Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/325 E. 2023/183 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2021/325 Esas
KARAR NO : 2023/183
DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirkete ait deniz yükünün, … isimli gemi ile Mersin-Lattakia Limanı (Suriye ) arasında taşınması esnasında, acentelik/forvarderlik hizmeti dahil, taşıyıcı olarak hizmet verdiğini, davalı şirketin konşimentolara müşteri isminin yazılmasını istediğini, söz konusu taşıma gerçekleştikten sonra, müvekkili şirket tarafından, 02.05.2016 tarihli 11.900 USD bedelli fatura, 14.03.2016 tarih 19.500 USD bedelli fatura, 14.3.2016 tarih ve 21.000 USD bedelli fatura, 24.3.2016 tarih 1.150 USD bedelli fatura, 24.3.2016 tarih ve 511,60 TL tutarlı faturalar tanzim ederek davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirket tarafından söz konusu faturalara 8 günlük yasal süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı şirket tarafından, söz konusu faturalar ödenmediği için davalı işverenlik aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı işverenlikçe haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edilerek, takip durdurulduğunu, bunun üzerine tarafımızca … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, anılan dosyadan bilirkişi raporu alındığını, karar duruşmasına, duruşmaya katılamamış olmaları nedeniyle mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verildiğini, davalı şirket yetkilisi ile yapılan görüşmelerde, şirket yetkilisi borcunu kabul etmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin, dosyaya sunduğu faturalar ve cari hesap ekstreleri uyarınca davalı şirketten alacaklı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 65.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicilde gösterilen adresine TK 35.maddesine göre tebligat yapılmış olup, davaya cevap verilmemiştir.
13/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı ile davalı arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacı ile davalı arasında navlun sözleşmelerinin kurulduğu, davacının bu taşımaları alt navlun sözleşmeleri yapmak suretiyle gerçekleştiği, tarafların davada aktif ve pasif dava ehliyeti bulunduğu, yapılan mali incelemede, davalı şirketin davacı şirkete bir kısım ödemede bulunduğu tespit edilerek davacı nezdindeki davalıya ait hesabın 29.07.2016 takip tarihinde 64.050 USD + 511,60 TL borç bakiyesi verdiği ve davacının kendi yasal ticari defter kayıtlarına göre davalıdan bu tutarlar kadar alacaklı gözüktüğü, 18.7.2016 tarihli yazışmalardan davalı tarafça borç bakiyesinin 38.244 USD olarak kabul edildiği, ancak davacının bakiye talebinin 64.050 USD olduğu, (talep edilen 65.000TL’dir), davacının bakiye borç miktarına ilişkin iddiasının hangi tarihli taşıma talimatına bağı olduğu, talimat uygun olan yapılan taşımaları ve buna ilişkin konşimentoları tek tek sunmaya ilişkilendirmeye ve açıklanmaya muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Dava; taşıma hizmetinden kaynaklanan alacak davası olup, uyumazlığın konusu davaya konu faturalar sebebiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacak miktarının tespitinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili iddialarında özetle; müvekklinin davalıya ait deniz yükünün … gemisi ile Mersin- Lattakia limanı arasında taşınması esnasında forvarderlik hizmeti verdiğini, bu sebeple davalı adına 14.03.2016 tarihli 19.500 USD ve 21000 USD, 24.03.2016 tarihli 1150 USD ve 511,60 TL 02.05.2016 tarihli 11.900 USD tutarında faturalar kesildiğini, ancak fatura bedellerinin ödemediğini ileri sürerek, iş bu faturalar nedeniyle 65.000 TL üzerinden alacak davası açtıktan sonra yargılama aşamasında dava değerini ıslah yoluyla 38.244 USD’ye yükseltmiştir.
Alacak faturaya dayandığından tacir olan tarafların ticari defter kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelemesine karar verilmiş olup, davalı şirket tebliğ edilen defter muhtırasına rağmen defter ibrazından kaçınmıştır. Davacının ticari defter kayıt ve bilgilerinin yer aldığı 22/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı defterlerinde kayıtlı olan dava konusu faturalara karşılık davalının bir kısım ödemelerde bulunduğu, davalının davacı nezdindeki hesabının 29/07/2016 tarihi itibariyle 64.050 USD + 511,60 TL borç bakiye verdiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan bu tutar kadar alacaklı gözüktüğü belirtilmiştir. Davalının bağlı bulunduğu … Vergi Dairesinden celep edilen 2016 yılına ait BA formlarında davacı … ile ticari ilişkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan gümrük beyannameleri, konişmento örnekleri ve e-posta yazışmalarının içeriklerinden, davalı şirketin üstlendiği taşımaların yerine getirilmesi konusunda davacı şirketin yetkilileri ile alt taşıma sözleşmelerinin yapıldığı, bu akdi ilişkinin uzun süre devam ettiği, davalının davacı şirketin hesabına bir kısım ödemelerde bulunduğu, 18/07/2016 tarihli e-posta yazışmasında da 38.244 USD bakiye borç miktarının davalı tarafça kabul edildiği görülmektedir. Elde edilen bu bilgi ve belgelere göre, davacının davalıya vermiş olduğu taşıma hizmetinden dolayı 38.244 USD alacaklı olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının dava dilekçesindeki alacak talebi 65.000 TL iken ıslah dilekçesinde ABD Doları para birimi üzerinden talepte bulunmuştur. Ancak, dava dilekçesinde para birimi ile ilgili seçim hakkını TL üzerinden kullanan davacının sonradan ıslah yoluyla USD üzerinden talepte bulunması söz konusu olamayacağından, ıslah edilen tutarın TL üzerinden tespit edilmesi gerekmektedir. 38.244 USD dava tarihi olan 02/08/2021 tarihinde geçerli olan 8,4127 Dolar kuru üzerinden 321.735,30 TL’ye karşılık gelmektedir. Dava dilekçesinde talep edilen tutar 65.000 TL olduğundan buna göre ıslah miktarı 321.735,30 TL – 65.000 TL=256.735,30 TL kadardır. Davacı vekili alacağa faiz yürütülmesini talep ettiğinden 65.000 TL’ye dava tarihinden, 256.735,30 TL’ye de 31/01/2023 olan ıslah tarihinden itibaren avans faizi yürütülmelidir. Tüm bu değerlendirmelerin sonucunda 321.735,30 TL üzerinden davanın kabulü ile; 65.000,00 TLye dava tarihinden, 256.735,30 TL’ye de 31.01.2023 olan ıslah tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek suretiyle davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile 65.000,00 TL’nin dava tarihinden 256.735,30 TL’nin de 31.01.2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 21.977,73 TL karar harcından 12.291,56.- TL (ıslah dahil) peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.686,17.- TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3- Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 48.042,94 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 59,30 TL başvurma harcı, 252,20 TL posta gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti toplam 3.311,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.480,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL nin Arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 590,05-TL’sinin davalıdan, 729,95.-TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6- Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu ( … Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/05/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

¸e-imzalıdır