Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/139 E. 2022/116 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/139
KARAR NO : 2022/116
DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı sigortalısı … Hiz. Ltd. Şti.nin Amerika dan strip şeker ölçüm çubuğu ve şeker ölçüm cihazı satın aldığını, Çin in Şangay Limanında Türkiye Yarımca Limanına taşınası için davalı … Tic. Ltd. Şti. İle anlaşıldığını, buna müteakip işbu firmanın … firması ile işin organize edilmesi için anlaştıklarını ve … SA ya ait gemi tarafından Şangay limanından Yarımca Limanına taşındığını, deniz taşıması sırasında yükte hasar meydana geldiğini, bu nedenle dava dışı sigortalıya 7.640,00USD sigorta tazminatı ödemesi yaptıklarını, yapılan ödemenin tahsil edilememesi nedeni ile … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra dairesi yetkisi ile mahkemenin yetkisiz bulunduğunu, Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davaya konu hasara ilişkin olarak taşıma işinin … tarafından yapıldığını, müvekkilinin kargoyu taşıyana tam ve eksiksiz teslim ettiğini, zarar nedeni ile sigortalının kusurlu bulunduğunu, taşıma sözleşmesi gereğince olası sorumluluğun sınırlı olması gerektiğini, alacak kalemlerinin hangi sebeplere dayandığının anlaşılamadığını, takibe dayanak belgelerin kendilerine tebliğ edilmediğini, davanın kötü niyetli olması nedeni ile kötü niyet tazminatı talep ettiklerin, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığından pasif husumet itirazlarının bulunduğunu savunmuşlardır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın halli bakımından sayın mahkemenin yetkili olmadığını ve yetki yönünden davanın reddinin gerektiğini, konşimentoda taraflar arasındaki anlaşmazlıklarda İngiliz Hukukunun uygulanacağını ve dolayısıyla Londra Mahkemelerinin yetkili olduğunu, iddia edilen hasara ilişkin olarak, usul ve yasaya uygun süresinde yapılmış bir hasar bildirimi olmadığını, müvekkillerine karşı başlatılmış icra takibine kadar ne sigorta şirketi ne de sigortalısı tarafından herhangi bir hasar bildirimi yapılmadığını, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, TTK 1188 maddesine göre davanın reddi gerektiğini, uyuşmazlık kapsamında, müvekkil şirkete husumet tevcih edilmiş olmasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil şirketin taşıma ediniminde taşıyan değil, “taşıma işleri komisyoncusu” sıfatına sahip olduğunu, yükün yüklenmesi istifinden davacının sigortalısının yükleyen sıfatı ile sorumlu olduğunu, davanın esastan reddi gerektiği.ni, sınırlı sorumluluk gereği, davacının tatebinin her halükârda fahiş ve haksız olduğunu, bu prensip dahilinde yapılacak değerlendirme ve hesaplama dışında kalan davacı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, avunmalarında belirtmişlerdir.
Dava, davacı sigortalısına ait emtiaların deniz taşıması esnasında hasarlandığı beyanıyla dava dışı sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen davalıdan tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, davalı vekilinin milletler arası yetki itirazının haklı olup olmadığı, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin usule uygun ve süresinde bir hasar ihbarının bulunup bulunmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve bunlara göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyanın mahkememizin 2020/… Esas sayıl dosyasından, davalılar bakımından verilen tefrik kararı ile eldeki esası aldığı anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 25/06/2019 tarihinde takibe başlandığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 29/06/2019 ve 01/07/2019 tarihlerinde tebliği üzerine davalı borçluların borca itirazları üzerine takibin durduğu, borca itiraz dilekçelerinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve eldeki davanın da İİK 67 maddesi gereğince yasal 1 yıllık sürede açıldığı anlaşılmıştır.
14/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Deniz yük senedine konulan uyuşmazlığın yabancı mahkemelerde görülmesine dair yetki şartının davacıya karşı sürülemeyeceği gibi, bu yetki şartının Türk mahkemelerinin münhasır yetkisini ortadan kaldırır nitelikte olması nedeniyle geçersiz olduğunu, davada tarafların aktif ve pasif husumet ehliyeti olduğunu, hasar ihbarının süresi içerisinde yapılmadığını, davalı taşıyan lehine doğan karinenin doğduğunu, buna bağlı olarak emtianın ıslanmasına neyin sebebiyet verdiği ve hangi aşamada doğduğunun ispatının mümkün olmadığını, bu teknik değerlendirmeye bağlı kalarak ve emtiaların içinde bulunduğu konteynerin gemiden tahliyesi sırasında, alıcı tarafından herhangi bir hasar tutanağı tutulmadığı hususu da nazara alındığında, eşyanın hasarına sebebiyet veren olgunun davalıların hakimiyetinde bulunduğu sürede meydana geldiği ispatlanamamış olduğundan, yük hasarından davalıların sorumlu tutulamayacağını, Mahkeme hasarın deniz yoluyla taşıma sırasında meydana geldiği kanaatine varır ise, muafiyet tenzilli 7.640,00 USD olarak hesaplanan hasar tutarının gerçekçi ve kadr-i marufunda olduğunu ve bu miktarın TTK m. 1186/21 uyarınca hesaplanan üst sınır toplam zarar miktarının altında olduğundan, zararın tamamından müteselsilen talep edilmesinin mümkün olduğunu beyan etmişlerdir.
Davalılardan … vekilince icra dairesi yetkisi ile mahkememiz yetkisine itiraz edilmişse de, HMK 6 maddesi gereğince İstanbul İcra Müdürlüğü ile mahkememizin yetkili olduğu anlaşıldığından itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalılardan … vekilince de milletler arası yetki itirazında bulunarak konşimentoda bulunan yetki kaydına istinaden Londra Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmişse de, yetki kaydının bulunduğu konşimentonun dava dışı … konşimentosu olduğu ve bu konşimentoda davalı …’un taraf olarak kayıtlı bulunmadığı anlaşıldığından ve her halükarda da MK 2 maddesi gereğince milletler arası yetki itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … vekilince davanın TTK 1188 maddesi gereğince 1 yıllık süre içerisinde açılmadığından davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddi gerektiği savunulmuşsa da, dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde hasara konu eşyaların 17/07/2018 tarihinde teslim Gümrüğüne ulaştığı anlaşıldığından, icra takip tarihinin ise 25/06/2019 olduğu tespiti karşısında hak düşürücü süre itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava halefiyete istinaden açılmış olmakla, davacının TTK 1472 maddesi gereğince halef sıfatını ve hali ile aktif husumet ehliyetini kazanabilmesi için, geçerli bir sigorta sözleşmesinin kurulmuş olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve zarardan sorumlu üçüncü bir kişinin bulunması gereklidir. Dosya içerisinde bulunan “ … ” numaralı 25/06/2018 tarihli Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi’nden, davacı … ile dava dışı sigortalı …Ltd. Şti arasında dava konusu yükün “… ” isimli gemi ile gerçekleştirilecek taşıması sırasında meydana gelebilecek nakliye rizikolarına karşı sigorta sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır. Sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle ödeme yapmış olma koşulu bakımından dosyaya sunulan 16/08/2018 tarihli ibraname ile 28/08/2018 tarihli ödeme belgesinden davacının sigorta tazminatını dava dışı sigortalıya ödediği anlaşılmaktadır. Buna göre davacının yapmış olduğu ödeme gereğince TTK 1472 maddesi uyarınca aktif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Dava dışı sigortalı ZINDE firmasının, dava dışı satıcı ABD’ de yerleşik … firmasından 31/05/2018 tarihli … numaralı faturalar ile toplam 593.000,00 USD bedelle davaya konu emtiaları (tıbbı cihaz) satın aldığı, emtiaların Hangzou/Çin’ den Yarımca/Türkiye’ ye nakliyesi için sigortalı firmanın davalı … firmasını sevk ve koordinasyon için görevlendirdiği, davalı … firmasının, deniz yolu taşıması için, davalı … firmasını görevlendirdiği, emtiaların, Deniz yolu ile taşıma işleminin … firmasının sevk ve idaresinde, fiili taşıyan sıfatı ile dava dışı …’ ya ait … gemisi ile 2 adet “…” ve “…” numaralı 40′ … soğutmalı (20 derece) konteynerler içerisinde, 12/06/2018′ de SHANGHAI/ÇİN’ den yüklenerek, 17/07/2018’de Yarımca Limanında tahliyesinin yapıldığı, emtiaların Yarımca/Türkiye’ de tahliyesi sonrası 18/07/2018 tarihinde karayolu ile taşınmak üzere Türkiye’ de yerleşik dava dışı… Ltd. Şti. aracılığı ile … ve … plakalı tırlara yüklenerek, Ankara’ ya taşındığı, … Gümrük Müdürlüğü tarafından … fatura numaralı emtiaların, 17/07/2018 tarihli … numaralı gümrük beyannamesi ile gümrük işlemlerinin tamamlanması sonrası Ankara Lojistik Üssü geçici depoda 19/07/2018 tarihinde konteynerin açıldığı sırada hasarın belirlendiği anlaşılmıştır. … plakalı araç ile… nolu konteynerin , … plakalı araç ile … nolu konteynerin … GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ’ünde boşaltmak üzere taşındığı dava dosyasındaki Transit Refakat Belgesinden tespit edilmiştir.
Davacı vekilince, kara taşımasına yapan dava dışı … Tic. Ltd. Şti. Firmasının vermiş olduğu hizmet karşılığı davalılardan… firması adına düzenlediği fatura dosyaya sunulmuş olup, buna göre davalılardan … bakımından taşımanın tamamının( deniz ve kara) üstlenildiği mahkemece değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, konşimento düzenleyen dava dışı … firmasının fiili taşıyan olduğu, dosyada bulunan 17/07/2018 tarihli 11.088 USD bedelli ve davalı … tarafından dava dışı sigortalı adına düzenlenen Shangaı-Yarımca navlun bedeli açıklamalı Navlun Faturası uyarınca, davalı …’in deniz taşımasını üstlenen akdi taşıyan olduğu ve nihayetinde davalı… Firmasının ise yukarıda da açıklandığı üzere taşımanın tamamını üstlenen akdi taşıyan sıfatı ile pasif husumet ehliyetlerini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyada bulunan … numaralı konşimento kayıtları incelendiğinde,
“ … ” kaydına göre; bir nakliye şirketi tarafından bir konşimentoda yapılan ve mühürlü bir konteynırda bir gemiye yüklenen gönderi türünü ayrıntılı olarak açıklayan bir beyan olduğu, ayrıca ” …” ifadesi, nakliyeciye sevkiyat öncesi konteynere ne yüklendiğini bilmediği konusunda uyarı niteliğinde olduğu,
“ … : Fabrika teslimi, satıcının yalnızca önceden belirlenmiş bir yerde malları teslim etmesinin gerekli olduğu ve nakliye masraflarından alıcının sorumlu olduğu anlamında bir terim olduğu,.
“ … ” kaydına göre; Taşıyıcının malların sevk edildiği liman veya terminali ve bir alıcının malları kabul ettiği teslimat limanı veya terminalini ifade eden “Konteyner Sahasından Konteyner Sahasına” anlamını ifade ettiği bilirkişilerce açıklanmıştır.
TTK 1185 maddesi gereği zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerekmektedir. TTK 1185/4 maddesine göre; “Eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir.”
İhtilaf konusu emtiaların içinde bulunduğu konteyner, 17/07/2018 tarihinde gemiden tahliye edilmiş ancak bu aşamada alıcı tarafından herhangi bir hasar tutanağı veya hasar kaydı tutulmamıştır. Dava dosyasındaki ekspertiz raporunda belirtilen ve depo operasyon sorumlusu ve nakliyeci firma yetkilisi imzaları ile tanzim edilen 17/07/2018 tarihli tutanağın; ” … Müdürlüğünce onaylı 17/07/2018 tarih ve … özet beyan muhteviyatla eşyayı taşıyan … plakalı aracın geçici depolama yerine tahliyesi için tır tentesi açıldığında 1 numaralı taşıma senedinde bulunan …Ltd. Şti. firmasına ait 59 kap malzemede kolilerin ezilmiş, ıslanmış, yırtılmış ve açılmış olduğu görülerek teslim alınmıştır“ şeklinde düzenlendiği belirtilmiş olmasına karşın, dava dosyasında bu tutanağın sunulmadığı anlaşılmıştır. Ancak yukarıda işaret edildiği üzere kara taşıma faturasının da davalı … adına düzenlendiği ve taşımanın tüm ayağının davalılarada … firması tarafıdan üstlenildiği tespiti karşısında, nakliye firması yetkilisinin hasar tespit tutanağında bulunan imzası nedeni ile, hasarın davalılardan … firmasına TTK 1185 maddesi uyarınca süresinde ihbar edilmiş olduğu mahkemece kabul edilmiştir. Bu nedenle davalılardan … bakımından, uyuşmazlık kapsamında hasarın sorumlulukları altında meydana gelmediğini ispat bakımından, ispat yükü davalı üzerindedir. Davalı tarafça hem deniz hem kara taşımasının üstlenildiği de sabit olduğundan, davaya konu hasarın kendi sorumluluk sahalarında meydana gelmediği hususu, davalı yanca ispatlanamadığından bu davalı bakımından, hasar nedeniyle sorumluluklarının bulunduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Davalılardan …’in sorumluluğu bakımından yapılan değerlendirmede ise; emtiadaki ıslaklık hasarının, ilk defa Ankara’ da bulunan geçici depolama alanında yapılan incelemede ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Ancak konteynerdeki hasara yol açan olayın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği tespit edilememiştir. Ayrıca navlun faturasına göre yalnızca deniz taşımasını üstlendiği anlaşılan bu davalı bakımından TTK 1185 maddesi gereğince hasar ihbarının süresi içerisinde yapılmamış olduğu da dosya kapsamında sabittir. Buna göre TTK 1185 maddesi gereğince hasarın davalı … sorumluluğunda meydana geldiği hususunun ispatı bakımından, ispat yükü davacı üzerindedir. Ekspertiz raporundan; dava konusu konteynerler üzerinde fiili bir inceleme ve tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, raporda emtiadaki ıslaklığın deniz suyu mu yoksa tatlı su mu olduğunu gösterir gümüş nitrat testinin de tatbik edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Buna karşılık dava dosyasına getirilen maddi vakıa, emtianın ıslanmış olduğudur. Ne şekilde ıslandığı, ıslanma zararının davalı …’in sorumluluk alanı içerisinde mi yoksa dışarısında mı meydana geldiği belli değildir. Konteyner limanda teslim alındığı esnada bir hasar tespiti yapılmamış, hasar tespiti ancak mallar geçici depolama alanına getirildiğinde belirlenmiştir. Buna göre hasarın davalı … sorumluluğu altında meydana geldiği hususunun davacı tarafça ispat olunamadığı değerlendirilerek bu davalı bakımından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince, hasar tazminatının yanı sıra, ekspertiz raporu ücreti de talep edilmişse de, ekspertiz ücreti talebi mahkemece yerinde görülmemiştir. Zira sigorta şirketi olan davacının olsa bir hasar durumunda ekspertiz raporu düzenlenmesini talep etmesi kerni görev alanı içerisinde bir tercihi olup, davalıların sorumluluğu bulunmadığı durumda dahi ödeme yapması gerekip gerekmediğinin tespiti bakımından kendi tercihi ile düzenlenmesini talep ettiği bu rapor bedelinin davalılardan talep edilemeyeceği mahkemece değerlendirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın Davalı … firması bakımından kısmen kabulü ile Davalı … bakımından davanın reddine dair aşağıdaki hali ile karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABÜLÜ ile ….İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın kısmen İPTALİNE, takibin 7.640,00 USD asıl alacak bakımından davalılardan … Anonim Şirketi hakkında DEVAMINA, asıl alacağın icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca faiz uygulanmasına,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davalılardan… Tic. Ltd. Şti. Hakkında ki davanın REDDİNE,
-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Karar harcı olan 3.007,79 TL’den peşin alınan 738,77 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.269,02 TL harcın davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 738,77 TL harcın davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 3.768,40 TL’nin (54,40 TL başvurma harcı, 114,00 TL posta gideri ve 3.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 3.584,50 TL’sinin davalı … Anonim Şirketinden alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 6.524,11 TL vekalet ücretinin davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı … Anonim Şirketi vekili için takdir edilen 2.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davalı … Ltd. Şti.vekili için takdir edilen 6.524,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, Davacı vekili ile davalı… vekilinin yüzüne karşı davalı … yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip … Hakim …
✍e-imzalıdır. ✍e-imzalıdır.