Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/456 E. 2023/159 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2021/456 Esas
KARAR NO :2023/159
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :27/11/2020
KARAR TARİHİ :11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Sözleşmesi ile sigortalı olan dava dışı …San. ve Tic. A.Ş tarafından yurt dışında yerleşik … firmasına … satılmak üzere sevk edilirken söz konusu emtiaların hasarlandığını, dava konusu hasarın müvekkils şirkete ihbar edilmesi üzerine yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde hasarın nakliye esnasında ısı kırılmaları neticesinde meydana geldiğiısı anlaşıldığını, meydana gelen hasarlanma olayı sonucu müvekkili sigorta şirketinin, ilgili nakliyat poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısı … Tic. A.Ş’ye hasarlanan emtiaları düşük bir bedel ile satması neticesinde oluşan 7.138,00 USD hasar tazminatının fiili ödeme günündeki karşılığı olan 37.919,91 TL’yi 22.02.2019 tarihinde ödediğini, müvekkili sigorta şirketinin bu ödeme ile TTK madde 1472 ile alacağın temliki ve sair kanun maddeleri uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, hasar tazminatı olarak ödenen 37.919,91 TL için rücu hakkı doğduğunu, dava konusu hasarlanmanın nakliye esnasında meydana geldiğinden dava dışı sigortalıya ödenen bedelin tahsili amacıyla 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun 20. Maddesi gereği ile getirilen 6102 sayılı TTK’nda 5/A maddesi düzenlemesine göre, 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu hükmü uyarınca arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, yapılan görüşmelerin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu limandan limana denizyolu taşıması merkezi Kopenhag/Danimarka’da bulunan … tarafından üstlenildiğini, fiilen ifa edilmiş olduğundan davacıya karşı … ‘nin taşıyan sıfatı bulunduğunu, davacının taşımaya ilişkin konşimentoya göre shipper yani yükleten sıfatına haiz olduğunu, milletlerarası yetki itirazları bulunduğunu, konşimento tahtındaki taşımalardan kaynaklanacak tüm uyuşmazlıklarda uygulanması gereken yasaların İngiliz yasaları olduğunu, yetkili mahkemenin ise Londra’daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi olduğunun taraflarca kabul edildiğini, diğer tüm mahkemelerin yetkisinin ortadan kaldırıldığını, HMK madde 121, 139, 140 ve 141 uyarınca davacı delillerinin hasredilmediğinden delil sunma hakkından vazgeçmiş sayılacağını, iddia edilen hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin belli olmadığını, TTK madde 1185/1 uyarınca hasar ihbarında bulunulmadığını, TTK madde 1185/2 uyarınca ise dava konusu uyuşmazlıkta ne sigortalının ne de dava dışı yük alıcısının her iki tarafın iştiraki ile veya mahkemeler vasıtası ile yük üzerinde herhangi bir inceleme ya da tespit yaptırmadığını, iç istif hatasından ileri gelen zararlardan taşıyanların sorumsuzlukları bulunduğunu belirterek milletlerarası yetki şartı uyarınca davanın yetki yönünden reddi ile her halükarda haksız ve hukuka aykırı davanın esas yönünden reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan işbu davanın, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2021 tarih, 2020/… Esas 2021/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile geldiği anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 23/02/2021 tarih ve 2020/… Esas 2021/… sayılı kararı … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 01/09/2021 tarih ve 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla mahkememiz görevli olduğundan, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi 01/09/2021 tarih ve 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamı ile “Gerek dava dilekçesinde, gerekse icra takip dosyasında borçlu davalının … olarak gösterildiği arabuluculuk başvurusunun da … hakkında yapıldığı davaya cevap ve itiraz dilekçesinde … AŞ’nin Türkiye acentesi olduğunun davalı vekili tarafından belirtildiği, …’ye izafeten takibe itiraz edildiğinin, davaya cevap verildiğinin ve arabulucu sürecine katıldığının kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, karar başlığında acente Maersk Denizcilik AŞ’nin davalı olarak yazılması doğru değil ise de Dairemizce uyap kayıtlarında düzeltme yapılamamaktadır. Bu nedenle gerekçeli kararda davalının kimliği düzeltilmekle yetinilmiştir. Anılan hata/eksiklik mahallinde düzeltilebilecek bir hata olduğundan” bahsedilmiş olmakla, mahkemece Uyap kayıtlarında davalı unvanı, …’ye izafeten … AŞ olarak düzeltilmiş ve bu davalı bakımından dilekçeler teatisi aşaması tamamlanmıştır.
Dava, davacı sigortalısına ait emtiaların, davalılar sorumluluğunda deniz taşımasında hasarlandığı iddiası ile sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen davalılardan tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup, uyuşmazlığın konusunun, davalılar vekilinin milletlerarası yetki itirazının yerinde olup olmadığı, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödemenin yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın bulunup bulunmadığı ve hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasarda davalının sorumlu olup olmadığı ve hasarın miktarının tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlul aleyhine 19/06/2020 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 22/06/2020 tarihlerinde tebliği üzerine davalı borçluların 25/06/2020 ve 26/06/2020 tarihli borca itiraz dilekçeleri ile takibin durduğu ve eldeki davanın da 30/05/2021 tarihinde İİK 67 maddesi gereğince yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler Serbest Mali Müşavir … tarafından tanzim edilen 02/09/2022 havale tarihli raporda özetle; davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacının geçersiz bir sigorta sözleşmesine binaen ödeme yapmış olması itibariyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, ekspertiz ve survey raporunda casus ısı kayıtlarına yer verilmediği görülmekle hasarın hangi aşamada ve hangi nedenle meydana gelmiş olduğu tespit edilemediği, TTK madde 1185 uyarınca hasar bildiriminin zamanında yapılmamış olması itibariyle zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten doğduğunun kabul edilmesi gerektiği, aksini ispat külfetinin yükle ilgilinin omuzlarında olacağı ancak dosya muhteviyatından buna ilişkin bir ispat görülemediği, taşıyanın yüke özen göstermesi gerektiği ancak bu durumun aksini ispatlayan olguların dosyaya sunulamadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar konşimentoda bulunan yetki kaydı nedeni ile mahkememizin yetkisine itiraz edilmişse de, dosyada bulunan … numaralı konşimento kayıtları incelendiğinde, konşimentonun İstanbul da acente olarak … AŞ tarafından düzenlendiği anlaşıldığından, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/3799 Esas 2020/3051 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak konşimentodaki yetki şartının Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisini kaldırır nitelikte olmaması nedeniyle MÖHUK 47/1 md gereğince Milletlerarası yetki itirazını reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava halefiyete istinaden açılmış olmakla, davacının TTK 1472 maddesi gereğince halef sıfatını ve hali ile aktif husumet ehliyetini kazanabilmesi için, geçerli bir sigorta sözleşmesinin kurulmuş olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ancak bu ödemenin geçerli bir sözleşme uyarınca ve gerçek hak sahibine yapılması gerekmektedir. Sigortacının halefiyeti, kanundan kaynaklandığından kendiliğinden meydana gelir. Sigortacı tazminatı ödediği anda, sigortalının yerine geçer ve sigortalının zarara sebep olan üçüncü şahsa karşı olan talep hakkı düşer.
Son olarak ise halefiyetin gerçekleşmesi için, zarar nedeni ile sorumlu bulunan üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir. Sonuç olarak davacı sigortacının, sigortalısının haklarına halef olabilmesi için, sigortalının
üçüncü şahıslara karşı tazminat talebi hakkına sahip olması, sigortacının sigorta tazminatını gerçek hak sahibine ödemiş olması ve geçerli bir sigorta sözleşmesinin var olması gerekir. Dosyada bulunan … poliçe yenileme numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi’ne göre dava dışı sigortalı … Tic. AŞ tarafından CIF teslim şartı ile ihraç edilen elma emtiasının İzmir’den Malezya’ya … isimli gemi ile taşınmasının, sigorta teminatı altına alındığı, dava dışı sigortalı … firmasının konşimentoda yükleten olarak kayıtlı olduğu, emtianın hasarlanması neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından dosyada bulunan ödeme dekontuna göre 37.919,91 TL hasar bedelinin 22/02/2019 tarihinde dava dışı … firmasına ödendiği anlaşılmıştır. Davaya konu emtia satım şetli CIF olmakla, dava dışı sigortalıya ait ticari defter kayıtları üzerinde muhasip bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olup, hasarlanan emtiaların dava dışı alıcısı tarafından hasarlı emtia bedelinin davac dışı sigortalıya ödenmediği bu hali ile de dava dışı sigortalının hasar bakımından sigortalanabilir menfaati bulunduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte hasar tazminatının dava dışı sigortalı … firmasına değil de dava dışı … firmasına ödendiği görülmekle bu hususta dava dışı sigortalıya müzekkere yazılmış olup, müzekkere cevabına göre, sigortalını muvafakati doğrultusunda ödemenin yapıldığı anlaşıldığından, davacının yapmış olduğu sigorta tazminatı ödeme kapsamında TTK. 1472 maddesi gereğince halefiyet hakkı ile aktif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Dosyada bulunan 17/08/2020 tarihli navlun faturasının davalı tarafından dava dışı … AŞ adına düzenlendiği ancak yine dosyada bulunan … numaralı konşimentonun ise davalı … adına acente olarak …AŞ tarafından düzenlendiği görülmekle ve dosyayay sunulan e posta yazışmaları da dikkate alındğında navlun sözleşmesinin dava dışı sigortalı ile dava dışı… firması arasında kurulduğu ancak fiilen taşıma işinin davalı tarafından yapıldığı anlaşıldığından, davalının taşıyan ve pasif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyada bulunan, dava dışı alıcı tarafından yaptırılan hasar survey raporu esas alınarak … tarafından düzenlendiği anlaşılan ekspertiz raporuna göre, dava konusu emtianın 21/11/2018 tarihinde tahliye limanına ulaştığı hasarın ise ilk defa elmaların alıcıya teslim edildiği 22/11/2018 tarihinde fark edildiği ekspertiz incelemesinin ise 26/11/2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar ekspertiz raporunda; atıfta bulunulan survey raporundaki casus cihaz ısı kayıtlarına göre 0 derecede taşınması gerekli olan emtiaların 5 derece sıcaklıkta taşındığından bahisle emtiaların hasarlandığı tespiti bulunmaktaysa da, ne ekspertiz raporu ekinde ne de ekspertize esas alındığı anlaşılan hasar survey raporu ile eklerinde casus ısı cihaz bilgileri bulunmadığı gibi, Malezya’da yapıldığı belirtilen survey raporunda casus ısı cihazından bahsedilmediği de bilirkişilerce açıklanmış olup neticede hasarın hangi aşamada gerçekleştiğine dair bir tespit yapmanın dosyadaki bilgiler ile mümkün olmadığı belirtilmiştir.
TTK 1185 maddesi gereği zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamada dosyaya dava dışı … firması tarafından davalıya gönderildiği belirtilen 27/11/2018 tarihli ihtarname sunulmuş olup, davacı delilleri arasında bulunan ekspertiz raporuna göre emtianın alıcısına teslimi ile hasarın tespit tarihi 22/11/2018 olup, her ne kadar davacı vekili tarafından hasarın ana nakliyeci olduğu belirtilen davadışı … firmasına daha önce ihbar edildiği bu nedenle de TTK 1185/6 maddesi gereği ihbarın usule uygun olduğu itirazı ileri sürülmüşse de, dava dışı … firmasına hasarın ihbarına ve ihbar tarihine dair dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından, bu hali ile hasar ihbarının TTK hükümleri gereği süresinde ve usule uygun yapılmamış olduğu kabul edilmiştir. İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde eşyanın konişmentoda yazılı olduğu şekilde teslim edildiği ve herhangi bir zıya veya hasar söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği yönünde iki karine doğmakta olup, eldeki dosyada davacının bu iki karinenin aksini ispat ederek davalıların sorumluluğunu ispatlaması gerekmektedir. Hasarın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılamadığı, konteyner ısısının kayıtlara uygun olarak taşıma esnasında sağlanamadığına dair ısı kayıtları da dosyaya sunulamadığı gibi taşımaya konu konişmentoda bulunan ” … ” kaydı gereği dava konusu elma emtiasının dava dışı sigortalı yükletenin sorumluluğunda, konteyner içerisine yüklendiği, istiflendiği, sayıldığı ve mühürlendiği, davalı taşıyanın konteyner içerisindeki yükün akıbetinin ne olduğu hususunda sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, varma yerinde yapılan kontrollerde konteynerin mühürlerinin sağlam olmadığına dair dosyada iddia ve delil de bulunmadığı dikkate alınarak, emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından hasarın, davalının sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiğine dair mahkemede kanaat uyanmamıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme kısmen esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 647,58 TL den karar harcı olan 179,90 TL nin mahsubu ile fazla alınan 467,68 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 31,50 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 9.200,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır