile 2.364.933,67 TL’nin 11.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalı … Internatıonal ve … Uluslararası taşımacılık ve denizcilik ticaret ve limited şirket şirketinin bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir dosyaya kaydının yapılmasına karar verilmiştir. Tefrik kararı gereğince … ve … Tic. Ltd. hakkındaki dava mahkememizin 2023/… Esasına kaydı yapılarak, eldeki dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Davalılar hakkında İkame mal alımından kaynaklanan tazminat davası tefrik işleminden önce taraflarca takip edilmediğinden 22. 09. 2021 tarihli duruşmada HMK’nın 150.maddesi gereğice işlemden kaldırılmış olup bu tarihten itibaren 3 ay içerinde yenilenmemiştir.
Davacı vekili iddialarında, müvekkili ile davalı … A.S. arasında iplik alım satımı hususunda 90 gün vadeli akreditif ödemeli CİF teslim şartıyla anlaşmaya varıldığını, satıcı …’in malları parsiyel halde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, satım konusu 304.819,20 USD tutarında 95.256 kg ipliğin Güney Kore Busan limanından yükleyip Mısır Alexandria Limanında davacıya teslim ettiğini, dava konusu 365.783,04 USD tutarındaki 114.307,20 kg ipliği teslim etmediğini, davalı … S.A. firmasının davacıya düzenlediği bir adet faturaya ilişkin olarak 1 nolu davalının bir adet konşimentosunu düzenlediğini, akreditif bedellerinin ödeneceği … Bankasına sunulmasını birlikte temin ederek toplam 365.783,04 USD akreditif bedelinin vadesinde banka tarafından satıcı bankasına ödenmesini temin ettiklerini, karşılıksız kalan mal bedeli ile ikame mal alımı için fazladan ödenen tutardan davalıların birlikte sorumlu olduklarını ileri sürmektedir.
Davacı tarafın delil olarak sunduğu … Bankasına ait 2018 yılı hesap eksresi, … S.A.’ya yapılan ödemeye ilişkin mahsup fişi (recaipt), … S.A. tarafından tanzim edilen … seri nolu 365.783,04 USD’lik faturanın kaydına ilişkin mahsup fişi(Invoice) incelendiğinde, davacının davalı … S.A tarafından tanzim edilen 15.03.2018 tarin …nolu 365.783, 04 USD bedelli mal fatura karşılığında … Bankası … Şubesinde yer alan … nolu hesabından 11.09.2018 tarihinde “337/37612 ithalat bedeli” açıklamasıyla 365.783,04 USD ödemenin yapıldığı görülmüş olup ödemeye ilişkin dekont örneği de 30.04.2019 tarihli dilekçe ekinde dosyaya ibraz edilmiştir. Dava dosyasında davacı firmanın satın aldığı,davalı … e ait konşimentolara konu malın, bedeli tahsil edildiği halde Yapılan ödemeye rağmen alam satım konusu malın davacıya teslim edilmemiş olduğu dosya kapsamına göre sabittir. Zira dava dosyasında fiili taşıyan konşimentosu mevcut olmayıp malların taşınarak alıcısına teslim edildiği davalı taraflarca ispatlanamamıştır. Bu durumdan eşyanın taşınmak üzere tesellüm edilmeden … tarafından konşimento düzenlendiği anlaşılmaktadır. Aksinin kabul edilmesi halinde de, tesellüm edilen mallar alıcısına teslim edilmediği halde mal bedelinin tahsil edilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu değerlendirmedeki birinci ihtimalde taşıyanın TBK’nın 112.maddesindeki akde aykırılık hükümlüklerine göre, ikinci ihtimalde ise taşıyanın sorumluluğunu düzenleyen TTK’nun 1178/5 maddesi hükmü gereğince davacının zararından sorumlu olmalıdır.
… Ltd. Şti. Vekili savunmalarında, müvekkili şirket ile diğer davalı … Ltd. Şti.’nin birbirinden bağımsız şirketler olduğunu, bu nedenle müvekkilinin malın teslim edilmemesinden dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmektedir.
… Ltd. Şti.’nin Ticaret Sicil Müdürlüğü Kayıtlarına göre, şirketin ortakları … ve … AG’dir. (TTSG İlanı, T. 18.10.2016, Sayı: 9178, Sayfa: 103). Yine bu şirketin müdürlerinin … AG, … … ve … olduğu görülmektedir. (TTSG ilanı, T. 13.07.2018, Sayı: 9620, Sayfa: 462) … Ltd. Şti.’nin 05.10.2018 tarihli Ticaret Sicil Kayıtlarına göre (TTSG İlanı, T. 05.10.2018, Sayı: 9675, Sayfa: 550), şirket genel kurulunun toplantıya davet edilmesine ilişkin ilanda, genel kurul gündem başlıklarından bir tanesi: “Şirket iştiraki olan ve Amerika’da faaliyet gösteren … (… ) şirketine şirketimiz adına temsilci atanması,”şeklindedir. Dosyaya sunulan 07.05.2018 tarihli varış ihbarnamelerinde “… Ltd. Şti.” ve … ‘ın unvanlarına birlikte-alt alta, “… ” ismi altında, gösterildiği, yine antet kısmında bu iki şirketin adres ve telefon bilgilerine yan yana yer verildiği belirlidir. Aynı birlikteliğe, “… Ltd. Şti.” tarafından davacı şirkete gönderilen faturalarda da yer verilmiştir. Bu şekilde bu iki şirketin unvanları birlikte kullanılmıştır.Tespit edilen bu durum iki şirketin muhataplarının nezdinde sanki tek bir şirketlermişçesine bir algı yaratıldığını düşündürmektedir. Öte yandan … Ltd. Şti.’nin yetkili temsilcilerinin e-posta yazışmalarında “… Ltd., www. … .com” şeklinde ibarelere yer verildiği görülmektedir. Yine … Ltd. Şti.’nin ortağı ve müdürü olan … ”ın sosyal medya hesabı olan Linkedn hesabında “ , … USA, Inc” kaydına yer verilmiştir. Bu hususlar göz önüne alındığında, davalılar … Ltd. Şti. ile …’ın birbirinden tamamen bağımsız şirketler olduğunu söylemek mümkün değildir. Aksine bu iki şirket arasında yoğun bir ilişki/bağ bulunduğu anlaşılmaktadır. … Ltd. Şti. davacının talepleri bakımından, … ‘ın sorumlu olduğunu ileri sürmekteyse de, yapılan işlemlerin hem … Ltd. Şti. hem de … adına yapıldığı anlaşılmıştır.
Tüm bu tespitlere göre davalılar … Ltd. Şti. ile … ‘ın dış görünüşleri itibariyle de ayrı ayrı tüzel kişilikler olsalar da aralarındaki yukarıda açıklanan ilişki sebebiyle birbirlerinden bağımsız şirketler olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu şirketler arasındaki organik bağ ilişkisi nedeniyle her iki davalının da teslim edilmeyen mallar için davacının hesabından ödenen bedel nedeniyle doğan zararından birlikte ve müteselsilen sorumlu olduğu, öte yandan … ‘ı temsilen / izafeten … Ltd. Şti.’ne yapılan dava dilekçesi tebliği geçerli sayılacağından, … bakımından da dosyada taraf teşkilinin sağlanmış olduğu kabul edilmiştir.
Davacının satın aldığı mal için ödediği bedel 365.783,04 USD’dir. Bu nedenle teslim alamadığı mal için yaptığı ödeme tutarınca zarara uğradığı kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar, davacının bu zararından dolayı TBK m.112 ve TTK m.1178/5 gereğince sorumludur. Dava dilekçesinde TL üzerinden tazmin talebinde bulunulmuştur. Ödemenin 11.09.2018 tarihinde yapıldığı dosya kapsamına göre sabittir. 365.783,04 USD nin 11.09.2018 tarihindeki kur üzerinden karşılığı (365.783,04 USD X6.4751= 2.368.481,76TL)2.368.481,76TL olmakla birlikte, dava dilekçesinde 2.364.933,67 TL talep edildiğinden, taleple bağlı kalınarak, 2.364.933,67 TL’nin 11.09.2018 olan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte mahkememizin 2019/… Esas sayılı dosyası ile tahsil de tekerrür olmamak üzere davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bu davalılar hakkında ikame mal alımından dolayı açılan tazminat davasının HMK’nın 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalılar hakkında, ikame mal alımından dolayı açılan davanın HMK’nın 150.maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davalılar hakkında mal bedelinin tahsili için açılan davanın KABULÜ ile mahkememizin 2019/20 Esas sayılı dosyası ile tahsil de tekerrür olmamak üzere 2.364.933,67 TL’nin 11.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 161.548,61 TL karar harcından 179,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 161.368,71 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4- Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 217.246,68 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davalılar vekil ile temsil olunduğundan ikame mal alımından dolayı açılan dava HMK 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 359,80 TL ilk harç, 111,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 470,80 TL’nin kabul ve ret oranı nazara alınarak 468,88.-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (… Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır