Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/280 E. 2023/292 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2022/280 Esas
KARAR NO :2023/292

DAVA :Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :10/03/2010
KARAR TARİHİ :11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.01.2010 tarihinde 00:00-00:30 sıralarında …ye ait Türk Bayraklı … IMO numaralı, …-1 gemisinde, geminin üst katına araçların çıkması için kullanılan yaklaşık 13 metre uzunluğunda demir rampanın ana güverteye mapalarla kilitlenen piston zincirinin kopması neticesinde, 10 TL 768 plakalı aracın içinde bulunan müvekkil …’un rampa ile birlikte düşmesi sonucu meydana gelen kaza sebebiyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi olmak üzere 105.000 TL Maddi ve Manevi Tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederek … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazanın vukubulduğu müvekkili şirkete ait geminin …arasında … taşımacılığı yaptığını ve karayolundaki trafik yoğunluğunun azaltılmasına katkı sağladığını, mezkur kazanın vukuunun akabinde müvekkili şirket ve yetkililerin tüm imkanlarını seferber ettiğini, mağdurların özel ambulanslar ile ilgili sağlık birimlerine sevk edildiğini, tevdavileri ile yakından ilgilenildiğini, ilaç giderlerine varıncaya kadar tüm giderlerin karşılanmasına özen gösterildiğini, davacının nakliye işlerinin aksamaması için kendisine araç temin edildiğini, bunların bedellerinin müvekkili şirketçe karşılandığını, davacıya bu süreçte müvekkiline ait gemierlerden ücretsiz geçiş hakkı sağlandığını, davacının olaydan birkaç gün sonra müvekkili tarafından kendisine tahsil edilen araçlarla işini bizzat yürütmeye devam ettiğini, müvekkili şirket tarafından kaza anında ve sonrasında davacı ve diğer mağdurlar için tüm imkanlarını sefer etmiş olması, mağduriyetlerin giderimi için özen göstermesi davacının kazadan sonra gayet sağlıklı bir şekilde işlerini yürütmeye devam etmesi karşısında talep ettiği manevi tazminatın da dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, 12.10.2010 tarih, 2010/113 esas, 2010/225 karar sayılı kararları ile davada İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi’ nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 03.12.2013 tarih, … karar sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiş olup, dosya Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmiş olup, Yargıtay 11. HD’ nin 2014/10170 esas, 2014/15812 karar sayılı kararları ile kazanın Türk Bayrağı taşıyan gemi içerisinde gerçekleşmiş olması nedeniyle Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2015/49 esasına kaydı yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 23.11.2017 tarihli ıslah dilekçesinde maddi tazminat taleplerinin 6.276, 20 TL’ ye çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Dosyamız içerisinde fotokopi örneği bulunan … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, gemi kaptanları sanıkların tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma suçundan TCK’ nun 89/4 madde ve fıkrası gereğince cezalandırıldıkları, verilen ceza açısından hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulandığı ve dosyanın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 20/02/2018 tarih, 2015/49 Esas, 2018/51 Karar sayılı kararı ile; Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın haksız fiil hukuki nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat davası olduğu, Tramala-1- Ro ro adlı geminin 11.01.2010 tarihinde araçları gemiye yerleştirme sırasında, geminin alt güvertesinden üst güvertesine araçları kaldırırken kullanılan hareketli rampanın zincirlerinin arka arkaya koptuğu ve üzerindeki araçlar ile içindeki yolcularla birlikte yere düştüğü ve davacının sürekli maluliyet tayinine yer olmaksızın 6 aya kadar geçici işgöremez şekilde yaralandığı olayda, ceza dosyasında alınan ve içeriğine mahkememizce de itibar edilen kusur raporuna göre, davacının aracıyla birlikte yolculuk yapıp kendisine gösterilen yerde bulunması nedeniyle kusur izafe edilemeyeceği, objektif bilimsel verilere dayanan aktüerya raporuna göre davacının (6) Aylık Geçici işgöremezlik döneminde kazanç kaybı sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi zararının 6.276,20TL olduğu anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 6.726,20 TL maddi tazminatı olay tarihi olan 11/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının dava konusu olayda kusursuz olduğunun kabul edilişi, olay esnasında yaşadığı panik ve korku ile davalının olay sonrasında davacının zararını gidermeye yönelik çabaları, örneğin davacıya araç tahsis edip ücretsiz geçiş hakkı tanıması gibi, davacının manevi huzurunu sağlamaya yönelik olumlu tavırları göz önüne alınarak” manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.0000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” gerekçesiyle, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2022 tarih ve 2019/2229 Esas 2022/582 Karar sayılı ilamıyla geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararları ayrı tazminat kalemlerini içermekte olup, dava dilekçesinin içeriğine göre davacının vekilinin, 10 gün geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talebe dayalı dava açmış olduğu, taleple bağlılık ilkesi ışığında davcının talebinin hükme bağlanması gerektiği, dava dilekçesinde maddi zarar kalemi içerisinde tedavi giderlerinin de yer aldığı ancak alınan bilirkişi raporlarında tedavi giderlerine ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığı, sadece geçici iş göremezlik kapsamında tazminat alacağı hesaplandığı, dava dilekçesinde yer alan maddi tazminat kalemlerinin her biri açısından dava değerinin ne kadar olduğunu ve hangi zarar kalemini ne kadar bedel üzerinden ıslah ettiğini açıklaması istenmesi gerektiği, davacı vekilinin dava konusu içerisindeki tedavi giderlerine yönelik ıslah talebinde de bulunmuş olduğu sonucu ortaya çıkarsa konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle koşulları mevcutsa tedavi giderlerine ilişkin hesaplama yapılarak tedavi giderleri kapsamında yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gündeme gelebileceği, davalı tarafın kazadan sonra davacının zararlarının karşılandığı, davacıya belli bir süre araç kiralandığı ve ücretsiz geçiş hakkı verildiği iddia edilmiş olmakla somut olayın özellikleri değerlendirilmek suretiyle bu nevi ödemelerin karşılısız kazandırma şeklinde kabul edilip edilemeyeceği de tartışılmak suretiyle sonuca ulaşılması gerektiği, esasen maddi tazminat hesabı kapsamı içerisinde kabul edilecek bu kalemlerin, manevi tazminata ilişkin hükmün gerekçesinde tazminatta indirim yapılmasını gerektirir bir durum olarak değerlendirilmesi de hukuka aykırı olduğu belirtilerek hükmün kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yeniden yapılan yargılamada davacı vekiline hangi zarar kalemlerini na kadar bedel üzerinden ıslah edildiğini açıklamak üzere süre verilmiş, davacı vekili beyan dilekçesi ile tedavi giderleri SGK tarafından karşılandığından bu yönde bir taleplerinin bulunmadığını, davacının uğramış olduğu kazanç kaybı nedeniyle 6.276, 20 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu belirtmiştir.
Dava, davacının içinde bulunduğu deniz aracının kazaya karışması nedeniyle ortaya çıktığı iddia edilen bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, … adlı geminin 11.01.2010 tarihinde araçları gemiye yerleştirme sırasında, geminin alt güvertesinden üst güvertesine araçları kaldırırken kullanılan hareketli rampanın zincirlerinin arka arkaya koptuğu ve üzerindeki araçlar ile içindeki yolcularla birlikte yere düştüğü ve davacının sürekli maluliyet tayinine yer olmaksızın 6 aya kadar geçici işgöremez şekilde yaralandığı olayda, ceza dosyasında alınan rapor içeriği de değerlendirildiğinde davacıya kusur izafe edilemeyeceği, davacının maddi tazminat talep edebileceği değerlendirilmiştir. … Adli Tıp Kurumundan 11.03.2016 tarihli raporunda yaralanmanın fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine gerek bulunmadığı, iyileşme süresinin altı aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında kişinin mesleğini icra edemeyeceği bildirilmiştir. Adli Tıp Kurumunun 14.06.2017 tarihli raporunda ise sürekli maluliyet tayinine gerek olmadığı, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren altı aya kadar uzayabileceği kanaati bildirilmiştir. 25.09.2017 tarihli Aktuerya Uzmanı bilirkişinin raporunda altı aylık geçici işlememezlik döneminde kazanç kaybının 6.276,20 TL olarak, ikinci seçenekte ise on günlük göremezlik döneminde kazanç kaybının 347,93 TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Davacı vekilinin dava dilekçesinde 10 gün geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olarak dava açtığı anlaşılmakta olup beyan dilekçesine göre tedavi giderlerine yönelik talebin bulunmadığı da değerlendirildiğinde taleple taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak davacının maddi tazminat talebinin 10 gün iş göremezlik süresi yönünden hesaplanan 347,93 TL yönünden kısmen kabulü gerekmiştir. Her ne kadar davalı tarafça davacı adına tedavi giderleri kapsamında bir kısım ödemeler yapıldığını, ücretsiz geçiş hakkı tanındığı ve davacı için kiralanan araçların kira bedellerinin ödendiğini ileri sürmüş ise de anılan ödemelerin olay nedeniyle meydana gelen başka zarar kalemlerine ilişkin olup, fatura tarihleri itibariyle de 10 günlük iş göremezlik süresinden sonraki dönemlere ilişkin olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen tazminattan mahsubu gerekmediği değerlendirilmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından ise, BK’nun 56.maddesinde bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri gözönüne alınarak zarar görene uygun bir manevi tazminat ödenmesine karar verilebileceği düzenlenmiş olduğundan, davacının olay sebebiyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde 10.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 347,93 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 11/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.584,25 TL den karar harcı olan 706,86 TL nin mahsubu ile fazla alınan 877,39 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.584,25 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı yargı gider toplamı olan 1.345,45 TL’nin ( 17,15 TL başvurma harcı, 578,30 TL posta gideri ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 130,37 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı yargı gider toplamı olan 96,30 TL posta giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 86,96 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı için takdir edilen maddi tazminat yönünden 347,93 TL, manevi tazminat yönünden 9.200,00 TL vekaletin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
9- Reddedilen manevi tazminat yönünden AAÜT ‘ nin 10/2 madde ve fıkrası uyarınca, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır