Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/104 E. 2021/330 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2021/104 Esas
KARAR NO : 2021/330
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya ait … marka ve model … adlı gemide yaşanan arazı nedeni ile iki farklı onarım servisi verildiğini, … numaralı fatura tanzim edildiğini ancak borcun ödenmediğini bu nedenle … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsiz olduğunu, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkilinin yetki itirazlarının bulunduğunu ve yetkili Mahkemelerin Bakırköy Tüketici Mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, esasa ilişkin ise, müvekkilinin 22/09/2020 fatura tarihinden …’m isimli teknenin sahibi olmadığını, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, teklif formu ile faturanın aynı tarihte düzenlenmesinin haksız bir suretle menfaat elde edilmeye çalışıldığının göstergesi olduğunu, teknede yapılacak işlemleri ve hizmetler için açık onay arandığını, müvekkilinin onayının alınmadığı bir teklif üzerinden aynı günlü fatura düzenlenemeyeceğini, yapılan icra takibinde kötü niyetli olunduğunu beyanla davanın reddi ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki tekne bakım onarım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup, uyuşmazlığın mahkememiz görev ve yetkisine yönelik itirazın yerinde olup olmadığı, davalının pasif husumet ehliyetine haiz olup olmadığı, davacı tarafça alacağa konu fatura içeriğindeki hizmetlerin ifa edilip edilmediği ve buna göre varsa davacının alacak miktarının tespiti noktasında toplandığı anlaşıldı.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.6102 sayılı TTK nun 4 ve 5. maddeleri gereğince mahkememizin görevinin tayini için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Dava konusu olan uyuşmazlıkta, davacının talep ettiği alacağın taraflar arasında düzenlenen ve davalıya ait “…” adlı şahsi teknede yaşanan arızalar nedeni ile tekneye verilen eser sözleşmesi niteliğindeki onarın servis hizmetlerine dayandığından uyuşmazlığın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekmektedir. Nitekim … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas ve 2018/… Karar sayılı 27/04/2018 tarihli ve 2020/… Esas ve 2020/… Karar sayılı 05/02/2020 tarihli, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2020/… Esas ve 2020/… Karar sayılı 24/09/2020 tarihli kararlarında da benzer nitelikteki uyuşmazlıkta, uyuşmazlığın sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekeceğinden bahisle genel mahkemelerin görevli olduğuna işaret edilmiştir. Ayrıca Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları da bu yöndedir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2017 tarih 2016/2840 esas, 2017/2126 karar; 05/10/2015 tarih, 2015/3948 esas, 2015/4790 karar; 09/11/2015 tarih, 2014/6962 esas, 2015/5607 karar sayılı kararları).
Denizcilik İhtisas Mahkemeleri 28/04/2004 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5136 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkındaki Kanunla kurulmuştur. 5136 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine son fıkra olarak “İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu kanunun dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir” hükmü eklenmiştir. Bu maddeye göre Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin görev alanı 6762 sayılı TTK’nın dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin uyuşmazlıklarla sınırlıdır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır (m.1533). 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 5(2) maddesinde “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4’üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer Kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” hükmü getirilmiştir. Yeni Ticaret Kanunun’da “Dördüncü Kitap” yerine “bu Kanundan ve diğer Kanunlardan doğan” denilerek söz konusu mahkemenin bakacağı işlerin alanı, amaca uygun olarak genişletilmiş, münhasıran deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarıyla ilgili olarak Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunun görevlendirme yapabileceği belirtilmiştir. 6102 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda ticaret mahkemelerinden hangisinin münhasıran deniz ticareti ve deniz sigortası ile ilgili hukuk davalarına bakacağı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görevlendirme kararına göre belirlenecektir.
Somut olayda dava, 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığı, deniz ticareti ve deniz sigortalarından kaynaklanmadığı, uyuşmazlığın teknenin onarımına ilişkin sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcuttur. Uyuşmazlığın sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekir.
Dava konusu uyuşmazlıkta davalı taraf, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden hukuken tüketici niteliğini haiz gerçek kişidir. 6502 sayılı yasanın 83/2 maddesi “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmünü düzenlemiştir. Aynı yasanın 73. Maddesi ise;” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizin görevinin deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan davalara ilişkin olması nedeni ile işbu dava yönünden mahkememizin görevsiz olduğu, davalının tüketici sıfatını haiz olduğu, Yargıtay 13 Hukuk Dairesi 2016/… Esas ve 2020/… Karar sayılı 30/01/2020 tarihli ilamı da gözetilerek ve HMK yetkiye ilişkin hükümlerde değerlendirilerek, mahkememizin Deniz İhtisas Mahkemesi olması hususu ile yetki çevresinin İstanbul İli ile sınırlı olması da gözetilerek usul ekonomisi gereği görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy Adliyesi Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında mahkememizin görevsizliği yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ’ne Bakırköy Adliyesi Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunun tespiti ile, karar kesinleştiğinde süresinde ve talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
3-Taraflarca karar kesinleştikten sonra süresince dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmez ise, talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden, verilen ek karar ile dava konusu harç, masraf ve ücreti vekalet konusunda KARAR TESİS EDİLMESİNE
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …

Hakim …