Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/43 E. 2021/283 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/43 Esas
KARAR NO : 2021/283
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirket tarafından … numaralı Nakliyat Emtea Taşıma Sigorta Poliçesi ile sigortalanan … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait gıda katkı maddesi cinsi emtealann Çin’den Türkiye’ye nakliyesi işi davalı şirket tarafından üstlenildiğini, Söz konusu emtealar; davalı şirket tarafından temin edilmiş olan 4 adet konteynere yüklenerek yine davalı şirket sorumluluğunda … … isimli gemi ile … Limam’na taşındığını, söz konusu konteynerlerin tahliyeye müteakip, 4 adet tır ile sigortalı firmanın Tuzla’da bulunan deposuna sevk edildiğini, …-5 nolu konteyner açıldığında alınan yoğun küf kokusu sebebiyle yapılan inceleme sonucunda kraft torbalar üzerinde küf lekeleri ve ıslaklıklar tespit edilmiş olup ekspertiz incelemesi yapıldığını, Yapılan Ekspertiz incelemesi sonucunda, konteyner tabanındaki metal ile ahşap kaplamasını birleştiren vida yerlerinden ve/veya ek izolasyon yerlerinden bir şekilde su girdiği sonucuna varıldığını, Diğer 3 konteynerde herhangi bir sorun meydana gelmemiş olması da …-5 nolu kontevnerin kusurlu olduğunu gösterdiğini, hasarsız olarak teslim almış olduğu emtiaları alıcısına hasarlı olarak teslim eden davalı taşıyıcı meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, beyanla müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen 54.822,03 TL tazminat alacağının ödeme yapılan 22.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu edilen taşımada taşıyan ve taşıtan olmadığı gibi, geminin sahibi/işleteni, kiracısı olmadığını ve konteynerlerin de sahibi olmadığını bu nedenle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini gerektiğini, esas yönünden ise dava konusu olayda 2 karar taşıması ve 1 deniz yolu taşımasının bulunduğunu ve iddia edilen hasarın hangi aşamada meydana geldiğinin belli olmadığını, konteynerin taşıyanın nezaretinde olmadan sigortalı şirketin satıcısı/yükleteni tarafından doldurulup, istiflenip ve mühürlendiğini, taşıyanın bunda sorumluluğunun bulunmadığını, hasarın usulüne uygun olarak tespit ve ihbarının yapılmadığını beyanla davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı tarafca sigortalısına ödenen ve taraflar arasındaki Deniz Taşıma ilişkisinden kaynaklı emtia hasarlanması iddiasına dayalı bedelin rücuen tahsili talepli alacak davası olup Uyuşmazlığın konusunun;Tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödemenin yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın bulunup bulunmadığı ve hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasarda davalının sorumlu olup olmadığı ve hasarın miktarının tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … tarafından tanzim edilen 02/04/2021 tarihli raporda, davacı … Sigorta Şirketinin aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı, davalı … A.Ş. nin taşıma akdi taşıyan olarak üstlendiği ve pasif husumet ehliyetine sahip olduğu, hasar ihbarının kanuni süreler içerisinde yapılmış olduğu, dava konusu ıslanmadan kaynaklanan zararın taşıyanın sorumlu olduğu süreçte meydana geldiğinin ispat edilememiş olması sebebiyle davalının sorumlu tutulamayacağı, Yüce Mahkeme’nin zarardan davalının sorumlu olduğuna yönelik kanaate varması halinde, tazmini gereken zararın 54.822,03.TL olduğuna ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Dava halefiyete istinaden açılmış olmakla davacı sigorta şirketinin halef sıfatını kazanabilmesi için bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve dava dışı sigortalının talepte bulunabileceği zararın ortaya çıkmasından sorumlu üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir. Dosya içerisinde bulunan … numaralı Nakliyat Emtea Taşıma Sigorta Poliçesinden anlaşılacağı üzere, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti. arasında nakliyat rizikolarına karşı 25/01/2019- 25/01/2020 tarihleri arasında geçerli sigorta sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmenin Emtia Nakliyat Sigortası Genel Şartlarına göre tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğinde yer alan ödeme dekontu ile de sabit olduğu gibi taşınan yüke gelen zarar çerçevesinde sigorta poliçesi kapsamında davacı … Sigorta Şirketi tarafından dava dışı sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti adına 22/04/2019 tarihli 54.822,03 TL tutarlı bir ödeme yapıldığı görülmektedir. Bu kapsamda davacının yapmış olduğu ödemeye istinaden halef ve dolayısıyla da aktif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir. Her ne kadar dosyada rapor düzenleyen bilirkişilerce Emtia Nakliyat Sigortası Genel Şartlarının 4. Maddesi:”Sigorta, aksine sözleşme olmadıkça, aşağıdaki rizikoları temin etmez, şöyle ki: a) Yağmur suyu, ambar buğusu ve bundan ileri gelen tekasüf.” kapsamında dosyada ıslanmaya bağlı hasar nedeniyle yapılan ödemenin sigorta teminat kapsamı dışındı olduğundan bahisle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı görüşü sunulmuşsa da; dosyada mevcut sigorta poliçesi incelendiğinde Enstitü Emtia Klozları (A) 01/01/2009-NK 637 de sigorta edilen rizikolar ve istisnalar düzenlenmiş olup buna göre yağmur suyu kaynaklı hasarların sigorta teminatı altında bulunduğu anlaşıldığından bilirkişilerin aksi yöndeki görüşü mahkemece benimsenmemiştir. Zira aktif husumet ehliyeti hukuki bir mesele olup bu konuda yorum ve takdir yetkisi mahkemeye aittir.
Deniz yolu ile yük taşıma navlun sözleşmesi çerçevesinde gerçekleşir. Bu doğrultuda taşıyan, deniz yolu ile yük taşıma taahhüdünde bulunurken karşılığında taşıtan tarafında belirlenen navlun ücretinin ödenmesi taahhüdü verilir. Navlun sözleşmesinin taraflarca düzenlenmediği durumlarda, konşimentonun varlığı aranır ki, konşimento TTK m. 1228/1’deki ifadesiyle bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan senettir. Keza 1238/1 maddesi uyannca konşimentoyu taşıyan sıfatıyla imzalayan veya konşimento kendi ad ve hesabına imzalanan kişi, taşıyan sayılmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgilerden, davalı vekili tarafından da kabul edildiği üzeri, … A.Ş. taşıma faaliyetinde aracılık eden -Taşıma İşleri Komisyoncusu (freight forwarder) olarak hareket etmektedir. Kısaca ifade etmek gerekirse, taşıma İşleri Komisyoncusu ithalat ve ihracat yapan firmalara aracılık eden, malların bir yerden başka bir yere taşınmasını, teslim edilmesini sağlayan ve bu hizmet karşılığında komisyon alan firmalardır. TTK 917/1 maddesi uyarınca “Taşıma İşleri komisyonculuğu sözleşmesi ile komisyoncu eşya taşımayı üstlenir. Bu sözleşme ile gönderen, kararlaştınlan Ücreti ödeme borcu altına girer”. Ayrıca, TTK 921 maddesi uyarınca da, eğer ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışa taşıma işleri komisyoncusu taşımaya ilişkin olarak taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Yargıtay da çeşitli kararlarında navlun faturası düzenlenmiş olması hâlinde, faturayı düzenleyenin TTK 921 maddesi uyarınca, fiili olarak taşıma işlemini gerçekleştirmemiş olsa dahi, akdi olarak taşıyan sayılacağına hükmetmiştir. Bu kapsamda davalı … A.Ş. tarafından dava dışı sigortalı …San. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenmiş 11/02/2019 tarih ve … numaralı faturaya göre; … No’lu konişmento tahtında “… …” isimli gemi ile Çin’in Quingdao limanından … limanına taşman dava konusu denizyolu taşımasına ilişkin olarak “DENİZ NAVLUNU” açıklamalı olarak toplam 7.200.-USD tutarında fatura kesildiği görülmüştür. Taraflar arasında uyuşmazlığa konu olmayan bu fatura nedeniyle davalı tarafın dava konusu taşımayı -Akdi Taşıyan- sıfatı ile üstlendiği ve netice itibairi ile taşıma sırasında meydana geldiği iddia edilen yük hasarının tazminine yönelik işbu davada davalının pasif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyada mevcut fiili taşıyan … CO. LTD. tarafından tanzim edilen 28/12/2018 tarih ve … no.lu konşimentoya göre; Yükletenin Çin’de mukim dava dışı … Ltd. şirketi, gönderilenin …Bankası Dış Ticaret Operasyonları Birimi ve ihbar edilenin sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti. olduğu ve taşıma konusu 3920 adet kâğıt çuvalda brüt 98.980 kg. gıda katkı maddesi emtiasının … ve … no’lu 4 adet 40’lık HC kapalı konteyner içerisine istiflendiği ve kapılan mühürlendikten sonra “… ” isimli gemiye (Sefer no:005W) Çin’in Quingdao limam’nda 28/12/2018 tarihinde yüklenerek varış yeri olan İstanbul … Limam’na deniz yoluyla sevk edilmiş olduğu görülmektedir. Konşimento üzerinde bulunan kayıtlar incelendiğinde;
-SHIPPER’S LOAD AND COUNT kaydından; emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, sayımı ve istifi işlemlerinin bizzat yükleten tarafından gerçekleştirilmiş olduğu,
-… (Said to Contain) kaydından; konteyner içi emtia hakkındaki bilgilerin gönderen tarafından beyan edilen bilgiler olduğu, anlaşılmaktadır.
Davaya konu emtialara ilişkin olarak dosyaya sunulan Satıcı Çin’de mukim … Co.Ltd. tarafından alıcı sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti. isimli firma adına düzenlenmiş olan 27/11/2018 tarihli ticari satış faturasına göre, 25 kg.lık 3920 adet kağıt çuvalda net 98.000 kg. gıda katkı maddesi cinsi emteanın toplam 49.790,00 USD bedel ve FOB Qingdao teslim şartı ile satıldığı anlaşılmaktadır.
TTK m. 1185 f. 1 uyarınca “Zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir. İhbarnamede zıya veya hasarın neden ibaret olduğunun genel olarak belirtilmesi gereklidir.” TTK m. 1185 f. 2’de “Eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek yoktur.” denilmiştir. Bu hüküm taşıyanın temsilcisi tarafından hasar raporunun imzalanması hâlinde yazılı ihbara gerek olmadığı yönünde yorumlanmaktadır. TTK m. 1185 f. 4 uyarınca “Eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir”.
Bu kapsamda dosya muhteviyatından eşyanın teslim tarihinin 15/03/2019 olduğu, aynı gün konteynerlerin açılması ile emtiadaki hasarın fark edildiği ve dosyada bulunan ; 18/03/2019 tarihli Tutanak incelendiğinde ise; ” … LTD. firmasından ithal ettiğimiz 4 konteyner muhteviyatı aroma hammaddesi 15/03/2019 tarihinde Tuzla’da bulunan depomuza varmıştır. 3 konteyner sorunsuz şekilde tahliye edilmiş, içerisindeki yük depomuza istiflenmiştir. … plakalı tır ile … limanından gelen 1 x 40 ‘ … nolu konteynerin tahliye için kapakları açıldığında içeride yoğun bir küf kokusu alınmıştır. Kapıya yakın torbalar üzerinde noktasal küf lekeleri gözlemlenmiştir. Bunun üzerine kapı tarafındın ilk 2 sıra 25 kg ‘lık kraft torbalar halindeki dextrose monohydrate katkı maddesi tahliye edildiğinde konteyner tabanının tümüyle ıslak olduğu gözlemlenmiş ve fotoğraf ve video kaydı ile tespit edilmiştir. Konteyner tabanı su almıştır. Bu nedenle konteyner içerisindeki 980 torba hammaddenin tamamı dıştan küflenmiştir. Konteynerin orjinal mühürü tarafımızdan açılmıştır.” şeklinde düzenlenerek tır şöförü, sigorta eksperi ve alıcı depo sorumlusu tarafından imza altına alınmış olduğu görülmüştür.
Hasar ihbarının yasanın aradığı şekil şartlarına ve usule uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından dava konusu taşımaya ilişkin olarak düzenlenmiş bulunan … no’lu konşimentoda, Teslim Alma Yeri ile Nihai Varış Yeri belirtilmeksizin sadece Yükleme Limanı ile Tahliye Limanı gösterildiğinden söz konusu taşımanın Limandan Limana Taşıma (Port To Port) olduğu anlaşılmaktadır. Bu taşıma şeklinde, taşıyanın mallara ilişkin sorumluluğu malların yükleme limanında gemi küpeştesine kabul edilmesiyle başlamakta ve tahliye limanında geminin küpeştesinden tahliye edilmesiyle sona ermektedir. Taşıyan her ne şekilde olursa olsun, her nasıl kaynaklanırsa kaynaklansın yükleme limanında geminin küpeştesine kabul edilmeden önce veya tahliye limanında geminin küpeştesinden tahliye edildikten sonra mallara gelebilecek herhangi bir zarardan veya gecikmeden sorumlu olmamaktadır.Bu na göre yukarıda bahsi geçen 18/03/2019 tarihli tutanakta imzası bulunan tır şoförünün davalının yardımcısı olduğu hususunda, kara taşımasının da davalı tarafça üstlenildiğine ilişkin olarak dosyaya herhangi bir delil sunulmamış olduğundan bilirkişi raporundaki görüşün aksine, ihbarın yasanın aradığı şartlarda yapılmamış olduğu mahkemece kabul olunmuştur. İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde eşyanın konişmentoda yazılı olduğu şekilde teslim edildiği ve herhangi bir zıya veya hasar söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği yönünde iki karine doğmakta olup, eldeki dosyada davacının bu iki karinenin aksini ispat ederek davalının sorumluluğunu ispatlaması gerekmektedir.
Konişmento üzerinde, yukarıda belirtildiği üzere SHIPPER’S LOAD AND COUNT kaydı yer almaktadır. Bu kayıt, taşıma konusu eşyanın konteynere yüklenmesi, istifi, sayımı ve bilahare konteyner kapılarının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleten tarafından yapılmış olduğunu göstermektedir. Diğer bir ifadeyle, hasarlı emtianın bulunduğu …- 6 no.lu konteyner içerisine 980 torba … cinsi gıda katkısı yüklendikten sonra kapıları mühürlenmiş bir halde kapalı olarak taşıyana teslim edilmiştir.
Taşımanın kronolojisi ise şu şekildedir;
-21.12.2018 tarihinde dava konusu yüklerin 4 adet 40′ HC konteynere yüklendiği,
-26.12.2018 tarihinde konteynerlerin tır ile Çin/ Qingdao limanına getirildiği,
-Konteynerlerin bu limanda 28.12.2018 tarihinde … isimli gemiye yüklendiği,
-Konteynerlerin 03/02/2019 tarihinde Yunanistan/ Pire limanına tahliye edildiği,
– Konteynerlerin bu limanda 08/02/2019 tarihinde … … isimli gemiye aktarıldığı ve aynı gemi ile 10/022019 tarihinde … limanına getirilip tahliye edildiği, dava konusu konteynerler … limanında yaklaşık 33 gün bekledikten sonra 15/03/2019 tarihinde alıcının Tuzla’daki deposuna karayoluyla getirilip burada orijinal mühürleri söküldükten sonra boşaltıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde …-6 nolu konteynerin tabanındaki ıslaklığın (yağmur suyu) denizyolu taşıması sırasında meydana geldiğine dair tahliye limanında gerek liman ve acente görevlileri tarafından, gerekse gemi görevlileri tarafından düzenlenmiş herhangi bir hasar tutanağına rastlanmamıştır. Uluslararası konteyner taşımacılığında, tüm konteynerler yükleme limanında gemiye yüklenmeden önce ve tahliye limanında gemiden indirildikten sonra gerek liman ve acente görevlileri gerekse kaptanın gözetiminde güverte zabitleri tarafından kontrol edilerek varsa gözle görülen hasarlar tespit edilip “Container Interchange Receipt And Damage Report” olarak tanımlanan “Konteyner El Değiştirme ve Hasar Tutanağına” işlenmektedir. Ancak somut olayımızda … nolu konteynerin gemiden … Limanı’na tahliye edildiği 10/02/2019 tarihinde düzenlenmiş böyle bir tutanağa dosya içeriğinde rastlanmamıştır. Buna karşılık dava dosyasına getirilen maddi vakıa, emtianın ıslanmış/küflenmiş olduğu ve konteynır tabanındaki metalle ahşap kaplamasını birleştiren vida veya ek izolasyon yerlerinden bir şekilde içeriye tatlı su sızmış olabileceği şeklindedir. Dosya kapsamından ise konteynerin elverişsiz olduğu tespit edilememektedir. Yapılan ekspertiz incelemesinde; ıslanma zararının yağmur suyundan kaynaklandığı, deniz suyu ile temas olmadığı, … numaralı konteynerin dış yapısmda ise herhangi bir deliğe/yırtığa rastlanılmadığı ve kapı sızdırmazlık contalarının sağlam olduğu belirlenmiştir. Bu durumda dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere konteyner içerisindeki yükün taşıyanın muhafazası altında iken zarar gördüğü neticesine ulaşmak mümkün gözükmemektedir. Geminin 10/02/2019 tarihinde … Limanı’na geldiği, burada bekleyen konteynerin 33 gün sonra 15/03/2019 tarihinde alıcının Tuzla’daki deposuna karayolu ile sevk edildiği, buradaki tahliye işlemi sırasında çuvallarda ıslaklık olduğu görülerek tutanak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Alıcının deposunda yapılan bu işleme sadece alıcının, tır şoförünün ve sigorta eksperinin katıldığı, fakat taşıyanı temsilen kimsenin katılmamış olduğu da anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan teknik bilirkişi raporunda mevcut belge ve bilgilerden, gerek konişmentoda kayıt olmaması gerekse konteynerin … Limanı’na tahliyesi sırasında liman yetkilileri tarafından tutulmuş bir hasar tutanağının (interchange report) bulunmaması nedeniyle dava konusu hasarın hangi aşamada gerçekleştiği konusunda kesin bir kanaate varmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki teknik tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan ıslanmaya bağlı zararın taşıyanın sorumlu olduğu süreçte meydana geldiğinin ispat edilememesi gerekçesi ile davalı taşıyanın sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılarak ve bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 936,23TL den karar harcı olan 59,30TL nin mahsubu ile fazla alınan 876,93TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı vekili için takdir edilen 7.926,86TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davanın reddine karar verildiğinden davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Katip …

Hakim …
¸e-imzalıdır