Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/472 E. 2022/717 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2022/472 Esas
KARAR NO : 2022/717
DAVA : 1)Gemi Sicil Memurluğu Kararının Kaldırılması, Geminin Türk Sicilinden Terkini
2)Gemi Mülkiyetinin Davacıya Ait Olduğunun Tespiti
DAVA TARİHİ : 17/10/2012
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Gemi Sicil Memurluğu Kararının Kaldırılması, Geminin Türk Sicilinden Terkini ve Gemi Mülkiyetinin Davacıya Ait Olduğunun Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis davalı … AŞ.’nin maliki olduğu Türk Bayraklı … isimli geminin 22/11/2009 tarihinde Brezilya açıklarında yandığını, deniz trafiğini olumsuz etkilemesi nedeniyle Brezilya Donanması tarafından limana çekildiğini, geminin terk edilmesi ve sahip çıkılmaması üzerine müsadere edildiğini, Brezilya yasalarına uygun olarak gerekli ilanlar yapıldıktan sonra müvekkilinin kaptanı olduğu … firmasına gemi alacaklarından ari olarak satıldığını, geminin isminin …olarak Brezilya’da tescil edildiğini, Türk Gemi sicilinden terkinini istediklerini, davalı Liman Başkanlığı’nın taleplerini reddettiğini ileri sürerek, Liman Başkanlığı’nın 02/10/2012 tarihli kararının kaldırılmasını, Türk gemi sicilinden gemi alacaklılarının onayına gerek duyulmaksızın terkinini, gemini malikinin … Ltd olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. İflas İdaresi vekili, gemi siciline iflas kaydının işlendiğini, sicilden terkin için hak sahiplerinin muvafakatı gerektiğini, geminin denize terk edilmesinin söz konusu olmadığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Bankası A.Ş. vekili, gemi üzerinde müvekkilinin ipoteği bulunduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, dava dilekçesine ekli vekaletnamenin gemi kaptanı tarafından imzalandığını, donatanın kim olduğunun belirtilmediğini, 6762 Sayılı TTK’nın 1245. maddesindeki ilan koşulunun yerine getirilmediğini, sicilden terkin için davalının muvafakatinin alınacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Liman Başkanlığı vekili, müvekkilinin taşra teşkilatı olup husumet ehliyeti bulunmadığını, idari işlemin iptalinin adli yargıda istenemeyeceğini, Türk gemi siciline kayıtlı geminin Türk Kanunlarına tabi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dava; Türk Gemi Sicilinde davalı … AŞ ‘nin maliki olarak gözüktüğü … isimli geminin Brezilya açıklarında yanmasından sonra Brezilya donanması tarafından kurtarma ve yardım hizmetleri verilerek Rio açıklarına çekilmesine müteakip gemiye sahip çıkılmaması üzerine Brezilya kamu otoritelerince müsadere edilip yapılan ihale sonucunda davacı şirkete satışının yapılması nedeniyle geminin Türk Gemi Sicilinden kaydının terkin edilmesi ve geminin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından verilen 21.03. 2018 tarihli karar ile Brezilya devlet otoriteleri tarafından yapılan geçerli müsadere işlemi sonucunda … gemisinin Türk bayrağı çekme hakkını kaybettiği, müsadere ile mülkiyet aslen kazanılmış olduğundan gemi üzerindeki tüm ipotek ve rehin haklarının da sona erdiği, davacı Brezilya Devletinin açmış olduğu ihalede gemiyi bütün ayni haklardan ari olarak satın almış olduğundan davalı … Bankası tarafından daha önce gemi üzerine konulan ipotek hakkının da sona erdiği, 6762 sayılı TTK ‘nun 851.maddesine göre Türk bayrağı çekme hakkının yitiren bir geminin talep halinde sicil kaydının silinmesi mümkün olduğundan … gemisinin Türk gemi sicilindeki kaydının silinmesi yönündeki talebin anılan yasa maddesine uygun olduğu kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında davanın kabulü ile … Liman Başkanlığının 02/10/2012 tarihli … sayılı … gemisinin sicilden terkini talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, dava konusu … Liman Başkanlığı Milli Gemi Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı … IMO nolu Türk bayraklı … isimli geminin Türk Milli Gemi Sicilinden terkini koşullarının oluştuğunun tespiti ile geminin Türk Milli Gemi Sicilinden terkinine, söz konusu geminin mülkiyetinin davacı donatan … Ltd Şirketine ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İş bu karar davalıların temyiz istemi üzerine Yargıtay 11, Hukuk Dairesinin 26.06.2018 tarih ve 2018/… E. Ve 2019/ … K sayılı ilamı ile Onandıktan sonra karar düzeltme aşamasında bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında; mahkemece davanın çözümlenmesinde 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 2/1-a  maddesi yollamasıyla 6762 sayılı TTK’nın 851. maddesinin uygulanması gerektiği şeklindeki kabulü doğru olduğu, aynı şekilde mahkemenin dava konusu geminin davacının iddia ettiği gibi 6762 sayılı TTK’nın 818. maddesi bağlamında “tamir kabul etmez gemi” veya “tamire değmez gemi” sayılamasının mümkün olmadığı ve dava konusu geminin yurt dışında cebri icra yolu ile satışının yapılmasının da söz konusu olmadığı şeklindeki tespitlerinin de isabetli olduğu, bunlara karşılık dava konusu geminin Brezilya açıklarında ticari sefer sırasında yangın tehlikesi geçirerek hasar gördüğü, gemiye Brezilya Deniz Kuvvetleri tarafından yardım yapılarak kurtarıldığı ve limana çekildiği, Türkiye ve Brezilya’nın taraf olduğu 1910 ve 1926 tarihli sözleşmeler ve 1934 tarihli protokol uyarınca Brezilya Devleti’nin kurtarma ve yardım ücreti isteme hakkına haiz olduğu ve bunun ödenmemesi sebebiyle geminin Brezilya mevzuatında yer alan 1997 tarihli ve 9537 sayılı Yasa’nın 17/2 maddesine göre 21.05.2010 tarihinde müsadere edildiği, bu işlem sonucunda Brezilya Devleti tarafından kazanılan mülkiyetin asli iktisap yoluyla kazanılmış bir mülkiyet olduğu ve bu nedenle gemi üzerindeki ipotek ve sair takyidatların da sona erdiği ve gemi mülkiyetinin gemiyi Brezilya Devleti’nden ihale yolu ile satın alan yeni malike de üzerindeki ipotek ve sair takyidatlardan ari olarak geçtiği, davalı Tasfiye Halinde Türkiye … Bankası A.Ş’nin gemi üzerinde rehin ve haciz sebebiyle alacak hakkı var ise de geminin müsadere edilmiş olmasına ve yurt dışında cebri icra ile satılmış olmamasına göre 6762 sayılı TTK’nun 1235. ve 1236. maddesi ile düzenlenmiş olan gemi alacakları ile kanuni rehin hakkı bulunması halinde uygulanacak TTK 1245/2 maddesinin uygulanmasının söz konusu olmadığı geminin bu surette Türk Bayrağı çekme hakkını kaybettiği şeklindeki kabulünün ise yerinde olmadığı, Zira dava yabancılık unsuru taşıdığı için dikkate alınması gereken 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 21. ve 22. maddeleri gereğince davanın çözümlenmesinde uygulanacak hukukun Türk Hukuku olduğu, somut olayda (a) Geminin davacının iddia ettiği gibi 6762 sayılı TTK’nun 818. maddesi bağlamında “tamir kabul etmez gemi” veya “tamire değmez gemi” sayılamasının mümkün olmadığı,(b) Dava konusu geminin yurt dışında cebri icra yolu ile satışının yapılmasının da söz konusu olmadığı,(c) Geminin başka bir surette Türk Bayrağı çekme hakkını kaybetmediğinin anlaşıldığı, bir an için geminin Türk Bayrağı çekme hakkını kaybetmesi söz konusu olsa bile ipotekli alacaklıların ve gemi sicil münderecatına göre ipotek üzerinde hak sahibi olan üçüncü şahısların muvafakati sağlanmadan ve 6762 sayılı TTK’nın 1245/1-2 maddesindeki düzenlemeye uyulmadan geminin gemi sicilinden terkini mümkün olmadığı, dava konusu geminin Brezilya açıklarında ticari sefer sırasında yangın tehlikesi geçirerek hasar görmesi, gemiye Brezilya Deniz Kuvvetleri tarafından yardım yapılarak kurtarılması ve limana çekilmesi nedeniyle Türkiye ve Brezilya’nın taraf olduğu 1910 ve 1926 tarihli sözleşmeler ve 1934 tarihli protokol uyarınca ve ayrıca bu düzenlemeler olmasa bile genel hükümlere göre Brezilya Devleti’nin kurtarma ve yardım ücreti isteme hakkına haiz olduğu, ancak bu durum sadece olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 1235/1-4 maddesi gereğince Brezilya Devleti için gemi alacağı hakkı doğurduğu ve bu devletin TTK’nun 1236. maddesi gereğince gemi ve teferruatı üzerinde kanuni rehin hakkını ortaya çıkaracağı, Brezilya Devleti’nin bu alacağının tahsili için Türkiye’de veya Brezilya’da gemi malikine karşı cebri icra yoluna başvurarak gemiyi sattırıp gemi alacağını tahsil etmesinin mümkün olduğu halde geminin değerine göre çok küçük olan bir gemi alacağı için geminin müsadere edilerek, Brezilya Devleti’nin kendisi ihale yapmak suretiyle gemiyi satıp satış bedelinin tamamına sahip olduğu, böylece Brezilya Devleti’nce gemi ceza hukuk bakımından müsaderesini gerektiren her hangi bir suçta kullanılmadığı halde küçük bir gemi alacağı için gemiyi malikinin elinden alınarak sebepsiz yere zenginleştiği, her ne kadar Brezilya Devleti bu müsadereyi kendi mevzuatında yer alan “…. el konulan gemi denizcilik idaresi tarafından bilinen yere götürülür …. el koymaya sebep olan aykırılık doksan gün içerisinde giderilmelidir. Aksi halde, gemi ihale yoluyla satılır veya müsadere edilir. Mülkiyeti Federasyonun mal varlığına (hazineye) geçer.” şeklindeki 1997 tarihli ve 9537 sayılı Yasa’nın 17/2 maddesine dayandırmış ise de bu yasa sadece kendi ülkesinde geçerlilik arz etmektedir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 21. ve 22. maddeleri karşısında Türk mahkemelerinin yapacağı yargılamada hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağı, bu itibarla yerel mahkemenin davayı kabul etmesi ve yerel mahkeme kararının onanması doğru olmadığından davalıların karar düzeltme itirazlarının kabulüyle onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından Karar düzeltme aşamasında Onama kararının kaldırılarak 21.03. 2018 tarihli hükmün bozulmasından sonra dosya yeniden esasa kaydedilmiştir. 28.12. 2022 tarihli duruşmada davacı vekili bozma ilamına uyma ya da direnme konusunda taktiri mahkemeye bıraktıklarını beyan etmiş olup davalılar vekilleri de bozma ilamına uyulmasını talep etmişlerdir. Mahkememiz tarafından dosyanın incelenmesi neticesinde bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, bozma ilamına göre davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
3-Peşin alınan 26.716,65 TL harçtan, karar harcı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 26.635,95 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar vekilleri için takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5- 1 nolu davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 186,00 TL’nin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
6-2 nolu davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 219,00 TL’nin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
7- 3 nolu davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 192,90 TL’nin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/12/2022

Başkan … ✍e-imzalıdır.
Üye … ✍e-imzalıdır.
Üye … ✍e-imzalıdır.
Katip …✍e-imzalıdır.