Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/105 E. 2022/100 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2022/105 Esas
KARAR NO : 2022/100
DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İsviçre menşeili müvekkili ile dava dışı üçüncü şahıs … San. Tic A.Ş. arasında 01.06.2020 tarihli sözleşme akdedildiğini ve satıcı ile alıcı külçe halinde saf bakır satın alınması konusunda anlaştığını, sözleşme tarafları satıma konu bakır külçelerin teslimini riski Çin’deki boşaltma limanına kadar satıcı …’da kalmak üzere CIF Çin Limanları olarak kararlaştırıldığını, alıcı müvekkil 4 no’lu davalı …’yi (sörvey şirketi), yüklemelerde gözetim ve denetim yapması, yani konteynerlere bakır külçe yüklendiğinin, konteynerlerin usulünce tartıldığının ve mühürlendiğinin tespiti amacıyla görevlendirildiğini, …’nin bu amaçla atadığı personeli görünürde tüm yüklemelerde hazır bulunduğunu, konteynerlere yapılan yüklemeyi denetlediğini, takip ettiğini ve taşıyanlardan temin edilen … ve … konteyner mühürlerini ve kendi … mühürlerini taktığını, konteynerlerin tartımında bulunduğunu belirttiğini ve genel olarak tüm yüklemenin süpervizörlüğünü yaptığını, satıma konu bakır külçelerin, konişmentoların müvekkili alıcı adına cirolandığı ve onun hamilliğinde olduğunu, taşımalar devam ederken fatura bedellerinin tamamı ayrı ayrı ödemelerle müvekkili alıcı … tarafından satıcı …’a ödendiğini, müvekkili alıcı …, satıcı …’a Sözleşme’de sevkedileceği kararlaştırılan bakır külçelerin alım bedellerinin 490’ını, sözleşme uyarınca sörveyci …’nin raporları ve taşıyanlarca düzenlenen orijinal konişmentoların ibrazı karşılığında ödediğini, sevkiyatlar sırasında bir dolandırıcılık gerçekleştirildiğini konteynerlerdeki bakır yük değersiz kaldırım taşlarıyla değiştirildiğini; buna ilaveten konteynerlerin ilk yüklemesi sırasında ve limanda davalıların zincirleme ve çok ağır ihmalleri neticesinde müvekkil alıcı çok büyük bir zarara uğradığını, yaşanan vakıa gerek satıcıya, gerekse taşıyanlar …’e ve …’ye iletildiğini, bildirim yapılan taraflardan hazır bulunmak isteyenler konteyner açımlarında hazır bulunduklarını, boşaltma limanında gerçekleşen sörveyler esnasında resmi olarak atanan noter ve yine Çin resmi gümrük yetkilileri hazır bulunduklarını, boşaltma limanında yapılan incelemelerde konteynerlerin hiçbirinde özel … mührü takılı olmadığını birçok konteynerin üzerlerinden sahte resmi mühürler çıktığını, davalı taşıyanlar ve ifa yardımcıları …’un limanların güvenli işletilebilmesi için devletlerce akdedilen … kodu uyarınca yükün gemilere yüklenmesinde gerekli önlemleri almakla yükümlü olmalarına rağmen, bunu yapmadığının açıkça göründüğünü, … ve taşıyanlar, satıcıya orijinal mühürleri konteynerlerle birlikte teslim ettiğini, bu teslimden birkaç gün sonra mühürler sahte olarak limana geri geldiğini, … tarafından konteynerler gerekli incelemeler yapılmaksızın gemilere yüklenmek üzere limanda teslim alındığını ve yine hiçbir inceleme yapılmaksızın gemilere yüklendiğini, ikinci taşıma olan Reef gemisinin yüklemesi sırasında 48 adet konteyner … tarafından limana kabul edildiğini, ancak bu konteynerlerin ikisinde ikiz mühür çıktığını, ikiz mühür hadisesinin yaşanan 24.06.2020 tarihinde, …’un birinci taşıma olan … gemisine yüklemeyi halen devam ettiriyor olmasının olduğunu, 23.06.2020 tarihinde diğerleriyle birlikte … numaralı konteyner ile … numaralı konteyner … liman sahasına giriş yaptığını, … tarafından 24.06.2020 tarihinde her iki konteynerde … numaralı mühür takılı olduğu tespit edildiğini, her iki konteyner de … tarafından gümrük muayene memuru nezaretinde 24.06.2020 tarihinde açıldığını ve konteynerlerin“bakır değil kaldırım taşı” içerdikleri tutanağa geçirildiğini, bu husus taşıyan …’e bildirildiğini, … ve dolayısıyla … ikiz mührün de konteynerlerin içinden değerli bakır madeni yerine değersiz kaldırım taşı çıktığının da tam olarak farkında olduklarını, hiçbir şey yokmuş gibi yüklemelere devam ettiklerini, 3. taşıma olan London Gemisi’yle ilgili konişmentoda 11 numarada yer alan … numaralı konteynerde bir ağırlık problemi oluştuğunu ağırlığının irsaliyede gösterildiği gibi 20.840 kg olmadığını gerçekte daha farklı olduğunun tespit edildiğini, altıncı taşıma olan … Gemisi sevkiyatında konteynerlerde bir kez daha mühür uyuşmazlığı ve tonaj farkı çıkmasına rağmen gümrüğe bildirim dahi yapılmadığını, bildirim yapılmamasının ulaştırma bakanlığı yönergelerine aykırı olduğunu, ağırlık farklılıklarının … tarafından dikkate alınmayarak yüklemeye devam edildiğini, … üstlendiği süpervizörlük ve denetim işine istinaden, çalışanı Volkan Kartal vasıtasıyla yüklemelere nezaret ettiğini, yüklemeleri fotoğrafladığını, taşıyan ve … mühürlerini kendisinin taktığını ve konteynerlerin tartımını yaptığını beyan etse de neticede konteynerlerden bakır yerine kaldırım taşı çıktığını, … çalışanı … kendi elleriyle sahte ikiz mühürleri konteynerlere taktığını, müvekkilinin dava konusu yükü yeniden satmak için satın aldığını ve neticeten yeniden sattığını, ancak Çin’de satılanın teslim edilmediği ve tüm konteynerlerden kaldırım taşı çıktığı anlaşıldığından müvekkili firmanın kar kaybına ve inceleme giderleri dahil sair masraflara uğradığını beyanla fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve … Tic. A.Ş.’ye karşı açılmış … sayılı tahkim davası neticesinde tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla toplam 42.513.420.-USD tutarında zararın davalılardan TBK md. 99 uyarınca aynen USD cinsinden TBK md. 61 uyarınca müteselsilen tahsiline, alacağa vade tarihinde itibaren işleyecek kamu bankalarınca verilmekte olan en yüksek faiz uygulanmasına, harç, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … Limanında geçici depolama yeri ve liman işletmeciliği faaliyeti yürüten özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, müvekkili ile diğer davalı armatörler (… ve …) arasında bu kapsamda sözleşmeler mevcut olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında gerek taşıma gerekse liman operasyonları ile ilgili herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davanın müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu olaydaki taşımaların davalılar … ve … tarafından düzenlenen konşimentolar kapsamında gerçekleştirildiğini, mahkemenin yetkisine itiraz ederek, huzurdaki davayı görmeye yetkili mahkemenin İngiliz Mahkemeleri olduğunu, davanın hak düşürücü süre geçmiş olması nedeniyle reddi gerektiğini, dava dilekçesinde örgütlü dolandırıcılık sonucu oluşan dava konusu olayda müvekkili şirketin kusur ve ihmali olduğunu iddia etmiş ise de, davacının iş bu iddialarının gerçek dışı olup, hiçbir dayanağının olmadığını, müvekkilinin gümrük denetimi altında geçici depo ve özel liman işletmesi faaliyetinde bulunduğunu, liman sahası aynı zamanda gümrüklü alan olduğundan gümrük müdürlüğünün kontrolü altında olduğunu, konteyner yoluyla yapılan taşımalarda liman sahasına ihracat için giren konteynerlerin kapalı ve mühürlü bir şekilde girdiğini, söz konusu konteynerlerin yükleyicisi tarafından kendi fabrikasında ya da tesislerinde doldurulduktan sonra, armatör tarafından boş konteyner gönderilirken teslim edilen armatör (taşıyan) mührü ile yükleyici tarafından kapatıldığını, konteynerlerin kapalı ve mühürlü bir şekilde liman sahasına getirileceğini, liman işletmesi olarak müvekkili şirketin liman sahasına kapalı ve mühürlü olarak giren konteynerlerin içeriğini veya mühürlerin gerçekliğini, sahteliğini kontrol etme yetkisi ve sorumluluğu bulunmadığı gibi, liman sahasındaki konteynerlerin mühürlerini kırıp konteyneri açma yetkisi de sadece gümrük müdürlüğünde olduğunu, 10 Temmuz 2019 tarihinde onaylanan Liman Tesisi Güvenlik Değerlendirmesinde herhangi bir eksiklik tespit edilmediğini, … Kod Sertifikası 14 Kasım 2019 tarihinde yenilendiğini, en son Liman Tesisi Güvenlik Değerlendirmesinin 11 Ocak 2021 tarihinde yapılmış olup, herhangi bir eksiklik/aksaklığa rastlanmadığını, dolayısıyla davacı tarafın huzurdaki davadaki iddialarının hiçbir somut ve yasal dayanağı bulunmadığını, davacının iddialarının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğun, davacının … ve … taşıma şirketlerinin mühürlerinin basit bir göz incelemesi ile sahte mühür ile orijinal mührün ayırt edilebileceğini ileri sürmüş ise de, konteynerler üzerindeki mühürlerin sahte olup olmadığının basit bir göz incelemesi ile ayırt edilmesi mümkün olmadığını, davacının resmi konteyner mühürlerinin müvekkili şirket tarafından verildiğini iddia ettiğini ve müvekkili şirketin kendi verdiği resmi mühürler yerine takılmış olan sahte mühürleri gözle fark edilebilir açık farklılıklara rağmen fark etmediğini, ilk taşıma olan … sevkiyatında 24 konteyner içerisinden 6 konteynerin orijinal, diğerlerinin sahte olduğu aradaki farklılıkların müvekkili şirket tarafından fark edilmediğini iddia ettiğini, davacının iş bu iddiaları da tümüyle gerçek dışı olduğunu, ayrıca ikinci taşıma olan … sefer sayılı … gemisi sevkiyatında konteynerlerde ikiz mühür çıktığını ve yapılan açma-kapamada … çalışanlarının konteynerde kaldırım taşı olduğunu gözleriyle görmelerine rağmen herhangi bir önlem alınmadığını, bu taşımada gemiye yüklenmek üzere limana giriş yapan 48 adet konteynerden … ve … numaralı könteynerlerde ikiz mühür tespit edilmesine ve akabinde Gümrük İdaresi tarafından yapılan tespit işlemine rağmen önlem alınmadığını iddia ettiğini, ancak davacının bu iddialarının da tamamen haksız ve gerçek dışı olduğunu, bahse konu, … numaralı konteyner … numaralı mühür ile … numaralı konteyner … numarak mühür ile liman sahasına giriş yaptığını, liman girişi öncesi yapıldığı iddia edilen ikiz mühür vaktasının müvekkili şirket tarafından tespit edilmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde üçüncü taşıma olan … sefer sayılı … taşımasında, … numaralı konteynerde ağırlık sorunu bulunduğu buna rağmen olarak yapılan incelemede; konteyner liman kapısına geldiğinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının sisteminde Daoğrulanmış Brüt Ağırlık (…) değeri olmadığı tespit edildiğini, dava dışı … firmasının, … Online sisteminden kendi kullanıcı adı ve şifresi ile … fatura talep formu doldurduğunu ve oluşan … ücretlerini ödediğini, irsaliyede bulunan tartım değerleri, … yönergesinde tarif edilen yöntem gereği dikkate alınmadığını, ayrıca ortada davacının sorun olarak iddia ettiği şekilde bir ağırlık problemi bulunmadığını, mühür numaralarındaki uyuşmazlığın, acente tarafından gönderilen booking kayıtları ile konteyner üzerindeki mühür numarasının karşılaştırılması suretiyle tespit edildiğini, tespit edilen uyuşmazlığın konteynerlerin acentesine bildirildiğini, acentenin, konteynerlerin gemiye yüklenmesinden önce oluşturduğu manifesto ile mühür numaralarını Gümrük İdaresine bildirilmekte olduğunu, liman işletmesi olarak müvekkili şirketin ayrıca Gümrük müdürlüğüne bu konuda herhangi bir bildirim yükümlülüğü bulunmadığını, … numaralı konteynerin … değerinin 23300 Kg olduğu, konteyner darası olan 2220 Kg çıkartıldığında 21080 Kg net ağırlık elde edildiği anlaşıldığını, ayrıca … numaralı konteynerin DBA değerinin 23000 Kg olduğu, konteyner darası olan 2280 Kg çıkartıldığında 20720 Kg net ağırlık elde edildiği anlaşıldığını, davacının … ve … numaralı konteynerlerde mühür ve tonaj sorunu bulunduğu ve … tarafından açma-kapama yapılmadan yüklenmesine izin verildiği şeklindeki iddiaların hiçbir maddi ve yasal dayanağı bulunmadığı, bu hususlarda müvekkili şirkete herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacı tarafından müvekkili şirkete yöneltilen “tonaj sorunu” iddiasınin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu tüm konteynerlere ait booking kayıtlarında … mühürlerinin bulunmadığının tespit edildiğini, dolayısı ile davacının … mühür numarasının bildirildiği halde kontrol edilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ayrıca liman işletmesinin survey (gözetim) firmasının konteynerlere kendi mühürlerini uygulayıp uygulamadığını kontrol etmek gibi bir yükümlülüğünün olmadığını, davalılar arasında hiçbir şekilde müteselsil sorumluluk bulunmadığını, davacı tarafından …’a karşı başlatıldığı iddia edilen tahkim dosyasının incelenip, gerektiğinde bekletici mesele yapılmasını, davacının huzurdaki davada ileri sürmüş olduğu kar kaybı ve vade tarihinden itibaren en yüksek faiz oranı işletilmesi yönündeki talebinin hukuka aykırı olduğunu, işbu dava asılsız ve mesnetsiz iddialarla, gerçek sorumlular yerine müvekkili şirkete karşı açıldığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücreti ve sair masrafların davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taşıma sözleşmesine aykırılık nedeniyle ortaya çıkan zararların tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili 05/11/2021 tarihli dilekçesi davalı … İşletmeleri San ve Tic. A.Ş’ye yöneltilen davayı müvekkili tarafından görülen lüzum üzerine geri almaya karar verildiğinden, herhangi bir yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını belirterek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davalı … San ve Tic. A.Ş vekili 06/10/2021 tarihli dilekçesi ile taraflarına yöneltilen davanın geri alınmasını kabul ederek, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı vekili tarafından, davalı … San ve Tic. A.Ş hakkındaki davanın davasını geri alındığının bildirilmesi, davalı vekilininde geri almayı kabul etmesi karşısında, HMK’nın 123. maddesi gereğince, bu davalı hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafça, davalı … A.Ş aleyhine açılan davanın geri alınması sebebiyle, HMK’ nın 123. Maddesi gereğince, davalı hakkındaki davanın DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Dosya tefrik edildiğinden 80,70.-TL Başvurma harcı, 80,70.-TL Peşin harç olmak üzere toplam 161,40.-TL nin davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Taraflar birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılarak vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluklarında, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır