Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/229 E. 2020/277 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2020/229
KARAR NO:2020/277

DAVA:İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/08/2020
KARAR TARİHİ:06/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı (borçlu) dan olan alacağının tahsili için 26.11.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının da süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, davalı tarafa ait olan geminin limana geldiğinde tamir ihtiyacı bulunduğunun ortaya çıktığını ve acentenin müvekkilinden geminin ihtiyacı olan tamirin yapılması için gerekli olan işlerin yapılmasını organize etmesinin talep edildiğini, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davalıya ait … (…) geminin onarımının yapıldığını, ancak onarım bedelinin bir kısmının ödenmediği için davalıya yönelik icra takibi yapıldığını, yapılan takibe davalının itirazı sonucunda takibin durmuş olup icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle dava açılması zarureti doğduğunu beyanla davalının (Borçlunun) haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının (borçlunun) hakkında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk,
Madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Eldeki davanın açılma tarihi ve niteliğine göre dava şartı kapsamında kaldığı, 6325 sayılı Kanunun 18/A maddesi 2.bendi gereğince Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmediği anlaşıldığından, anılan yasa maddesi gereğince davacıya 11/08/2020 tarihli dosya inceleme tutanağında belirtilen “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bir haftalık kesin süre içinde mahkememize sunulması aksi halde davanın usulden reddedileceği” hususunda ihtarlı tebligat çıkarılmış olup, tebligat davacı vekiline 19/08/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilince herhangi bir belge sunulmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu ile ilgili olarak dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup, davacı tarafça dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna gidilmediğinden HMK ‘nun 114/son, 6102 sayılı TTK ‘nun 5/A maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın dava şartı yokluğunda USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır