Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/461 E. 2021/117 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/461 Esas
KARAR NO : 2021/117
DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin 2008 yılından bu yana ambalaj ve dayanıklı tüketim sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, uzun yıllardır müşterisi olan İspanya’dan dava dışı … .’den 23.137 kg ve 58.605,94 Euro değerinde alüminyum folyo siparişi aldığını, müvekkili şirket ve davalılardan … … A.Ş. Arasında navlun sözleşmesi kurulduğunu, 58.605,94 Euro değerindeki alüminyum folyonun taşınmak üzere davalılardan … … A.Ş. teslim edildiğini, … … A.Ş. diğer davalı … A.Ş. aracılığıyla taşıyarak alıcıya teslim edildiğini, 24/02/2020 tarihinde konteynerların boşaltılması sırasında alıcı tarafca konteynerin çatısında delikler olduğunu ve bu deliklerden giren suyun taşınan yüke zarar verdiği tespit edildiğini, müvekkili şirketi tarafından davalı … … temsilcisine e-mail ile gerekli işlemlerin başlatılmasının talep edildiğini, müvekkili şirket tarafından sigortacısı … Sigorta A.Ş. ye bildirimde bulunulduğunu, dava konusu hasar nedeniyle sigorta şirketi tarafından müvekkiline 20.000,00 Euro ödeme yapıldığını müvekkili şirketin fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla taşınmak üzere davalılara teslim ettiği yükte meydana gelen hasardan kaynaklanan toplam zararın 31.115,94 Euro olduğunu, 31.115,00 Euro zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, huzurdaki dava davalı tarafların hukuka aykırı şekilde hareket etmesi nedeniyle açılmış olduğundan yargılama giderlerinden olan toplam 8.976,38 TL tutarındaki tercüme masraflarının davalı taraflardan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki konşimento hükümleri gereğince huzurdaki davayı görmeye yetkili mahkeme İzmir mahkemeleri olduğunu, acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, davacının huzurdaki davada aktif husumet ehliyeti bulunmamakta olduğunu, esas yönünden davacı tarafından emtianın taşıma sırasında hasarlandığını ispat edilemediğini, huzurdaki davada ileri sürülen hasarın taşıma sırasında meydana geldiği sabit olduğunu, davacının iddialarının dayandırdığı ekspertiz raporu neticesinde hasara tuzlu suyun neden olmadığını, dava konusu olayın taşıma sırasında meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirketi sorumluluk yüklenmesi mümkün olmadığını, dava konusu taşımada yükleyiciye yola ve yüke elverişli konteyner tahsis edildiğini, taşımada kullanılan konteynerlerde herhangi bir eksiklik, hasar veya yetersizlik olmadığını, davacının hasar iddiaları taşıyanın sorumluluğu dışında kalmakta olduğunu, davacının sigortacısı tarafından tanzim olunan ve davacının huzurdaki davasına dayanak yaptığı ekspertiz raporunda dava konusu emtialar için 20.5000 USD sovtaj bedeli olduğu tespit edildiği davacı tarafın sovtaj bedelini düşmeden fahiş ve afaki taleplerde bulunduğunu, davacı tarafından huzurdaki davada talep edilen fahiş tazminat miktarının kabulünün mümkün olmadığını, konteyner taşımacılığında konteynerlerın kapalı ve mühürlü bir şekilde taşıyana teslim edilmekte olduğunu, taşıyanın konteynerin içindeki yüke müdahale etmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından müvekkil şirkete TTK madde 1185 kapsamında usule uygun ve süresinde herhangi bir hasar ihbarı yapılmadığı gibi davacının davasına dayanak yaptığı ekspertiz incelemesinin de usule aykırı bir şekilde tek taraflı olarak gerçekleştirildiğini, davacı tarafından yapılan tercüme masraflarının yargılama gideri sayılması ve talep edilmesi mümkün olmadığını davacı tarafından talep edilen faiz oranı ve zararın meydana geldiği tarihten itibaren faiz talep edilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, huzurdaki davayı görmeye yetkili mahkemelerin İzmir Mahkemeleri olması nedeniyle yetkisiz mahkemede açılan huzurdaki davanın yetki yönünden reddine, huzurdaki davanın müvekkil şirket bakımından husumet yönünden reddine, müvekkil şirketin olayda herhangi bir sorumluluğu bulunmaması nedeniyle huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ve sair tüm masrafların davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Uyuşmazlığın, tarafların husumet ehliyetinin olup olmadığı, dava konusu taşıma nedeniyle meydana gelen hasardan davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler miktarı, davacının davalılara ödemiş olduğu navlun bedelini talep edip edemeyeceği ile davalı … Şirketinin yetki itirazının kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut konişmentonun incelenmesinde 5.maddede “işbu konişmento kapsamında Nakliye Şirketine karşı herhangi bir talep Türkiye Cumhuriyeti İzmir Mahkemelerince ve Türk Kanunlarınca karar altına alınacaktır ve Nakliye Şirketi ve Tüccar bunların münhasır yargı yetkisine tabi olacaktır.” hususuna yer verildiği, TTK nın 1237/1.maddesinde taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmentonun esas alınacağının belirtildiği, HMK nun 17.maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemede açılacağının düzenlendiği dikkate alınarak, davalı şirketin yetki itirazının yerinde olduğu ve İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu kanaatine varılmakla, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden REDDİNE, kararın kesinleşmesi ile dosyanın HMK madde 20 gereğince talep halinde yetkili İzmir Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, (Deniz Ticareti ve Sigortalarına bakmakla görevli)
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İzmir Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerini gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
3-HMK ‘nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İZMİR TİCARET MAHKEMELERİ TEVZİ BÜROSU’NA GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK 331/2. Maddesi Gereğince Görevli ve yetkili mahkemece karara BAĞLANMASINA,
5-Taraflarca karar kesinleştikten sonra süresince dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmez ise, talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden, verilen ek karar ile dava konusu harç, masraf ve ücreti vekalet konusunda KARAR TESİS EDİLMESİNE ,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı