Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2021/113 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/489 Esas
KARAR NO : 2021/113
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun teslim almış olduğu 21/12/2017 tarihli 312,75 Euro konteyner tamir ücreti olmak üzere toplam 506,31 Euro fatura bedelini ödememesi üzerine … İcra Dairesinin 2018/… E sayılı dosyası, 21/12/2017 tarihli 1.416 TL, konteyner iç nakliye ücreti, 21/12/2017 tarihli konteyner ile ilgili 1.180 TL diğer ücretler olmak üzere toplam 2.596 TL fatura bedelini ödememesi üzerine …. İcra Dairesinin 2018/… E. sayılı dosyası, 21/12/2017 tarihli 662,80 USD ardiye ücreti fatura bedelini ödememesi üzerine …. İcra dairesinin 2018/… E sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, haklı ve yasal işbu alacakların tahsili amacıyla, … İcra Müdürlüğünün 2018/… E, 2018/… E ve 2018/… E sayılı dosyalarıyla başlatılan icra takiplerine itiraz edildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılacak bir yükleme için talep edilen … nolu konteynerın davalı-borçlu şirket tarafından 1 ay gecikmeli olarak … liman sahasına getirildiğini, Kumport liman sahasına gelen …-… nolu konteyner teslim almaya gidildiğinde hasarlı olduğundan dolayı konteynerın teslim alınamadığını, tüm gelişmelerden davalının mail ile haberdar edildiğini, müvekkilinin …-… nolu konteynerin hasarlı olarak gelmesi sonucu oluşan işlem ve diğer işlerin karşılığı harcamalara ilişkin faturaları davalıya gönderdiğini, davalı tarafça yasal süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, ödeme yapılmaması üzerine takibe geçildiğini yapılan takiplere davalı tarafça herhangi bir borçlarının bulunmadığından bahisle haksız yere itiraz edildiğini, müvekkilinin alacağının likit ve haklı bir alacak olduğundan ve davalının itirazının haksız yasal dayanaktan yoksun ve alacağının geciktirmeye yönelik kötüniyetli bir itiraz olduğundan alacağın %20’ı oranında icra inkar tazminatını davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava konusu taşımada müvekkili … ‘in “taşıyan” davacının da “Gönderilen” sıfatları bulunduğuna, davacı ile müvekkili arasında denizyolu taşıma akdi ise navlun mukavelesi olduğunu, Navlun mukaveleleri, konişmento, “yükleten”, “Taşıtan”, “Taşıyan” , “Gönderilen” kavramları, denizyoluyla yük taşıma işleri, denizyoluyla yapılan yük taşıma işlerindeki gecikme ve gecikme zararları kavramları ve denizyolu taşımasının ifası/ ademi ifası ve yük hasarları durumunda taşıyanın sorumlulukları ve sorumsuzluk halleri 6102 s. TTK ‘nın 5. Kitabı olan “Deniz Ticareti Hukuku” hükümlerinde tanımlandığını, nitekim özünde dava konusu ihtilafın klasik bir Deniz Ticareti hukuku ihtilafı olduğunu, deniz ticareti hukuku ve deniz sigortaları hukukundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıklara bakmaya Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatı ile İstanbul 17. Asliye Ticaret mahkemesinin münhasıran görevlendirildiğini beyanla dosyanın Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatı ile bakmaya münhasıran görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, taşımaya ilişkin konişmentoda bulunan yetki şartı gereğince davanın milletlerarası yetki yönünden reddine, her halükarda haksız ve hukuka aykırı davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/06/2020 tarih 2019/… esas 2020/… karar sayılı dosyasında “Davanın davacı ile davalı arasında deniz yolu navlununa ilişkin düzenlenen faturaların ödenmemesine ilişkin olduğu, deniz navlununa ilişkin işlerin, Deniz Ticaretine ilişkin düzenlemeler arasında yer aldığı, anılan Kanunun 5/2 maddesine göre deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin biri veya bir kaçının münhasıran HSYK tarafından görevlendirilebileceği, bu kapsamda HSYK ‘nın 20/07/2004 tarih ve 370 sayılı kararı ile İstanbul ‘da kurulup faaliyete geçirilen denizcilik ihtisas mahkemesinin yargı alanının İstanbul ili mülki sınırları olarak belirlendiği, yine 09/09/2014 tarihli Ticaret Mahkemesi hakimleri ile bazı yer adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin TTK ‘dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirildiği bu nedenle deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş Mahkemenin 2019/158E.-2020/246K. Sayılı ilamının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2020/… .-2020/ … K. Sayılı ilamı ile taraf vekillerinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olmuştur.
MÖHUK 47. madde hükmüne göre yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşmaları mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilir. MÖHUK 47. madde hükmüne göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekir.
Dosya kapsamından, uyuşmazlığın … nolu konşimento kapsamında yapılan taşımanın gecikmesi ve taşınan …-… nolu boş konteynerın taşıma sırasında hasarlandığı iddiası ile davacının davalıdan meydana gelen gecikme ve hasar nedeniyle ardiye ücreti, konteynır kiralama ve tamir ücreti ile konteyner iç nakliye ücretini talep edip edemeyeceği, davalının milletlerarası yetki itirazının kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplandığı, taşımanın Yunanistan Pire Limanından İstanbul … Limanına … isimli gemi ile yapıldığı, taşımaya ilişkin konşimentonun … adına … tarafından düzenlendiği, konşimentonun … adına Türkiye acentesi tarafından düzenlendiğine dair dosyada delil bulunmadığı, … ‘nin Danimarka’da kurulu yabancı bir şirket olduğu, taşıyıcı şirket, konşimentoyu düzenleyip imzalayan acente ile geminin yabancı olması nedeniyle uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, konişmentonun 26.maddesindeki yetki klozu ile taşıma sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara İngiliz Hukukunun uygulanacağı, yetkili mahkemenin ise Londra’da İngiliz Yüksek Adalet Mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yabancı unsuru taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanunun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin olduğundan (Aysel Çeliker/Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, Sayfa 19) uygulanacak hukuktan önce yetki konusunun karara bağlanması gerekmektedir. MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Eldeki dosyada somut uyuşmazlığın, … AS’nin Danimarka’da kurulu yabancı bir şirket olması, taşıyıcı şirket ile geminin yabancı olması, konşimentoyu düzenleyen acentenin … AS’nin Türkiye acentesi olduğuna dair dosyada delil bulunmaması nedeniyle yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklandığı, konişmentonun 26.maddesinde düzenlenen yetki klozunun halefiyet hükümlerine göre davacı sigorta şirketini bağladığı, konişmentodaki yetki şartına göre somut uyuşmazlık yönünden Londra’da bulunan İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin yetkili olduğu kanaatine varıldığından, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının Milletlerarası yetki itirazının KABULÜ ile, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 59,30 TL karar harcının 666,70 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 607,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Tarafların zorunlu Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL nin kabul ve red oranı dikkate alınarak davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı