Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/211 E. 2020/315 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/211
KARAR NO : 2020/315

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2015
KARAR TARİHİ : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı banka tarafından satışa çıkarılan … isimli balıkçı gemisinin 28/04/2015 tarihli ihalede 800.000 TL bedel ile müvekkili firma tarafından satın alındığını, ihaleden sonra gemideki birçok araç ve ekipmanın üzerinden sökülmüş olduğu şeklinde alınan duyumlar üzerine İstanbul … Noterliğinden ihtarname çekilerek geminin gezilip incelenerek varsa eksiklikler konusunda tutanak tutulması aksi taktirde ödeme yapılmayacağının bankaya bildirildiğini, ihtardan sonra banka yetkilileri ile gemi üzerinde incelemeler yapıldığını ve birçok araç gerecin sökülmüş olduğunu bundan dolayıda geminin değer kaybettiğinin tespit edildiğini ancak banka yetkilisinin imza atmaktan kaçınması nedeni ile sözkonusu incelemeye ilişkin tutanak düzenlenemediğini, bu aşamadan sonra banka tarafından gönderilen cevabi ihtarname ile ihale bedelinin ödenmesi aksi halde 18.000 TL geçici teminatın gelir kaydedileceğinin müvekkiline bildirildiğini, ihale öncesinde davalı tarafça gemi sürekli kilitli tutulduğu için içinin gezilip görülmesinin mümkün olmadığını bu nedenle ödeme anına kadar gemi hakkında gerekli tespitlerin yapılamadığını icra satışında gemi değerinin 565.000 TL olarak tespit edilmiş olmasına karşın müvekkilinin sözkonusu gemiye ihtiyacı olmasından dolayı değerinin çok üzerinden 800.000 TL bedel ile satın aldığını ancak gemi üzerindeki malzemelerin olmaması nedeni ile geminin herhangibir değerinin kalmadığı değerinin nerede ise yarı yarıya düştüğünü ayrıca geminin amacına uygun olarak balık avlama gemisi olarak kullanılmasınında mümkün olmadığını ileri sürererek, öncelikle gemi sicil kaydına tedbir konulduktan sonra ihale için yatırılan 18.000 TL geçici teminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihale şartnamesine konulan hüküm nedeni ile müvekkili bankanın ayıptan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, teminat mektubunun irad kaydedilmesinin şartname hükümlerine uygun olduğu zira teminatın gelir kaydedilmesinin zarar şartına bağlı bulunmayıp cezai şart niteliğini taşıdığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkili banka tarafından gemi üzerindeki malzemelerin sökülmediğini, eksikliğin hırsızlıktan kaynaklandığını, davacının 28/04/2015 tarihinde gerçekleşen ihalede gemiyi satın aldığını, davacının ileri sürdüğü eksikliklerin banka tarafından çok önceden tespit edilip buna göre değerlendirme yapılarak geminin ihaleye çıkarıldığını dolayısıyla eksikliklerin ihaleden sonra gerçekleşmiş olmadığını, ihale şartnamesinde alıcının bankadan gizli ayıp iddiası ile herhangibir talepte bulunamayacağınını yer aldığını ihaleyi alan davacınında sözkonusu şartname hükmünü kabul etmiş olduğunu savunarak , davanın reddini istemiştir.
Dava, ihtiyari ihale sonucu yapılan gemi satışı nedeniyle verilen geçici teminatın iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememiz 13/06/2016 tarih ve 2015/477E.-2016/254 K. sayılı ilamı ile “…balıkçı gemisinin satıştan önce davacı tarafından görülüp incelendiğinin ispatlanamadığı, gemideki eksikliklerin ihaleden çok önce tespit edildiği halde bunların satış şartnamesi ve ekinde yer almadığı, davacının önceden var olan ancak kendisinin tespit edemeyeceği eksiklikler ile birlikte yani ayıplı halde balıkçı teknesini teslim alması sözkonusu olamayacağından davacının ihaleden vazgeçmesinin haklı nedenlere dayandığı, ihale şartnamesine konulan gizli ayıptan önceden feragat edildiğine ilişkin hükmünde geçersiz olduğu, ihale haklı nedenle feshedildiğinden davacının yatırmış olduğu geçici teminatın kendisine iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne..” karar verilmiş, kararın davalı tarafça temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/10494 E.2018/4975K. Sayılı ilamı ile, “…Davacının, davalı tarafından satışa çıkarılan geminin ihalesine katıldığı ve bu ihaleye katılmak için gerekli geçici teminatı yatırdığı ve ihalenin davacı üzerinde kaldığı taraflar arasında çekişmesizdir. Davacının, ihale şartnamesinin 4/a maddesi uyarınca satışa çıkarılan gemiyi görüp beğendiği anlaşıldığı gibi, eksik olduğu iddia edilen makinelerin ihaleden önceki bir tarihte gemiden çalınması karşısında, davacının gemiyi çalınan makinelerin olmadığı, görüp ve beğendiği haliyle satın aldığının kabulü gerekir. Bu nedenle, ihale şartnamesinin 8/son maddesi uyarınca ihalede belirtilen tutarı süresinde yatırmadığından gçici teminatın davalı bankaya gelir kaydedilmesinde herhangi bir usulsüzlük yoktur. Açıklanan tüm bu nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuş, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, davacının, ihale şartnamesinin 4/a maddesi uyarınca satışa çıkarılan gemiyi görüp beğendiği, eksik olduğu iddia edilen makinelerin ihaleden önceki bir tarihte gemiden çalınması karşısında, davacının gemiyi, çalınan makinelerin olmadığı, görüp beğendiği haliyle satın aldığının kabulü gerektiği, bu nedenle, ihale şartnamesinin 8/son maddesi uyarınca ihalede belirtilen tutarı süresinde yatırmadığından geçici teminatın davalı bankaya gelir kaydedilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince 54,40.TL karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 307,40.TL’den düşümü ile artan 253,00.TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından sarf edilen 89,30.TL yargılama masrafının davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7- Tarafların yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır