Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/22 E. 2021/62 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/22 Esas
KARAR NO : 2021/62
DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 12/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında mail yolu ile 15/06/2015 tarihinde fuar alanı hizmetleri ve navlun teklifi ilişkisini düzenleyen sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre davalı tarafından 9 – 12 Eylül 2015 tarihinde müvekkili şirketin katılacağı … kentinde düzenlenecek olan fuar için ulaştırma ve fuar hizmetlerinin yapılacağı malların standa teslimi için taraflar arasında anlaşma sağlandığını, müvekkilinin fuar katılım ürünleri olan halı ve tekstillerin ihracat taşıma süresinin yaklaşık 28 gün, ithalat taşıma süresinin de 23 gün olarak belirlendiğini, böylelikle davalının bildirmiş olduğu tarihler doğrultusunda fuara gönderilecek ürünlerin gümrüklemesinin 27/02/2015 tarihinde yapılarak yük ve evrakların Ambarlı’da bulunan davalının ofisine teslim edildiğini, ancak davalı ve gemi hattından kaynaklanan sebeplerle malların gününde fuara yetiştirilemeyeceğinin anlaşılması nedeniyle hava yoluyla taşımanın gerçekleştirildiğini, fuar bitiminde ise davalının malları Shangai’dan İstanbul’a deniz yoluyla taşıdığını, müvekkilinin davalıdan kaynaklanan nedenlerle hiçbir kusuru olmaksızın 30.000,00 TL bedel yerine hava taşımacılığı nedeniyle 110.000,00 TL fatura bedeli ödeyerek mallarını teslim aldığını ileri sürerek sözleşmeye aykırı olarak fazladan tahsil edilen 19.789,20 USD, 6.133,60 Euro ve 413,00 TL ‘nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş olup, ıslah yoluyla bu tutarlara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, davacıdan alınan talimat doğrultusunda taşıma konusu eşyaların hava yoluyla taşındığını, davacının iddia ettiği aşırı yararlanma şartlarının olayda mevcut olmadığını, davacının talebinin sebepsiz zenginleşme amacı güttüğünü, verilen hizmet nedeniyle düzenlenen faturalara da süresi içerisinde itiraz edilmeyip fatura bedellerinin ödendiğini savunarak davanın zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın, sözleşme ile belirlenen taşıma koşullarının sonradan değişmesi nedeniyle fazladan ödendiği ileri sürülen taşıma ücretinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında davacıya ait malların Shangai’da organize edilen fuara deniz yolu ile taşınıp aynı şekilde geri getirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı, ancak Shangai ‘ya yapılan ilk taşımanın gelişen koşullara göre havayoluyla yapılmak zorunda kalındığı hususunun tarafların kabulünde olduğu, çözümlenmesi gereken hukuki uyuşmazlığın ise malların havayoluyla taşınmak zorunda bırakılmasının hangi tarafın kusurundan kaynaklandığı, buna göre davacının fazladan navlun ödemesinde bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını ileri sürmüş ise de, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, ödemenin yapıldığı 30/05/2015 tarihinden dava tarihine kadar bu sürenin henüz dolmadığı anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmeyerek uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü açısından, alınan bilirkişi raporlarından 11/01/2017 tarihli birinci bilirkişi raporunda, taraflar arasında uluslararası fuar organizasyonu ve taşıması konusunda sözleşme ilişkisi kurulduğu, davalının bu konuda teklif verdiği, ancak davalının öngörüsüz davranışı ile yanlış planlaması sebebiyle denizyoluyla yapılması gereken taşımanın gidiş yönünde havayolu ile yapılmak zorunda kalındığı dolayısıyla da sözleşme ile kararlaştırılan navlun ve masrafların artmasına sebep olduğu, fuar tamamlandıktan sonra mallar geri geldiğinde davacının mallarını geri çekebilmek için fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığı, fazladan ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğinden davacıya iadesi gerektiği, davacının talep edebileceği ücretin 19.789,20 USD, 6.133,00 Euro ve 413,00 TL olarak tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu davalı yanın itirazlarının karşılanması hususunda düzenlenen 06/10/2017 tarihli ek raporda da, davalının Shangai masraflarına ilişkin … Ltd ‘nin düzenlemiş olduğu 24/09/2015 tarihli fatura ve bu faturaya ilişkin 30/10/2015 tarihli ödemenin davalının defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, öte yandan, 1.100,00 USD olarak kararlaştırılmış İstanbul Shangai taşımasının havayoluyla 6.133,60 Euro bedelle yapılmasından, dönüş navlunun 1.350,00 USD yerine 1.850,00 USD bedelle gerçekleşmiş olmasından, Ambarlı – … taşıması nedeniyle 413,00 TL fazladan masraftan da davalının sorumlu tutulması gerektiği, fuar giriş ve çıkış masrafların da neden arttığı ve 26.820,00 USD olarak gerçekleştiği konusunda davalı yanca açıklama getirilemediği, davacının malları acilen alma ihtiyacı karşısında istenen bedeli ödemek durumunda kaldığı, davacının akdi yükümlülüğünün 9.870,80 USD ve 991,20 TL olmasına rağmen 19.789,20 USD, 6.133,60 Euro ve 413,00 TL fazladan ödeme yaptığı konusundaki önceki görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 04/12/2017 tarih ve 2016/177 E- 2017/421 K. sayılı kararı ile “… iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mail yoluyla fuar organizasyonu ve malların taşınması konusunda anlaşmaya varıldığı, ancak davalının öngörüsüz davranışı ve yanlış planlaması sebebiyle malların fuar organizasyonuna yetiştirilmesi için deniz yoluyla yapılması gereken taşımanın hava yoluyla yapılmak zorunda kalındığı, bunun sonucunda başlangıçta anlaşılan şartlara göre davacının akdi yükümlülüğünün 9.870,80 USD ve 991,20 TL olduğu halde davalının kusurundan kaynaklanan hava taşımasından dolayı 19.789,20 USD ve 6.133,60 Euro ile 413,00 TL fazladan ödeme yapmak zorunda kalındığı, davalının fuar giriş çıkış masraflarındaki artışa da açıklık getirip bu hususu ispatlayamadığı, davacının fazladan ödediği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 19.789,20 USD ve 6.133,60 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle, 413,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline” karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 27/12/2018 tarih ve 2018/… E- 2018/… K. sayılı kararı ile, “…Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, fuara katılmak zorunda olan davacının gidişte hava yoluyla yapılacak taşımayı kabul etmek zorunda kaldığı, fuar ve taşıma konusunda uzman taşıma işleri organizatörü ve akti taşıyıcı olan davalının davacıyı yanılttığı, bu durumun taşıma engeli olduğu, sözleşmeye uygun taşıma ve süresinde fuara yetişememe sebebinin 28 gün yerine 44 gün süreceği belirtilen deniz taşıma sürecinden kaynaklandığından anılan sorunun davalının tasarruf alanında gerçekleşmiş bir taşıma engeli olduğu, sonuçlarına ve fuara yetişebilmek için yapılan taşıma usulü değişikliğinin yol açtığı zararlara davalının katlanması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davalının ediminin, davacıya ait fuar ürünlerini sözleşmede belirlenen şartlarla Çin’de yapılan fuara götürmek, fuar organizasyonunu üstlenmek, fuar bitiminde fuar ürünlerini sözleşmeye uygun olarak taşıyıp davacıya teslim etmek olduğu, ancak davalının öngörüsüz davranışı ve yanlış planlaması sebebiyle, deniz yoluyla yapılması gereken taşımanın gidiş yönünde hava yoluyla yapılmak zorunda kalındığı ve dolayısıyla sözleşmeyle kararlaştırılan navlun bedelinin ve diğer masrafların artmasına sebep olunduğu, aynı nedenden dolayı davalı, sözleşmedeki teklifinden çok daha fazla fuar masrafı yaparak anılan masrafları davacıya yansıttığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede taşıma ve fuar organizasyon için kararlaştırılan toplam bedelin, sigorta hariç navlun ve diğer fuar organizasyon masraflarının tamamını kapsadığı, davalı tarafça sunulan masraf faturasında belirtilen kalemlerin de sözleşmede kararlaştırılan ve sözleşme şartları gereği toplam bedel içerisinde yer alan masraf kalemlerinden olduğu, dava tarihi itibariyle asıl alacak zaman aşımına uğramadığından asıl alacağa bağlı fer’i alacak niteliğindeki faiz alacağının da zaman aşımına uğramadığı, temerrüt faizinin dava tarihinden itibaren yürütülmesinin yerinde olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09/12/2019 tarih ve 2019/1173 Esas 2019/7972 Karar sayılı ilamıyla “… Dosyada mevcut, taraflar arasında düzenlenen 15.06.2015 tarihli sözleşmenin incelenmesinde, navlun bedeli, konşimento ücreti, ordino ücreti, ara taşıma ve fuar giriş-çıkış işlemleri için toplamda 9.870,80 USD ve 991,20 TL bedel üzerinden anlaşmaya varıldığı, fuar giriş çıkış işlemleri kapsamında ise bir kısım hizmetlerin tanımlandığı ve bu hizmetler için davalı tarafça yukarıda belirtilen rakama dahil olarak 7.350,00 USD fiyat teklifinde bulunulduğu, teklifin devamındaki sözleşme hükümlerinde ise yukarıda belirlenen fiyatlara dahil olmayan hizmetler, teminat bedeli, bir kısım vergiler, bekleme ücreti ve gümrük işlemleri için yapılacak masrafların komisyon tutarıyla birlikte davacı tarafa sonradan fatura edileceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından yapılan masrafların detaylarının ise yine davalı tarafça sunulan 26.470,00 USD bedelli fatura ve yapılan harcamalara dair diğer faturalarda gösterildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı tarafından yukarıda anılan faturalardaki harcamaların her bir kaleminin detaylı bir biçimde incelenerek, anılan kalemlerin davalı tarafça sunulan fiyat teklifi içerisinde veya sözleşmede sonradan fatura edileceği kararlaştırılan hizmet kalemleri arasında olup olmadığının tespitiyle davacı tarafından davalıya fazladan ödendiği iddia olunan miktarın tereddüte mahal vermeyecek şekilde ve somut bir biçimde belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlarda detaylı inceleme yapılmaksızın eksik incelemeyle yazılı şekilde tahsile dair verilen İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuş, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ek rapor alınmak üzere dosya daha önce rapor hazırlayan aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
02/12/2020 Havale Tarihli Ek Bilirkişi Raporunda Özetle; Davalı yanca düzenlenen ve tahsil edilen faturaların konusu işler bakımından sözleşmede kararlaştırılan bedele ek bedel ve alacak tahsilini gerektiren ek işlerin faturalardan anlaşılamadığı, davalının tanımlı işlere ek işleri ve bedellerini veya sarf ettiği masraflar varsa bu masrafları ortaya koyamamasından dolayı, kök ve ek rapor sonuçlarında ve yine yerel mahkeme kararında tespit edilen miktarların halen davacı lehine alacak olarak tespit edildiği, özellikle fuar çıkış ve girişi için düzenlenen 19,470 USD fazla fatura bedelinin davalı yanca açıklanarak bir iş ve hizmet veya işlem ya da ödeme için düzenlenen yansıtma alacağı olduğunu ortaya koyması gerektiği, mahkemenin ilk kararının dosya kapsamında uygun olduğu beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı Yargıtay bozma ilamı ve bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporu itibariyle taraflar arasındaki sözleşmenin toplamda 9870,80 USD ve 991,20 TL. bedel üzerinden kurulduğu ve bir takım ek hizmetlerin olabileceği bunların ek ücretlendirme ve fatura konusu edileceği hususunda da hükümler bulunduğu, bu durumda, davacının katlandığı fazla ödemelerden ne kadarının ek hizmetler ve işlemler için; ne kadarının deniz taşımasının hava taşımasına dönüşmesinden kaynaklandığının ortaya konulmasının, anılan kalemlerin davalı tarafça sunulan fiyat teklifi içerisinde veya sözleşmede sonradan fatura edileceği kararlaştırılan hizmet kalemleri arasında olup olmadığının tespitinin gerektiği, davalı tarafça sunulan 26.470,00 USD bedelli fatura ve diğer faturalardaki harcamaların her bir kaleminin detaylı bir biçimde incelenmesi ve sözleşme hükümleri ile karşılaştırılması neticesinde davalı tarafından düzenlenen … sayılı 30.10.2015 tarihli, 1.404,20 TL bedelli faturanın lojistik hizmet bedeli adı altında 350 TL. ve 840 TL. den oluştuğu, sözleşmede sayılan işler arasında böyle bir tanımlamanın bulunmadığı, … sayılı 30.10.2015 tarihli 6.133,60 EURO bedelli faturanın konusunun “navlun” şeklinde düzenlendiği, navlun bedelinin sözleşmeye dahil edildiği, ayrıca lokal masraflar-liman olası masrafları dahil anlaşma yapıldığı, … numaralı toplam 29.660,40 USD bedelli fatura içeriğinde yer alan 35,40 USD Ordino ücretinin sözleşme bedelinde sayıldığı, 955 USD bedelli diğer masrafların ise sarf edilme yeri ve sebebi ortaya konulmadığı için sözleşme dışı ek masraf olarak kabul edilemeyeceği, ithalat navlun bedelinin sözleşmeye dahil olarak kabul edildiği bu nedenle davalı tarafından ek olarak talep edilemeyeceği kanaatine varılmış, davalının özellikle “fuar giriş ve fuar çıkış işlemleri” adı altında düzenlediği 26.820 USD fatura konusu işin detayı olmadığı için sözleşme ile kararlaştırılan miktara ek ne tür işlemler sebebi ile bu miktarda bir fatura kalemi oluşturduğu tespit edilememiş, davalı vekiline fuar giriş ve çıkışı için düzenlenen 26.820 USD fatura konusu edilen işlemler karşısında sözleşme ile kararlaştırılan 7.350 USD bedel arasındaki fark olan 19.470,00 USD Fazla fatura bedeli kapsamının açıklanarak buna ilişkin kayıt ve belgeleri sunmak üzere 2 hafta kesin süre verilmiş ise de verilen süre içerisinde dosya kapsamında yer alan 24/10/2015 tarihli fatura ve 30/10/2015 tarihli swift belgesinden farklı bir belge sunulmamış davalı tarafından fuar giriş çıkış masraflarındaki artışa açıklık getirip bu hususun ispatlanamadığı görülmekle, davacının fazladan ödediği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne, 19.789,20 USD ve 6.133,60 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte, 413,00 TL ‘nin de yine dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Bu dava sebebiyle 5.314,75 TL karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 1.314,97 TL ve 35,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.964,98 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 10.914,43 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 1.346,77 TL ilk harç, 146,00 TL posta gideri, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.592,77 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davalı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/02/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı