Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/265 E. 2021/252 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2020/265 Esas
KARAR NO :2021/252
DAVA :Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :02/09/2020
KARAR TARİHİ :03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Emtia sefer sigorta poliçesine dayalı hasar ödemesi yapan Davacı Sigortacının TTK1472 ve TBK183 maddelerine göre kanuni ve akdi halef sıfatı ile, hasardan sorumlu olan davalı nakliyeciden rücuen tazminat istemine ilişkin olduğunu, … no’lu … Sefer Sigorta Poliçesinde, taşımayı yapan geminin adı … olduğunu, ambalaj şeklinin konteyner olarak kayıtlandığını, Poliçede emtea cinsinin ise ızgara yeşil zeytin olarak kayıtlandığını ve 69,189,35 $ teminat verildiğini, gönderilen … şirketi boşaltma yerine getirilen … no.lu konteynerın kapakları açılıp emtealar indirildiğini, 30.05.2019 günlü yapılan Hasar Tespit incelemesi nde, konteynerde bulunan 1800 teneke ürünün 298 adetinin hasarlı tahliye edildiğini, bunlardan 192 adetinin içindeki ürün sağlam olduğu için alıcı tarafından kabul edildiğini ancak 106 tenekelik kısım hava ile temastan dolayı bozulduğu için kabul edilmediğinin bildirildiğini, Nakliyat Ekspertiz Raporunda, hasar şeklinin aşağı doğru yamulma şeklinde olduğunu, hasarın şeklinden konteynerin nakliye sürecinde muhtemelen liman veya gemi yükleme/aktarma/tahliyelerinde vinçten sertçe yere bırakılarak oluşan yüksek baskından tenekelerin hasarlandığının tespit edildiğini belirterek davanın kabulüne, 3.712,86 $’ın sigortalıya ödeme tarihi olan 12.12.2019 tarihinden itibaren, 3095 sayılı kanun 2. Maddesine göre TCMB belirlenen kısa vadeli avanslar için açıkladığı faiz oranları üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil … Ltd. deniz yoluyla yük taşınması işiyle iştigal eden uluslararası bir şirket olup, … A.Ş. ise bu şirketin münhasır Türkiye acentesi olduğunu, … numaralı 40 HC konteyner muhtevası 21 palet marifetiyle, ızgara yeşil zeytin emtiası olduğu beyan edilen yükün İzmir,…’dan Suudi Arabistan, Cidde’ye taşınması için … numaralı konşimento tanzim edildiğini, müvekkiil Şirketin bu konşimento tahtında taşıyan sıfatına haiz olup, Davacı’nın sigortalısı … İç ve Dış Tic. A.Ş. ise taşıtan sıfatına haiz olduğunu, konşimento tahtında yapılan taşıma, FCL taşıma şeklinde yapıldığını, konşimentoda CY/CY kaydı bulunduğunu, bu kayıt, taşımanın limandan limana yapıldığının belirtildiğini, taşıma, konşimentoya uygun olarak, yüklerin 22/05/2019 tarihinde yükleme limanında gemiye yüklenerek geminin 31/05/2019 tarihinde boşaltma limanına varması ile tamamlandığını, 31/05/2019 tarihinde tahliye tamamlandığını, davacı’nın rücuen tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, davanın ise aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, eşyanın hasarından dolayı taşıyan’a karşı tazminat istem hakkı düştüğünü, işbu davanın usulden reddi gerektiğini belirterek davanın öncelikle usulden reddine, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde davanın esastan reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının mahkemece resen araştırılması gerektiğinden bu kapsamda inceleme yapmak gerekmiştir. TTK 1188/1 maddesi uyarınca eşyanın zıyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkı, bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşer. TTK 1185/2 gereği bu süre taşıyanın eşyayı veya bir kısmını teslim ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak aynı maddenin 3. fıkrasında rücu davasının, birinci fıkrada öngörülen hak düşürücü sürenin sona ermesinden sonra da açılabilileceği, bu durumda rücu davası açma hakkına sahip olan kişinin, istenen tazminat bedelini ödediği tarihten itibaren doksan gün içinde dava açabileceği belirtilmektedir.
Bu kapsamda davacının beyanı ve dosya muhteviyatından 30/05/2019 günlü yapılan hasar tespit incelemesinde, konteynerde bulunan 1800 teneke ürünün 298 adetinin hasarlı tahliye edildiğini, bunlardan 192 adetinin içindeki ürün sağlam olduğu için alıcı tarafından kabul edildiğini ancak 106 tenekelik kısım hava ile temastan dolayı bozulduğu için kabul edilmediğinin bildirildiği, davacının kabulündedir. Yine dosyada mübrez 20/08/2019 tarihli ihtarnameye göre, 30/05/2019 tarihinde dava konusu emtianın hasarlı eslim edildiği için zarar ziyan içi rücu istemi karşı tarafa bildirilmişir. Dava açılış tarihinin 02/09/2020 tarihi olması karşısında hasar tesbitinin 30/05/2019 yapıldığı davacı beyanı sunulan delillerle sabit olduğundan davanın TTK 1188 maddesi gereğince yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının sigortalısına 12/12/2019 tarihli sigorta ödemesi yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının davayı 02/09/2019 tarihinde açmış olması karşısında, davanın rücu davası açma hakkına sahip olan kişinin, istenen tazminat bedelini ödediği tarihten itibaren doksan gün içinde dava açabileceği süresine de riayet edilmemiş olduğundan TTK 1188 maddesi gereğince davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın Hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 467,08 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 407,78 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır