Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/89 E. 2021/295 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/89 Esas
KARAR NO : 2021/295
DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …Ş., maliki ve donatanı olduğu … gemisinin Antalya-Monrovia seferinin yükleme limanı olan Antalya Limanı’nda davalının 28.04.2018 ve 04.05.2018 tarihleri arasında gemi acentesi olarak tayin edildiği, acenteye yapılacak masraflar ve acentelik hizmeti karşılığında avans ödemesi yapıldığı, bu ödemenin verilmeyen hizmet ve yapılmayan masraflara ilişkin kısmının iadesinin gerektiği davalı acentenin gemi için gözetim hizmeti vermemiş olmasına rağmen gözetim ücreti de tahsil ettiği ve bu ödemeyi iade etmediği iddiasında bulunarak gözetim ücretinin davalının malvarlığında haksız şekilde bulunması sebebiyle iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya eksiksiz bir acentelik hizmeti sunulmuş olduğundan talep edilen iadenin haksız olduğunu, Gemi Acentelik Hizmetleri Ücret Tarifesine İlişkin Tebliğ’de gözetim ücretinin tanımlandığını ve Tebliğe göre bu hizmetin acentelik hizmetinin tamamlayıcısı olduğunu, kendisinin gemi ile ilgili işlemleri takip ettiğini, gereğini yerine getirdiği ve işin hızlandırılması ile en kısa sürede yerine getirilmesini sağladığı söz konusu hususun Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği’nin yazısı İle de ortaya konulmuş olduğunu, davacıya verilmiş olan bir hizmetin ücretlendirilmemesinin mümkün olmadığı savunmasında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki acentecilik ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili talepli alacak davası olup; uyuşmazlığın, davacı tarafca acentelik sözleşmesi kapsamında ödenen gözetim ücretinin ilgili yönetmeliğe göre ödemesinin gerekip gerekmediği, davalı adına gözetim ücretinin tahakkuk edip etmediği ve buna göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … ve … tarafından tanzim edilen 03/02/2021 tarihli raporda, taraflar arasında bir acentelik ilişkisinin olduğu, acentenin vermediği bir hizmet için ücret talep edemeyeceği, dayanak yapılan Tarife Tebliği”ndeki herhangi bir hükmün gözetim ücretinin herhalde ödeneceği şeklinde yorumlanmasının makul olmadığı, davalının gözetim ücreti vermiş olduğu dosya kapsamından anlaşılamadığından tahsil ettiği gözetim ücretinin iadesinin gerektiğine ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Taraflar arasında … gemisinin Antalya- Monrovia seferine ilişkin seferin yükleme limanı olan Antalya Limanı’nda acentelik hizmeti verilmesine dair bir acentelik sözleşmesi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Acentelik sözleşmesi dosyaya sunulmamış olmakla birlikte taraflar arasındaki elektronik posta yazışmaları dosyada bulunmaktadır. Söz konusu yazışmalar öncelikle acentelik sözleşmesi gereğince davalı tarafça verilen bilgi ve hizmetlere ve taraflar arasında acentelik ücreti hususunda yaşanan uyuşmazlığa ilişkindir. 18 Nisan 2018 tarihli yazışmalarda davalı taraf Antalya Limanı’na geminin yanaşması hususunda gerekli olan bilgileri aktarmıştır. Ardından taraflar ücrete ilişkin proforma faturada yer alan bazı kalemelere dair uyuşmazlığa düşmüş, belli kalemler bakımından (örneğin motorbot ücreti) uzlaşmış olmalarına rağmen gözetim ücreti hakkında uzlaşma sağlanamadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça proforma faturaya dahil edilen ve davacı tarafça iadesi talep edilen gözetim ücretinin ödenmesinin gerekip gerekmediği belirlenirken öncelikle bu ücrete ilişkin bir hizmetin verilip verilmediği, diğer bir anlatımla acentenin bu ücrete hak kazanmış olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Zira herhangi bir tarifede bir hizmetin ücretinin belirlenmiş olması hukuken o hizmet verilmemiş olsa dahi ücretin tahakkuk ettirilebileceği anlamına gelmemelidir.
Gemi Acentelik Hizmetleri Ücret Tarifesine İlişkin Tebliğ (İTO: 2008/1) (“Tarife Tebliği”) acentelik hizmetleri ile acente tarafından verilen diğer hizmetleri tanımlamış, tanımlanan hizmetlere ilişkin taban ücretleri belirlemiştir. Tanımlar başlıklı 4. maddenin 1. fıkrasının (d) bendine göre gemi acentelik hizmeti, Türk limanlarına gelen her türlü deniz t.aş.i ve araçlarının yolcu, yük, bakım/onarım, sörvey, ikmal, personel değişikliği, yükleme/boşaltma, kılavuz/römorkör alma vb. işlemlerinin, ilgili kişi, kuruluş ve birimler nezdinde ifasını ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarının öngördüğü kuralların noksansız uygulanması ve bu işlerle ilgili her türlü bilginin zamanında doğru ve noksansız olarak bildirilmesini ifade eder. Aynı hükmün (e) bendinde koruyucu acentelik hizmeti, taşıma mukavelesi hükümleri gereğince tayin edilen acenteye ilaveten, gemi donatanı, kaptanı veya işleticisinin, gemi adına yaptırmak istediği hizmetler için tayin edilen gemi acentesinin yapacağı iş ve hizmetler şeklinde tanımlanmış, hükmün (f) bendinde ücretlerin tanımlarına yer verilmiştir. Acentelik ücreti, gemi acenteliği hizmeti yapan gerçek veya tüzel kişilere, yaptıkları hizmetlere karşı bu Tebliğin ekinde bulunan taban ücretlerden az olmamak üzere gemi sahibi, kaptanı, işleteni veya kiracısı tarafından ödenen ücrettir. Gözetim ücreti ise acentelik ve koruyucu acentelik hizmetlerine ek olarak, gemi işlemlerinin ilgili kişi, kuruluş ve birimler nezdinde acente tarafından takip edilmesi, yerine getirilmesi, işin hızlandırılması, en kısa süre içinde ve salimen eşyanın tahliyesi ve yüklemenin sağlanması, evrak işlemlerinin yapılması, yükün teslim alınması ve teslim edilmesi, eşyadaki eksiklik veya fazlalıkların takibi karşılığı olarak, deniz taşıt ve araçlarının sahibi, kaptanı, işleteni veya kiracısı tarafından ödenen ücrettir. Bunun yanında primaj ücreti, personel gözetimi ücreti ve transit gemi aksam ve malzeme aktarma ücretlerinin tanımlarına da ver verilmiştir.
Tarife Tebliği’nde verilen hizmetlere ve ücretlere ilişkin tanımlar incelendiğinde öncelikle belirlenen husus “gözetim hizmeti”nin “acentelik hizmeti” kapsamında olmadığıdır. Bu sebeple her iki hizmet bakımından ayrı tanımlar yapılmıştır. Tebliğin herhangi bir hükmünde gözetim ücretinin acentelik hizmeti kapsamında olduğu belirtilmediği gibi, tam tersine 4/1-f (2) maddesinde gözetim ücreti tanımlanırken söz konusu hizmetin acentelik ve koruyucu, acentelik hizmetine ek olarak verilen bir hizmet olduğundan bahsedilmiştir. Buna göre acentenin gözetim ücreti tahsil edebilmesi için acentelik hizmeti tanımına giren hizmetin yanısıra gözetim hizmeti tarımına giren hizmetleri de vermiş olması gereklidir.D
Dosyaya sunulan ve … Deniz Ticaret Odası tarafından hazırlanan “Gözetim Ücreti” Hk. Konulu yazıda her ne kadar gözetim ücretinin her halükarda talep edilebileceği belirtilmişse de acentenin bir hizmeti vermemiş olması halinde ücret talep edebilmesi hukuken mümkün mümkün olmadığı gibi, Tarife Tebliği’nde gözetim hizmeti alınmasını zorunlu kılan bir hüküm de yer almamaktadır. Aynı hususlar Gemi Donatanları ve Acenteleri Derneği’nin ilgili yönetim kurulu kararı hakkında da geçerlidir. Yine dosyaya delil olarak sunulan T C. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararında da Tarife Tebliği”nin amacı ve taban ücretin tarife ile belirlenmesinin gerekliliği açıklanmış ancak acentelere gözetim hizmeti verilmese dahi gözetim ücreti ödeneceğine dair bir hususa değinilmemiştir. Ayrıca dosyaya sunulan Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün dava konusu uyuşmazlığa ilişkin cevap yazısında Tarife Tebliği’nin herhangi bir hükmünün gözetim hizmetinin ve ücretinin zorunlu olduğu yönünde yorumlanamayacağı yönündeki görüşü de benzer doğrultudadır.
Dosyaya sunulan elektronik posta yazışmalarından davalı acentenin davacı donatana … gemisinin Antalya Limam’na yanaşması ve yükleme operasyonları hakkında bilgi verdiği anlaşılmaktadır. Verilen bu hizmetin ise Tarife Tebliği’nde verilen gemi acentelik hizmeti tanımını karşıladığı bilirkişilerce belirtilmiştir. Davacı delilleri arasında dosyaya sunulan 19/04/2018 tarihli e-posta yazışması incelendiğinde de, davacının açıkça davalıya gözetim ücreti talep etmediklerini bildirdiği anlaşılmaktadır. Buna öre yukarıda belirtildiği üzere tebliğde gemi işlemlerinini ilgili kişi, kuruluş ve birimler nezdinde acente tarafından takip edilmesi, yerine getirilmesi, işin hızlandırılması, en kısa süre içinde ve salimen eşyanın tahliyesi ve yüklemenin sağlanması, evrak işlemlerinin yapılması, yükün teslim alınması ve teslim edilmesi, eşyadaki eksiklik veya fazlalıkların takibi olarak açıklanan gözetim hizmetinin verildiği dosya kapsmaından tespit edilememektedir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile, 4.070,00USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD de ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Karar harcı olan 1.727,84.TL’den peşin alınan 431,97.TL’nin mahsubu ile bakiye 1.295,87.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (494,17.TL ilk harç 101,00.TL posta ücreti ve 1.800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 2.395,17TL’nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekili için takdir edilen 4.080,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davanın kabulüne karar verildiğinden davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021

Katip …

Hakim …