Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/447 E. 2021/500 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2021/447 Esas
KARAR NO : 2021/500
DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Türkiye’de yerleşik sanayi sektöründe faaliyet gösteren sermaye şirketi olduğunu, davalılar … and …, …, … Ltd. Şirketinin ise donatanı veya işleteni oldukları gemiler ile deniz taşımacılığı alanında faaliyet gösteren sermaye şirketi olduğunu, davalı … A.Ş’nin ise geminin …sigortacısı olduğunu, davacının … ile yapmış olduğu sözleşmeyle Fildişi Sahili Cumhuriyetinde çimento fabrikasının anahtar teslim inşası işini üstlendiğini, müvekkilinin yapımını üstlendiği çimento fabrikasında kullanılacak olan makinanın Portekiz’den denizyolu ile Fildişi Sahiline taşınmak üzere davalı … ile taşıma sözleşmesi yapıldığını, davalı … tarafından yükün taşınacağı tarihlerde en uygun gemi olarak … isimli gemi kiralandığını ve navlun bedeli … tarafından konişimento da düzenleyen …’nin faturası karşılığında bu şirketin banka hesabına ödendiğini, davacının yükü 30.11.2019 tarihinde Setabul/Portekiz Limanı’nda gemiye yüklendiğini, yükün ağırlık olarak düşük hacim olarak büyük olduğunu, tek bir ambara sığdırılamadığını, parçalara ayrıldığını, bir kısmının güverteye bir kısmının ambara yüklendiğini, yüklemenin tamamlanması üzerine davalı … And … tarafından düzenlenen 30.11.2019 tarihli ve … numaralı konişimentonun davacı yana teslim edildiğini, konişimento içeriği incelendiğinde 18.09.2019 tarihli taşıma sözleşmesinin konişimento ile ilişkilendirildiğini, deniz yolculuğu ile 01.12.2019 tarihinde başladığını, fakat yolculuk esnasında ambar içerisine yüklenen kargonun yerinden oynaması neticesinde ambarda bulunan yüklerde hasar oluştuğunu ve yeniden sabitleme yapılması gerektiğinden gemi 02.12.2019 tarihinde …/Portekiz limanına yanaştığını ve bu limanda yapılan hasar tespitinin ardından yük sabitlenerek deniz yolculuğuna devam ettiğini, gemi tahliye limanına yanaşmadan önce gemi ilgilileri ve geminin … sigortacısının … A.Ş’nin de olaya müdahil olması sonrasında, geminin ihtiyati haczinin istenmemesi koşuluyla hasara ilişkin olarak sörvey yapılması ve ortak sörvey raporundaki tespitler doğrultusunda Sigortacısı … tarafından hasarın 14 gün içinde tazmin edileceğine dair sigortacısı tarafından düzenlenen Teminat Mektubunun davacıya teslim edildiğini, teminat mektubu uyarınca taraflarca atanan sörveyler tarafından deniz kazasının oluştuğunu, hasar miktarı ve kusura ilişkin hazırlanan 30 aralık 2019 tarihli raporun taraflara tebliğ edildiğini, sörvey raporunun davalılara bildirilmesi üzerine davacı tarafından hasarın tazmini talep edildiğini fakat davalıların geminin sigortacısı vermiş olduğu teminat mektubunu yok saydığını, E-posta yazışmaları ve telefon görüşmeleri sonrasında 2020 yılı Şubat ayı sonunda davalı gemi ilgilileri ile …/Almanya’da yapılan yüz yüze görüşmelerde gemi ilgililerin kusurlarını ve hasarı kabul ettiğini, Visby Kuralları Art.4’de düzenlenen sınırlama hükümleri uyarınca 151.000,00 Euro ile sorumlu olduklarını bununla birlikte 240.000,00 Euro ödeme yapmaya hazır olduklarını beyan ettiklerini, davalı gemi ilgililerinin söz konusu teklifleri müvekkilinin zararlarını karşılamaktan uzak kaldığını ve dayandıkları hukuki sebeplerin de geçersiz olması nedeniyle davacı tarafından reddedildiğini, karşı taraf ile uzlaşma imkanının bulunmadığının anlaşıldığını, dava şartı zorunlu arabuluculuk süreci 10 Mart 2020 tarihinde başlatıldığını sürecin 20.07.2020 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını, gemi ilgililerinin zamanaşımı süresinin dolmasını beklediklerinin anlaşıldığını, işbu davanın açılmasının zorunluluğunun hasıl olduğunu, hasarın Portekiz de yapılan inceleme ve tahliye limanında yapılan müşterek sörvey raporu ile de sabit olduğunu, geminin 2 nolu ambarına yüklenen … ve … parçalarının yerine gereği gibi sabitlenmediğini, geminin açık denize çıkması sonrasında yerinden oynayarak yükün diğer yüklere ve alabandalara çarpması suretiyle gerçekleşmediğini, istiflemede sabitleme ve tahliye işlemlerinin taşıyan sorumluluğunda olduğunu, müşterek sörvey neticesinde kazanın yetersiz sabitleme nedeniyle meydana geldiğini, söz konusu hasar nedeniyle taşıyanın sorumlu olduğuna dair tespitte bulunulduğunu, raporda deniz durumunun okynaus aşırı sefere yapan bir gemiyi etkileyecek seviye olmadığını, güvertedeki yükün zarar görmediğini, ambardaki yükün sabitlenmediği sonucuna varıldığını, 30.11.2019 tarih ve … numaralı Konişimento’da yükün değerine ilişkin kayıt bulunmasa da Konişimento ile ilişkilendirilen Taşıma Sözleşmesinde yükün değerinin 1.050.000,00 Euro olarak gösterildiğini, navlun bedellerinin ödendiği banka hesaplarının sahibi olan şirketler ile taşıma işinin tarafları olan şirketlerin aynı olduğunu, bu nedenle tarafların sözleşmeler ile bağlı olduğunu, taşıyanın sorumluluğunun sınırlandırma hakkı somut olayda uygulanamayacağını, bütünüyle zayi olan … Section S2 yeniden imal ettirildiği yeni imalat için 195.000,00 Euro bedel ödendiğini, yeni imal edilen ürünün tahliye limanına kadar oluşan navlun ve gümrük vergileri dahil olmak üzere sair masrafları karşıladığı 41.794,00 Euro bedel ödendiğini, hasarlı … parçaların yerinde teminatı için teknik danışmanlık, iş gücü iaşe ve ibare ve yedek parça masrafların karşılığı 245.600,00 Euro masraf oluştuğunu, hasarın incelenmesi için atanan sörvey ve yasal danışmanlık hizmet bedelinin 11.000,00 Euro masraf oluştuğunu, davacının anahtar teslim çimento fabrikası fırının imalat ve yerine montajı işini üstlendiğini, taraflar arasında yapılan anahtar teslim sözleşme kapsamında belirlenen sürede işin teslim edilmemesi halinde geciken beher ay için proje bedelinin tamamı üzerinden %5 kesinti yapılmasının kararlaştırıldığını, kesintinin davacıya ihtar edildiğini, davalılar … and …, …’nin fiili taşıyan, davalı … Ltd. Şirketinin ise asıl taşıyan sıfatına haiz olduğunu, zararın tazmini konusunda fiili taşıyan ile akdi taşıyanın müteselsilen sorumlu olduklarına dair yasal dayanakların TTK 1191/4 maddesi ve 1978 Hamburg Kuralları Art 10/4 ile Alman Ticaret Kanunu şeklinde düzenlendiğini, davalı … A.Ş sigortacının düzenlemiş olduğu teminat mektubu ile müşterek sörvey raporu sonrasında hasarı tazmin edeceğine dair garantör olduğunu ve yasal dayanağı olmayan sınırlandırma hakkın da faydalandığının savunması ile ancak 151.045,52 Euro tutarında ödeme yapacağını bu tutarın ibra karşılığı ödeneceğinin bildirildiğini, ancak sulh olunması halinde 240.000,00 Euro ödeyebilceklerini beyan ettiklerini, davalılarca teklif edilen 240.000,00 Euro’nun geçici ödemeye mahiyetinde davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ettiğini, TTK1200 madde uyarınca navlun borçlusu taşıtan olduğunu, navlun davacı tarafından ödenmiş olduğunu davacının taşıtan olduğunun açık olduğunu, davacı ve davalının … Ltd Şti’nin Türk kanunlarına göre faaliyet gösteren bir Türk şirketi olduğunu, davalılar … and …, …’nin Alman şirketi olduklarını, geminin yükleme ve tahliye limanlarının Portekiz ve Fildişi Sahilleri olması nedeniyle bütün tarafların menfaatine olan hukukun Türk Hukuku ve yetkili mahkemelerinin olduğunun açık olduğunu, 18.09.2019 tarihi taşıma sözleşmesinin de Türk Mahkemelerinin yetkili kılındığını, asıl taşıyan … ile davacı arasında imzalanan taşıma sözleşmesi ile İstanbul mahkemelerinin yetkili kılındığını, MÖHUK 29.madde uyarınca mahkemenin yetkisi ve Türk Hukukunun uygulanması bakımından herhangi bir tartışma bulunmadığını beyanla TBK 114/2 maddesine yaptığı atıfla TBK 76.madde uyarınca davacı lehine 240.000,00 Euro geçici ödemeye hükmedilmesini, maddi zararın tazmini olarak 493.393,00 Euro’nun haksız fiilin ika …hinden 01.12.2019 itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/A madde uyarınca devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödendiği en yüksek faiz üzerinden işleyecek faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesini, navlunun peşin ödendiğini TTK 1199/1 madde uyarınca navlunun yarı oranında indirilmesini ve indirilen 75.000,00 USD davacıya verilmesini, projenin gecikmesi nedeniyle uğranılan müspet zarara mahsuben HMK 107 madde uyarınca talep artışında bulunma hakkının saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 Euro’nun işleyecek faiziyle birlikte davalılar …, …, … Ltd. Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, manevi tazminat olarak 200.000,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 2021 yılının Ocak ayında … şirketinin, … şirketini devralarak birleşmiş olduğunu, … 13.01.2021 …hinde ticaret sicilinden silindiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 136/4 maddesinde yer alan düzenleme ile aynı nitelikte olduğunu … and … adına daha önce sunulan cevap ve ikinci cevap dilekçesinde yer verilen yetki itirazları da dahil … bakımından da geçerli olduğunu, dava konu uyuşmazlığın müvekkili şirket … tarafından taşımaya ilişkin düzenlenen … numaralı konişimentodan kaynaklandığını, söz konusu uyuşmazlığa ilişkin yetki ve uygulanacak hukuk da işbu konişimento hükümleri uyarınca belirleneceğini, taşımaya ilişkin konişimento incelendiğinde arka sayfasında yer alan taşıma şartlarının “Law and Jurisdiction” yani Türkçesi ile “Hukuk ve Yetki” başlıklı maddesi ile taşıyıcının ana iş yerinin bulunduğu kanunlara göre ve işbu yer mahkemesince karara bağlanır şeklinde düzenlemenin olduğunu, konşimentonun ilk sayfasında müvekkilin adresinin “ … Almanya” olduğunu, uygulanacak hukukun Alman Hukuku olduğunu, davanın görülmesinde Türk Mahkemelerinin yetkisi bulunmadığını, bu bağlamda, yetki itirazlarının kabulüyle yetkisizlik karar verilerek dosyayı görmekle yetkili olan mahkemenin Almanya Mahkemeleri olduğunun tayinine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesi ile ne şekilde bir zarara uğradığına, söz konusu yüke ilişkin olarak nasıl harcamalar yaptığına dair somut herhangi bir belge sunamadığını, davacının Türkiye’de mukim bir şirket olduğunu, usulüne uygun ticari defter tutmakla yükümlü olduğunu, davacı tarafından işbu iddia edilen zararlar ticari defterler ile kanıtlanmadığından ispat yükü yerine getirilmediğini, dolayısıyla bu haliyle zarar ispatlanamadığını davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin sorumluluğunun bu konşimento hükümleri çerçevesinde belirleneceğini, müvekkilin hukuki sıfatı konşimento tahtında sözleşmesel taşıyan olduğunu, davada davacı tarafından ileri sürülen maddi vakıaların davacının zarar iddiası müvekkili ile bir ilgisi bulunmadığını ve … ile davacı arasında akdedilen bağlama notunda düzenlenen sorumluluklara ilişkin olduğunu, taşımaya ilişkin düzenlenen konşimentoda yükün değerinin yazılmadığını, konşimentoda yükün değerine ilişkin kayıt bulunmadığının ikrar edildiğini, davacı tarafından … Limited Şirketi ile arasındaki bağlama notunun konşimento ile ilişkilendirildiğinin ileri sürüldüğünü, ancak konşimento incelendiğinde yalnızca “Freight details and charges” yani Türkçesi “Navlun detayları ve masraflar” kısmında navlunun 18.09.2019 …hli bağlama notuna göre ödeneceği kaydının bulunduğunun görüldüğünü, bir taşıma sözleşmesinin konşimento ile ilişkilendirilebilmesi için konşimentoda taşıma sözleşmesinin …hi belirtilerek “To Be Used Wıth” Türkçe karşılığı “birlikte kullanılmak üzere” gibi bir kaydın bulunması gerekmekte olduğunu, böyle bir kaydın bulunduğu konşimentolar o …hli taşıma sözleşmeleri ile birlikte uygulama alanı bulacağını, dava konusu taşımada böyle bir kayıt bulunmadığının açık olduğunu, taşımaya ilişkin iki tane 18.09.2019 …hli bağlama notu düzenlendiğini, Konşimentoda navlun kısmında atıf yapılan 18.09.2019 …hli bağlama notu ise müvekkili ile … Limited Şirketi acentesi arasında düzenlenen olduğunu, … Limited Şirketi ile davacı arasında düzenlenen bağlama notuna müvekkili şirket taraf olmadığı gibi işbu bağlama notu müvekkili bağlamadığını, gemi ilgilileri tarafından gerekli özen ve dikkat gösterildiğini dava konusu iddia edilen zararın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını, kaptan ve mürettebatı tarafından dikkatle ve özenle kendilerine akdi taşıyan tarafından gönderilen çizimler ve gönderilen yükler incelendiğini ve detaylı olarak gözlemlenen uyumsuzluklar yükleme işlemini denetleyen hem akdi taşıyan hem de yük ilgilisinin temsilcisine bildirildiğini ve yazılı olarak tutanak halinde acentelerine de bildirildiğini, bu bağlamda kanunda düzenlenen tüm şartlar sağlandığından taşıyanın sorumluluğunun kısıtlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte taşıyanın sorumluluğunun yalnızca hasarlandığı iddia edilen … section 2 ve section 4 birimlerin ağırlığı üzerinden sınırlandırılacağını, bir hasar meydana geldiğinin düşünülmesinde dahi davacı ve akdi taşıyan olan … Lımıted Şırketı‘nin kusuru nedeniyle meydana geldiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile iddia edilen hasarın oluşmasında kaptan ve mürettebatının veya taşıyanın herhangi bir kusuru bulunmadığını, bağlama notu ile dava konusu taşımayı gerçekleştiren ve konşimento kapsamında diğer bir akdi taşıyan olan müvekkiline gönderilen bağlama notunun birbirinden farklı olduğunu, davacı tarafından sunulan bağlama notu incelendiğinde tarafların yalnızca … Ltd. Şti. ile … A.Ş. olduğunu ve bu iki taraf arasında düzenlendiğinin görüldüğünü, müvekkil işbu bağlama notuna taraf olmadığı için bu bağlama notu onu bağlamadığını, yük teslim edildiğinde kaptan ve mürettebatı tarafından yük birimlerinin bağlama notundaki kayıtlar ile uyumlu olmadığının fark edildiğini, kızakların yük birimlerine yalnızca 5 ton kapasiteli kayışlarla sabitlendiğinin görüldüğünü, kaptan ve baş mühendis tarafından bu uygunsuzlukların akdi taşıyanın temsilcisi ve yük ilgilileri adına yükleme operasyonlarını diğer davalı … adına denetleyen … isimli şahsa bildirildiğini, yük birimlerine kaynaklanması teklif ettiğini ancak …b tarafından bu teklif yüklerin dış kısmında çizikler oluşmaması için reddettiğini, gemi kaptanı tarafından işbu açıklanan uyuşmazlığa ilişkin tutanak tutulduğunu ve uyumsuzluklar ve yapılan teklif tutanak altına alındığını, bu tutanağın yük ilgililerinin acentesine de gönderildiğini, yük ilgililerini temsilen yüklemeyi denetleyen ve akdi taşıyanın temsilcisi olan … tarafından verilen talimatlara kaptan tarafından karşı gelinmesinin mümkün olmadığını, zararın yükleten, taşıtan ve eşyanın maliki ile bunların temsilcilerinin ve adamlarının fiil veya ihmalleri sonucu meydana geldiğini, kaptan ve mürettebatının uyarılarına rağmen bu şekilde sabitleme yapılması gerektiğini talimatını veren yüklemeyi yük ilgileri adına denetleyen ve akdi taşıyanın temsilcisi … diğer sözleşmesel taşıyan olduğunu, davacı tarafından iddia edilen hasar, hasarın nedeni, miktarı ve tarafların kusuru somut olarak ispat edilemediğini, dava konusu emtianın taşındığı “…” gemisi seferi sırasında 02.12.2012 …hinde 9/10 rüzgar şiddetinde kuzeyden güçlü rüzgarla birlikte kötü hava şartlarına maruz kaldığını, açıklanan beyanlarına halel gelmemesi kaydı ile hasarın meydana gelme nedeni ile ilgili mahkeme aksi kanaatte ise hasarın geminin kötü hava şartlarına maruz kalması nedeniyle meydana geldiğinin kabulünün gerektiğini, davacının tüzel kişilik olduğundan manevi tazminat talep edemeyeceğini beyanla fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla işbu uyuşmazlığa ilişkin …, Almanya Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ye “…” isimli geminin … Sigortacısı olduğunun iddiası ile husumet yöneltildiğini, müvekkilinin Norveç şehrinde mukim bir sigorta şirketi olduğunu, dava konusunun … sözleşmesi iki yabancı tüzel kişi arasında, yurt dışında yabancı bayraklı bir gemiye ilişkin akdedildiğini, işbu … Sigorta Sözleşmesinin bizzat müvekkili tarafından akdedildiğini, … Sigorta Sözleşmesinin akdedilmesi aşamasında herhangi bir acente aracılıkta bulunmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta MÖHUK 46.Maddesi hükmü uygulama alanı bulacağını, sigortacı için yetkinin düzenlendiği birinci fıkra uyarınca sigortacının esas işyeri Türkiye’de ise veya Türkiye’de sigorta sözleşmesi yapan şubesi veya acentesi bulunuyorsa Türk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, somut olayda … Sigorta Sözleşmesinin müvekkili tarafından yapıldığını, sigorta sözleşmesinin yapılmasında herhangi bir acente aracılık yapmadığını, müvekkilinin işyerinin … Norveç olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de herhangi bir şubesinin ya da acentesi bulunmadığını, Türk mahkemelerinin müvekkili bakımından yetkili olmadığını, yetki itirazına halel gelmemesinin kaydıyla müvekkili tarafından verilen teminat mektubu kesin mahkeme kararı şartına bağlı olduğu gibi ayrıca İngiliz Hukukuna tabi olduğunu, dolayısıyla İngiliz Hukuku tahtında geçici ödeme kurumunun olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, davacı vekilinin teminat mektubuna dayanılarak müvekkiline husumet yönelttiğini, teminat mektubundan kaynaklı yöneltilecek her türlü talebe İngiliz hukukunun uygulanmasının gerektiğini, davacının zararını somut belgeler ile ispatlayamadığını, davacı tarafından iddia edilen zararların ticari defterler ile kanıtlayamadığını ispat yükü yerine getirilmediğini, dava konusu taşımaya ilişkin 30.11.2019 …hli konişimento incelendiğinde “Shipper’s declared value” yani “Taşıyan tarafından beyan edilmiş değer” kısmının boş olduğunun görüldüğünü, taşımaya ilişkin düzenlenen deniz taşıma senedi olan konişimentoda yükün değerinin yazılmadığının görüldüğünü, davacı tarafından … ve Yat Taşımacılık Limited Şirketi ile arasındaki bağlama notunun konişimento ile ilişkilendirildiğinin ileri sürüldüğünü, ancak konişimento incelendiğinde yalnızca “Freight details and charges” yani Türkçesi ” Navlun detayları ve masraflar” kısmında navlunun 18.09.2019 …hli bağlama notuna göre ödeneceği kaydının bulunduğunun görüldüğünü, bir taşıma sözleşmesinin konişimento ile ilişkilendirilmesi için konişimentoda taşıma sözleşmesinin …hi belirtilerek “To Be Used Wıth” Türkçe karşılığı “Birlikte Kullanılmak üzere” gibi bir kaydın bulunmasının gerektiğini, ancak böyle bir kaydın bulunduğu konişimentoların o …hli taşıma sözleşmeleri ile birlikte uygulama alanı bulacağını, ancak dava konusu taşımada böyle bir kayıt bulunmadığının açık olduğunu, düzenlenen navlun kısmında 18.09.2019 …hli bağlama notuna göre ödeneceğinin kayıt altına alındığını, iki tane 18.09.2019 …hli bağlama notu düzenlendiğini, konişimentoda navlun kısmında atıf yapılan 18.09.2019 …hli bağlama notu ise … and … ile … Limited şirketi acentesi arasında düzenlendiğini, … Limited Şirketi ile davalı arasında düzenlenen bağlama notuna … taraf olmadığıını işbu bağlama notu …’yi bağlamayacağını, davacının konişimentonun 18.09.2019 … ile … Limited Şirketi arasında düzenlenen ikinci bağlama notunun dava konusu taşımaya ilişkin konişimento ile ilişkilendirildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını gemi ilgilileri tarafından gerekli özen ve dikkat gösterildiğini, dava konusu edilen zararın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını, bir kusur meydana geldi ise davacı ve akdi taşıyan olan …Limited şirketi’nin kusuru nedeniyle meydana geldiğini, akdi taşıyan … Limited Şirketi tarafından gemiye yükleme operasyonundan önce yük birimlerine ait çizimler gönderildiğini, ancak gemiye yükleme yapılmadan önce yükler incelendiğinde, kızakların çizimlerde belirtildiği üzere birimlere kaynaklanmadığının gözlemlendiğini, kaptan ve baş mühendis tarafından uygunsuzluklar not edildiğini akdi taşıyanın temsilcisi ve yük ilgilileri adına yükleme operasyonlarını diğer davalı … adına denetleyen … Tabib isimli şahsa bildirildiğini, akdi taşıyanın çizimlerinde belirtildiğini yük birimlerine kaynaklanması teklif edildiğini, … tarafından bu teklif yüklerin dış kısmında çizikler oluşmaması için reddedildiğin, gemi kaptanı tarafından işbu açıklanan uyuşmazlığa ilişkin tutanak tutulduğunu ve uyumsuzluklar ve yapılan teklif tutanak altına alındığını, kaptan tarafından tutulan bu tutanak yük ilgililerinin acentesine de gönderildiğini, survey raporlarının gerçeği yansıtmadığını, dava konusu emtianın taşındığı “…” gemisi seferi sırasında 02/12/2012 tarihinde 9/10 rüzgar şiddetinde kuzeyden güçlü rüzgarla birlikte kötü hava şartlarına maruz kaldığını, davacının tüzel kişilik olduğunu manevi tazminat talep edemeyeceğini, hiçbir kabul anlamına gelmemekle birlikte manevi tazminat talep edebileceğini kabul edilse dahi manevi tazminatın şartları oluşmadığını beyanla fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Gemi ile taşınan malın hasarlanmasından dolayı ortaya çıkan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkememizin 2020/… E. Sayılı dosyasında, …, …, … Ltd. Şirketi ile … aleyhine açılan davada, davalılar hakkındaki davanın tefrikine karar verilmesi üzerine eldeki dosyanın esasına kaydedilmiştir.
Davalı … ile ilgili istinabe evrakında, bu şirketin sorumlu ortağının sicilden silinmiş olması nedeniyle tebligat yapılamadığı , şirketin yasal halefinin … olduğu, ancak tebligat sisteminde bu isim belirtilmediğinden …’e tebligatın yapılamadığı belirtilmiş olduğundan, davalı … bakımından … vekiline dava dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalılar vekilleri tarafından cevap dilekçesi ile, müvekkillerinin yurt dışında mukim şirketler olması ile konişmentodaki yetki şartına dayanılarak süresi içerisinde milletler arası yetki itirazında bulunulmuş olduğundan öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinde Fiili taşıyan olduğu ileri sürülen Davalılardan …, Almanya’da yerleşik bir şirket olup bu şirketin aynı zamanda diğer davalı … Co’nun yasal halefi olduğu istinabe evrakının içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davaya konu taşıma hasarı, davalı … tarafından taşımaya ilişkin düzenlenen … numaralı konşimentodan kaynaklanmaktadır. Konşimento incelendiğinde, arka sayfasında yer alan taşıma şartlarının “Law and Jurisdiction” yani Türkçesi ile “Hukuk ve Yetki” başlıklı maddesi ile, konşimentodan doğan uyuşmazlıklarda taşıyıcının ana iş yerinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olacağı ve uyuşmazlığın bu yer hukukuna göre çözümleneceğinin” kabul edildiği görülmektedir. Konşimentonun ilk sayfasında …’in adresi,“ …, Almanya “ olarak belirtilmiş olup dava dilekçesinde de aynı adres gösterilmiştir. Davacının konişmentoyu ibraz ederek yükü teslim alıdığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup dava dilekçesinde de, yüklemenin tamlanmasına mütakip konişmentonun davacıya teslim edildiği açıkça beyan edilmiştir.
Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanunun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin olduğundan (Aysel Çeliker/Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, Sayfa 19) uygulanacak hukuktan önce yetki konusunun karara bağlanması gerekmektedir. MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Eldeki dosyada davacı ile davalılar … and … ve …, somut uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmadığı, (Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin, 22/06/2020 tarihli, 2019/3799 Esas ve 2020/3051 Karar sayılı ilamına karşılık taşıma akdine davalının Türkiye acentesinin aracılık ettiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığından)
deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklandığı, konişmentonun arka sayfasında bulunan yetki klozunun davacı şirketi bağladığı, konişmentodaki yetki şartına göre bu davalılarla ilgili dava yönünden …/ Almanya Mahkemelerinin yetkili olduğu kanaatine varıldığından, davalı … and … ve …, vekilinin milletlerarası yetki itirazının yerinde olduğu kabulü edilmiştir.
Öte yandan Davalı … vekilinin 17.11.2021 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu sigorta poliçesi örneği ile tercümesinden, Dosyaya sunulan sigorta poliçesi ile tercümesinden taşımayı yapan … gemisinin davalı … tarafından sigortalandığı, sigorta poliçesininde Norveç şubesi tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır.
5718 sayılı MÖHUK 46.maddesinde “Bir davada ileri sürülen alacak talebi sigorta sözleşmesinden kaynaklanıyor ise davaya bakmaya yetkili olan mahkemenin sigortacının esas iş yeri veya sigorta sözleşmesini yapan şubenin yada acentesinin Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesi” olduğu kabul edilmiştir. Davacı taraf davalıya karşı ileri sürdüğü tazminat talebini davalı ile donatan arasındaki sorumluluk sigortasına dayandırmış olduğundan yetkili mahkeme MÖHUK 46.maddesine göre belirlenmelidir.
Eldeki dosyada, … gemisiyle ilgili sigorta poliçesini düzenleyen Davalı … yurt dışında mukim bir şirkettir. MÖHUK 46.maddesine göre, bu davalı ile ilgili uyuşmazlık bakımından mahkememizin yetkili hale gelmesi, sigorta poliçesinin sigortacının Türkiye’de bulunan bir şubesi ya da acentesi tarafından düzenlenmiş olması koşuluna bağlıdır. … gemisinin sorumluluk sigortacısı davalı …, Norveç’ de mukim bir şirket olup sigorta poliçeside Norveç şubesi tarafından düzenlenmiştir. Dolayısıyla, MÖHUK 46.maddesine gereğince bu şirket aleyhine açılan dava bakımından mahkememiz yetkili değildir. Yetkili mahkeme davalının faaliyet merkezinin bulunduğu Norveç mahkemeleridir.
Yapılan tüm bu değerlendirmeler sonucunda, yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin milletler arası yetki itirazının kabulü ile, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalılar vekilinin Milletlerarası yetki itirazının KABULÜ ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeninden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Başkan …
✍e-imzalıdır.

Üye …
✍e-imzalıdır.

Üye …
✍e-imzalıdır.

Katip …
✍e-imzalıdır.