Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/217 E. 2020/326 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/217 Esas
KARAR NO : 2020/326

DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Navlun komisyonculuğu yapan müvekkili şirketinin, ihracatçı şirketler ile taşıma şirketleri arasında aracılık görevi yaptığını, nihai alıcısı …AŞ ye ait olan malların taşınması için taşıma organizasyonu yaptığını, bu kapsamda asıl taşıyanın davalı … ‘a ait … ile … gemisi ile Semarang Limanından … Limanına taşınan konteynerin taşıma sırasında ıslandığını, bu gerekçe ile alıcı davadışı …AŞ nin sigortacısı … AŞ tarafından müvekkili şirket hakkında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile 21.243,64 TL bedelli tazminatın rücuen tahsili için dava açıldığını, navlun komisyonculuğu yapan müvekkili şirketin dava konusu hasar iddialarından sorumlu bulunmadığını belirterek davanın kabulüne, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasının netileninceye kadar bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bekletici mesele yapılmasının talep edildiği, dosyanın müvekkiline ihbar edildiğini, müvekkili şirketin taşıyan olmadığını, davaya konu taşıma nedeniyle acentelik hizmetini verip vermediğinin sabit olmadığını, dava konusu taşımayı yapan gemilerin denize, yüke ve yola elverişli olduğunun sabit olduğunu, yüklenenin üzerinde iddia olunan hasarların sebebinin tam olarak tayin ve tespitinin gerektiğini, müvekkilinin acentelik hizmeti dahi verip vermediğinin belli olmamasına rağmen asaleten dava açılmasının mümkün olmadığını, davaya konu hasara ilişkin olarak hiçbir surette ihbarın yapılmadığını, talebin haksız, yersiz ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı ve davalının taşıyan sıfatını haiz oldukları deniz taşıma esnasında, taşınan emtiaların bir kısmının hasarlandığı iddiası ile sigorta şirket…AŞ tarafından eldeki dosya davacısı aleyhine açılan mahkememizin… Esas sayılı dosyasında, dosya davalısı olan …aleyhine karar verilmesi halinde, hükmedilen tazminatın rücuen davalıdan tahsili talebi ile başlatılan alacak davası olup, uyuşmazlığın, davacının ödemekle yükümlü olduğu bir hasar tazminatının bulunduğuna dair mahkeme kararının bulunup bulunmadığı ve buna göre olası tazminat nedeniyle davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen 26/03/2015 tarih, … Esas,…Karar sayılı “erken açılan davanın reddine” dair karar, Yargıtay 11 HD nin 18/06/2020 tarih, 2019/468 Esas, 2020/2990 Karar sayılı ilamıyla ” Mahkemece; davanın açılış biçimi ve zamanı açısından TTK 1188/3 maddesi ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde davanın erken açıldığı gerekçesiyle reddi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozularak dosyanın yukarıdaki esası aldığı anlaşılmıştır.
Bozma ilamı sonrası mahkemece verilen duruşma tarihinden önce, davacı vekilince 01/09/2020 tarihli dilekçe ile, eldeki rücu davasına dayanak olan, dosya davacısının davalı bulunduğu, mahkememizin 2014/828 Esas sayıla dava dosyasında davanın reddine dair verilen kararın kesinleşmesinden bahisle, davanın konusuz kalması nedeniyle karşı vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmeksizin
karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talepli dilekçe sunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, 01/12/2020 tarihli duruşmada bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Eldeki davaya dayanak olan mahkememizin … Esas…Karar sayılı dosyası dosya arasına alınmış ve yapılan tetkikte, dosyanın davanın reddi ile sonuçlandığı kararın ise 27/02/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Buna göre eldeki uyuşmazlık bakımından dava açılmasına dayanak olan kararın eldeki dosya davacısı lehine kesinleşmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı değerlendirilerek konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Ayrıca eldeki davanın açılmasında TTK 1188/3 maddesi gereğince hukuki menfaati bulunan davacının, dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve hak düşürücü süre bakımından dava açmakta hukuki menfaati olduğu da gözetilerek yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması ile vekalet ücretine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Bu dava sebebiyle 54,40.TL karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 362,80.TL’nin düşümü ile artan 308,40.TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Taraflar lehine yargılama masrafı ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Yapılan yargılama masrafının davacının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacının yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2020
Katip …

Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır