Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/455 E. 2023/396 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2021/455 Esas
KARAR NO : 2023/396
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/06/1999
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasfiye halinde bulunan … A.Ş ile davalı … A.Ş. arasında düzenleme şeklinde bir finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden satın alınan SEA … isimli geminin … B olarak İstanbul Gemi Siciline kaydedilerek … A.Ş.’ye tahsis edildiğini, gemi alınırken davalı … … tarafından düzenlenen klas …lerinin incelendiğini, geminin 1992 yılının Ekim ayında … …’den geçirilerek 1997 yılı Ekim ayına kadar klas belgesi verilmiş olduğunun anlaşıldığını, geminin … A.Ş. yetkilileri tarafından 06.12.1993 tarihinde …’da incelendiğini ve geminin yeni … …’den geçtiği için 3.500.000 USD civarında bedel ile alınabileceğinin rapor edildiğini, ayrıca davalı … …’ın yan kuruluşu aracılığıyla 17.12.1993 tarihinde rapor düzenlendiğini, davalı tarafından yapılan inceleme ve rapor doğrultusunda 01.08.1994 ve 12.07.1994 tarihli faturaların tanzim edilerek müvekkilinin selefi tarafından davalıya ödendiğini, … A.Ş.’nin eksperinin de olumlu raporu üzerine geminin 1.125.000 USD’si özkaynaklardan, 2.850.000 USD’si … kredisinden sağlanarak toplam 3.975.000 USD karşılığı satın alındığını ve geminin 15.06.1994 tarihinde teslim edildiğini, teslim işlemleri sırasında … … genel merkezinden baş …or gelerek bazı tamirlerin yolda yapılması kaydıyla sertifikaları onayladığını, gemi Türkiye’ye geldiğinde … Tersanesinde bakıma alındığını, davalı … …’ın İstanbul temsilcilerinin çağrıldığını, yapılan kontrolde klas raporunun gerçeği yansıtmadığının tesbit edildiğini, davalının da kendi kayıtlarının doğru olmadığını kabul ettiğini, geminin üç kere tamire girdiğini ve ilk havuz dönemine kadar sertifikalarının yenilendiğini, bu olaylar sonucu firmanın maddi kayıplara uğradığını ,tazminat haklarının geminin yeni finansal kiracısı ve donatanı olan davacı müvekkiline temlik edildiğini, uğranılan zararların tamir gideri, zaman kaybı (kar kaybı) ve finansal kayıplardan kaynaklandığını ileri sürerek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalması kaydıyla 5.058.000 USD alacaktan şimdilik 2.500.000 USD’nın aynen veya fiili ödeme günündeki kur karşılığının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan 3095 sayılı Kanun’un 4/a. maddesi gereğince yürütülecek faizi, olmadığı takdirde reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.06.2004 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 5.681.271,72 USD’nin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı … … vekili, müvekilinin yaptığı hizmet sözleşmelerinde doğacak ihtilafların Londra’da tahkim yolu ile halledileceği konusunda şart olduğunu, davanın müvekkiline karşı Türkiye dışında verdiği hizmetlere dayalı açılması nedeniyle Türkiye’de şubesi davalı gösterilerek dava açılmasının doğru olmadığını, davaya bakmaya … (Fransa) Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, finansal kiralama sözleşmesine göre gemi donatanının … A.Ş. olması nedeniyle davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığını, husumetin gemi satıcısına yöneltilmesi gerektiğini, davanın BK’nun 60. maddesi gereği zamanaşımına uğradığını ve talebin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dava; … B isimli (önceki ismi … olan ) gemi üzerindeki müstehak alacaklarını ve ferilerini dava dışı … A.Ş.’den temlik alan … A.Ş.’nin, geminin satın alınması sırasında davalı … … şirketi tarafından düzenlenen klas kayıtlarının geminin gerçek durumunu yansıtmadığı, bu nedenle davacının zarara uğradığı iddiasına dayalı olarak tamir masrafları, kâr kayıpları ve finansal kayıpların klas kuruluşu … … ile finansal kiralama şirketi … A.Ş.’den tahsili amacıyla açtığı tazminat istemine ilişkindir.
Dava dosyasında, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 05/07/2012 tarihli bozma ilamına uyulmasından sonraki yargılama sürecinde; temlik eden şirketin ticari defterlerini incelenmek üzere mahkemeye ibraz edilmesi ayrıca emsal çarter sözleşmelerinin sunulması konusunda davacı tarafa kesin süre verilmiş, ancak dava dışı temlik eden … şirketinin defterlerinin sunulmaması ve emsal çarter sözleşmelerinin de ibraz edilmemesi karşısında davacının kazanç kaybı ile ilgili emsal araştırmasının bilirkişi kurulu tarafından yapılması suretiyle bozma ilamında belirtilen hususlar değerledirilerek, rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda düzenlenmiş olan 13/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda, 2 başlık altında inceleme yapıldığı, belirlidir. Bunlardan birincisi, Yargıtay bozma ilamı çerçevesinde yapılan değerlendirmedir. Bu birinci değerlendirmede 04.07.1995 tarihinde geminin bulunduğu Tuzla’da ki … tersanesin de yapılan inceleme sonucu düzenlenen delil tespiti raporunda gemide yapılan tamir işlerinde kullanılan çelik malzeme miktarının 172.882,00 Kg + 373.602 Kg = 546.484,00 Kg ‘a tekabül ettiği, bilirkişilerce 1 kg çeliğin malzeme dahil değerinin 2.75 USD olduğu tespiti ile 546.484,00 Kg x 2.75 USD / Kilogram = 1.502.831,00 USD toplam maliyet hesabının yapıldığı, mahkemece uyulan bozma ilamında gemide yapılan onarımlar ile yenilenmiş olan çelik yapının içinden gizli ayıp niteliğinde olmayan çelik yapı yenileme işleri ayıklandığında, gizli ayıp niteliğindeki sac miktarının 397.832,31 Kg olarak tespit edildiği, yine Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacı tarafından ibraz edilen faturaların incelendiği, pek çok sayıda ve çeşitlilikte ki faturaların içinde gemiye yapılmış olmakla birlikte dava konusu ile ilgisi bulunmayan muhtelif mal ve hizmet alımlarına ilişkin faturalar ile makine teçhizat boru devresi ve yaşam mahalli donanımına ait yenileme işleri için satın alınmış malzeme ve işçilik faturalarının da bulunduğu, bunlardan geminin gizli ayıp niteliğinde ki kusurlarını gidermek için yapılan çelik yapı yenileme işlerini tevzih eder maiyette olanların ayıklandığı, belirtilerek bu faturaların dökümü raporun 12 ve 13.sayfalarında tek tek gösterilmiştir. Buna göre çelik yapı yenileme işleri için alınan malzeme ve işçilik bedellerine ait olduğu tespit edilen faturaların toplam bedeli 39.445.252.650 ( Eski ) TL olarak saptanmıştır. Bu rakam yeni Türk Lirası ile 39.445,25 TL’ye tekabül etmektedir, raporda, delil tespit raporunda sac maliyeti USD olarak hesaplandığından TL üzerinden düzenlenen fatura bedeli USD’ye çevrilerek, 39.445,25 TL = 1.011.416 USD olarak hesaplanmıştır, bu tespite göre gemide ki gizli ayıp niteliğinde ki sac yenileme işlerine kullanılan sac maliyeti ve sac işçiliği bedelinin davacı tarafından sunulan faturalara göre toplam maliyeti = 39.445,25 TL olarak tespit edilmiştir.
Söz konusu bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere delil tespiti raporundaki hesaplamaya göre gemide toplam kullanılan çelik miktarı 545.923,886 Kg iken gizli ayıpların giderilmesi için kullanılan miktar 397.832,31 Kg’dır. Dolayısıyla gizli ayıpların onarımında kullanılan çelik miktarının toplam çelik miktarına oranı (545.923,886/ 397.832,31 = %72,87’dir), hem delil tespiti raporunda hem de yargılama aşamasında alınan birikişi raporunda geminin tamirde geçirdiği toplam süre 77 gün olarak tespit edilmiştir. Yargıtay bozma ilamı çerçevesinde 77 günlük toplam tamir süresinden gizli ayıpların giderilmesi işlerinde geçen süre hesap edilirken yukarıda tespit edilen %72,87 oranı esas alınmalıdır. Buna göre gizli ayıpların giderilmesinde geçen süre 56.11 gün olmalıdır. Bilirkişi raporunda, dava dışı temlik eden … Ay şirketinin ticari defter kayıtlarının şirketin iflası sebebi ile bulunamaması ve bu nedenle inceleme imkanının olmaması nedeni ile, güvenilir İnternet sitelerinden indirilen emsal time çarterler ve Running cost maliyetlerine göre günlük gelir kaybı 3.750,00 USD olarak tespit edildikten sonra, bu doğrultuda 56.11 günlük tamir süresine ilişkin gelir kaybı 210.412,50 USD olarak hesaplanmıştır.
13/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda yapılan bu birinci değerlendirmeden sonra, ayrıca 24/07/2007 tarihli ek raporda ki tespitler çerçevesinde kadri maruf olduğu belirtilen hesaplama yöntemine göre tazmini gereken zarar tutarı 1.501,290 USD, yoksul kazanan kazanç kaybı tutarı da toplam 77 günlük tamir süresine göre 481.251,00 USD olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi heyetinde yer alan Uzak Yol Kaptanı …ve Gemi İnşaat Gemi Makine Müh … nın birlikte düzenledikleri ayrık raporda ise, uzun değerlendirmelerin ardından sonuç olarak, geminin gerçek durumunun satın alan şirketten gizlendiği düzenlenen belgelerin gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle yapılması zorunlu olan tamirlerin tamamının bir defada raporlanması ve donatana bilgi verilmesi durumundan kaçınıldığı, dolayısıyla … … tarafından raporlanmış olan her 3 tamirat süresi içerisinde yer alan hususların geminin satın alındıktan sonra kullanılması esnasında ortaya çıkan gizli ayıplar olarak değerlendirildiği belirtilmiştir. Bu şekilde ek raporda çoğunluk bilirkişinin düzenlediği rapordaki hesaplamalara iştirak edilmediği yönünde bir beyan ya da açıklama bulunmayıp, yalnızca geminin satın alınmasından sonra yapılan tüm tamiratların gizli ayıp niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği yönünde aksi bir kanaat bildirilmiştir.
Aynı bilirkişi heyetinin tarafların itirazlarının karşılanması konusunda düzenledikleri 23/11/2016 tarihli ek raporda da Yargıtay bozma ilamı ve bozma ilamına uyulmakla bir taraf lehine kazanılmış hak teşkil eden hususlar gözetilmeden, kendi kanaatleri doğrultusunda toplam sac ve sac işçiliği masrafları, sac işçiliği dışında ki masraflar, gelir kaybı zararı, gemi alımı için ödenen peşinat ve boşa giden finansal kira ödemeleri bakımından topluca bir zarar hesabı yapılmıştır.
Mahkememizin 17/05/2017 tarihli kararı ile 1.501.290 USD sac ve sac içliği bedeli ile 731.500,00 USD gelir kaybından oluşan 2.232.790 USD üzerinden davanın kısmen kabulüne karar dair verilen karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 02/05/2019 tarihli ilamıyla bozulmuştur.
Bozma ilamında sırası ile geminin satın alınması aşamasında gizli ayıp niteliğinde olan sac kalınlığındaki incelmenin bildirilmediği belirlendiğine göre, mahkemece tamir giderlerinden yalnızca gizli ayıp niteliğinde olan sac ve sac işçiliği giderlerine kadar verilmesi, diğer talepler açık ayıplara ilişkin olduğundan bu taleplerin reddedilmesi gerektiği, bu çerçevede gizli ayıp niteliğinde olmayan çelik yapı yenileme işleri ayıplandıktan sonra gizli ayıp için kullanılan çelik miktarı ve kullanıldıkları yerler belirlenerek, tamir giderlerinin hesaplanması gerektiği, geminin tamiratının Türkiye’de gerçekleştirildiği ve davacı tarafından yapılan tamir giderlerinin bir kısmının TL olarak yapıldığı belirli olduğundan tamir masrafının tamamının USD üzerinden tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca tamir süresi 77 gün olarak dikkate alınmış ise de bu sürenini tamamının davacınını isteyebileceği gizli ayıplar için sarf edilmediği, aynı zamanda açık ayıpların tamir süresini de kapsadığı, bu nedenle 77 günlük süreden ne kadarının gizli ayıpların tamiri için gereken süre olduğu uzman bilirkişi aracılığı ile tespit edilerek bu süre kadar kar mahrumiyetine karar verilmesi gerektiği, ayrıca mahkemenin 16/09/2008 tarihli kararı ile onarımlar dolayısıyla gemide altın kaldığı süre zarfında oluşan 481.250,00 USD gelir kaybı zararına hükmedildiği bu karar davalı … … … vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edildiği, davacı vekilinin temyizden feragat etmesi nedeni ile temyiz isteminin reddine ve kararın davalı yararına bozulmasına karar verildiği, mahkemenin direnme kararının da sadece davalı vekili tarafından temyiz edilip kararın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Daire tarafından davalı yararına bozulduğu dikkate alındığında, önceki kararlarda hükmedilen 481.250,00 USD gelir kaybı miktarı yönünden davalı yararına oluşan usulü kazanılmış hakkın göz önüne alınması gerektiği belirtilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 02/05/2019 tarihli ilamında işaret edilen hususlar;
-Geminin satın alınmasından sonra … tersanesinde yapılan tamirlerden yalnızca gizli ayıp niteliğinde olan sac ve sac işliliği giderlerine karar verileceği, diğer talepler açık ayıplara ilişkin olduğundan, bu taleplerin reddedilmesi gerektiği,
-Bu kapsamda davacı vekilinin dosyaya sunduğu faturalar ile Pendik Sulh Hukuk Mahkemesi 1995- … D.İş sayılı dosyasında ki delil tespit raporu incelenerek, gizli ayıp niteliğinde olmayan çelik yapı yenileme işlemleri ayıklandıktan sonra gizli ayıplar için kullanılan çelik miktarı ve kullanıldıkları yerler belirlenerek gizli ayıpların tamirinde kullanılan çelik miktarı ve işçilik masraflarının saptanması,
-Davacı vekilinin sunduğu faturalara göre kullanılan çelik bedeli ve işçilik masrafları için TL üzerinden düzenlenen fatura bedellerinin TL olarak, USD üzerinden düzenlenen var ise bunlarında USD olarak istenebilecek tazminat miktarının tespit edilmesi
-77 günlük toplam tamir süresinden ne kadarının gizli ayıpların tamir süresinde geçtiğinin belirlenmesi konularına ilişkindir.
Mahkememiz tarafından Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 02/05/2019 tarihli bozma ilamına uyulmuş olduğundan, taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozma ilamına uyulmakla kesinleşen hususlar ile bozma ilamında işaret edilen diğer hususlar çerçevesinde çözümlenmelidir.
Bu doğrultuda oluşturulan 16.03.2022 tarihli duruşma ara kararı ile; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda; geminin gizli ayıplarının tamirinde kullanılan çelik miktarı ile gizli ayıbın giderilmesi için sarf edilen işçilik ücretinin hesaplanması, gemide yapılan tamir işlemlerinin bir kısmının Türkiyede yapılıp bu kapsamda bir kısım ödemelerin TL olarak yapıldığı anlaşıldığından hesaplama yapılırken gizli ayıbın giderilmesi için kullanılan çelik ile işçilik masraflarından davacının TL olarak ödediklerinin TL üzerinden, yabancı para cinsinden yapılan ödemelerin o para birimi esas alınarak hesaplamanın yapılması, daha önce tespit edilen 77 günlük tamir süresi ile günlük gelir kaybı tutarına göre ne kadarının gizli ayıpların giderildiği süreye ilişkin olduğu belirlenerek buna göre kar kaybı hesabının yapılması konusunda ek rapor alınmasına, bu kapsamda inceleme yapılarak, gizli ayıpların tamirinde kullanılan çelik miktarının ve çelik işçililik masrafları, bu masraflardan TL ve USD cinsinden yapılan ödemelerin tek tek tespit edilmesi, ayrıca 77 günlük toplam tamir süresinden nekadarının gizli ayıpların giderilmesinde kullanıldığı ve geminin tamirde kaldığı sürede çalıştırılamamasından dolayı gizli ayıpların giderilmesinde geçen süredeki gelir kaybının saptanması konularında en son rapor düzenleyen bilirkişi kurulunda yer alan teknik bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Uzak yol kaptanı … ile Gemi İnşaat Mühendisi … nın hazırladığı, 18.11.2022 tarihli raporunda; geminin tuzladan tersaneye çekilmesinden sonra B/V ‘nin istediği tamiratların yapılmasında geçen toplam 77 gün sürede 545.923,00 Kg, yani yaklaşık 546 ton sac değişimi yapıldığının tespit edildiği, geminin … Bayrağına geçişinden sonra 546 ton sacın geminin işletimi esnasında ultrasonik kalınlık ölçüm cihazları ile tespit edilebildiğinden tamamının sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğunun kanaatine varıldığı, geminin vinç evlerinde ki değişen saclar için buradaki yapıların … ‘nin kuralları dışında olduğu ILO – 152 kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olduğu B/V’nin … sertifikası düzenlemediğinden bu kısımda değişen saclar içerisinde kullanılan yaklaşık 12.956 kg sac miktarının %50’si olan 6.478. Kg’nın vinç platformunda kullanıldığı, varsayımından hareketle sadece bu miktarının düzenlenen sertifikaların kapsamına girmediği, dolayısıyla gizli ayıp kapsamında değerlendirilebileceği, gizli ayıp niteliğinde kabul edilen 6.48 tonun 540 ton toplam sac miktarına oranlandığında bunun %98,8 oranında ki malzemenin gizli ayıplı olarak hesaplandığını, keşif sonrası düzenlenen tespit raporlarında kabul edilen malzeme dahil sac değişim bedelinin 2,75 Usd Kg hesabıyla USD kuru ortalamasına göre vinç platformununda kullanıldığı varsayılan 6.478 Kg sac miktarı da düşülmek suretiyle hesaplama yapıldığında malzeme dahil sac değişim bedelinin toplamda 44.926.799.500 TL olduğu, elde edilen TL harcamanın, TL’den 6 sıfır atıldığı tarihe kadar yasal faizi, hesaplanıp o tarihteki değeri üzerinden 6 sıfır atılması sonucunda bulunacak YTL üzerinden de bu güne kadar faiz hesaplanması gerektiği, geminin günlük kira bedelinin 9.500 USD olarak kabul edildiği, zorunlu masraflar olan 3.250,00 USD düşüldüğünde günlük kar kaybının 6.250,00 USD olarak saptandığı, 76,08 Günlük süre için toplam gelir kaybının da 722.760 USD’ye ulaştığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinde yer alan Tanju Kurtuluşun düzenlediği 18/11/2022 tarihli ayrık raporda ise; Yargıtay bozma ilamında işaret edilen zarar hesabının esasen 13/07/2015 tarihli raporun 2 ila 15. sayfaları arasında açıklanan şekilde olduğu, anılan raporda gizli ayıp niteliğinde ki kusurların giderilmesinde sarf edilen çelik malzeme toplamının detaylı bir tablo ile açıklanıp gösterildiği, buna göre davacıya ait gemide 3 ayrı safhada yapılan bakım ve onarımlardan değiştirilen sac miktarının delil tespiti aşamasında elde edilen bilirkişi raporlarında toplam 545.923,886 Kg olarak kabul edilmiş iken Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalı sorumluluğunda ki gizli ayıp niteliğinde bulunan sac miktarının 397.832,31 Kg olarak tespit edildiğini, bu miktarın Pendik Sulh Hukuk Mahkemesinin 1995/175 D.iş sayılı dosyasında yapılan delil tespitinde hesaplanan toplam çelik malzemenin (546.484 KG) %72,82 lik kısmına tekabül ettiği, dolayısıyla gemide yapılan toplam çelik işinin %72,82 lik kısmının gizli ayıplardan %27,18 lik kısmının ise açık ayıpların giderilmesine yönelik olduğu, dosyada ki fatura ve diğer belgelerden gizli ve açık ayıpların giderilmesi kapsamında yapılan sac değişiminin tamamının Türkiye’de yapıldığının anlaşıldığı, gizli ayıpların giderilmesi için yapılan harcamaların detaylı dökümünün 13.07.2017 tarihli raporun 12. ve 13. Sayfalarında yapıldığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ibraz edilen tüm faturaların incelenerek, pek çok sayı ve çeşitlilikteki faturaların içinde gemiye yapılmış ancak dava konusu ile ilgisi bulunmayan muhtelif mal ve hizmet alımlarına ilişkin, ve makina teçhizat boru devresi, yaşam mahalli donanımına ait, yenileme işleri için satın alınmış muhtelif malzeme ve işçilik faturalarının da bulunduğu, bu faturalardan davacının … B gemisine gemide ki gizli ayıpları kusurları gidermek için yaptığı çelik yapı yenileme işlerini tevsik eder maiyette olanlar belirlenip ayıklanarak raporda tek tek gösterildiği, bu faturaların geminin çelik yapı onarımları için yapılmış olan malzeme alımı ve işçilik bedellerine ilişkin olanların toplamının 39.445.252.650 ( Eski ) TL tutarına isabet ettiği, o dönemde ki ortalama döviz kuruna göre yaklaşık 1.011.416 USD ‘ye karşılık geldiği, ancak Yargıtay bozma kararında TL olarak yapılan harcamaların yine TL olarak tanzim edileceği, benimsendiğinden davacının gizli ayıpların giderilmesi kapsamında talep edebileceği malzeme ve işçilik bedeninin 39.445,25 TL olarak kabulü gerektiği, gizli ayıpların tüm ayıplara oranının %72,82 olduğu, tamirde geçen süre 77 gün olduğundan davalının bu sürenin %72,82 lik kısmı olan 56.11 günlük kısmından sorumlu olacağı, davacıya ait 13.07.2015 tarihli önceki raporlarında … B gemisi ile benzer özellikleri haiz gemilere ilişkin endeks uyarınca zaman esaslı günlük kira bedelinin (Brüt gelir) 7.000 USD sabit giderlerin 3.250 USD buna göre net gelirin = 7.000 – 3.250 = 3.750 USD olarak belirlendiği, buna göre 56.11 günlük gelir kaybının 210.412,50 USD olarak hesaplandığı, …nın 03.09.2013 tarihli 3494 sayılı yazısı uyarınca geminin zaman esaslı günlük kirasının 9.500 USD sabit giderlerinin 3.250 USD olacağı buna göre günlük net gelirin 6.250 USD olmak üzere bu esasa göre 56.11 günlük süre için gelir kaybı tutarının 350.687,50 USD olarak hesaplandığı geminin yaşı ve özellikleri ile geminin satın alınmadan önce incelenmiş olması nedeniyle %72,82 lik gizli ayıp oranının oldukça yüksek olduğu bu nedenle 26.01.2016 tarihli Yargıtay bozma kararında belirtildiği şekilde davacının kusuru nedeniyle hükmedilecek tazminattan indirim yapılmasının mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
18.11.2022 tarihli ayrık raporda; 26.01.2010 tarihli Yargıtay bozma kararında belirtildiği şekilde davacının kusuru nedeniyle hükmedilecek toplam tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğine işaret edilmiş ise de; yargılamanın gelinen aşamasında taraflar lehine kazanılan usulu muptesak haklar göz önünde tutulmak suretiyle, uyuşmazlık 02/05/2019 tarihli bozma ilamında belirtilen hususlar çerçevesinde çözümlenmelidir. Davacı vekili mahkemenin ilk kararına karşı ileri sürdüğü temyiz talebinden feragat edip daha sonra verilen direnme kararına karşı temyiz yoluna gitmediğinden 25.11.2010 tarihli karar ile gelir kaybı zararı olarak kabul edilen 481.250 USD’lik tutar davalı lehine usulu muptesak hak teşkil etmektedir. Dolayısıyla gelinen aşamada bu tutarın üzerine çıkılarak kar kaybı zararına karar verilmesi sözkonusu olamayacaktır. Dava dosyasında kesinleşen bir başka husus ise, gemideki gizli ayıpların giderilmesi için kullanılan çelik miktarı ve işçilik masraflarından ayrıca bir kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı hususuna ilişkindir. Zira önceki mahkeme kararlarında bu yönde bir kusur indirimine gidilmemiş olup, 02/05/2019 tarihli Yargıtay ilamında bu husus bozma sebebi sayılmamıştır. O halde, tespit edilecek tazminattan bir kusur indirimi yapılmayacağı konusunda davacı lehine usuli bir muktesap hak doğmuş olmaktadır. Bunun yanında, davacı tarafın istemiş olduğu gelir kaybı zararı ile ilgili olarak istenebilecek tazminat miktarının 481.250 USD’yi geçemeyeceği, bu konuda davalı lehine usulu kazanılmış hak doğduğunun gözetilmesi, dava dilekçesindeki günlük kar kaybı talebinin 3.250 USD olarak bildirilmiş olması, hususları göz önünde bulundurulmalıdır.
Söz konusu raporlarda Yargıtay ilamında belirtilen hususlar gözetilmediği gibi, bilirkişilerin zararın tespiti noktasında da görüş ayrılığına düşmüş olmaları nedeniyle, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamda düzenlenen 26/05/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; … gemisinde kullanılan gizli ayıp niteliğinde değerlendirilen sac listesine yer verilerek, toplam ağırlığının 358.039,3 kg olduğu belirtilmiştir. Yine raporda gemide kullanılan açık ayıp niteliğindeki sac miktarı da 187.091,98 kg olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak gemide kullanılan toplam 545.131,286 kg çelik malzemenin 358.039,3 kg’ı gizli ayıp, 187.091,986 kg ise açık ayıp niteliğindeki işler için kullanıldığı hesaplanmıştır. Bilirkişiler tarafından gizli ayıplı işler için sarf edilen sac miktarı kalem kalem ayırt edilerek, yapım tarihinde sac değişim işçiliği malzeme dahil 2.75 USD/kg üzerinden toplam 40.759,95 TL olarak belirlendikten sonra ABD Dolarına endekslenmiş tamir bedellerinin faturalar TL cinsinden kesilmiş olsa bile denizcilik camiasında ödemelerin ABD Doları üzerinden yapıldığından bahisle gizli ayıplı sac bedeli 358.039,3 km x 2.75 USD/kg=984.608.075 USD olarak tespit edilmiştir. 77 günlük tamir süresinden gizli ayıplı işler için sarf edilen süre ise 358.039.3/545.131.286 = 50.57 gün olarak tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda geminin tamirde kaldığı tarihlerde mahrum kalınan kar hesabı ise daha önceki bilirkişilerin yaptığı araştırmalara göre 1994-1995 yıllarındaki emsal gemilerin günlük kira gelirlerinin 9.500 ABD Doları olarak tespit edildiği, bu tutarın makul olduğu belirtilerek, 50.57 günlük süre bakımından kar kaybı tutarı 480.415 ABD Doları olarak tespit edilmiştir.
Dava dosyasında davacının selefi müflis … A.Ş’nin gemideki açık ayıpları, bunlar için gerekli tamir masrafları ile tamir sürelerini bilerek gemiyi Lizbon’da 15/06/1994 tarihinde teslim aldığı, ancak alıcı şirkete gizli ayıp niteliğinde olan saç kalınlığındaki incelmenin bildirilmediği sabittir. Bu noktada davacı tarafın isteyebileceği tamir giderleri yalnızca gizli ayıp niteliğindeki sac işçiliği giderlerinden ibaret olmalıdır. Diğer talepler açık ayıplara ilişkin olduğundan, bu taleplerin kabulü mümkün gözükmemektedir. Son bozma ilamı doğrultusunda alınan raporlara göre, gemiye tersanede işlenen toplam çelik malzeme miktarı 545.131,286 kg olup, bunun 358.039,3 kg’ı gizli ayıp niteliğindeki işler için kullanılmıştır. Dolayısıyla gizli ayıpların giderilmesi için sarf edilen çelik malzemenin işlenen toplam çelik malzemeye oranı %50.57’dir. Davacı ise ancak gizli ayıplar için kullanılan 358.039,3 kg sac değişimi için harcanması gereken malzeme ve işçilik bedelini davalıdan talep edebilecektir. Bilirkişi raporlarında, geminin tersaneye çekildiği tarihte geçerli olan 2.75 USD/kg birim fiyat üzerinden USD üzerinden maliyet hesabı yapılmış olduğu görülmektedir. Oysaki uyulan Yargıtay ilamında bu konuya ilişkin olarak, davacı tarafından sarfedilen tamir giderlerinden TL üzerinden düzenlenen fatura bedellerinin TL olarak, USD üzerinden düzenlenen var ise bunlarında USD olarak istenebileceğine işaret edilmiştir. 26/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda, gizli ayıplı saç için maliyet hesabı o tarihteki işçilik ve malzeme dahil 2.75 USD/kg birim fiyat üzerinden hesaplanmak suretiyle toplam maliyet 40.759,95 TL olarak tespit edildikten sonra, denizcilik camiasındaki ödemelerin ABD Doları üzerinden yapıldığından bahisle ödemenin ABD Doları üzerinden yapılması gerektiği değerlendirilerek buna göre ödenecek tutarın 358.039,3 kg x 2.75 USD/kg=984.608.075 USD olarak saptanmıştır. Ancak yukarıda açıklandığı üzere, tazminat hesabı davacı tarafça dosyaya sunulan faturalardaki para birimi esas alınmak suretiyle yapılmalıdır. Nitekim uyulan Yargıtay ilamında da tamiratın Türkiye’de gerçekleştiği, davacı tarafından yapılan tamir masraflarının Türk Lirası üzerinden yapıldığı anlaşıldığından, zarar hesabının faturalar esas alınmak suretiyle hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Davacı faturaları TL üzerinden düzenlenmiş olup, 13/07/2015 ve 18/11/2022 tarihli bilirkişi raporlarında, gemide gizli ayıp niteliğindeki kusurların giderilmesi için yapılan çelik yapı yenileme işleminin tevsik eder mahiyetteki faturalar tek tek belirtilmiştir. Anılan raporlarda bu faturaların toplam tutarı 39.445.252.650 (Eski TL)=39.445,25 TL olarak tespit edilmiştir.. Bu tutar 26/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 40.759,95 TL gizli ayıp bedeline yakın olup, mahkememiz tarafından davacı faturaları esas alınmak suretiyle gizli ayıpların giderim bedeli 39.445,25 TL olarak kabul edilmiştir.
Davacının isteyebileceği kar kaybı bakımından ise, öncelikle gizli ayıpların giderilmesi için geçen tamir süresinin saptanması gerekmektedir. 26/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda 77 günlük tamir süresi içerisinde gemiye 545.131.286 kg saç işlemesi yapıldığı, 77 günlük toplam tamir süresinin 50.57 (358.039.3/545.131.286=50.57) gününün gizli ayıpların giderilmesinde kullanıldığ belirlenmiştir. Bu durumda gelir kaybının hesaplanmasında esas alınacak süre 50.57 gün olmalıdır. Günlük gelir kaybı konusunda bilirkişi raporlarında çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır. 13/07/2015 tarihli raporda, davacı şirketin ticari defter kayıtları ve belgelerine şirketin iflası sebebiyle ulaşılamadığından emsal time charter rateleri ve running cost maliyetlerine göre hesaplama yapılmıştır. 1997 yılı ortalama time charterin günlük 6.500-7.000 USD arası, 1994 yalında da aynı değerde olduğu belirtilerek 7.000 USD’nin esas alındığı, running cost değeri 3.250 USD hesaba katıldığında, günlük gelir kaybının 3.750 USD olacağı belirtilmiştir. 14/10/2016 tarihli raporda … ndan gelen 03/09/2013 tarihli 3494 sayılı cevabi yazıda bildirilmiş olan 9.500 USDgünlük kira bedeli esas alınmak suretiyle, zorunlu masraflar davacı tarafından yapılmış olduğundan gelir kaybı hesabında zorunlu masrafların düşülmemesi gerektiği belirtilmiştir. 16/11/2022 tarihli raporda günlük kar kaybı 9.500-3.250=6.250 USD olarak tespit edilmiştir. 18/11/2022 tarihli ek raporda ise, … gemisine benzer özellikteki gemilere ilişkin endeks uyarınca zaman esaslı günlük kira bedelinin 7.000 USD olduğu, sabit giderler için 3.250 USD düşüldükten sonra günlük net gelir miktarının 3.750 USD olacağı belirtilmiştir. 26/05/2023 tarihli son bilirkişi raporunda ise; bu konuya ilişkin olarak, yapılan araştırmalara göre 1994-1995 yıllarında emsal gemiler için günlük kira gelirlerinin 9.500 ABD Doları olduğu belirtilerek, buna göre gizli ayıpların giderilmesi için tersanede geçen 50.57 günlük süre bakımından kar kaybı miktarının 50.57 gün x 9.500 USD = 480.415 ABD Doları olarak tespit edilmiştir.
Yargılama sürecinde kar kaybı hesabı bakımından davacı müflis şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de, defterler sunulmadığından gerekli inceleme yapılamamıştır. Bu aşamadan sonra konunun … ndan sorulmasına karar verilmiştir. … ın 03/09/2013 tarihli 3494 sayılı cevabı yazısında, uyuşmazlık konusu geminin günlük gelirinin 9.500 USD olduğu, bu tutar brüt gelir olmakla geminin günlük zorunlu harcamaları “running cost” miktarı olan 3.250 USD düşüldükten sonra net gelirin 6.250 USD olacağı bildirilmiştir. Davalı vekilinin 03/07/2023 tarihli beyan dilekçesinde de ileri sürüldüğü üzere, dava dilekçesinde geminin time charteri 9.500 USD, running cost tutarı 3.250 USD olarak açıklanmıştır. Bu durumda … tarafından bildirilen tutarlar davacının talebiyle uyumlu olduğundan, mahkememiz tarafından geminin günlük kazanç kaybının 6.250 USD üzerinden hesaplanması gerektiği değerlendirilerek, sonuçta davacının isteyebileceği kazanç kaybı miktarı 6.250 x 50.57= 316.062,50 USD olarak tespit edilmiştir..
Yapılan tüm bu değerlendirmelerin sonucunda; davalı … yönünden daha önce verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu davalı yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, davalı … … … hakkında açılan davanın ıslah edilmiş hali ile KISMEN KABULÜ ile 39.445,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 316.062,50 USD’nin 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı … yönünden daha önce verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu davalı yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına,
2-Davalı … … … hakkında açılan davanın ıslah edilmiş hali ile KISMEN KABULÜ ile 39.445,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 316.062,50 USD’nin 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-İİK’nın 36.maddesine göre yatırılan teminat ile ilgili davalı vekilinin talebinin KISMEN KABULÜ ile 08.04.2022 tarihli ara kararda 3.000.000 USD olarak tespit edilen teminat bedelinin İİK 36/5.fıkrası uyarınca 1.500.000 USD’ye indirilerek bu miktar üzerinden davacı lehine düzenlenecek olan kesin ve süresiz teminat mektubunun … İcra Müdürlüğünün 2009/… Esas sayılı icra dosyasına ibraz edilmesi halinde daha önce icra dosyasına sunulan teminat mektubunun davalıya İADESİNE,
3-Peşin alınan 125.954,97 TL’den 11.614,50 TL karar harcının mahsubu ile fazla alınan 114.340,47.-TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde DAVACIYA İADESİNE, (evvelki kararda peşin harcın 10.848,95 TL’si 2 nolu davalı tarafından yatırılmış )
765,55.-TL peşin harcın 2 nolu davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 27.204,23 TL vekalet ücretinin 2 nolu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 2 nolu davalı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 246.175,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak 2 nolu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 9.468,37 TL temyiz öncesi gider, 621,15 TL posta pulu, 27.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 37.089,52 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 2.686,67 TL’sinin 2 nolu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-2 nolu davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 124,00 TL temyiz öncesi gider, 304,50 TL posta pulu olmak üzere toplam 428,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 397,46 TL’sinin davacıdan alınarak işbu davalıya ödenmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/10/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır