Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2022/459 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/16 Esas
KARAR NO : 2022/459

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/08/2010
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ürdün’de mukim ve ticari faaliyetlerini oradan yürüten müvekkili… şirketinin, Ukrayna’da bulunan…şirketinden 09/07/2009 tarihinde Londra’da yapılan sözleşme ile satın almış olduğu 3.969,802 metrikton mısır yükünü Ukrayna’nın… Limanından Suriye’nin …Limanına davalıya ait “…” gemisi ile taşıyıp, müvekkiline teslim edilmek üzere anlaşmaya varıldığını, 09/08/2009 tarihinde müvekkili namına davalıya ait …gemisine yüklenerek navlun ücretinin de peşin olarak ödendiğini, buna göre yükleteni ve taşıtanı (göndereni) müvekkili olan dökme mısır yükünün konişmentoda da açıkça belirtilmiş olduğu gibi müvekkilinin Suriye Tartous Limanındaki acentesine teslim edilmesi gerekirken, aradan bir yıla yakın zaman geçmesine karşın müvekkiline yada acentesine teslim edilmediğini, bu şekilde davalının kendisine gösterilen güveni kötüye kullanarak teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkilinin büyük zararlara uğradığını, yükün teslim edilmesi gereken tarih itibariyle değerinin 706.624,00 USD olduğunu, bunun dışında yükün teslim edilmemesi nedeniyle ticari faaliyetinde kullanamayan müvekkilinin kar ve itibar kaybına uğradığını, buna ilişkin tazminat talep haklarını da saklı tuttuklarını ileri sürerek şimdilik teslim edilmeyen 3969,802 metrikton sağlam dökme mısır yükü bedeli olan 706.624,00 USD ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerek …limanları arasındaki taşımaya ilişkin konişmento gerekse …Limanları arasındaki taşımaya ilişkin düzenlenen 09/08/2009 tarihli konişmentolarda uyuşmalıkların halli konusunda 24/07/2009 tarihli taşıma sözleşmesine atıf yapıldığını, konişmentoların arka yüzünde hukuk ve tahkim klozu da dahil olmak üzere navlun sözleşmesindeki hükümlerin geçerli kabul edildiğini, atıf yapılan 24/07/2009 tarihli navlun sözleşmesinde yer alan tahkim klozuna göre uyuşmazlığın Londra’da İngiliz Hukukuna tabi olarak tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiğini, gemi donatanı sıfatıyla husumet yöneltilen müvekkili şirketin … gemisinin donatanı olmadığını, bu nedenle davanın husumet yokluğundan da reddi gerektiğini, davacının Ürdün’de yerleşik bir şirket olması nedeniyle yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, taşıma konusu sarı mısır yükünün taşınmasına ilişkin olarak 24/07/2009 tarihinde navlun sözleşmesi yapıldığını, anılan sözleşmede tahliye limanının Bandırma, İzmir yada Tartous Limanlarının opsiyonlu olarak gösterildiğini, geminin süresi içerisinde yükleme limanı olan Ukrayna’nın… Limanına vardığını, yükleme için hazırlık bildiriminde bulunduğunu, yüklemenin tamamlanmasından sonra 08/09/2009 tarihinde taşımaya ilişkin konişmentoların hazırlandığını, gemi sefere çıkmadan önce donatan…10/08/2009 tarihinde bir mesaj geldiğini, mesaj ile tahliye limanının değiştirildiğinin bildirildiğini, bu nedenle tahliye limanı olarak Suriye …olarak gözüken konişmentoların iptal edilerek tahliye limanı Derince olarak yeni konişmentolar düzenlendiğini, dolayısıyla taşıma işi henüz gerçekleştirilmeden önce tarafların anlaşması ile tahliye limanının Türkiye Derince Limanı olarak değiştirildiğini, iptal edilen konişmentoların üç asıl kopyasının da müvekkilinde olduğunu, yükün aradaki anlaşmaya uygun şekilde Derince Limanında yetkili acenteye eksiksiz olarak teslim edildiğini, dolasıyla … gemisinin üzerine düşen sorumluluk gereği yükü kendisinden talep edilen tahliye limanına tam ve hasarsız olarak taşıyarak yükün yetkili alıcıya teslim edildiğini, davacı yanın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın tahkim itirazları doğrultusunda görevsizlik nedeniyle, müvekkilinin donatanı olmaması nedeniyle husumetten ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; gemi ile taşınacak olan yükün alıcısına teslim edilmemesi nedeniyle yük bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından verilen 25/04/2018 tarihli karar ile; cevap dilekçesinde yer alan, malın teslim edildiği ve konşimentoların davalının elinde olduğu yönündeki beyanlardan taşımanın davalı tarafından yapıldığı anlaşıldığı gibi davalı şirket ile dava dışı (Taşıyıcı olduğu ileri sürülen) …’nin yönetim kurulu üyelerinin aynı kişilerden oluşması, her iki şirketin adreslerinin aynı olması nedeniyle tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine göre davalının taşıma zararından sorumlu olması gerektiği, tüm bunların yanı sıra gemiye ait… kaydında davalı …’nin …ve… olarak kayıtlı olduğu, …Denizciliğin ise … gözüktüğü TTK’nın 1061.maddesi ikinci fıkrasında kendisine ait olmayan gemiyi menfaat sağlamak amacıyla “…” kendi adına bizzat veya kaptan aracılığı ile kullanan üçüncü kişilerin donatan sayılacağı hükmü düzenlenmiş olduğundan, anılan hükme göre davalı…’nin donatan sıfatına haiz olduğu değerlendirilerek, sonuçta davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.
İş bu karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/4189 esas ve 2020/1353 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 13/02/2020 tarihli bozma ilamında, ” davacı tarafça dava dilekçesinde davalı …A.Ş. hakkında,… gemisinin donatanı olduğu belirtilerek dava açılmış ve yargılama sırasında da davalının taşıyıcı olduğu ileri sürülmüş, davalı tarafça da donatan, taşıyıcı ya da donatan sayılabilecek kişilerden olmadığı, gemi sicilinde kayıtlı bir gemi işletme müteahhidi ya da başka bir işleten kaydının bulunmadığı sadece gemi yöneticisi olduğu savunularak husumet itirazında bulunulmuş, mahkemece ise, davalının cevap dilekçesindeki beyanlarından taşımanın davalı tarafından yapıldığı anlaşıldığı gibi, davalı şirket ile dava dışı ve taşıyıcı olduğu ileri sürülen…A.Ş. ‘nin yönetim kurulu üyelerinin aynı kişilerden oluşması, her iki şirketin adreslerinin aynı olması nedeniyle tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine göre davalının taşıma hasarından sorumlu olması gerektiği, tüm bunların yanısıra gemiye ait… kaydında davalının … ve … yani gemi işletme müteahhidi olarak kayıtlı olduğu, …A.Ş.’nin ise, … kayıtlı malik olarak gözüktüğü, TTK ‘nın 1061/2 maddesinde düzenlenen kendisine ait olmayan gemiyi menfaat sağlamak amacıyla suda kendi adına bizzat veya kaptan aracılığı ile kullanan üçüncü kişilerin donatan sayılacağı hükmü uyarınca, davalının donatan sıfatına haiz olup, pasif husumet ehliyeti bulunduğundan bahisle hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, davalı tarafça ibraz edilen cevap dilekçesindeki beyanların mahkemenin kabulünün aksine donatan ya da taşıyan olduğunu ikrar mahiyetinde olmadığı gibi, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi uyarınca da davalının sorumluluğu gerektiği yönündeki kabulün de doğru olmadığı, davalının gemi işletme müteahhidi olduğunu gösteren yeterli bilgi ve belgenin dosya içerisinde bulunmadığının da anlaşılması karşısında, bu hususta gemi sicilinden de sorulmak ve gemi yönetim sözleşmesi ya da davalının gemi işletme müteahhidi olduğunu tevsik eden belgeler getirtilmek, davalının bu yöne ilişkin savunması üzerinde durulmak suretiyle sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğundan bahisle hüküm tesisinin doğru olmadığı, ayrıca, davacı tarafça işbu davanın açılabilmesi için davacının aktif husumet ehliyetine haiz olması gerekmesine rağmen, dosya kapsamı itibariyle davacının elinde dava konusu taşımaya ilişkin konişmento asıllarının bulunmadığı, konişmento asıllarının dava dışı donatanda olduğu anlaşılmakla, ödemenin davacı tarafça yapılıp yapılmadığı da tartışılmak ve bu yöne ilişkin olarak davalı savunmaları üzerinde durulmak suretiyle davacının aktif husumet ehliyeti yönünden de bir incelemeye yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle” verilen hüküm bozulmuş, mahkememiz tarafından da bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ödeme belgeleri ile tercümelerinden, mal bedelinin % 10 ‘u tutarındaki 89.000,00 USD ‘nin 13/07/2009 tarihinde …hesabına yatırıldığı, ödeme belgesi ekindeki açıklamalarda “5.000 mt Ukrayna mısırının 178,00 USD…için sözleşme no… – … – … için % 10 ön ödeme” kaydının yer aldığı, 617.000,00 USD ‘nin de 13/08/2009 tarihinde yine … hesabına yatırıldığı, bu ödemeye ilişkin banka dekontlarındaki açıklamalarda da “3.969,802 mt Ukrayna mısırı için 09/08/2009 tarihli fatura no … için tam hesaplaşma” kaydının bulunduğu, ödeme belgelerinde yer alan açıklamaların davacı tarafından sunulan satış sözleşmesi, satış faturası ve konişmento kayıtlarıyla uyumlu olduğu anlaşıldığından, söz konusu ödemelerin davacı şirket tarafından taşıma konusu mısır yükü için satıcı …’un hesabına yatırılmış olduğu, dolayısıyla yükün alıcısı olan davacının satış bedelini ödemekle davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğu değerlendirilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi uyarınca davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği kabul edilmiş olup bozma ilamına uyulmuş olmakla, pasif husumetin belirlenmesinde davalı ile dava dışı … denizcilik arasındaki organik bağ ilişkisinin dikkate alınamayacağı değerlendirilmiştir.
Mahkememiz tarafından bozma ilamına uyulduktan sonra, 02.03.2022 tarihli ara karar ile davalı …Denizciliğin 2009 yılı itibari ile … gemisinin gemi yöneticisi ya da gemi işletme müteahhidi olduğunu gösteren herhangi bir belge olup olmadığı konusunda bilgi verilerek, varsa, buna dair belgelerin mahkememize gönderilmesi için …Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmıştır. …Başkanlığnın 06.04.2022 tarihli cevabi yazısı ekinde…gemisinin donatan ve işleten bilgilerini içeren 06.04.2012 tarihli …Elverişlilik Belgesi gönderilerek, uygunluk belgesinin … klas kuruluşu tarafından düzenlenmiş olduğundan bahisle, işleten bilgilerinin mahkemeye gönderilmesi hususunda anılan klas kuruluşuna yazı yazıldığı bildirilmiştir. … tarafından verilen 23.05.2022 tarihli cevapta, geminin müvekkilinin klası altında bulunmadığı ve gemiye ilişkin herhangi bir belge düzenlenmediği bilgisinin …Liman Başkanlığına bildirildiği, şirketin uhdesinde gemi ile ilgili herhangi bir belgenin bulunmadığı beyan edilmiştir. … … Ltd. Şti’nin … Liman Başkanlığına gönderdiği 11.04.2022 tarihli yazıda da, geminin kendi klasları altında olmayıp belirtilen tarihlerde herhangi bir belge (…YÖNETİM SERTİFİKASI) düzenlenmediğinin bildirildiği görülmüştür.
…’dan gelen 26/04/2022 tarihli cevapta ise, kayıtlarında geminin donatanının …, gemi işletmecisinin de … A.Ş. Gözüktüğü belirtilerek, 2009 yılında gemi donatanının … Ticaret olduğuna dair sertifika ve dokümanların yazı ekinde gönderildiği beldirilmiştir. …nun cevabi yazı ekinde dava dosyasına gönderilen 30.03.2009 tarihli “gemi… durumu raporunda”; gemi sahibi / owner olarak … A.Ş., Gemi işletmesi / manager olarak …A.Ş. kayıt edildiği, …nun düzenlediği 2007 tarihli klas sertifikasında da armatör olarak …’nin gösterildiği, … A.Ş’nin …na sunduğu 30.12.2009 tarihli yazıda geminin 14.02.2010 tarihinde yapılması gereken ara havuz surveyinin ertelenmesini talep ettiği, …nun 07.07.2009 tarihli yazısında…bedelini içeren faturanın…Denizciliğe gönderildiği, 02.04.2009 tarihli yazıda da hizmet faturası ve survey raporunun… Denizciliğe gönderilmiş olduğu görülmüştür.
23.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda, davalı…denizcilik ile dava dışı doğan denizciliğin ticari defterlerinin incelenmesinden, satıcı …şirketinin …denizciliğe göndermiş olduğu bir ödemenin tespit edilemediği, aynı şekilde alıcı …’nın da bir ödemesinin görülmediği,…gemisine ait bütün masrafların … Denizciliğin yevmiye defterlerinde kayıtlı olduğu, …’nin ticari defterlerinde gemi ile ilgili her hangi bir kayıt tespit edilemediği belirtilmiştir.
…Liman Başkanlığı tarafından 06.04.2022 tarihli yazı ekinde gönderilen Denize Elverişlilik Belsinde, Donatan (…) olarak …Denizciliğin, işleten ( …) olarak …Denizciliğin yer aldığı görülmektedir. Davacı vekili, …gemisiyle ilgili Denize Elverişlilik Belgesi ile … tarafından gönderilen 30.03.2009 tarihli “gemi survey durumu raporunda” …A.Ş.’nin “gemi işletme mütahhidi” olarak gösterildiğini ileri sürmüş ise de, söz konusu belgelerde ….A.Ş.’nin “işleten(maneger) olarak kayıtlandırıldığı belirlidir.
Geminin …web internet sitesinden alınan kayıtta, davalı …A.Ş.’nin geminin… ve… manageri olarak kayıtlı olduğu görülmektedir.
Manager sıfatı hakkında öğretide şu açıklamalara yer verilmiştir. “…Kod’un orjinal İngilizce metninde ise “…” yani gemi yöneticisinden söz edilmektedir. Diğer bir anlatımla İngilizce orjinal metindeki manager ile ifade edilmek istenen uluslararası alanda gemi yönetici “… manager” olarak tanımlanan kişidir. Bazı Türkçe metinlerde yönetici yerine işletici tabiri kullanılmaktadir ki bu tabir hatalı olmanın yanı sıra en azından gemi işletme müteahhidi kavramı ile karıştırılmaya müsaittir.” (Prof. Zehra Şeker Öğüz, Gemi Yönetimi Sözleşmesi, İstanbul 2003,s 69-). İşleten olarak Türkçeye tercüme edilecek kelimelerin karşılığı manager değil operator kelimesidir. “işleten” ve “yönetici” kavramlarının birbirinden farklı kavramlar olduğu 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 1320/1.maddesinde vurgulanmıştır. TTK 1320 maddesi hükmünün dayanağı 1993 tarihli Milletlerarası Sözleşmedir. Bu sözleşmenin 4.maddesinde yönetici terimine karşılık olarak “manager”, işleten terimine karşılık ise ” operator” kelimesi kullanılmış olup gerek milletlerarası hukukta gerekse Türk hukukunda yönetici terimine karşılık olarak “manager”, işleten terimine karşılık olarak “operator” kavramları kullanılmaktadır. “Ship Menagament ” sözleşmesi temsile yönelik bir acentelik sözleşmesi olup,bu sözleşme ile gemi maliki yönetene ücret karşılığında geminin kendi adına yönetilmesi yetki ve yükümlülüğünü devreder. Bu sözleşme uyarınca yönetici bellli bir ücret karşılığında geminin işletilmesini malikin adına ve hesabına üstlenmektedir. Bu sebeple yönetici Borçlar Kanunu 32.maddesi anlamında temsilci ve 6762 sayılı TTK nun 116.maddesi çerçevesinde acente niteliğindedir.” (Prof Fehmi Ülgener, Gemi Yönetimi Sözleşmesi, Gündüz Arbay Armağanı, İstanbul, s 140). “Gemi yöneticisi yönettiği gemiyi kendi nam ve hesabına deniz ticaretinde kullanmadığından geminin işletilmesinden doğan kazanç ve kayıplar ile borç donatana aittir. “(Prof. Zehra Şeker Öğüz, Gemi Yönetimi Sözleşmesi, İstanbul 2003,s 145-)
Sonuç olarak; eldeki dosyada davalı ….A.Ş. …gemisinin equasis kaydı ile Denize Elverişlilik Belgesi, sörvey raporu ve klas kuruluşunun düzenlediği belgelerde işleten ( Manager) olarak gösterilmiş olup, bunun donatan ya da gemi işletme müteahhidi anlamına gelmediği, bu ifade ile kast edilenin yönetici”… ” olduğu, yöneticinin bellli bir ücret karşılığında geminin işletilmesini donatanın/ malikin adına ve hesabına üstlendiği, bu itibarla davalı …A.Ş.’nin de yönetici sıfatıyla hareket ettiğinin kabulü gerektiği, nitekim…’nin ticari defterlerinde yapılan mali incelemede de … ile ilgili her hangi bir kayıt tespit edilemediği, dava dosyasında davalının donatan olduğunun kabulü sonucunu doğuracak bir belge de bulunmadığından davalıya geminin işletilmesiyle ilgili bir sorumluluk yüklenemeyeceği, varsa sorumluluğun dava dışı gemi maliki/ donatan …Denizciliğe ait olduğu kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Peşin alınan 14.553,00 TL harçtan, karar harcı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 14.472,30 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 400 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır