Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/27 E. 2021/185 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2021/27
KARAR NO : 2021/185
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sigortalısı,”… AB” isimli firmadan kağıt emtiası satın aldığını, söz konusu emtiaların “… … …” gemisine hasarsız bir şekilde yüklenerek, … ve … numaralı konşimentolar tahtında Brezilya’dan Türkiye’ye taşındığını, emtiaların Ambarlı Limanında tahliye edildiğini, söz konusu emtianın tahliye işlemlerinin ardından, … … Numaralı konteynerin içerisinde yer alan kağıt emtiasının ıslanarak hasarlandığı tespit edilmiş olup, hasarın fark edilmesi akabinde söz konusu hasarla ilgili olarak ekspertiz incelemesi gerçekleştirildiğini, yapılan incelemeler neticesinde, meydana gelen ıslaklık hasarının … … numaralı konteynerin tavanındaki delikten içeri su girerek emtiaya su sirayet etmesi sonucu oluştuğunun belirtildiğini, meydana gelen ıslanmanın hasarın fark edilmesinin ardından, sigortalı şirketçe konu hasara ilişkin olarak davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin taşımaya ilişkin konşimentoları düzenlemek ve taşıma işlemini fiilen gerçekleştirmek suretiyle somut olaya konu taşımada “fiili taşıyan” olarak hareket ettiğini, bu nedenle, hasarsız bir şekilde gemiye yüklenen kağıt emtiasının taşıma sırasında hasar görmesi sebebiyle davalının taşıyan sıfatıyla oluşan zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin hasar nedeniyle sigortalısının uğradığı zarar ve ziyanı tazmin etmiş olup, 6102 Sayılı TTK’nun 1472. Maddesine göre hukuken sigortalının haklarına halef olduğunu ve “kanuni halef” sıfatını kazandığını, tüm bu nedenlerle borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile başlattıkları takibe Borçlu/Davalı tarafından yapılmış olan itirazın haksız olup, tamamen kötü niyetli olarak alacaklarını sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından dava onusu taşıma ile ilgili olarak düzenlenmiş olan konşimentolarda “işbu konşimento tahtında taşıyana karşı doğan tüm talepler ve uyuşmazlıkların Marsilya Ticaret Mahkemeleri tarafından başkaca hiç bir ülke mahkemesi’nin yetkisi olmaksızın münhasıran çözüme kavuşturulacağı” nın öngörüldüğünü, yani Marsilya Mahkemelerinin münhasır yetkisinin kabul edildiğini, müvekkili şirket,in ticari merkezi Marsilya’nın Fransa da olup Türkiye’de daimi bir ikametgahının olmadığını, bu nedenle iç hukukun yetki kurallarını belirleyen HMK md. 6 f.1 hükmü uyarınca da taşıyan/donatanın ikametgahı mahkemesi olan Marsilya Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, mahkemenin yetkisinin olmadığını, bu nedenle davanın yetkisizlik nedeniyle reddini, mal bedelinin davacının sigortalısı tarafından ödenip ödenmediğinin ve malın hasar ve yararının alıcıya geçip geçmediğinin de davacının sigortalısının ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle irdelenmesi gerektiğini, konşimentoda ön görülen süre içerisinde usulüne uygun olarak taşıyan ve taşıyanın tahliye limanı acentesine hasar ihbarında bulunulduğunun ispatlanmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan sigortalının düzenlediği yazının tebliğ belgelerinin de dosyaya sunulmadığı gibi müvekkilini de tebliğ edildiğinin ispatlanamadığını, konşimentoda yer alan 7 nolu kloz uyarınca, en geç malların teslim tarihinde hasarın taşıyana yazılı olarak bildirilmesinin zorunlu olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takip dosyası kapsamında müvekkiline gönder,ilen ödeme emri ekinde hiç bir belgenin tebliğ edilmediğini, buna rağmen davacının %20 icra inkar tazminatı talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, tek taraflı katılım sonucunda düzenlenen sörvey raporlarının müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, yükteki ıslanmanın deniz suyundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının ancak gümüş nitrat testi yapılarak belirlenebileceğinin, konteynerler ve emtia üzerinde yapılan gümüş nitrat testi sonucunun ıslaklığın deniz suyundan kaynaklandığı ispatlanmadıkça hasarın deniz yolu ile taşıma sırasında meydana gelmediğinin kabulü gerektiğini, tatlı sudan meydana gelen hasarların Emtia Nakliyat Sigortalı Genel Şartlarının 4/a md. Si uyarınca sigorta kapsamı dışında olduğunu, tatlı sudan kaynaklanan rizikoların ek teminat ile sigorta kapsamına alındığının da davacı tarafından kanıtlanmadığını, davacının dava konusu yüklerin müvekkilinin acenteliğini yaptığı taşıyan … … SA’nın sorumlu olduğu sebeplerden dolayı hasarlandığının ve davacının taşıyanın kusurlu olduğunu ispatlayamadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın, davacı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki hasar nedeni ile davacının sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK 1472 maddesi gereği davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkin olduğu, uyuşmazlığın ise, tarafların husumet ehliyetinin olup olmadığı, geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunup bulunmadığı , geçerli bir sözleşme uyarınca ödeme yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın olup olmadığı , hasarın deniz taşıması sırasında meydana gelip gelmediği, hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, hasar miktarının tespiti ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ve milletlerarası yetki itirazının kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmış, davalı vekili tarafından cevap süresi içerisinde milletlerarası yetki itirazında bulunulduğundan öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir.
MÖHUK 47. madde hükmüne göre yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşmaları mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilir. MÖHUK 47. madde hükmüne göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekir.
Dosya kapsamından, dava dışı İşler … Tic. Ltd. Şti. tarafından yurtdışından satışı yapılan emtianın davacı sigorta şirketi nezdinde 31/01/2019 başlangıç, 31/01/2020 tarihli, … nolu nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalandığı, taşımanın … Limanı’ndan İstanbul Ambarlı Limanı’na … … isimli gemi ile yapıldığı, taşımaya ilişkin konişmentonun … … S.A adına Santos’ta düzenlendiği, konşimentonun … … S.A adına Türkiye acentesi tarafından düzenlendiğine dair dosyada delil bulunmadığı, … … S.A ‘nın Marsilya/Fransa’da kurulu yabancı bir şirket olduğu, taşıyıcı şirket, konşimentoyu düzenleyip imzalayan acente ile geminin yabancı olması nedeniyle uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, konişmentonun 31. maddesindeki yetki klozu ile taşıma sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin Marsilya Ticaret Mahkemesi olduğunun, 30. Maddeye göre Fransız Hukukunun uygulanacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yabancı unsuru taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanunun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin olduğundan (Aysel Çeliker/Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, Sayfa 19) uygulanacak hukuktan önce yetki konusunun karara bağlanması gerekmektedir. MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Eldeki dosyada somut uyuşmazlığın, … … S.A’ nın Marsilya/Fransa’da kurulu yabancı bir şirket olması, taşıyıcı şirket ile geminin yabancı olması, konşimentoyu düzenleyen acentenin … … S.A’ nın Türkiye acentesi olduğuna dair dosyada delil bulunmaması nedeniyle yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklandığı, konişmentonun 31.maddesinde düzenlenen yetki klozunun halefiyet hükümlerine göre davacı sigorta şirketini bağladığı, konişmentodaki yetki şartına göre somut uyuşmazlık yönünden Marsilya Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu kanaatine varıldığından, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının Milletlerarası yetki itirazının KABULÜ ile, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı vekili için takdir edilen 1.835,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır