Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/90 E. 2021/187 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2020/90 Esas
KARAR NO :2021/187
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :03/03/2020
KARAR TARİHİ :30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin … IMO numaralı … Ana gemisinin maliki ve donatanı olduğu, davalı, geminin dava dışı kiracısı ile yapılan navlun sözleşmesi uyarınca yapılacak olan Kazablanka – … seferinin boşaltma limanı olan … Iskelesi’nd 13.04.2018 ve 16.04.2018 tarihleri arasında kiracı tarafından gemi acentesi olarak tayin edildiğini, davalı, gemi acentesi olarak tayin edilmesi akabinde 21.03.2018 tarihinde limandaki acentelik hizmetlerinin davalının dava dışı lokal acentesi … A.Ş tarafından Davalı adına ifa edileceğinin bildirildiğini, davalının, müvekkikilinin liman’da yapılacak/yapılması muhtemel masraflara ve acentelik hizmet bedeline karşılık olmak üzere … ‘ye göndermiş olduğu 22.150,00 USD avans ödemesinin 3.635,80 USD lik (2.987,45 EUR) kısmını haksız ve hukuka aykırı olarak “gözetim ücreti” adı atlında da uhdesinde tutması nedeniyle 3.635,80 USD’nin davalıdan tahsili talebiyle işbu davanın ikame edilmesi zorunluluğu hasıl olduğunu, 21.03.2018 tarihinde davalı tarafından müvekkilinin limanca yapılacak/yapılması muhtemel masraflara ve acentelik hizmet bedeline ilişkin 22.150,00 USD bedelli bir proforma fatura gönderdiği aynı tarihte müvekkilinin, praforma fatura içerisinde yer alan gözetim ücreti ne itiraz ederek ve bu ücretin kendilerinden tahsili halinde davalıya karşı sahi olduğu tüm dava haklarını saklı tutarak davalı nam ve hesabına hareket eden lokal acentesi …’ye 12/04/2018 tarihinde 22.150,00 USD tutarında avans ödemesi yaptığı, davalı limanda yapılan masraflar ve acentelik hizmet bedelini donatan tarafından gönderilen avanstan düşmüş ve müvekkilinin tüm haklı itirazlarına rağmen kalan 3.635,80 USD’yi böyle bir hizmet kendisinden alınmamış olmasına rağmen gözetim ücreti olarak haksız ve hukuka aykırı bir şekilde uhdesinde tuttuğunu belirterek davalının 3.635,80 USD’yi faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ticaret A.Ş. ana şirketi … ve A.Ş.’ye ait olan … ve … liman tesislerinde ve Türkiye genelindeki tüm Limanlarda … adına yük taşıması yapan gemilere acentecilik hizmetleri sunduğunu, … gemisinin maliki donatanı olan davacının … seferini yapmakta olan kiracısıyla müvekkil şirket arasında yapılan sözleşme uyarınca 13.04.2018 ile 16/04/2018 tarihleri arasında müvekkili, gemi acentesi olarak tayin edildiğini, müvekkili şirketin söz konusu hizmetin kendisi adına lokal acentesi olan dava dışı … A.Ş. tarafından yerine getirileceğini belirtildiğini, davacının kiracısına öncellikle 21 Mart 2018 taminde proforma fatura ve hizmetlerin sağlanmasından sonra ise 25 Nisan 2018 tarihinde fatura iletildiğini, davacının ise her iki belgedeki hizmet ücreti kalemleri arasında gözetim hizmetinin sağlanmasınını ihtiyari olduğunu ve kendisinin bu hizmeti almak istemediğini belirttiğini, dava dışı … Denizcilik tarafından hem hizmetin alınmasından önce hem de sonra gözetim ücretinin mevzuat uyarınca belirlendiğini, söz konusu hizmetin sağlanmasını malik ve donatanların insiyatifinden olmadığını ve bu ücretlerin her gemiden alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davalı acentenin … İskelesinde 13/04/2018 ve 16/04/2018 tarihleri arasında gemi acentesi olarak kendisine ödenen avanstan gözetim hizmeti adı altında tahsil ettiği gözetim ücretine hak kazanmış olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
TTK’nun 102. maddeye göre acente tanımı genel olarak ticari mümesil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye denir. Taşıma, deniz ticareti, sigorta, turizm gibi alanlara ilişkin özel düzenlemeler saklı tutulmuştur, şeklinde düzenlenmektedir. Kanunda yer alan bu tanım kapsamında, gemi acentelerine ilişkin olarak niteliğinde olan ve gemi acentesi tanımına yer verilen Gemi Acenteleri Yönetmeliği üzerinde durulması gereklidir. Yönetmeliğin 4/1, maddesinde gemi acenteleri: anlaşma yapmaya yetkilidir, bu anlaşmalarla gemi acentesi gemi sahibi, kaptan, işleten ve gemi kiralayanın nam ve hesabına hareket eder, üçüncü kişi ve kuruluşlara karşı müvekkillerinin haklarını korur, bu çerçevede yaptıkları iş ve işlemlerde kendi kusurları dışında sorumlu tutulamaz. Gemi Acentelik Hizmetleri Ücret Tarifesine İlişkin Tebliğin 4. maddesi uyarınca gemi acentesi, “deniz ve taşıt araçları ile yolcu ve yük taşımalarında gemi sahibi, İşleticisi, kiracısı nam ve hesabına üçüncü kişi ve kuruluşlara karşı hak ve menfaatlerini tayin edilen bölge içinde koruyan ve bunun karşılığında ücret alan gerçek ve tüzel kişiler “olarak tanımlanır. Atamaya göre acenteler, “koruyucu acente” ve “çarterer acentesi” olarak hizmet verir. verir. Gemi acenteleri, donatan veya geminin yolculuk veya zaman çarter tahsis edilmesi halinde çarterer tarafından atanabilir. Çarterer acenteleri yetkili oldukları limanlarda İlgili geminin çarter sözleşmesi tahtında gemi ve yük ile ilgili hizmetleri yerine getirir. Uygulamada, zaman çarteri sözleşmesi tahtında tahsis edilen geminin donatanı Gemi Acenteleri Yönetmeliği madde 4/1 uyarınca koruyucu acente sıfatı ile ilgili limanda sadece kendi menfaatlerini korumak amacıyla çoğunlukla başka bir acente tayin eder. İhtilaf konusu olayda, Davalı gemi acentesinin, çartererin acentesi olarak atandığı konusunda ihtilaf yoktur. Davacı donatan kendisine ayrı bir acentede atamamıştır. Dolayısıyla Davalı gemi acentesi, hem gemi hem de yük ile hizmetleri birlikte yerine getirmesi gereklidir. Somut olayda Acentesinin tahliye limanında: 18.4.2018 tarihli “Deniz Yolu Genel Bildirimi'” formunu gemi kaptanı adına gemi kaptanı ile birlikte doldurduğu, kaşe ve imza attıkları ve bu formun … Gümrük Müdürlüğüne sunulduğu, Gemide taşınan ve tahliyesi yapılacak yüke ilişkin … Gürmük Müdürlüğüne Gümrük Özet Beyanını sunduğu, Donatan/Taşıyan tarafından yük ilgililerine verilen hazırlık ihbarında acente sıfatıyla gösterildiği, Tahliyeye ilişkin Olaylar Raporunun hazırladığı anlaşılmaktadır, Böylece, Davalı Şirket gemi ve çarterer adına limanda, gemi ve yük ile igili hizmetleri yerine getirmiş olduğu görülmüştür.
Gemi acenteleri, acentelik ilişkisinin devamı süresince vermiş olduktan hizmetlere karşılık ücrete hak kazanır. Taraflar ücret miktarını acentelik sözleşmesinde belirleyebilir. Sözleşmede hüküm bulunmadığı hallerde 6102 sayılı TTK’ nın 115. maddesi uyarınca ücret, gemi acentesinin bulunduğu yerdeki ticari teamüle, teamül de mevcut değilse halin gereğine göre mahkeme tarafından belirlenir.
Gemi Acentelik Hizmetleri Ücret Tarifesine İlişkin Tebliğinin 4. Maddesinin d bendi uyarınca, gemi acentelik hizmeti, “Türk limanlarına gelen her türlü deniz taşıt ve araçlarının yolcu, yük, bakım/onarım, sörvey, ikmal, personel değişikliği, yükleme/boşaltma, kılavuz/römorkör alma vb. işlemlerinin, ilgili kişi, kuruluş ve birimler nezdinde ifasını ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarının öngördüğü kuralların noksansız uygulanması ve bu işlerle ilgili her türlü bilginin zamanında doğru ve noksansız olarak bildirilmesini” kapsar.
Bu tanımda verilen gemi acentesinden beklenen hizmet oldukça geniştir ve işin mahiyeti gereği gözetim ücretini kapsadığı anlaşılmaktadır. Nitekim aynı maddenin f /2 bendinde gözetim ücreti; gemi işlemlerinin ilgili kişi, kuruluş ve birimler nezdinde acente tarafından takip edilmesi, yerine getirilmesi, işin hızlandırılması, en kısa süre içinde ve salimen eşyanın tahliyesi ve yüklemenin sağlanması, evrak işlemlerinin yapılması, yükün teslim alınmam ve teslim edilmesi, eşyadaki eksiklik veya fazlalıkların takibi karşılığı olarak, deniz taşıt ve araçların sahibi, kaptanı, işleteni veya kiracısı tarafından ödenen ücret olarak tanımlanmaktadır, bu durumda, (d) bendindeki gemi işlemlerinin İlgili kuruluşla ve birimler nezdinde takip edilmesi, hizmetin hızlıca yerine getirilmesi ve en kısa sürede eşyanın tahliyesi ancak gemi acenteliği hizmetiyle mümkündür. Dolayısıyla gemi acentesi esasen çoğu kez, her iki hizmeti İçiçe yerine getirmek zorundadır, bu hizmetlerin birbirinden ayrılması taraflar arasında açıkça anlaşma şartı olmadıkça ve İşin mahiyetine uygun oldukça birlikte gerçekleşir. Bu durumda ise, gemi acentesinin gemi acentelik ücretinin yanı sıra gözetim ücretine hak kazanacağının kabulü gerekir. TC. Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün S. … sayılı yazısında, “gerek … Hizmetleri Ücret Tarifesine İlişkin Tebliği de gerekse Gemi Acenteleri Yönetmeliğinde gözetim ücretinin zorunlu veya ihtiyari olduğu Konusunda bir ifade bulunmadığı bu hizmetlerin deniz taşıt ve araçlarının sahibi, kaptanı, işleteni veya kiracısı tarafından talep edilmesi ve acentenin de bu hizmetleri sağlaması halinde gözetim ücreti talep edebileceği ve uygulamada da bu hizmetlerin talebe bağlı olması gerektiği belirtilmiştir. Açıklamaya bağlı olarak, gözetim ücretine hak kazanılması için iki şart gerekir; birincisi talep, ikincisi bu hizmetlerin fiilen verilmiş olmasıdır ki, ihtilaf konusu olayı incelediğimizde, bu şartlar uyarınca da Davalı acentenin gözetim ücretine hak kazandığı sonucuna varılmaktadır. Şöyle ki; Her ne kadar Davacı, gözetim ücretinin baştan beri kabul edilmediğini iddia etse de, gemi acentesinin çarterer tarafından atanmış olması, kaptanın yukarıdaki evraklarda kaşe ve imzasının bulunması ve yine Hazırlık İhbarında yük ilgililerine davalı acentenin gösterilmesi bu hizmetlerin donatan/çarterer/kaptan tarafından talep edildiğini gösterir.
Gemi Acentelik Hizmetleri Teblîğinin 4. Maddesinin f/2. Bendindeki gözetim ücretine hak kazanacak şekilde, Davalı acente tarafından gemi işlemlerinin gümrük ve limanda takip edildiği, işin hızlandırıldığı, salimen eşyanın tahliyesinin sağlandığı, evrak işlemlerinin yapıldığı, yükün teslim alınması ve teslim edilmesi sırasında acente olarak donatan/taşıyanı temsil ettiği anlaşılmaktadır. Tüm bu değerlendirmeler kapsamında, davalı acentenin gözetim ücretine hak kazandığı sonuç ve kanaatine varıldığından haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı vekili mahkememizin 2020/… esas sayılı dosyada alınmış bilirkişi raporunu ibraz ettiği görülmüşsede, sunulan bilirkişi raporu ve mahkememiz 2020/…esas sayılı dosyası incelendiğinde taraflarının farklı olduğu, ayrıca o dosyada acentenin böyle bir hizmet vermediği bu sebeple ücret alacağının doğmadığı tesbit olunmuştur. İş bu dosyada ise gözetim ücreti alacağı doğuracak hizmetin verilmiş olduğu ispatlanmakla; tarafları ve konusu farklı olan her iki dosya açısından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.956,49 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.897,19 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır