Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2022/542 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2021/434 Esas
KARAR NO : 2022/542
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı … A.Ş.’nin Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren … … Co. isimli firmadan 66 ton galvanizli sac satın aldığını ve bu emtiaların Yunanistan/…’de bulunmakta olan alıcı firma … ‘a teslimi hususunda, teslimatın denizyolu ve karayolu taşımacılığı gerektirmesi göz önünde bulundurularak, denizyolu taşımacılığı sonrasında … Limanı’na ulaşan emtiaların karayolu taşımacılığı ile alıcı firmanın proje sahasına teslim edilebilmesi için davalı … Ltd. Şti. ile anlaşıldığını, emtiaların 26/11/2018 tarihinde … A.Ş.’ye ait gemiye yüklenerek Suudi Arabistan’dan Yunanistan’a sevk edildiğini, emtiaların alıcı firmaya ulaşmasından sonra bir kısmının hasarlı ve kullanılamaz durumda olduğunun tespit edildiğini ve 21.919,44 USD ödeme yapıldığını, halefiyet ilkesi gereği rücu haklarının olduğunu, dava dışı sigortalıya ödenen bedelin tahsili için … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif husumetinin bulunmadığını, davacı sigorta şirketinin sigorta tazminatı
ödediği … Inc. firmasıyla arasında geçerli bir sigorta
sözleşmesi bulunduğunu ispat edemediğini, yasaya uygun inceleme ve bildirim olmadığını, emtiaların karayolu
taşımacılığıyla alıcı firmanın proje sahasına teslim edilmesi için davalı müvekkili ile
anlaşıldığının iddia edildiğini, davacının iddia ettiği eşya hasarının davalı müvekkili veya adamlarının kastından veya
ihmalinden kaynaklanmadığını, eşyanın gönderenin yüklemesi ve istiflemesiyle ilgili
kaydının bulunduğunu, talep edilen tutarın fahiş olduğunu, olayın fark edildiği şantiye alanının sovtaj araştırması
için uygun olmaması nedeniyle emtianın imha edildiğinin bilgisinin alındığını, emtianın
imhasına ilişkin hiçbir delilin sunulmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin %20’den aşağı olmamak üzere davacıya yükletilmesiyle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dosyanın, Mahkememiz 2020/… Esas sayılı dosyasından 09/11/2021 tarihli duruşma ara kararı ile davalı … Limited Şirketi yönünden tefrik kararı verilerek eldeki esası aldığı anlaşılmıştır.
Dava, davacı sigortalısına ait emtiaların Deniz Taşıması esnasında hasarlandığı iddiası ile sigortalı şirkete ödenen hasar tazminatının rücuen davalılardan tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup Uyuşmazlığın konusunun; tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı icra dairesinin yetkili olup olmadığı, sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödemenin yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın bulunup bulunmadığı, usule uygun hasar tespitinin yapılıp yapılmadığı ve hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasarda davalının sorumlu olup olmadığı ve hasarın miktarının tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu adına 13/11/2019 tarihinde takibe başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 18/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 18/11/2019 tarihli borca itiraz dilekçesi ile takibin durduğu ve eldeki davanın da 10/03/2020 tarihinde İİK 67 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler Metalurji ve Malzeme Mühendisi … ve Uzakyol Kaptanı …, Deniz Hukukçusu … tarafından tanzim edilen 24/08/2022 havale tarihli raporda özetle; davacı sigorta şirketinin aktif husumet ehliyeti olmadığı, davalının taşıtan sıfatına haiz olduğu, dava dışı … ile aralarında
navlun sözleşmesinin kurulmuş olduğu, yükleyicinin gerçekleştirdiği konteyner içi kötü istif ile kifayetsiz ambalajlama ve lashing/sabitleme sebebiyle galvanizli sac levhalarda devrilme sonucunda meydana geldiği, TTK madde 1178/2 uyarınca hasarın eşyanın davalı taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olduğunun ispatlanamadığı, davalının meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı, TTK madde 1185’te öngörülen muayene ve ihbar yükünün yerine getirilmediği,
mahkeme aksi kanaatte ise 21.919,44 USD olarak hesaplanan hasar tutarının gerçekçi
ve kadri marufunda olduğu bildirilmiştir.
Davaya konu edilen hasarın 20/12/2018 tarihinde tespit edildiği davaya konu icra takibinin ise 13/11/2019 tarihinde başladığı dikkate alınarak davanın TTK 1188 maddesi gereği yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince İstanbul Adliyesi İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesi yetkisine itiraz edilmişse de, eldeki dosyanın tefrik edildiği mahkememizin 2020/… Eas sayılı dosya davalısı ve aleyhine eldeki davalı ile birlikte takip başlatıldığı anlaşılan … Gemisine izafeten acentesi … AŞ nin adresi itibarı ile HMK 6-7 maddeleri gereğince icra dairesi yetkisine yönelik itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava halefiyete istinaden açılmış olmakla, davacının TTK 1472 maddesi gereğince halef sıfatını ve hali ile aktif husumet ehliyetini kazanabilmesi için, geçerli bir sigorta sözleşmesinin kurulmuş olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ancak bu ödemenin geçerli bir sözleşme uyarınca ve gerçek hak sahibine yapılması gerekmektedir. Sigortacının halefiyeti, kanundan kaynaklandığından kendiliğinden meydana gelir. Sigortacı tazminatı ödediği anda, sigortalının yerine geçer ve sigortalının zarara sebep olan üçüncü şahsa karşı olan talep hakkı düşer.
Son olarak ise halefiyetin gerçekleşmesi için, zarar nedeni ile sorumlu bulunan üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir. Sonuç olarak davacı sigortacının, sigortalısının haklarına halef olabilmesi için, sigortalının
üçüncü şahıslara karşı tazminat talebi hakkına sahip olması, sigortacının sigorta tazminatını gerçek hak sahibine ödemiş olması ve geçerli bir sigorta sözleşmesinin var olması gerekir. Dosya içerisinde bulunan … numaralıEmtia Nakliyat Blok Abonman Sigorta Poliçesi tahtında düzenlendiği iddia
edilen … numaralı 26/11/2018 tarihli Nakliyat Emtia Abonman Sigorta Alt Poliçesi ile sigorta ettirenin dava dışı … Sanayi ve A.Ş olduğu, sigortalının Cadddel … olduğu görülmektedir.
Anılan poliçe kapsamında Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren dava dışı … … Co. isimli firmadan 06/11/2018 tarihli faturayla … olarak satın alınan toplam 31 palette 66.000 kg.
galvanizli sac levha emtiasının, dava dışı … Inc.şirketine teslim edilmek üzere 93.240 USD sigorta bedeli ile teminat altına alındığı anlaşılmıştır. Dosya içerisinde bulunan … Bankası’na ait 10/09/2019 tarihli ödeme dekontuna göre, davacı sigorta şirketinin sigortalı dava dışı … firmasına 21.919,44 USD ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişiler tarafından, dosyada bulunan abonman sigorta poliçesine teminat kapsamındaki sigortalılar listesi ile menfaati bulunan sigortalıların sınırlı sayıda belirtildiği, davacı tarafından tazminatın ödendiği dava dışı … . Firmasının bu listede bulunmadığından … . Firmasının bu listede bulunmadığından bahisle, davacı tarafından yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu belirtilerek, davacının aktif husumet ehliyetini haiz olmadığı tespit olunmuşsa da bu görüş mahkemece benimsenmemiştir. Zira dosyada mevcut … numaralı 26/11/2018 tarihli Nakliyat Emtia Abonman Sigorta Alt Poliçesinde açıkça dava dışı … Firmasının sigortalı olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda davacı tarafından dosyaya ibraz ödeme dekontu uyarınca davacının yapmış olduğu ödeme kapsamında TTK 1472 maddesi gereğince aktif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Davaya konu edilen hasar, 26/11/2018 tarihli … numaralı konşimento tahtında taşınan … numaralı, … numaralı ve … numaralı konteynerler içeriği galvaniz sac levha emtiasının eğime bükülme şeklinde hasarlanmasına ilişkindir. Dosyada bulunan konşimento incelendiğinde, konşimentonun tefrik edilen mahkememize ait 2020/… Esas sayılı dosyada davalı bulunan … firması tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır. Ancak dosyada mevcut 12/12/2018 tarihli navlun faturası incelendiğinde, faturanın sigortalı dava dışı … Firması adına davalı … tarafından düzenlendiği görülmüştür. Buna göre TTK 921 maddesi kapsamında davalının pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiş, taşımanın ise fiilen anılan dava dışı … firması tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
Taşımaya konu … numaralı konşimentoda, “Shipper’s load, stow, weight and count ” klozunun bulunduğu ve bu kloza göre, söz
konusu toplamda 31 palette 66 mton galvanizli sac levhaların ambalajının naylon ile yapıldığı ve içinde bulunduğu ahşap paletlerin 3 adet konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, sayımı,
sabitlenmesi ve bilahare konteyner kapılarının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat Suudi
Arabistan’da faaliyet gösteren dava dışı yükleten … … firması tarafından gerçekleştirilmiş
olduğu bilirkişilerce açıklanmıştır. Buna göre, ekspertiz raporunda da ifade edildiği gibi, dava dışı fiili taşıyan
… tarafından 3 adet konteynerin sigortalının deposuna gönderildiği ve burada
konteyner iç dolumunun yükleten satıcı … … firması çalışanları tarafından yapıldığı bilahare kapıları mühürlendikten sonra gemiye kapalı halde yüklendiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi, belge ve fotoğraflardan … nolu konteynerlerin dış görünüşünde bir çarpma/vurma/darbe sonucu oluşmuş herhangi bir fiziki hasardan söz edilmediği gibi ” … ” olarak tanımlanan “Konteyner El Değiştirme ve Hasar Makbuzu” düzenlendiğine ilişkin dosyayay da herhangi bir delili sunulmamıştır. Ekspertiz raporundaki fotoğraflardan
görüldüğü üzere taşıma sırasında galvanizli sac levha emtiası yan yatmış, devrilmiş ve hasara neden olduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporundaki tespitlere göre, bu şartlarda sac levhaların konteyner içinde deniz aşırı taşımaya uygun olarak sabitlenmediği anlaşılmıştır. Paletlerin konteynerle tam bir bütünlük arzedecek şekilde her üç
boyut istikametinde sabitlenmesinin esas olduğu, konteyner içine yüklemelerin genellikle üretici firmaların sevk rampalarında ya da ambarlarında yapıldığı, ayrıca konteyner yüklemesinin fotoğraflanarak ya da uzman bir gözetim firması denetimde yapılarak belgelendiği, bu belgelerin ya da fotoğrafların müşteriye ve nakliye firmalarına gönderildiği, ancak, dosyada böyle bir belgeye ve fotoğrafa rastlanmadığı bilirkişilerce açıklanmıştır. Bu kapsamda hasarın, galvanizli sac levhaların kötü ve kifayetsiz ambalajlama, istifleme ve lashing/sabitleme sebebiyle devrilerek hasarlanmış olduğu görüş ve kanaati bilirkişilerce bildirilmekle esasen ekspertiz raporunda da hasar nedeni bu şekilde açıklanmıştır. Bilirkişilerin bu tespiti dosya kapsamında bulunan fotoğraflar ve dosyada bulunan ekspertiz raporundaki tespitler ile uyumlu bulunduğundan mahkemece de benimsenmiştir.
TTK 1185 maddesi gereği zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerekmektedir. Hasarın ilk defa 20/12/2018 tarihinde konteynerlerin … limanından karayoluyla sigortalının Atina’daki proje sahasına getirildikten sonra yapılan incelemede ortaya çıktığı ve alıcı yetkilileri tarafından teslim alınan malların ekspertiz incelemesi için … Tesisine getirildiği anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan hasar ihbarının ise 24/12/2108 tarihinde sigortalı tarafından Davalı akdi taşıyana yapıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre hasarın TTK hükümleri gereğince üç gün içerisinde usule uygun olarak yapılmamış olduğu kabul edilmiştir. İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde eşyanın konişmentoda yazılı olduğu şekilde teslim edildiği ve herhangi bir zıya veya hasar söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği yönünde iki karine doğmakta olup, eldeki dosyada davacının bu iki karinenin aksini ispat ederek davalının sorumluluğunu ispatlaması gerekmektedir.
Hasarın konteyner içi istifleme hatasından kaynaklandığı anlaşılmakla, kaldı ki bu husus dosyada bulunan ekspertiz raporunda belirtildiği gibi konteyner içi yüklemenin de dava dışı yükleyici … … Firması tarafından yapıldığı davacı vekilinin 31/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesinde davacı vekilince de kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, konşimentoda bulunan ” … ” kaydı gereği yüklerin yükletenin sorumluluğunda, konteyner içerisine yüklendiği, istiflendiği ,sayıldığı ve mühürlendiği, taşıyıcı/taşıyanın konteyner içerisindeki yükün akıbetinin ne olduğu hususunda sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından hasarın, davalının sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiğine dair mahkemede kanaat uyanmamıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
-Şartlar oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.659,68 TL den karar harcı olan 80,70 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.578,98 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 19.961,74 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır