Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/215 E. 2020/146 K. 28.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2020/215 Esas
KARAR NO:2020/146

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:02/12/2016
KARAR TARİHİ:28/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, …’de gemilere acentelik ve şehir turları ve gezi hizmeti sağlayan …’da mukim bir Anonim Şirket olduğunu, diğer taraf / borçlular, “…. ve … ve …, Limited isimli şirketlerin, … Limanlarına ve özellikle … ve …’na … (…) seferleri yapan muhtelif gemilerin donatanı / işleteni olduklarını, mevcut ilişki dikkate alındığında davalılar arasında HMK uyarınca ihtiyari dava arkadaşlığının mevcut olduğunun kabulü ile işbu dava üç davalıya birlikte ikame edildiğini, müvekkil şirketin davalılar ile olan ilişkisinin 2013 yılında düzenlenen ve her bir yıl veya belli süre için yenilenmesi gereken sözleşmelere dayanmakta olduğunu, müvekkil şirketin, kendisinden talep edildiği üzere diğer tarafa ait … Limanlarına gelecek gemilere … Karasularında bulunduğu ve yolcu rıhtımına yanaştığında acentelik/yolculara kıyıya inme, şehir dolaşma, tur ve gezi hizmeti verdiğini, işbu dava konusu bakiye alacakların dayandığı hizmetlere ilişkin bir sözleşme imza edilmediğini, ancak davalı tarafın isteği ile ve devam ettirdiği seferleri itibariyle talep olunan hizmetlerin fiilen sağlandığını, müvekkili şirketin bu konuda davalı ile mutabakat içinde bulunduğu mevcut yazışmalar ve belgeler ile tartışmasız olduğunu, borçlu şirketlerin donatanı olduğu gemilerin, muhtelif tarihlerde … Limanlarına geldiklerini ve her bir gelişlerindeki liman ve yolcu gezdirme ve benzeri tüm masraf ve giderlerinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, bu bağlamda 2015 yılında verilen hizmetlerde müvekkili şirketin bakiye alacağı kaldığını, karşılanan hizmetlere mukabil, müvekkili tarafından, faturalar tanzim edildiğini, borçlu her bir şirket ile müvekkil şirket arasındaki 16 Haziran 2016 tarihi itibariyle son mali durumu tevsik etmek üzere Cari Hesap Ekstresi düzenlendiğini, gerek mevcut yazışmalar ve ekstreler ve gerekse fatura ve eklerinin müvekkilinin hizmet sağladığını ve ancak karşılığında bakiye ödemesini alamadığını, borçlu davalı tarafların temerrüde düştüğünü açıkça teyid ettiğini iddia ederek, müvekili davacının, davalıların talebi ile gemilere yolculara vermiş olduğu tur ve organizasyon ve sair şekilde kruvaziyer sebebiyle, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan her bir davalı için doğmuş tutarlar itibariyle toplam 77.979,57 ABD Doları’nın sağlanmış bulunan hizmet ile ilgili olarak tanzim edilmiş bulunan fatura tarihlerinden itibaren işletilecek ABD Dolarına Merkez Bankasının uyguladığı yıllık en yüksek döviz faizi ile birlikte 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca aynen bu mümkün olmadığı takdirde ana para ve faizin fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının tahsiline karar verilmesi talep ve dava ederek …. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde … tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Davacı vekilinin …. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği 06/07/2020 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında varılan anlaşma uyarınca dava konusu uyuşmazlığın sulhen sonuçlandırılmış olması nedeniyle davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ile vekalet ücreti talep edilmediğini beyan etmiştir.
Davalılar vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği 07/07/2020 tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretini talebinin bulunmadığını, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yine Davalılar vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği 23/07/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf kanun yoluna başvuru haklarından feragat ettiklerini belirtmişlerdir.
Bu nedenlerle; HMK 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince davadan feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğurması dikkate alınarak davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Gerekçesi açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 4.647,62 TL den karar harcı olan 54,40 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 4.413,22 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerince herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti istenmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır