Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/429 E. 2022/490 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/429 Esas
KARAR NO : 2022/490

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava dışı … satmış olduğu dondurulmuş deniz ürünlerinin …’den …’ya taşınması ile davalı …Ltd. Şti. ile navlun sözleşmesi akdettiğini, navlun bedelinin işbu şirkete ödendiğini, bu sözleşme kapsamında davalı … tarafından tahsis edilen soğuk hava depolu 4 adet konteyner ile … gemisine 29/03/2020 tarihinde emtiaların yüklendiğini, malın tesliminden sonra … numaralı konteynerdeki ürünlerin bozulduğunun anlaşıldığı ve müvekkiline bu durumun ihtar edildiğini ve bozuk ürün tutarının cari hesaptan mahsup edildiğini, işbu zararın tazmini için davalılara ihtarname keşide edildiğini ancak borcun ödenmemesi üzerine … 23. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, … 23. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; milletlerarası yetki itirazlarının bulunduğunu, … numaralı konşimentonun arka yüzünde yer alan navlun sözleşmesinin 26. maddesinde yetki anlaşmasının bulunduğunu ve İngiliz Mahkemelerinin yetkili olduğunu, … A.Ş.’nin işbu taşımaya aracılıkta bulunmadığından müvekkili …’ye izafeten acentesi sıfatı ile dava edilmesinin mümkün olmadığını, davacının emtia nakliyat sigortasından zararını tazmin edip etmediğinin belli olmadığını, “…” teslim şekliyle satılan ve dava dışı alıcısına teslim edilen işbu yükler için denizyolu taşımasının risk ve sorumluluğunun dava dışı yük alıcısı üzerinde olduğunu beyanla davanın milletlararası yetki yönünden reddine, takip borçlusu ile itirazın iptali davasındaki davalının farklı olması sebebiyle davanın taraf teşkili yönünden reddine, halefiyet yokluğu sebebi ile dava ehliyeti yokluğundan reddine ve davanın esas yönünden reddine ve aksine kanaatin hasıl olması durumunda sorumluluğun 29.210 SDR ile sınırlandırılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Dosyanın, mahkememiz 2020/484 Esas sayılı dosyasından 02/11/2021 tarihli duruşma ara kararı ile davalı … Şirketi yönünden tefrik edilerek eldeki esası aldığı anlaşılmıştır.
Dava, davacı tarafça ihracatı yapılan emtiaların davalılar sorumluluğunda deniz taşıması hizmetinin ifası esnasında hasarlandığı beyanı ile oluşan zararların tazmini talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup, uyuşmazlığın konusunun/, tarafların husumet ehliyetlerinin, davalı Sealand vekilinin milletlerarası yetki itirazının yerinde olup olmadığı, süresinde ve usulüne uygun hasar ihbarının yapılıp yapılmadığının, hasar nedeni ile davalıların kusur ve sorumluluk durumlarının tespiti ile varsa davacı alacak miktarının belirlenmesi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
… 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 09/10/2020 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 14/10/2020 tarihli borca itiraz dilekçesi ile takibin durduğu ve eldeki davanın da İİK 67 maddesi gereğince 30/12/2020 tarihinde yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler Serbest Mali Müşavir …, Uzakyol Kaptanı …, Gıda Mühendisi … ve … Hukukçusu … tarafından tanzim edilen 10/05/2022 havale tarihli raporda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2020 ve 2021 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, davacı şirketin 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2020 ve 2021 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, dava dışı …’nin tarafına gönderilen dondurulmuş deniz ürünlerinin bir kısmının taşıma esnasında zayi olmasından dolayı 05.01.2021 tarihinde … numaralı “…” açıklamalı 44.856,90 EURO tutarındaki iade faturasını davacı şirket ünvanına düzenlediği, davacı şirketin tarafına düzenlenen iade faturasını … tarihinde … yevmiye numarası ile (610 Satıştan İadeler Hesabı) ticari defterlerine kayıt ederek dava dışı şirketin cari hesabından mahsup ettiği, davacı şirketin tarafına düzenlenen iade faturasından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 09.10.2020 tarihi itibariyle 44.856,90 EURO zararının bulunduğu, diğer zarar kalemlerinin talep edilemeyeceği, davada tarafların aktif ve pasif husumet ehliyeti olduğu, TTK madde 1178/2 uyarınca hasarın eşyanın davalıların taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olduğunun ispatlandığı, davalıların meydana gelen hasardan TTK madde 1191/1 uyarınca müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık, davacının satıcısı olduğu dondurulmuş deniz ürünlerinin davalı ile akdedilen taşıma sözleşmesi kapsamında Aliağa-Almanya Bremerhaven arası taşınması esnasında hasarlanması nedeniyle oluşun zararın tazmini talebine ilişkindir. Davaya konu edilen ürünlerin satımı CIF satım olmakla bu kapsamda davacının talebe konu edilen zarar miktarı bakımından aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekmiştir. Bu kapsamda davacıya ait ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde hasarlı emtia bedelinin davacıya ödenmediği ve bu durumun davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu tespit olunmakla davacının aktif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan ve davalı tarafından uyuşmazlığa konu edilen taşıma hakkında düzenlendiği tespit olunan 30/03/2020 tarihli navlun faturasın gereğince davalının taşımayı üstlenerek akdi taşıyan sıfatı ile pasif husumet ehliyetini haiz olduğu anlaşılmıştır. Ancak fiili olarak taşımanın davalı tarafından değil dava dışı … firması tarafından gerçekleştirilmiş olduğu dosyada mevcut … numaralı konşimento ile sabittir.
… numaralı konişmentoda nihai teslim yeri olarak … gösterilmiştir. Taraflar arasındaki navlun sözleşmesi tahtında dava dışı … tarafından tahsis edilen soğutmalı 4 adet konteyner ile … gemisine 29/03/2020 tarihinde yüklenmiş ve konişmentoya konteynerlerin sıcaklıklarının “eksi yirmi (-20) derece” olduğu ve emtianın dondurulmuş deniz ürünlerinden oluştuğu kayıt edilmiştir. Bu durumda emtianın nihai varış yerine kadar olan aşamada bir hasarın meydana gelmesi durumunda davalının sorumluluğuna gidilebilecektir.
Davada, davacının davadışı …’a satmış olduğu dondurulmuş deniz ürünlerinin denizyolu ile …’den (…), …’ya (…) taşındığı, toplam 9108 perakende kutu içinde net 45.540,00 Kg dondurulmuş içi temizlenmiş gökkuşağı alabalığının, tahliye limanında alıcısıma teslim edildiği ancak emtianın alıcısı … tarafından perakende zincirinde yer alan marketlere dağıtılması sonrasında dava dışı … adlı market müşterileri tarafından donuk deniz ürünlerinin bozuk olduğuna dair yapılan yazılı şikayet üzerine başlatılan inceleme sonucunda … numaralı konteynerde taşınan 44.856,90 Euro ederinde, 11.385 Kg dondurulmuş balık emtiasının, soğuk zincirinin kırılması sonucu bozulduğunun fark edildiği, durumun alıcı
tarafından davacıya 02/10/2020 tarihinde ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Emtia, 14/04/202 tarihinde gemiden tahliye edilmiştir. Yük tahliye limanından alıcısı tarafından 16/04/2020 tarihinde çekilmiştir. Taşımaya ilişkin tüm konteynerler boş olarak 17/04/2020 tarihinde sahibine iade edilmiştir. Dosya içerisinde, limanda veya gümrükte hazırlanmış bir tutanak veya ekspertiz raporu bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, emtianın uğradığı hasarın davalı hakimiyetinde bulunduğu sırada oluştuğuna İlişkin mahkemece aldırılan bilirkişi raporundaki teknik değerlendirmelerin tespiti, sorumluluğun değerlendirilmesi bakımından önemlidir.
Bilirkişi raporunda, dava konusu konteyner soğutma sistemine ait sıcaklı verileri / çalışma durumunu veren dijital bellekten, taşıma boyunca dondurulmuş balık emtiasının istenen sıcaklıkta olmadığı, sıcaklık dalgalanması nedeniyle soğuk
zincirin kırıldığı, soğutma sisteminin düzenli çalışmadığı, arızalanmış olabileceği, alıcı ülke girişinde, ilgili konteynerin sıcaklık kontrollerinin yapıldığına dair veri dosyada bulunmadığı, muhtemelen konteynerin sıcaklık kontrollerinin yapılmamış olduğu ve dava konusu emtia müşteriye ulaştıktan sonra sorunun fark edildiği, taşıma sıcaklığının dalgalandığı ancak sıcaklık yükselmesinin 0 C civarında olması nedeniyle balıklarda kokuşmanın hemen başlamamış olduğu, muhtemelen
bu nedenle hasarın alıcı müşteride fark edildiği açıklanmıştır. Buna göre bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime elverişli ve dosya kapsamındaki deliller ile de uyumlu bulunmuş olduğundan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece esas alınarak, konşimentoda kayıtlı olan derecenin aşıma esnasında sağlanamadığı anlaşılmakla hasarın davalı sorumluluğunda deniz taşıması esnasında meydana geldiği mahkemece kabul edilmiştir.
TTK nun 1178/2 maddesi uyarınca, taşıyan eşyanın zıyaı ve hasara uğramasından ileri gelen tüm zararlardan sorumludur. Dolayısıyla, Davacının yükle ilgili olarak malvarlığının zıya veya hasar meydana gelmiş olmasa idi, bulunacağı durum ile meydana gelmiş olması sonucu bulunduğu durum arasındaki farktan Davalılar sorumlu olacaktır. Bu farkı oluşturan temel zarar, zıya halinde eşyanın değeridir. Mal bedelinin, davacıya ödenmediği muhasip incelemesi neticesinde anlaşılmıştır. Davalının bu zarar nedeni ile sorumlu bulunduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Bununla birlikte Davacı, anti dumping ödemesi, iç nakliye nedeniyle yapılan masraflarını da talep etmekte olup, satışın CIF satım olması nedeniyle belirtilen masraflar satış bedeli içinde değerlendirildiğinden, bu kalemlerin talep edilemeyeceği kabul edilmiştir.
TTK 1186/1 maddesi gereğince eşyanın uğradığı veya eşyaya ilişkin her türlü zıya veya hasar nedeniyle taşıyan, her hâlde, hangi sınır daha yüksek ise o sınırın uygulanması kaydıyla, koli veya ünite başına 666,67 Özel Çekme Hakkına veya zıyaa ya da hasara uğrayan eşyanın gayri safi ağırlığının her bir kilogramı için iki Özel Çekme Hakkını karşılayan tutarı aşan zarar için sorumlu olmaz; meğer ki, eşyanın cinsi ve değeri, yüklemeden önce yükleten tarafından bildirilmiş ve denizde taşıma senedine yazılmış olsun. Özel Çekme Hakkı, fiilî ödeme günündeki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirası’na çevrilir. Dosyaya sunulan yük taşıma senedinde emtianın ağırlığı toplamda brüt 11.385 kg gösterilmiştir. Şu hâlde sorumluluğun üst sınırı hesaplanırken yükün ağırlığının esas alınması gerekecektir. Bu şekilde hesaplanacak üst sınır 11.385 Kg X 2 ÖÇH olmakla, icra takip tarihi itibarı ile esas alınan kur bilgilerine göre yapılan hesaplamada; 11.385 Kg X 2 ÖÇH (11,1897 TL) = 254.789,69 TL / 9,3550 = 27.235,64 EURO davalının sorumlu olduğu zarar miktarı olarak mahkemece belirlenmiştir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen … 41. Noterliği … Yevmuye numaralı hasar ihtarının davalıya 05/10/2020 tarihinde tebliğ olunduğu ve davalının … tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla, icra takip tarihi dikkate alındığında takip tarihi öncesi işlemiş faiz talep edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalının hasar bedeli bakımından sorumluluğunun bulunduğu ancak sorumluluğunun yalnızca hasarlı mal bedeli olan tutarında olduğunun kabulü ile davanın kısman kabulüne ilişkin aşağıdaki hali ile karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … 23. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 27.235,64 EURO asıl alacak bakımından DEVAMINA, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca EURO faizi uygulanmasına,
-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı olan 17.320,94 TL’den peşin alınan 5.555,77 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.765,17 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 5.555,77 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 7.104,40 TL’nin (54,40 TL başvurma harcı, 50,00 TL posta gideri ve 7.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 3.830,69 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargı gider toplamı olan 50,00 TL’nin (50,00 TL posta gideri olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 23,01 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 26.199,47 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı vekili için takdir edilen 23.616,27 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL nin Arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 711,74-TL sinin davalıdan, 608,26-TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Bakiye gidar avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır