Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/82 E. 2022/646 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2021/82 Esas
KARAR NO :2022/646
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :23/12/2020
KARAR TARİHİ :08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl ve Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin 2008 yılından bu yana ambalaj ve dayanıklı tüketim sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, uzun yıllardır müşterisi olan İspanya’dan dava dışı … .’den 23.137 kg ve 58.605,94 Euro değerinde alüminyum folyo siparişi aldığını, müvekkili şirket ve davalılardan … … A.Ş. Arasında navlun sözleşmesi kurulduğunu, 58.605,94 Euro değerindeki alüminyum folyonun taşınmak üzere davalılardan … A.Ş. teslim edildiğini, … A.Ş. diğer davalı … A.Ş. aracılığıyla taşıyarak alıcıya teslim edildiğini, 24/02/2020 tarihinde konteynerların boşaltılması sırasında alıcı tarafca konteynerin çatısında delikler olduğunu ve bu deliklerden giren suyun taşınan yüke zarar verdiği tespit edildiğini, müvekkili şirketi tarafından davalı … Lojistik temsilcisine e-mail ile gerekli işlemlerin başlatılmasının talep edildiğini, müvekkili şirket tarafından sigortacısı … Sigorta A.Ş. ye bildirimde bulunulduğunu, dava konusu hasar nedeniyle sigorta şirketi tarafından müvekkiline 20.000,00 Euro ödeme yapıldığını müvekkili şirketin fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla taşınmak üzere davalılara teslim ettiği yükte meydana gelen hasardan kaynaklanan toplam zararın 31.115,94 Euro olduğunu, 31.115,00 Euro zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, huzurdaki dava davalı tarafların hukuka aykırı şekilde hareket etmesi nedeniyle açılmış olduğundan yargılama giderlerinden olan toplam 8.976,38 TL tutarındaki tercüme masraflarının davalı taraflardan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Birleşen davada davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki konşimento hükümleri gereğince huzurdaki davayı görmeye yetkili mahkeme İzmir mahkemeleri olduğunu, acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, davacının huzurdaki davada aktif husumet ehliyeti bulunmamakta olduğunu, esas yönünden davacı tarafından emtianın taşıma sırasında hasarlandığını ispat edilemediğini, huzurdaki davada ileri sürülen hasarın taşıma sırasında meydana geldiği sabit olduğunu, davacının iddialarının dayandırdığı ekspertiz raporu neticesinde hasara tuzlu suyun neden olmadığını, dava konusu olayın taşıma sırasında meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirketi sorumluluk yüklenmesi mümkün olmadığını, dava konusu taşımada yükleyiciye yola ve yüke elverişli konteyner tahsis edildiğini, taşımada kullanılan konteynerlerde herhangi bir eksiklik, hasar veya yetersizlik olmadığını, davacının hasar iddiaları taşıyanın sorumluluğu dışında kalmakta olduğunu, davacının sigortacısı tarafından tanzim olunan ve davacının huzurdaki davasına dayanak yaptığı ekspertiz raporunda dava konusu emtialar için 20.5000 USD sovtaj bedeli olduğu tespit edildiği davacı tarafın sovtaj bedelini düşmeden fahiş ve afaki taleplerde bulunduğunu, davacı tarafından huzurdaki davada talep edilen fahiş tazminat miktarının kabulünün mümkün olmadığını, konteyner taşımacılığında konteynerlerın kapalı ve mühürlü bir şekilde taşıyana teslim edilmekte olduğunu, taşıyanın konteynerin içindeki yüke müdahale etmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından müvekkil şirkete TTK madde 1185 kapsamında usule uygun ve süresinde herhangi bir hasar ihbarı yapılmadığı gibi davacının davasına dayanak yaptığı ekspertiz incelemesinin de usule aykırı bir şekilde tek taraflı olarak gerçekleştirildiğini, davacı tarafından yapılan tercüme masraflarının yargılama gideri sayılması ve talep edilmesi mümkün olmadığını davacı tarafından talep edilen faiz oranı ve zararın meydana geldiği tarihten itibaren faiz talep edilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, huzurdaki davayı görmeye yetkili mahkemelerin İzmir Mahkemeleri olması nedeniyle yetkisiz mahkemede açılan huzurdaki davanın yetki yönünden reddine, huzurdaki davanın müvekkil şirket bakımından husumet yönünden reddine, müvekkil şirketin olayda herhangi bir sorumluluğu bulunmaması nedeniyle huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ve sair tüm masrafların davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Asıl davada davalı …’ne usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2021 tarih, 2021/… Esas sayılı dosyasında verilen karar gereğince davacının davasının taraflarının ve sebebinin …. Asliye Ticaret Mahkemesi nin 2021/… E dosyasında devam etmekte olan aynı hukuki ilişkiye dayandığı, her iki davalı arasındaki ilişkinin aynı taşımaya / kombine taşımacılığa bağlantısı bulunduğu tespit edilmekle, davaların birlikte görülmesinde hem delillerin toplanması hem değerlendirilmesi ve hem de hukuk güvenliği açısından farklı kararlar çıkmasına engel olacağından davacı tarafın talebi de gözetilerek HMK m. 166/2 gereğince mahkememize ait dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… E dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacının aktif husumet ehliyetini haiz olduğu, davalı … firmasının, akdi taşıyan-kombine taşıma işleri organizatörü sıfatı ile pasif husumete ehil olduğu, deniz taşıması süreci tamamlandıktan sonra en geç üç (3) gün içinde hasar ihbarı gönderilmediği, hasarın deniz taşıma sürecinde meydana geldiğinin karine olarak kabul edilemeyeceği, ancak varma yerinde kara taşıması sonrası yapılan hasar tespiti gözetilerek davalının tüm taşıma süreci sorumluluğu karşısında, TTK m.889 gereği taşıma sonunda yapılan hasar tespitinin süresinde olduğunun değerlendirildiği, davalı … firması açısından hasar ihbarının karma-multimodal taşıma kurallarına göre gereği gibi yapıldığı, zira hasarın varma yerinde tespit edildiği, ancak iddia edilen hasar zararının teknik – emtia uzmanı bilirkişi görüşüne göre iddia edilen hasarın ıslanma ile meydana geldiği iddiasının kabul edilemez olduğu, bu nedenle hasar zararının ayrıca tam olarak ortaya konulması gerektiği, davacı zararının 49.235,94 Euro olduğu tespit edilecek olursa, bakiye 29.235,94 EURO tazminat alacağı kaldığının söylenebileceği, davacının navluna dair talebinin somut olaya uygun olmadığı, yargılama giderleri şeklinde sair taleplerinin mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup alınan ek raporda özetle; Gıda için kullanım amaçlı emtianın artık bu amaçla kullanılamaz hale geldiği, yükün artık hurda değeri kaldığı ve zararın 49.235,94 EURO olabileceği, 20,000 EURO tahsil eden davacının tazmini gereken zararının 29.235,94 EURO tutarında kaldığı, gıda kullanımı amaçlı olması dışında, malzeme ve metalüıji uygulamaları bakımından taşınan emtianın esasen hasarlı olduğu ve sadece hurda değeri kaldığı tespitin kabul edilemeyeceği, davacının navluna dair talep ve itirazları ile sair itirazlarının yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora beyan ve itirazları doğrultusunda Metalurji Müh. Prof. Dr. …’dan aldırılan raporda özetle; Dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde ekspertiz raporundaki verilerin kadri maruf olduğu belirtilmiştir.
Dava; taşınan emtiada meydana gelen hasar nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin tazmini isteğine ilişkindir.
Dava dışı … A.Ş. Nin … L. firmasına satmış olduğu, 25 palet alüminyum rulo emtiasının … sayılı konişmento tahtında … Limanından … Limanına sevkedildiği, emtianın nakliyat rizikolarına karşı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalandığı, varma yerinde emtianın hasarlandığının tespit edildiği, emtia nakliyat sigortacısı … A.Ş. Tarafından ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen hasar bedelinden teminat limitine göre 20.000,00 EURO nun sigortalı … A.Ş. Ye ödendiği, davacının bakiye zararını talep ettiği görülmüştür.
Davaya konu konişmentonun taşıyan … A.Ş. Adına acente sıfatıyla … A.Ş. tarafından düzenlendiği davanın … A.Ş. Ye asaleten yöneltildiği görülmektedir. Davalı … vekili husumet itirazında bulunmuş, davacı vekili 19/02/2021 tarihli dilekçesi ile taraf değişikliği talebinde bulunmuştur. Davacı vekili taraflar arasındaki acentelik ilişkisinin bilinemeyeceğini belirtmiş ise de taşıtan sıfatını haiz olan davacının taraf olduğu konişmento davalı tarafından acente olarak imzalanmış, yine konişmentonun arka yüzünde tanımlamalar başlığı altında taşıyanın … A.Ş. olduğu açıkça belirtilmiştir. Buna göre davacının talebi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığından taraf değişikliği talebi kabul edilmemiş, davalının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekmiştir. TTK’nun 105.maddesinde “acentenin aracılık ettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acente tarafından müvekkili adına dava açılabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava yöneltilebileceği” hükmü düzenlenmiş olup anılan yasa maddesine göre acenteye karşı doğrudan dava açılması mümkün değildir. Davalının taşımayı üstlendiğine dair başkaca bir delilin sunulmadığı, acentenin kişisel kusuruna da dayanılmadığı, benzer nitelikte olaya ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2017/663 Esas 2018/908 Karar sayılı ilamının da bu doğrultuda olduğu, davalının pasif dava ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … … A.Ş. Nin navlun faturası düzenlediği, akdi taşıyan konumunda olup buna göre pasif husumet ehliyetini haiz olduğu anlaşılmıştır.
TTK 1188. maddesinde göre kısmi hasar ve geç teslim halinde taşıyana karşı açılacak davanın eşyanın teslim edildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde açılmaması halinde hakkın düşeceği belirtilmiştir. Somut olayda emtianın 24/02/2020 tarihinde tesliminin gerçekleştiği, 30/09/2020 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğu, arabuluculuk sürecinin 04/11/2020 tarihinde tamamlandığı, davanın 23/12/2020 tarihinde hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacı taraf hasarın davalıların sorumluluğunda meydana geldiği iddiasında olup, dava konusu taşımaya ilişkin düzenlenen konişmentoda dava konusu konteynerin Yarımca limanında “… ” isimli gemiye yüklenerek varış yeri olan İspanya’nın Valencia limanına deniz yoluyla oradan da nihai varış yeri olan … şehrine kara yoluyla sevk edilmiş olduğu, navlun faturasında da nihai varış yerinin belirtildiği görülmektedir. Buna göre davalı … … A.Ş. kara taşımasını üstlendiği, hasar tespiti kara taşıması sonunda yapılmakla, hasar ihbarı ve tespitinin süresinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu yük 18.02.2020 tarihinde gemiden tahliye edilmiş, bu limanda bir süre kaldıktan sonra karayolu ile 24.02.2020 tarihinde alıcının M… ‘daki tesislerine getirilmiş, nihai varış yerinde, alıcının tesislerinde emtianın konteynerden tahliyesi esnasında, konteyner tavanında delikler görülmüş ve emtiaya su sirayet ettiği tespit edilmiştir. Karayolu taşımasını yapan … adlı firmanın alıcının tesislerinde (nihai varış yerinde) konteynerin tavanında delik olduğu ve emtianın bir kısmının ıslak olduğuna dair 24.02.2020 tarihli bir hasar kaydı düzenlendiği görülmektedir. Bunun üzerine 09.03.2020 tarihinde, alıcı … firmasının tesislerinde, … numaralı konteynerden boşaltıldığı bildirilen alüminyum folyo cinsi emtianın fiziki görünüş incelemesi yapılmak suretiyle tarafların temsilcilerinin katılımıyla Alesta tarafından atanan … eksperince ekspertiz çalışması gerçekleştirilmiştir. Ekspertiz raporunda alıcı … ‘den alınan sözlü bilgiye göre konteyner alıcının tesislerinde açıldığında, paletli bobinlerin doğrudan konteynerin ıslak zemini üzerinde istifli olduğu, ayrıca kurutucu nem emici torbaların, emilen nem nedeniyle tamamen dolu durumda olduğu, ahşap palet ve bobinler arasındaki kartonların da tamamen ıslak olduğu , dış sargılarda farklı oranlarda beyaz pas lekeleri olduğu, bobinlerin iç kısımlarına da pasın nüfuz ettiği, gümüş nitrat testinin negatif çıktığı, ıslanmanın kaynağının tatlı su olabileceği belirtilmiştir. Buna göre davalının kara taşımasını da üstlendiği, konteyner tavanında delik bulunduğunun tespit edildiği, alıcı tesislerine yükün hasarlı olarak teslim edildiği, taşımanın hangi aşamasında meydana geldiği tespit edilememekle birlikte ıslanma hasarının taşımanın tamamını üstlenen davalının sorumluluğunda meydana geldiği, hasar bedelinden davalının sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Hasara ilişkin olarak 18/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda alüminyum tatlı suyla paslanma davranışı göstermeyen bir metal olduğu, folyolar üretilir üretilmez malzeme üzerinde eloksal denilen doğal pas tabakası oluştuğu, saydam olan bu tabakanın malzemeyi doğal atmosfer ve su korozyonundan koruduğu, bu tabaka bozulmadıkça alüminyumun paslanmasının mümkün olmadığı, ancak kaynayan su, deniz suyu, asidik ve bazik çözeltilerin bu tabakayı bozabildiğini, alüminyum folyonun tatlı sudan paslandığı savı geçersiz olduğu, malzemenin üzerindeki lekeler suyun kurumasından kalan kireç lekeleri olduğu, bu lekelerin basit ve masrafsız bir temizleme işlemi ile giderilebildiği, giderilmese de gün ışığı etkisi ile zamanla azalma hatta yok olma durumu oluştuğu, lekeli veya lekesiz olarak folyoların amacı doğrultusunda kullanılmasında bir mahsur olmadığı, hasar iddiasının yerinde olmadığı belirtilmiş ise de 12/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda emtianın gıda için güvenli ambalaj malzemesi vasfını yitirdiği, ekspertiz raporunda da emtianın gıda sektöründe kullanılacağı, tüm bobinler kontrol edildikten sonra tamamının kullanılamaz durumda olduğu belirtilmiştir. Buna göre yerinde inceleme ile düzenlenen ekspertiz raporu doğrultusunda emtianın tamamının hasarlandığı kabul edilmiştir. Ekspertiz raporunda hasarlı emtia bedeli 58.605,94 EURO dan 20.500,00 Euro sovtaj tenzili yapılarak 38.105,94 Euro hasar bedeli olarak tespit edildiği, teminat limitine göre sigortalıya 20.000,00 EURO ödendiği, kök bilirkişi raporunda alıcı faturasında belirtilen 9.370,00 EURO sovtaj bedelinin dikkate alınarak hasar bedelinin tespit edildiği, 22/08/2022 tarihli ek raporda ise ekspertiz raporundaki verilerin kadri maruf olduğu belirtilerek bakiye zarar miktarının buna göre tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili emtianın alıcı tarafından satışının yapıldığını, sovtaj bedelinin bu değer üzerinden dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüşse de ekspertiz raporunda varma yerindeki sovtaj araştırması devam ederken alıcının taraflara bilgi vermeden emtiayı sattığı, İspanya’da teslim şartıyla iki katı fiyat teklif edildiği belirtilmiş, bilirkişi raporunda da bu verilerin kadri maruf olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Buna göre ekpertiz raporu ve bilirkişi raporunda belirtilen sovtaj değeri esas alınarak zararın tazmini yoluna gidilmiştir.
Dava dilekçesinde ayrıca teslim edilen emtianın hasarlanması nedeniyle ödenen 1.880,00 EURO navlun bedelinin iadesi talep edilmiş ise de taşıyanın navlun ödenmesini istem hakkını düzenleyen TTK 1199/1 maddesinde ” boşaltma süresinin sonuna kadar bir kaza sonucunda zıyaa uğrayan eşya için navlun ödenmez ve peşin ödenmiş ise geri alınır” düzenlemesi bulunmaktadır. Düzenlemede açıkça kazadan söz edilmekte olup, kaza taşıyanın ve adamlarının kusuru dışında bir sebep olarak anlaşılmaktadır. Buna göre yükün hasarlı teslim edilmesinin taşıyanın navlun alacağı üzerinde bir etkisi bulunmadığından eldeki davada davacının navlun bedelinin iadesini talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … … meydana gelen hasardan sorumlu olduğu değerlendirilerek hasarlı emtia bedelinden ekspertiz ve bilirkişi raporunda belirtilen sovtaj bedeli ile sigortacıdan alınan ödeme düşülerek bakiye 18.105,94 EURO yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesinde ayrıca tercüme masraflarının davalıdan tahsili talep edilmiş ise de; 6100 sayılı HMK’nun 223/1 “Yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan taraf, tercümesini de mahkemeye sunmak zorundadır.” düzenlemesi bulunmakta olup tercüme evrakların taraflarca sunulmasının zorunlu olduğu, HMK 323. maddesinde de taraflarca sunulan delillere ilişkin tercüme masraflarının “yargılama gideri” olarak sayılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin hesaplanmasında dikkate alınmayarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davalı … AŞ yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … … A.Ş. yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; 18.105,94 Euro’nun dava tarihinden itibaren kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl süreli mevduatına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
ASIL DAVA;
1-Karar harcı olan 11.583,40 TL’den peşin alınan 4.968,43 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.614,97 TL harcın davalı … … A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacının peşin olarak yatırdığı 4.968,43 TL harcın davalı … … A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı yargı gider toplamı olan 5.176,75 TL’nin (176,75 TL posta gideri ve 5.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 2.922,26 TL’sinin davalı … … A.Ş.’den alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı için takdir edilen 26.435,67 TL vekalet ücretinin davalı … … A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı … … A.Ş. vekili için takdir edilen 20.623,22 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … … A.Ş.’ye verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
BİRLEŞEN DAVA;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 4.968,43 TL den karar harcı olan 80,70 TL nin mahsubu ile fazla alınan 4.887,73 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
2-Davalı … A.Ş’nin yargı gider toplamı olan 100,00 TL’nin davacıdan alınıp davalı … A.Ş’ye ödenmesine, bakiye giderin işbu davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … A.Ş vekili için takdir edilen 9.200,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … ve Nakliyat A.Ş’ye verilmesine,
4-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır