Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/223 E. 2020/327 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/223 Esas
KARAR NO : 2020/327
DAVA : İtirazın İptali (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava … …’nun 29/03/2019 tanzim tarihli ile … nolu Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu, 26/03/2019 tarihinde dava dışı sigortalı … … A.Ş. Limanında bulunan “İskele Yükleme Boşatma Vinci Demontajı ve Hurda Olarak Satışı ” kapsamında yapılan işin davalı … tarafından yürütüldüğünü, yapılan iş esnasında 4 adet vincin limanın uç kısmından denize doğru devrildiği ve limana zarar verdiğini, 27/03/2019 tarihinde … … tarafından hasar tutanağı tutulduğunu, müvekkilli şirketin … nolu hasar ve rücu dosyası oluşturulduğunu, hasar dosyası kapsamında dava dışı sigortalısına 143.034,08.TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ancak davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu iddiası ile itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkisizlik itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, aynı olayla ilgili olarak … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve öncelikle işbu dava ile birleştirme kararı verilmesini aksi halde bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının rücu hakkının varlığını ispat etmesi gerektiğini, söz konusu poliçede müvekkilinin açıkça işi yapacak olan müteahhit olarak gösterildiğini, poliçenin yapılma gayesinin söküm işini yapcak olana müvekkilinin 3. Kişilere vermiş olduğu zararları tazmin etmek iken poliçe uyarınca müvekkilinin işbu zarardan mesul tutulmasının hukuken mümkün olmadığını beyanla öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini ve akabinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekil cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, aynı olayla ilgili olarak … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve öncelikle işbu dava ile birleştirme kararı verilmesini aksi halde bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu edilen olayın sorumlusunun davacının sigortalısının kusurundan kaynaklandığını, … … nun denge ağırlığının yeri ve miktarı konusunda yanlış bilgi verdiğini ve kazanan oluşumuna neden olduğunu, müvekkilinin yalnızca vinç kiraladığını, söküm işinden …in sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin kazada hiçbir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını beyanla yetkisizlik itirazının kabulüne ve davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; Yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin adresinin Gebze/Kocaeli nde bulunduğunu, yetkili mahkemelerin Gebze Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunu, davanın Genel Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ihtisas mahkemesinde açılamayacağını, müvekkili şirkete ait vinçlerin kiralanması aşamasına kadar meydana gelen kazanın hiçbir aşamasında müvekkilinin olmadığını, müvekkilinin sadece vinç kiralaması yaptığını ve liman bölgesinde bulunan yükleme/boşaltma kreninin demontajının yapılması konusunda herhangi bir eser ya da hizmet sözleşmesi yapılmadığını beyanla öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi aksi takdirde dava şartı yokluğu ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, esasa girilmesi halinde de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı sigortalısına ait … vinçin sökümü esnasında, vinçlerin devrilmesi ile hasar meydana geldiği beyanı ile sigortalıya ödenen (… hasar dosyası kapsamında) hasar tazminatının rücuen tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, mahkememizin ve icra dairesinin yetkili olup olmadığı, davaya konu hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, hasar miktarının kadri maruf olup olmadığı ve buna göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
Mahkememiz 6102 sayılı TTK’nun görev hususunu düzenleyen 5.maddesine TTK’nun 5.kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi adıyla kurulmuş, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 10/07/2012 tarih ve 1888 sayılı kararıyla mahkememiz Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir.
6102 sayılı TTK nun 4 ve 5. maddeleri gereğince mahkememizin görevinin tayini için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Dava konusu somut olayda uyuşmazlık davacının sigortacı olduğu Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi kapsamında ödenen sigorta tazminatından kaynaklanan rücu davası olup sigorta türü bakımından deniz sigortası söz konusu olmadığından uyuşmazlıkta TTK Deniz Sigortası hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca davalılar ile davacı sigortalı arasındaki ilişki de ömrünü tamamlamış portal vincin sökümü işinden ibaret olmakla uyuşmazlığın çözümü bakımından TTK deniz ticareti hükümlerinin uyğulanma imkanı da bulunmamaktadır. Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin davaya bakabilmesi için davanın deniz ticaretinden kaynaklanması gerekli ve zorunlu olup, somut olayda ihtilâf yukarıda açıklandığı üzere montaj tüm riskler sigorta poliçesinden doğan sigorta sözleşmesinden, portal vincin sökümü sözleşmesinden doğan sözleşmesel ilişkiden ve haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Tekraren, uyuşmazlık bakımından 6102 sayılı TTK’nun deniz ticareti ve deniz sigortası hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 4 (1) maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları” ve “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ile “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava), ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da aynı maddede 6 bent halinde sayılan ticari davalardan (mutlak ticari dava) olması gerekir. Taraflardan biri “tacir” değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın “ticari işletme” ile ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez
Dava konusu Somut olayda, tarafların her biri tacirdir. Uyuşmazlık da ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuştur. Bu nedenle davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Mahkememizin görevinin deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan davalara ilişkin olması nedeni ile işbu dava yönünden mahkememizin görevsiz olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ihtilafların çözümü için Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan ve HMK yetkiye ilişkin hükümlerde değerlendirilerek, mahkememizin Deniz İhtisas Mahkemesi olması hususu ile yetki çevresinin İstanbul İli ile sınırlı olması da gözetilerek usul ekonomisi gereği görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul AnadoluAsliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle REDDİNE, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu tespiti ile karar kesinleştiğinde süresinde ve talep halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK 331/2. Maddesi Gereğinice Görevli ve yetkili mahkemece karara BAĞLANMASINA,
3-Taraflarca karar kesinleştikten sonra süresince dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmez ise, talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden, verilen ek karar ile dava konusu harç, masraf ve ücreti vekalet konusunda KARAR TESİS EDİLMESİNE,
Dair, Davacı Vekili , Davalı … Vekili, Davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, davalı … A.Ş. Yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …

Hakim …