Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/51 E. 2021/90 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/51 Esas
KARAR NO : 2021/90

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/11/2011
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince 18/08/2011 tarihli 2.688,96 USD ve 3.423, USD bedelli faturaların tanzim edilerek davalıya gönderildiğini ancak borçlu tarafından fatura bedellerinini ödenmediği nedenle alacağın tahsili amacıyla … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl Davada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe ve davaya konu faturaların … 21 Noterliğinin ihtarnamesi ile iade edildiğini, faturaların kesinleşmediğini, taraflar arasında fatura konusu borçları doğuracak yazılı bir sözleşmenin olmadığını, müvekkiline teslim edilen orijinal konişmentonun olmadığını ve ordinonun şirketleri adına düzenlenmediğini belirterek davanın reddine, % 40 den az olmamak üzere davacının icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Davada (2014/1007) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişki gereğince , müvekkili şirket tarafından 13/08/2012 tarihli, 7.802,80- USD bedelli fatura tanzim edilerek davalı borçlu şirkete gönderildiğini, ancak davalı borçlu şirketin tüm sözlü uyarılara rağmen borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı borçlu şirket aleyhine , alacaklarının tahsili amacıyla … 19 İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin haksız ve mesnetsiz olarak ödeme emrinde yer alan borca itiraz ederek icra takibinin durduğunu belirterek açıklanan nedenlerle, itirazın iptali ile takibin devamına , davalının % 20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yapmış olduğu itirazın haklı olduğunu, davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, sunulan delillerin de iddiayı kanıtlayacak nitelikte olmadığını , şirketlerinin takip konusu yapılan fatura nedeniyle , davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını belirterek açıklanan nedenlerle, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan dayanaksız davanın reddine, kötüniyetli takip yapan davacının % 20 icra inkar tazminatının tahsiline, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava; taarflar arasındaki aşıma ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takiplerine yönelik itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuş taşıma belgeleri dosyaya temin edilmiştir.
… 14 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklısının … Ltd Şti olduğu, borçlusunun … Ltd Şti olup, ödeme emrinin 20/09/2011 tarihinde tebliğ edildiği, 27/09/2011 tarihinde itirazın edildiği, davanın 02/11/2011 tarihinde İİK ‘nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
… 19 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklısının … Ltd Şti olduğu, borçlusunun …Tic Ltd Şti olup, ödeme emrinin 06/10/2012 tarihinde tebliğ edildiği, 09/10/2012 tarihinde itirazın edildiği, davanın 04/08/2014 tarihinde İİK ‘nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan işbu davanın, Mahkememiz tarafından verilen 13/11/2017 tarih ve 2014/1255 Esas, 2017/372 sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2019 tarih ve 2018/1529 Esas 2019/7095 Karar sayılı ilamıyla bozularak geldiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 11 Hukuk Dairesi Mahkememiz kararını :” somut olayda konteyner demuraj ücreti talep şartlarının oluşup oluşmadığı, emtianın limanda beklemesine, geç teslim edilmesine ya da somut olayda olduğu gibi tasfiye edilmesine hangi tarafın eyleminin sebebiyet verdiği, kusurun hangi tarafta olduğu hususunun tespiti yönünden, iddia ve savunmalar ile sunulan deliller kapsamında inceleme yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozmuştur.
Mahkememizce dosya ek rapor almak üzere bozma öncesinde raporlarını sunan …, …, … ve …’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 13/11/2020 tarihli raporda, Davacının kendi tasarruf alanında sebeplerle, özel beyanı gereği gibi vermemesinden kaynaklanan demuraj ve sair masraflardan davalının sorumlu tutulamayacağı, Sayın mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise davacının toplam 14.848,00 USD demuraj alacağı hesaplandığı, Davacı yanın asıl davada 2,688,96 USD navlun ve sair masraflar ile 3,422 USD demuraj talep ettiği, birleşen davada ise avııca 7.802,80 USD demuraj talep ettiğinin tespit edildiği, talep edilen miktarların hesaplama bakımından somut olaya uygun olduğu, sayın mahkemece davacı yanın demuraja hak kazandığı kabul edilecek olursa talep edilen miktarlarının dosya kapsamında hesaplamalardan daha düşük kaldığı ve taleple bağlılık gereği sayın mahkemece değerlendirilebileceği, Deniz taşımalarında özel beyan düzenleme görevinin taşıyana-dolayısı ile davacı yana ait olduğu, özel beyan düzenlemesi bakımından konşimento aslının sunulmasının gerekmediği, konşimento aslının (aşıma başladığında yükleten ve taşıyanda bulunmasının mülga 6″’62 sayılı TTK hükümlerine uygun olduğu, Taşıma tamamlandığında konşimento aslının varma yerinde taşıyan veya taşıyan acentesine ibraz edilerek malın geçici depolama yerinden çekilmesinin esas olduğu, malların konişmento aslı ile de geçici depolama yerinden çekilebileceğine ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Davacı tarafça asıl davada, 2.688,96 USD navlun, tahliye/boşaltma, THC, geçici kabul, ordıno, ISPS güvenlik, 3.422,00 USD demuraj olmak üzere toplam 6.110,96 USD asıl, 27,12 USD işlemiş faiz alacağının tahsili için … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, birleşen davada ise, 7.802,80 USD demuraj alacağı ve 26,94 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.829,74 USD alacağın tahsili için … 19. İcra Müdürküğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin talep edildiği, asıl ve birleşen davada, davalıya ait emtiaların, davacı tarafından deniz taşımacılığı ile …’den, … Limanı’na taşındığı, taşınan mallar için davalı şirket adına özet beyanı verildiği ve ordinosunun hazırlandığı ancak, davalının konişmento muhteviyatında yer alan yükü teslim almadığı ve bu taşımadan kaynaklı navlun ve diğer masrafların istinaden 18/08/2011 tarihli, 2.688,96 USD bedelli fatura ve 18/08/2011 tarihine kadar oluşan demuraj alacağı için 18/08/2011 tarihli, 3.422,00 USD bedelli fatura, demuraj bedelinin kalan kısmı için de 13/08/2012 tarihli, 7.802,80 USD bedelli fatura düzenlendiği ve bu alacak kalemlerinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dünya deniz ticareti ve hukukuna girmiş bulunan, konteyner demurajı özünde, konteyner işgaliye bedeli olmakla; konteyner üzerinde tasarruf hakkı bulunan kişi (Davacı), gönderilenin (alıcı) belli bir süre içinde konteyneri iade etmesini ister, çünkü konteyner başka taşımalarda kullanacaktır. Bu sebeple konteynerin gönderilen tarafından iadesi için genellikle belli serbest süreler ve bunun aşılması halinde aşamalı olarak yeni süreler kararlaştırılmakta, bu süreler için, artan oranlara göre ödemelerin yapılması istenmektedir. Söz konusu ücret dolu olarak gelen konteynerlerin gemiden tahliye edildiği gün ile içerisindeki eşyanın konteynerden boşaltılıp, taşıyanın deposuna iade edildiği güne kadar geçen süre, belirlenmiş gün sayısından fazla ise taşıyana ödenen bir ücrettir. Bu ödemelere de, gemilerin gecikmesi hâlinde ödenen “demuraj” teriminden türetilmiş olarak “konteyner demurajı” denilmektedir.
Konteyner demuraj taleplerinde, talep edenin, iddiasını somut delillere dayandırması gereken ve bu şekilde hukuki olarak eksik olarak değerlendirilebilecek yönlerini minimalize eden bir yaklaşım sergilemesi gerekir. Konteyner demuraj taleplerinde somutlaştırılması gereken yönler aşağıdadır:
Taşıma sözleşmesi: Taşıtan ile gönderilen arasında yapılması gereken ve navlun, demuraj gibi somut verilerin yer aldığı bir sözleşme olabileceği gibi konteyner taşımasının doğası gereği elektronik ortamda yapılan slot/konteyner tahsisi ile, hat işleticisi firmanın gemisine yükleme yapılabilmesi sağlanmaktadır. Bu durumlarda, Konteyner taşımalarında, Konşimento da taşıma sözleşmesi olarak Türk ve uluslararası hukuk (İngiliz hukuku) tarafından kabul edilmiştir. Konşimento, kıymetli evrak olarak addedilip, konşimento üzerinde kayıtlı kurallar, taşıma sözleşmesi ve malı talep eden gönderilen – alıcı için de sözleşme olarak değerlendirilir.
Demuraj birim bedeli ve demuraj hesaplama şekli: Konteyner demuraj birim bedeli ve demuraj sürelerinin nasıl hesaplanacağı ve tarifeler konşimento üzerinde kayıtlı olmalı veya gönderilenin ulaşabileceği bir web adresinde olduğunun bildirilmiş olması gereklidir. Çünkü, borçlandırılan tarafın, demuraj ile ilgili yaptırımları bilmesi gerekir.
Varış ihbarı: Taşıyan veya taşıtan taraf konteynerin teslim limanına varış zamanını ve/veya vardığında gönderilene varış ihbarı göndermek zorundadır. Konteyner demuraj tarifesinin, konşimentoda kayıtlı olmaması halinde, vanş ihbarında bu tarifenin yer alması veya gönderilenin, konteyneri zamanında boşaltıp iade etmemesi sebebi ile demuraj ödeyeceği belirtilmesi halinde, gönderilenin demuraj ödemesi konusunda ihbar edildiği sonucuna ulaşılabilir.
Davacı ve davalı taraf arasında bir navlun sözleşmesi kurulduğu, davacının davalıya 25 Şubat 2011 tarihinde saat 14:18 de navlun teklifi gönderdiği davalının aynı gün saat 15:38 de davacıya gönderdiği maili ile davacının teklifini kabul ettiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda olduğu gibi asıl- alt navlun ilişkisinin söz konusu olduğu durumlarda, asıl taşıyan navlun sözleşmesinden doğan taahhütlerini aalt taşıyanları kullanmak suretiyle ifa etnıektedir. Dolayısıyla dava konusu taşıma işinde davacı şirket davalı firmanın taşıyanı, davalı taraf davacı firmaya karşı taşıtan, dava dışı … Ltd. ve … de alt taşıyanlarıdır. … firması davacının taşıyanı konumundadır Asıl – alt navlun sözleşmesinin söz konusu olduğu bu tür taşımalarda her sözleşmenin birbirinden ayrı olarak düşünülmesi gerekmekledir.
Davalı tarafın yükleri taşıtmasına rağmen teslim almaması üzerine, davacı şirket tarafından … A.Ş.’ye 11.224,80 USD tutarında demuraj bedeli ödendiği ve ödemeye ilişkin dekontun da dosyaya sunulduğu görülmektedir. Dava konusu olayda da fiili taşıyan … A.Ş … numaralı ANA konşimento ile ilgili olarak … tarihli … sayılı özet beyanı gümrüğe sunmuştur. Davacının … numaralı konşimento ile ilgili olarak … sayılı … Beyanı ise gümrüğe 19/08/2011 tarihinde sunduğu dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmaktadır. Dosyaya ayrıca … A.Ş. tarafından düzenlendiği anlaşılan … numaralı ordino da sunulmuştur. Dava konusu olayda davacının alt taşıyanı konumunda olduğu anlaşılan dava dışı … LTD nin , eşyayı taşımak üzere teslim aldığında … numaralı ara konşimentoyu hazırladığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkla kurulan alt navlun sözleşmeleri de dikkate alındığında, yukarıda da belirtildiği üzere … ile navlun sözleşmesini kuran taşıtan dava-dışı … Ltd dir. … tarafından düzenlenen konişmento uyarınca gönderilen ise Davacı’dır. Zira uyuşmazlıkta da bu işlemin asıl alacaklısı …, düzenlediği konişmento uyarınca gönderilen olan davacıdan 31/07/2012 tarihi itibarıyla uyuşmazlığa konu olan taşıma için 11,224,80 USD konteyner ücreti istemiştir. … Bankası dekontundan bu meblağın davacı tarafından dava-dışı … Acenteliğine ödendiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu bilgiler doğrultusunda bu miktarı fiilî taşıyana ödeyen davacının, ödediği bu miktarı kendisiyle navlun sözleşmesi kurduğu taşıtan Davalıdan isleyip isteyemeyeceği, diğer bir ifadeyle ödediği miktarı rücu edip edemeyeceği uyuşmazlık noktasını oluşturmaktadır.
Yükü taşıyan … firması tarafından … sayılı 11/05/20111 tarihli konşimentoya göre 07/06/2011 tarihinde bu yüke ilişkin olarak … Gümrük Müdürlüğüne … sayılı 07/06/2011 tarihli özet beyan verilmiş bulunduğu, bu özet beyanda taşınan eşyanın DAVACI … Taşımacılık Ltd. firmasına teslimin kayıtlı olduğu; dava dosyasında bulunan ve … Ltd. firması tarafından düzenlenmiş gözüken … sayılı 11/05/2011 tarihli konşimento fotokopisinde ise, gönderici firmanın dava dışı … firması, alıcı – gönderilen firmanın ise davalı …Tic. Ltd. Şti. firması olduğu anlaşılmaktadır.
Bu konşimento kapsamı eşya için ise … Gümrük Müdürlüğüne davacı … Taşımacılık Ltd. firması tarafından … tarih ve … sayılı … verilmiş bulunduğu görülmektedir. Bu bilgiler çerçevesinde, Davacı tarafından … Beyanın dava konulu taşımaya ilişkin ilk özet beyanın verilmiş olmasından 2 ay 12 gün sonra verilmiş bulunduğu, oysa eşyanın 22/07/2011 tarihinde Gümrük Kanunu hükümleri uyarınca tasfiyelik hale geldiği anlaşılmıştır. Davacının özet beyanı verdiği tarihte davalının eşyası tasfiyelik hâle gelmiştir. Bu çerçevede … Beyanın kimin kusuru sebebiyle geç verildiği hususunun açıklanması gerekmektedir. Bu aşamada mahkemece özet beyan kurumunun ayrıntısı ile açıklanarak, davaya konu uyuşmazlıkta demuraj masrafı oluşmasında kimin kusurlu olduğu hususunun açıklanması amacıyla yeni bir bilirkişi raporu düzenlenmesi yoluna gidilmiştir.
Özet beyan, taşıyan-taşıtan beyanıdır. Taşınan malın gümrüğe sunulması taşıyan tarafından yapılmaktadır. Taşıyan özet beyanı, kendisinde bulunan ve taşımaya refakat eden taşıma senedine-konişmentoya göre yapacaktır.
Gümrük Kanunu 35/B maddesi hükmünde aynen “4. Özet beyan eşyayı Türkiye Gümrük Bölgesine getiren veya eşyanın gümrük bölgesine taşıma sorumluluğunu üstlenen kişi tarafından verilir.” İfadelerine yer verilmektedir. Bu kişi, malı gümrük denetimine sokulmasını sağlamaktadır. Elektronik ortam kaydı şeklinde yapılması esastır.
Gümrük Kanunu 35/A maddesi ise “Türkiye Gümrük Bölgesinin kara suları veya hava sahasından gümrük bölgesi içinde durmaksızın geçen taşıt araçları ile taşınan eşya hariç olmak üzeret Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen eşya için özet beyan verilir.” Hükmünü içermektedir. Yani Türkiye’de serbest dolaşıma girecek veya sair şekilde gümrük rejimi veya gümrükçe onaylanmış işleme tabi tutulmak üzere limana getirilen eşyanın öncesinde,özet beyanı yapılmış olmalıdır.
Davaya konu uyuşmazlık bakımından özet beyan verme yükümlülüğü davacı ve onunla birlikte hareket eden taşıyan veya acenteleri tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.
Özet beyan için konişmento aslının sunulması şart değildir. Ancak gümrük idaresi özet beyanın denetlenmesi ihtiyacı duyduğunda taşıyandan varsa konişmento taşıyan nüshasını talep edebilecektir. Yada diğer taşıma ve sevk evrakı ile malın uluslararası ticaretinde kullanılan evrak da taşıyandan sorulabilir. Bu nedenle, taşıyan özet beyanını mutlaka kendisinde bulunan-bulunması gereken konişmento nüshasına isnat etmek durum undadır. Yoksa da özet beyan kapsamını sair sevk evrakı ile açıklayabilmelidir.
Dosyaya sunulan müzekkere cevabında da görüleceği gibi, malın gümrükten çekilebilmesi için taşıyıcı özet beyanını önceden yapılmış olması şarttır. Özet beyan yapılmadan mala ilişkin gümrük işlemi tesis edilmemektedir. Malın özet beyanla gcçici depolama yerinde kalma süresi deniz taşımalarında 45 gün, diğer taşımalarda 20 gündür. Bu süreler izinsiz ve idare onayı olmadan aşılırsa malın gümrük ihlali yaptığı ve idari yaptırım gerekeceği açıktır. Hatta mal tasfıyelik olabilmektedir.
Taşıma başladığında, TTK 1228 maddesi hükmüne göre gerek ara, gerek ana konişmento birden çok nüsha halinde düzenlenebilmektedir. Esasen kaç nüsha düzenleneceği hususunda bir kısıtlama yoktur. TTK 856 maddesi ise taşıma senedinin üç (3) özgün nüsha düzenlenmesini öngörmektedir. Ancak taşıma başlangıcında, yükletene malı temsil eden asıl nüsha verilir. Taşıyanda ise mala refakat edecek nüsha-taşıyıcı nüshası kalması ticari uygulamaya uygun olacaktır. Yani, asıl tek nüsha ise yükletende olmaktadır.
Somut olayda organizatör tarafından toplanan parsiyel yük taşıması söz konusu olduğu için, organizatör her yük gönderenine bir ara-house bill of lading vermekte, deniz fiili taşıyanı ise organizatöre bir master bill of lading-ana konişmento vermektedir. Bu durumda, organizatör yükleten-taşıtan gibi gözükmekte, … malın özet beyanı için mutlaka organizatör .. verilmesi gerekebilmektedir.
Davaya konu uyuşmazlığın meydana geldiği malın 22/08/2011 tarihinde “‘tasfiye listesine alındığı” dönemde yürürlükte olan 6762 sayılı mülga TTK 1097 maddesi ise açıkça bir nüsha yükleten imzalı konişmentonun taşıyana verileceğini düzenlemektedir. Yani taşıyanda bir nüsha konişmento verilmesi ve taşıyanın taşıma sürecini bu koııişmento ve buna bağlı olarak özet beyan ve geçici depolama aşamasına sokmakla yükümlü olduğu değerlendirilmektedir. Somut olayda malın 45 gün içinde gümrük rejimi veya gümrükçe onaylanmış işleme tabi tutulamaması sebebi ile mal tasfiye edilmiş gözükmektedir. Bu da malın özet beyanının gereği gibi verilmemiş olmasından kaynaklanmıştır.
Varma yerinde ise alıcı-göndcrilen, yükletende bulunan ve başta yükletene taşıyan tarafından verilen konişmento aslı ile malı çekebilmektedir. Malın çekilmesi için konişmento ile taşıyan acentesine başvurulmakta, tanıyan acentesi de malın bulunduğu liman-geçiei depolama işletmesine ordino vererek malın alıcısına teslimini sağlamakladır. Somut olayda, davalı – malın alıcısı malı çekememiş, mal tasfiyeye girmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davacı …’in kendisine gönderilmiş olması gereken ARA KONŞİMENTOYA göre, kendisinin de ithalatçı- alıcı gönderilen davalı firma adına yeniden özet beyan vermesi gerekmektedir. Bu konşimento Çin’deki … Lojistik tarafından gönderilmemiş olduğu için (bu husus dosyaya sunulan e posta yazışmalarında yer almaktadır) davacı gümrüğe özet beyan verememiştir. Eşya 45 gun sonra TASFİYELİK hale geldikten sonra, yukarıda belirtildiği üzere davacı l9/08/2011 tarihinde davalı adına özet bevan vermiştir.
Gümrük idaresine ithal edilecek yük için ithalatçı adına özet beyan verilmez ise, ithalatçının yani diğer tabirle davalının gümrük mevzuatı uyarınca mal üzerinde bir işlem tesisi etmesi hukuken mümkün değildir. Zira, gümrük kayıtlarında mal başkasına, diğer bir deyimle davacıya ait gözükmektedir. Bu durumda Davacı bu mal için Gümrük idaresinden EK SÜRE ALMAK SURETİYLE TASFİYEYİ önleyebilme imkânı varken bunu yapmadığı dosyada alınan bilirkişi raporları ile açıklanmıştır.
Tüm bu bilgiler çerçevesinde, eşyanın müsadere edilmesinde Davalının bir kusuru bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gecikmeye sebebiyet veren olgu ara konişmentonun geç ibraz edilmesidir. Bu ara konişmento dava-dışı … tarafından düzenlenmiştir. … ile navlun sözleşmesini kuran kişi davacıdır. Buna göre, davaya konu olayda, davacı yan özel beyan verdiği, ordino düzenlediği ancak malı davalının çekmediği iddiasında ise de; gereği gibi özet beyan verildiği ve malın gümrüğe sunulduğu iddiası sabit olmadığı ve malın tasfiyeye girdiği gözetilerek, asıl beklemenin davalının sorumluluk alanından kaynaklanmadığı, demuraj oluşmasına sebebiyet veren hususun davacı sorumluluğunda meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; taraflar arasındaki sabit olan navlun sözleşmesi gereği davalının ödemesi gereken navlun ücretini talep edebileceği, birleşen davada ise davacı tarafından yine demuraj faturasının takibe konu edildiği ve davacı tarafından yukarıda da açıklandığı üzere demuraj talebinde bulunamayacağı bu nedenle esas davadaki demuraj alacağı talebi bakımından ve birleşen davadaki talepler bakımından davanın reddine, asıl dava da takip tarihi itibariyle davalı tarafından likit alacağa haksız itiraz edildiği anlaşıldığından İİK 67maddesi gereğince %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği,( Yargıtay ilamı ile bu husus sabit olmakla) birleşen davada ise davalının kötü niyet tazminat talebinin İİK 67maddesi gereğince alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğu kanaatine varılmadığından bu talebin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Asıl davada,
-Davanın KISMEN KABULÜ ile, … 14 İcra müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasına yönelik itirazın kısmen İPTALİNE, takibin 2.688,96USD asıl alacak bakımından DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD de ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Takdiren kabul edilen asıl alacağın %40 oranı üzerinden düzenlenen 1.920,78TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Reddedilen kısım bakımından şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Birleşen davada;
-Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Asıl davada karar harcı olan 326,77TL’den peşin alınan 107,45.TL’nin mahsubu ile bakiye 219,32.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Asıl davada davacının peşin olarak yatırdığı 107,45.TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 5.913,90.TL’nin ( 3.791,90.TL bozma öncesi, 2.100,00.TL bilirkişi ücreti, 22,00.TL posta gideri) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 2.590,74.TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı yargı gider toplamı olan 2.300,00TL’nin (bozma öncesi) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.292,60.TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ÖDENMESİNE, bakiye giderin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Asıl davada davacı için takdir edilen 4.080,00.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
8-Davalı vekili için takdir edilen 4.080,00.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
9-Birleşen davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 240,10TL den karar harcı olan 59,30.TL nin mahsubu ile fazla alınan 180,80.TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
10-Birleşen davada davalı için takdir edilen 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ÖDENMESİNE,
11-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 25/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır