Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/233 E. 2021/223 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2020/233 Esas
KARAR NO:2021/223

DAVA:İtirazın İptali(Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/02/2018
KARAR TARİHİ:26/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine, müvekkiline borcundan dolayı … İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazında takibe ve yine müvekkile borcu bulunmadığından borca 25/07/2017 tarihinde itirazda bulunduğunu, dava konusu takibin müvekkili firma tarafından teminat altına alınan … A.Ş.’ye ait emtiaların 26.11.2016 tarihinde … Limanından tahliye edilip ilgili malların … sevk edildiğini, konteynerların varış limanında yapılan kontrollerinden … … nolu konteyner içerisindeki dava ve takip konusu emtianın hasarlanması nedeniyle müvekkili şirketin sigortalısının zararına sebebiyet verdiğini, müvekkili firma tarafından işbu miktarın karşılandığını, ancak davalı aleyhine başlatılan takibin, davalı ve takip borçlusu olan … A.Ş. tarafından 25/07/2017 tarihinde yapılan haksız itiraz nedeniyle durmuş olduğundan davalı tarafın itirazının iptaline, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki takibin devamına, davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın öncelikle ve esasa girmeden görevsizlik nedeniyle reddini, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, ayrıca huzurdaki davanın süresinde ikame edilmediğinden hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davacı, rücu hakkının varlığını gerektiği gibi ispat edemediğini, bu sebeple davacı bakımından aktif husumet eksikliği olduğu gözetildiğini ayrıca sigorta lehtarının satıcı değil alıcı olduğunu, bu bakımdan aktif husumet eksikliği olduğunu, sigortalısına halef olarak rücu ettiğini beyan eden davacının iddiasına karşılık dava konusu olayın sigorta kuvertürü kapsamında olup olmadığının net olarak tespitinin gerektiğini, daha sonra davacının rücu hakkının varlığının kabulü için TTK 1481 uyarınca sigortacının, sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi ispat etmesi gerektiğini, müvekkil açısından pasif husumet itirazının olduğunu, müvekkilinin taşımayı gerçekleştiren geminin maliki olmamakla iş bu davanın kendisine tevcihinde usule uyarlık bulunmadığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı iş bu davanın her halükarda esastan reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/05/2019 tarih, … esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı ile, dosya mahkememize gönderilmiş, dosyanın yukarıdaki esasa kaydı yapılarak yargılamaya bu esas numarası üzerinden devam olunmuştur.
Davanın, davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki hasar nedeni ile davacının sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK 1472 maddesi gereği davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkin olduğu, uyuşmazlığın ise, tarafların husumet ehliyetinin olup olmadığı, geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödeme yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın olup olmadığı, hasarın deniz taşıması sırasında meydana gelip gelmediği, hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, hasar miktarının tespiti ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı noktasında toplandığı anlaşılmış, icra takip tarihi dikkate alındığında TTK. 1188. Madde gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı kanaatine varılmıştır.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası, navlun faturası dosyaya sunulmuştur.
… İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmış, icra dosyasının incelenmesinde, davalı borçlu aleyhine 14/07/2017 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 19/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 25/07/2017 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın İİK 67 maddesi gereği 28/02/2018 tarihinde yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememiz tarafından resen belirlenen bilirkişi heyetinin hazırladığı 23/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davada tarafların aktif ve pasif husumet ehliyeti olduğu, TTK m. l185’te öngörülen muayene ve ihbar yükünün yerine getirilmediği, TTK madde 1178/2 uyarınca hasarın eşyanın davalı taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olduğunun ispatlanamadığı, davalının meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı, mahkeme aksi kanaatte ise, ıslak hasarlı 283 çuval kırmızı mercimek emtiası için hesaplanan sovtaj ve muafiyet tenzilli 7.405,10 TL hasar tazminatının gerçekçi ve kadri marufunda olduğu ve TTK m. 1186/21 uyarınca hesaplanan üst sınır toplam zarar miktarının üzerinde olduğu, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kanaatine ulaşması hâlinde zararın tamamının talep edilmesinin mümkün olduğu, TTK’nun 1188/1. maddesi uyarınca, talep hakkının bir yıllık hak düşürücü süre içinde yapıldığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, davadışı sigortalı satıcı … A.Ş. tarafından dava dışı alıcı … mukim …. adına düzenlenmiş olan … numaralı ve 24.11.2016 tarihli ticari satış faturasına göre, sigortalı satıcının toplam 4000 çuvalda net 100.000,00 kg. kırmızı mercimek emtiasını 60.000 USD bedel üzerinden alıcı firmaya sattığı, dosyada mevcut 26.11.2016 tarih ve …-… no’lu Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Poliçesi ile, davacı … ve dava dışı sigortalı … A.Ş. arasında nakliyat rizikolarına karşı 26/11/2016 düzenleme tarihli abonman sigorta sözleşmesi yapıldığı, davacının, sigorta himayesi kapsamındaki rizikonun gerçekleşmesi sonucunda, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ödemesi gereken 7.405,10 TL sigorta tazminatını 31/01/2017 tarihinde sigortalısı şirkete ödediği; dolayısıyla dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 uyarınca halef olduğu, aktif husumet ehliyetine haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyada mevcut davalı … A.Ş. tarafından tanzim edilen … no.lu konşimentoya göre, yükletenin Türkiye’de mukim dava dışı sigortalı satıcı …. A.Ş. alıcı ve ihbar olunanın … mukim …. şirketi olduğu ve taşıma konusu net 100.000 kg. ağırlığındaki toplam 4000 çuval muhteviyatı “… …” emtiasının … …-2, BSIU …-8, … …-8 ve … …-5 numaralı 4 adet 20’lık konteyner içerisine istiflendiği ve mühürlendikten sonra “… …” isimli gemiye (Sefer no:…) … Limanı’nda 26.11.2016 tarihinde yüklenerek varış yeri olan … … Limanına deniz yoluyla sevk edildiği, … no.lu konişmentoya göre, davalı … A.Ş. nin dava konusu taşımayı üstlendiği, taşıyan sıfatına haiz olduğu, bu nedenle pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
TTK m. 1185/1’e göre, zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir. Hükmün ikinci fıkrası uyarınca eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek yoktur. Dava konusu emtiayı taşıyan geminin 29.11.2016 tarihinde boşaltma limanı olan … … Limanına ulaştığı, aynı tarihte tahliye edildiği, hasarın haricen belli gözle görülebilir bir hasar olması nedeniyle bildirimin teslim tarihinde yapılması gerektiği, dosya kapsamı itibariyle tahliye sırasında hasara ilişkin bir kayıt olmadığı, taşımaya konu emtia 29.11.2016 tarihinde gemiden tahliye edilmesine rağmen, hasar ihbarının 09.12.2016 tarihinde yapıldığı, TTK m. 1185. Maddede öngörülen süre içinde davalı taşıyana hasarın bildirilmediği, bu durumda TTK m. 1185/4 hükmü gereğince, taşıyanın eşyayı deniz taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği, eşyada bir zıya veya hasar meydana gelmiş ise, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten kaynaklanmış olacağının kabul edileceği, ancak bu karinelerin aksinin ispat edilebileceği, konşimento üzerinde yer alan … …, … … …” kaydına göre, emtianın konteyner içerisine içerisinde yüklenmesi, istifi, sayımı işlemlerinin bizzat yükleten tarafından gerçekleştirildiği, FCL/FCL kaydına göre, konteynerin tamamının tek bir yükleyici tarafından tek bir alıcıya sevk edilmiş olduğunun anlaşıldığı, … no.lu konişmentoda; “Teslim Alma Yeri ile Nihai Varış Yeri” belirtilmeksizin sadece “Yükleme Limanı ile Tahliye Limanı” gösterildiğinden söz konusu taşımanın Limandan Limana Taşıma (Port To Port) olduğu, bu taşıma şeklinde taşıyanın mallara ilişkin sorumluluğunun TTK düzenlemesine paralel olarak malların yükleme limanında eşyanın yüklenmeye başlaması ile başladığı ve tahliye limanında geminin küpeştesinden tahliye edilmesiyle (boşaltmanın tamamlanmasıyla) sona erdiği, bu durumda taşıyanın yüklemeden önce veya tahliye limanında geminin küpeştesinden boşaltılmasından sonra mallara gelebilecek her nevi zarardan veya gecikmeden dolayı sorumlu olmayacağı, davalının sorumluluğunun sadece deniz taşımasından ibaret olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taşımaya konu …-5 nolu 20′ lik konteynerde bulunan 283 çuval kırmızı mercimek emtiasının ıslaklık sebebiyle hasarlanmasında ıslaklığın yağmur suyundan mı yoksa deniz suyundan mı kaynaklandığını belirleyen gümüş nitrat testinin eksper tarafından yapılmadığı, 13.12.2016 tarihli ekspertiz raporunda konteynerin tavanında bulunan yamadan içeri yağmur suyu girdiğine ilişkin tespitlerin, somut olarak konteyner eksper tarafından görülerek değil alıcının ifadesi doğrultusunda yapıldığından emtianın konteynerin üzerindeki yamadan su sızması suretiyle ıslanmış olduğu hususunun ispatlanamadığı, dosyada mevcut istif planına göre, ıslak hasarlı emtianın tespit edildiği …-… nolu 20′ lik konteynerın ambar içinde tabanda istiflenmiş durumda gemi merkez hattının sancak tarafındaki ilk konteyner olduğu, bu durumda söz konusu konteynerin su almasının imkansız olduğu, dolayısıyla konteyner içerisindeki yükün taşıyanın muhafazası altındayken zarar gördüğü sonucuna ulaşmanın mümkün olmadığı, davacı tarafından dava konusu hasarın taşıyanın sorumlu olduğu süreçte deniz yolu ile taşıma sırasında meydana geldiğinin ispatlanamadığı görülmekle hasar nedeniyle davalının sorumlu tutulamayacağı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
Koşullar oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 126,47 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 67,07 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gider toplamı olan 150,00 TL’nin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı