Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/21 E. 2021/297 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2020/21 Esas
KARAR NO:2021/297

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde; borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçlunun ödeme emrine haksız olarak itiraz ettiğini, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunup müvekkilinin cari hesaptan kaynaklı 20.503,80 TL alacaklı olduğunu belirterek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının % 20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ederek … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkiline mal ve hizmet karşılığında değişik tarihlerde … ve … nolu faturaları gönderdiğini, müvekkilinin bu faturaları defterlerine işlediğini, daha sonra 03/04/2013 tarihinde 3.600,00 TL, 14/05/2013 tarihinde 988,00 TL, 14/05/2013 tarihinde 19.130,00 TL olmak üzere toplam 23.718,00 TL ödemede bulunduğunu, bunun dışında 505 nolu tahsilat makbuzu ile 34.200,00TL bedelli senet verdiğini, böylece yükümlülüğünü yerine getirdiğini belirterek davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada mevcut 23/01/2015 tarihli raporda özetle; dava konusu davacı tarafın düzenleyip davalı tarafa gönderdiğini söylediği …-…-…-…-… seri nolu ve toplam 16.790,18 TL. Tutarlı ve dava dosyasında fotokopileri bulunan 5 adet faturanın incelenmesinde hiçbirinin üzerinde davacı şirket kaşe ve imzalarının yer almadığı söz konusu faturaların muhatabı davalı tarafa teslim edildiğini gösteren herhangi bir ibare veya kaydın fatura üzerinde bulunmadığını söz konusu faturaların mutabına tesliminde T.T.K. Teslim ve tesellüm ve tebliğ ile ilgili hükümlerine uyulmadığı bu nedenle davacı tarafın aksi ispat edilmediği sürece bu şartlar altında bu fatura tutarlarının talep edilmesinde isabet bulunmadığını, davacının defterlerinde kayıtlı …-…-… nolu toplam 21.232,02 TL. Tutarlı faturalarının kayıtlı olduğu ve bu faturalar karşılığında davalı tarafın 57.918,00 TL. Ödemede bulunduğu, bu ödeme rakam içerisinde 34.200,00 TL. Tutarında bir senedin bulunduğunu 14/05/2013 tarihinde davalı tarafça düzenlenerek davacı … … A..Ş. Verdiği ve davacı tarafın … nolu makbuz ile şirket imza ve kaşesi altında bu senedi tahsilat olarak aldığını bununla birlikte söz konusu senedin davacı firmanın kayıtlarında tahsilat olarak gösterilmediği gösterilmesi gerektiği ayrıntılı olarak incelenmesi sonucu davacı tarafın tahsilat olarak davalıdan alınan senet tutarı ile birlikte davalı tarafın davacı taraftan 36.688,50 TL. Alacaklı olduğunu bildirmişlerdir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine, itirazlar doğrultusunda, dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetince verilen 28/05/2015 tarihli ek raporda özetle; bir önceki raporda belirtilen hususların değişmediğini ve davalı tarafın davacı taraftan 36.688,50 TL. alacaklı olduğunu bildirmişlerdir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine, itirazlar doğrultusunda, dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve 2.ek rapor alınmıştır.
21/12/2015 tarihli 2.ek raporda özetle; 34.200 TL senedin, ödenmemiş kabul edilmesi halinde, davalı tarafça yapılan ödemenin 57.918,00-34.200,00 TL olmak üzere 23.718,00 TL olarak kabul edilmesi gerektiğini bildtirmişlerdir.
Yine davacı vekilinin itirazları üzerine, dosya ek bilirkişi raporu tanzim edilmesi amacıyla, bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen 02/05/2016 tarihli raporda özetle; davalının 23.718,00 TL ödeme yapmış olduğundan, davacının davalıya 2.485,98 TL iade etmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nce yapılan yargılama neticesinde 29/11/2016 tarih … Esas… karar sayılı kararı ile davacının açmış olduğu davanın reddine, davalının %20 icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ nin 23/03/2017 tarih 2014/617 Esas, 2016/718 karar sayılı ilamı iş bölümü yönünden dairenin görevsizliğini, dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’ ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 08/05/2017 tarih 2017/180 esas, 2017/213 karar sayılı kararı ile kararı veren İlk Derece Mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olan ….Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından bahisle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın görevli … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilerek karar bozulmuş ve dosya mahkememize gönderilerek mahkememizin 2017/181 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş olup davacı vekilince istinaf başvurusu yapılmış ve dosya İstanbul Bölge Adliyesi 14. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 10/12/2019 tarihli, 2018/1458 esas, 2019/1541 karar sayılı kararı uyarınca taşımaya esas konişmentonun demuraj bilgilerini içerir tüm ekleriyle birlikte yeminli tercüman tarafından Türkçeye çevrilmiş onaylı suretinin dosyaya kazandırılması, akabinde davacı tarafın bu taşıma sebebiyle demuraj alacağının bulunup bulunmadığı, alacağın varlığı halinde, talep olunan masrafların makul olup olmadığı konusunda rapor alınarak, her iki tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar gözetilmek suretiyle sonuca varılması gerekirken, davacı tarafından dava açılışından sonra delil listesinde gösterilen demuraj faturaların kaşesiz ve imzasız olduğu, karşı tarafa usulünce tebliğ edilmediği, ve davalının ticari defterinde kayıtlı dayanak navlun faturası ile örtüşmediği gerekçesiyle davanın reddi yoluna gidilmesi isabetsiz olduğundan eksik inceleme ile ve davanın esasına etkili deliller celbedilip değerlendirilmeksizin hüküm kurulduğu anlaşılmakla, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiş ve mahkememizin kararı bozularak dosya yeniden mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesin 14.Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda taşımaya esas konişmentonun demuraj bilgilerini içerir tüm ekleriyle birlikte yeminli tercüman tarafından Türkçeye çevrilmiş Noter onaylı suretlerinin dosyaya sunulması sağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusunun davacı tarafın dava konusu taşıma sebebiyle navlun ve demuraj alacağının bulunup bulunmadığı, alacağın varlığı halinde talep olunan masrafların makul olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, İncelenen davalı şirkete ait 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK.. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davalı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davalı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin davalı yan ile aralarında bulunan ticari ilişkide USD para cinsinden faturalar düzenlediği bu nedenle de USD para cinsinden cari hesap kullanarak davalı yandan olan alacağını takip ettiği, davacı şirketin düzenlediği demuraj faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 29.01.2014 tarihi itibariyle davalı … … Şti.’den 9.000,00 USD /14.115,13 TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi netiesinde; Davalı yanın îcra takip tarihi olan 29.01.2014 tarihi itibariyle davacı yandan 36.686,00 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının nedenleri, davacı şirketin 2012 ve 2013 yılında ticari defter ve kayıtlarında yer alan, ancak davalı yanın 2012 ve 2013 yılı ticari defter ve kayıtlarında yer almayan faturalar ile davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında yer alan ancak davacı yanın kayıtlarında yer almayan senedin ve davalı tarafından TL yapılan ödemelerin taraflar arasında cari hesap farklılığına neden olduğu, davacı yanın 2012 ve 2013 yılında toplamı 9.381,82 USD bedelindeki demuraj vc …/… açıklamalı beş (5) adet faturayı davalı şirket ünvanına düzelediği, ancak işbu faturaların davalı yanın kayıtlarında yer almadığı, dava dosyasına ibraz edilen 09.07.2013 Tediye Tarihli 34.200,00 TL bedelli senedin ödeme yapılıp yapılamadığına dair bir belge ibraz olmadığından bir kanaate varılamadığı. işbu senette borçlunun … olduğu, davalı şirketin borçlu sıfatında olmadığı, bu nedenle de davacı ve davalının işbu senedi kayıtlarında borç /alacak konusu yapmasının muhasebe açısından mümkün olmadığı, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davadışı … A.Ş.’nin davacı yana toplam 11.250,00 USD bedelinde altı (6) adet demuraj ve demuraj farkı açıklamaları ile fatura düzenlemiş olduğu, işbu fatura bedellerinin davacı şirket tarafından cari hesaba istinaden ödendiği, dava konusu taşımaların birden fazla navlun sözleşmesi kurularak ifa edildiği, davacının navlun tahsil etmek suretiyle taşıyan sayılmasının gerektiği, taşıyan sayılan davacının dava dışı asıl taşıyana kendisinin gönderilen olarak kayıtlı olduğu taşıma senetleri gereği konteyner demurajı ödemiş olduğunun anlaşıldığı, davacının dava dışı asıl taşıyana ödediği demuraj bedellerinin davalı tarafça konteynerin süresinde iade edilmemesinden kaynaklanan zararını teşkil ettiği, davacının uğradığı zarar dava dışı asıl taşıyana ödediği demuraj bedelinden ibaret olduğundan davalıdan talep edebileceği tutarın da ödediği tutar kadar olabileceği, dava konusu taşımaların ifa edilmiş olduğu anlaşıldığından davalının taşıma ediminin karşılığı olan navlun bedellerini de ödemekle yükümlü olduğu, davacının, davalıdan; 2.421,82 Usd navlun vc 4.940.00 Usd demuraj bedeli olmak üzere, Toplam 7.361,82 Usd alacağı olduğu, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkeme takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş olup, dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu karara esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
Huzurdaki davada taraflar arasındaki hukuki ihtilaf, davacı yanın 29.01.2014 tarihinde borçlu aleyhine T.C. …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 20.503,80 TL(9.000,00 USD) alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine, davalı yanın borca itirazı ile icra takibinin durdurulması sonucunda davacı faturalardan kaynaklı cari hesap alacağını davalı yandan tahsil edemedikleri iddiası üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; Davacı yanın icra takip tarihi olan 29.01.2014 tarihi itibariyle davalı yandan 9.000,00 USD/14.115,13 TL cari hesap alacağının bulunduğu. Davalı yanın ticari defter vc kayıtlarının incelenmesi netiesinde; Davalı yanın icra takip tarihi olan 29.01.2014 tarihi itibariyle davacı yandan 36.686.00 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının nedenleri; Davacı şirketin 2012 ve 2013 yılında ticari defter ve kayıtlarında yer alan, ancak davalı yanın 2012 ve 2013 yılı ticari defter ve kayıtlarında yer almayan faturalar ile davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında yer alan ancak davacı yanın kayıtlarında yer almayan senedin ve davalı tarafından TL yapılan ödemelerin taraflar arasında cari hesap farklılığına neden olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yanın 2012 ve 2013 yılında toplamı 9.381,82 USD bedelindeki demuraj ve …/… açıklamalı beş (5) adet faturayı davalı şirket unvanına düzenlediği, ancak işbu faturaların davalı yanın kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiş olup, işbu fatura miktarı taraflar arasında cari hesap farklılığına neden olmaktadır.
Dava dosyasına ibraz edilen 09.07.2013 Tediye Tarihli 34.200.00 TL bedelli senedin ödeme yapılıp yapılamadığına dair bir belge ibraz olmadığından bir kanaate varılamadığı, işbu senette borçlunun … olduğu, davalı şirketin borçlu sıfatında olmadığı, bu nedenle de davacı ve davalının işbu senedi kayıtlarında borç /alacak konusu yapmasının muhasebe açısından mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
… nolu 25.09.2012 tarihli konşimentonun gönderileni davalı şirket olup … … ve … … nolu 2 adet 40 feet konteynerin …/… limanından, … limanına … isimli gemi ile taşındığı anlaşılmaktadır.
… nolu 01.10.2012 tarihli konşimentonun gönderileni davalı şirket olup… nolu 1 adet 40 feet konteynerirı …/… limanından, … limanına … isimli gemi ile taşındığı anlaşılmaktadır.
Ana konşimentolar tahtında 25.09.2012 ve 02.10.2012 tarihli ara konşimentoların fiili deniz taşıyanı tarafından düzenlenmiş olduğu, konşimentolarda gönderilen olarak davacı şirketin gözüktüğü ve ana konşimentolardaki konteyner numaraları, yükleme ve tahliye limanları ile gemi bilgilerinin ara konşimento bilgileri ile örtüştüğü görülmektedir. Bu kapsamda dava konusu deniz taşımalarının yapılmış olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Navlun Faturaları Bakımından: Davalı kayıtlarında ikinci taşımaya ait 2.421,82 Usd Navlun Faturasının yer almadığı ancak deniz taşımasının yapılmış olduğu anlaşılmakla, davalının 2.421,82 Usd navlun bedelinden sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmaktadır.
Dosyaya demuraj tarifesi, varış ihbarı, tahliye tarihi vb belgelerin sunulmamış olması nedeniyle davacının fatura ettiği demuraj bedellerine nasıl ulaştığını tespit etmek mümkün olmamaktadır. Ancak davalının bir kısım demuraj bedellerini ödemiş olmakla tarifeden haberdar olduğu kanaatine ulaşılmaktadır.
Davalının tarifeden haberdar olduğu davalının sorumlu olduğu demuraj bedeli; Hat taşıyanı tarafından, davacıya dava konusu taşımalar için toplam 11.250,00 Usd demuraj bedeli yansıtılmıştır. Davacı tarafından ise davalıya yansıtılan demuraj bedeli toplam 13.270,00 Usd dir. Akdi taşıyan davacının navlun bedeli üzerine kar payı koyarak yansıtması kabul görürken, kendisine fiili taşıyan tarafından yansıtılan demuraj bedeli üzerine kar payı yansıtması kabul görmemektedir. Hat taşıyanı tarafından, davacıya dava konusu taşımalar için toplam 11.250,00 Usd bedelden, davalı tarafından ödenen toplam 6.310,00 Usd demuraj bedelinin mahsup edilmesi gerekmektedir. 11.250.00 Usd – 6.310,00 Usd – 4.940,00 Usd Davalının 4.940,00 Usd demuraj bedelinden sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmaktadır. Sonuç olarak davacının davalıdan; 2.421,82 Usd navlun ve 4.940,00 Usd demuraj bedeli olmak üzere. Toplam 7.361,82 Usd alacağı olduğu kanaatine ulaşılmaktadır.
Açıklandığı üzere dava konusu taşımaların gerçekleştirilmesi için birden fazla taşıma senedi düzenlenmiştir. Bunlardan … ve … nolu konteynerlere ilişkin olanları … tarafından düzenlenen … nolu konişmento ile … … tarafından düzenlenen … nolu limandan limana ve karma taşıma konişmento sudur. İlk konişmentoda gönderilen olarak davalı, ikincisinde ise davacı kayıtlıdır. Her iki konişmentoda da navlunun varma limanında ödeneceğine dair “freight collect” kayıtları bulunmaktadır. Öte yandan davacı … … … tarafından düzenlenen 23.10.2012 faturaya (… ve … nolu konteynerlerin) ve 01.11.2012 tarihli faturaya (…-… nolu konyetnerin) navlun bedeli de yansıtılmış görülmektedir. Şu halde taşıma İşleri organizatörü olarak faaliyet gösterdiğini ileri süren davacının navlun tahsil ederek TTK m. 921 gereğince (akdi)taşıyan sayılması gereklidir. Anlaşıldığı üzere dava konusu taşımalar asıl-alt navlun ilişkisi içinde ifa edilmiştir. Davacı … … alt taşıyan sıfatına sahip olup taşımaların dava dışı fiili taşıyanlarca ifa edilmesi için asıl navlun sözleşmeleri kurmuştur. Yine dosyaya sunulan delillerden dava konusu taşımaların ifa edilmiş olduğu kabul edilebilecektir.
Davacının davalıyı muhatap göstererek navlun faturası düzenlemiş olması ve navlun tahsil etmiş olmasından varılması gereken diğer bir sonuç gönderilen sıfatına sahip olan davalının aynı zamanda taşıtan sıfatına da sahip olduğudur. Taşıyanın navlun sözleşmesindeki taşıma ediminin karşılığı navlun olduğundan ve dava konusu taşımaların gerçekleştirilmiş olduğu anlaşıldığından davacının söz konusu taşımaların navlunlarına hak kazandığı ve davalı tarafça ödenmemiş olan navlun alacaklarının ödenmesinin gerektiği tespit edilmektedir. Davaya konu edilen diğer alacak kalemi demuraj alacağıdır. Uygulamada “konteyner demurajı” olarak adlandırılan bu ücret, sözleşme ile kararlaştırılan sürede veya bir süre kararlaştırılmamışsa boşaltılıp iade edilmesi beklenebilecek makul bir sürede konteynerin boşaltılıp iade edilmemesi halinde ödenmesi kararlaştırılan konteyner işgaliye bedelidir. Konteyner demurajı, navlun sözleşmesi veya konişmentoda konteyner demurajı ödeneceğine dair bir kayıt bulunması koşuluyla taşıyan tarafından talep edilebilir.
Dava konusu taşımalara ilişkin dava dışı … tarafından düzenlenen taşıma senetlerinde konteyner demurajına ilişkin bir husus kararlaştınlmamış olmasına rağmen davacının gönderilen olarak kayıtlı bulunduğu … … tarafından düzenlenen senetlerde taşıyanın demuraj tarifesinin senedin ayrılmaz bir parçası olduğu, konteynerlerin serbest süre sonunda iade edilmemesi halinde demuraj ücretinin işleyeceği kararlaştırılmıştır. Davacı taşıyanın da bu esaslara göre dava dışı asıl taşıyana demuraj ödediği anlaşılmaktadır.
Navlun sözleşmesi veya konişmentoda konteyner demurajı ödcneceği hususunda açık bir anlaşmanın bulunmadığı hallerde, navlun sözleşmesi uyarınca taşınacak eşyanın içine konulacağı konteyner taşıyan tarafından tahsis edilmiş ise, bu durumda, konteyner tahsisi ile tahsis cdetı ve edilen (yükleten / taşıtan) arasında zımni bir sözleşme kurulduğu kabul edilebilir. Dava konusu uyuşmazlıkta olduğu gibi asıl – alt navlun sözleşmelerinin mevcudiyeti halinde konteyner alt taşıyan tarafından değil, asıl taşıyan tarafından tahsis edilmişse, alt taşıtanın (davacının) kendisine tahsis edilen konteyneri alt taşıtana (davalıya) tahsis ettiği kabul edilmelidir. Konteyner tahsis süresi sonuna kadar iade edilmediği takdirde, iade yükümlülüğünün ihlalinden söz edilebilir ve konteyneri tahsis eden, bu yüzden uğradığı zararı taşıtandan veya gönderilenden talep edebilir. Dava konusu uyuşmazlıkta demurajm hesaplanmasına ilişkin esaslar dosya kapsamında sunulan delillerden anlaşılamamakla birlikte, davalının bir kısım demuraj alacağını ödemiş olması karşısında demuraj hususunda bir anlaşmanın olduğu kabul edilebilecektir. Üte yandan davacı alt taşıyanın asıl taşıyana eşyanın süresinde teslim alınarak konteynerin boşaltılmamış olması sebebiyle demuraj ödediği ve bu ödemenin sebebi eşyanın gönderilence teslim alınmamış ve konteynerin boşaltılmamış olmasından kaynaklandığı anlaşıldığına göre davacının uğradığı bu zararı davalıdan talep etmesi mümkündür. Davacının davalıdan talep edebileceği bedel ise dava dışı asıl taşıyana ödediği bedele eşit olmalıdır: zira konteynerin boşaltılarak iade edilmemesi sebebiyle alt taşıyanın uğramış olduğu zarar bu tutardan ibarettir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosya mevcudu, usul ve yasaya uygun alınmış bilirkişi raporu, tarafların 2012 ve 2013 yılına ait ticari defterleri, dava ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda, İncelenen davacı şirkete ait 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, İncelenen davalı şirkete ait 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK.. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davalı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davalı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirketin davalı yan ile aralarında bulunan ticari ilişkide USD para cinsinden faturalar düzenlediği bu nedenle de USD para cinsinden cari hesap kullanarak davalı yandan olan alacağını takip ettiği, Davacı şirketin düzenlediği demuraj faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 29.01.2014 tarihi itibariyle davalı … Ltd. Şti.’den 9.000,00 USD /14.115,13 TL cari hesap alacağının bulunduğu, Davalı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi netiesinde; Davalı yanın îcra takip tarihi olan 29.01.2014 tarihi itibariyle davacı yandan 36.686,00 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının nedenleri; Davacı şirketin 2012 ve 2013 yılında ticari defter ve kayıtlarında yer alan, ancak davalı yanın 2012 ve 2013 yılı ticari defter ve kayıtlarında yer almayan faturalar ile davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında yer alan ancak davacı yanın kayıtlarında yer almayan senedin ve davalı tarafından TL yapılan ödemelerin taraflar arasında cari hesap farklılığına neden olduğu, Davacı yanın 2012 ve 2013 yılında toplamı 9.381,82 USD bedelindeki demuraj ve …/… açıklamalı beş (5) adet faturayı davalı şirket ünvanına düzenlediği, ancak işbu faturaların davalı yanın kayıtlarında yer almadığı, Dava dosyasına ibraz edilen 09.07.2013 Tediye Tarihli 34.200,00 TL bedelli senedin ödeme yapılıp yapılamadığına dair bir belge ibraz olmadığından bir kanaate varılamadığı. işbu senette borçlunun … olduğu, davalı şirketin borçlu sıfatında olmadığı, bu nedenle de davacı ve davalının işbu senedi kayıtlarında borç /alacak konusu yapmasının muhasebe açısından mümkün olmadığı, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davadışı … A.Ş.’nin davacı yana toplam 11.250,00 USD bedelinde altı (6) adet demuraj ve demuraj farkı açıklamaları ile fatura düzenlemiş olduğu, işbu fatura bedellerinin davacı şirket tarafından cari hesaba istinaden ödendiği, dava konusu taşımaların birden fazla navlun sözleşmesi kurularak ifa edildiği, davacının navlun tahsil etmek suretiyle taşıyan sayılmasının gerektiği, taşıyan sayılan davacının dava dışı asıl taşıyana kendisinin gönderilen olarak kayıtlı olduğu taşıma senetleri gereği konteyner demurajı ödemiş olduğunun anlaşıldığı, davacının dava dışı asıl taşıyana ödediği demuraj bedellerinin davalı tarafça konteynerin süresinde iade edilmemesinden kaynaklanan zararını teşkil ettiği, davacının uğradığı zarar dava dışı asıl taşıyana ödediği demuraj bedelinden ibaret olduğundan davalıdan talep edebileceği tutarın da ödediği tutar kadar olabileceği, dava konusu taşımaların ifa edilmiş olduğu anlaşıldığından, davalının taşıma ediminin karşılığı olan navlun bedellerini de ödemekle yükümlü olduğu, davacının davalıdan; 2.421,82 Usd navlun ve 4.940.00 Usd demuraj bedeli olmak üzere, Toplam 7.361,82 Usd alacağı olduğu anlaşıldığından ispatlanan, kısmen haklı ve yerinde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı yanın icra inkar tazminatına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde ise; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit bir alacak niteliğinde olması gerekir. Genel bir kavram olarak, likit alacak tutarı belli, muayyen, bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek, miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yok ise likit bir alacaktan söz edilemez. (YHGK 17/10/2012gün 2012/9-838-715 sayılı İlam) Somut olayda, davalı tarafından tespit edilebilir bir alacak söz konusu olduğundan, kısmen kabul edilen asıl alacağın % 20 ‘si oranında hesaplanan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davanın …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 7.361,82 USD üzerinden devamına, 7.361,82 USD’ye 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi hükümlerine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Kabul edilen asıl alacak 7.361,82 USD’nin %20’si oranında hesaplanan 3.354,33 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 1.145,67 TL’den peşin alınan 248,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 897,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 248,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 4.264,7 TL’nin ( 25,20 TL başvurma harcı, 189,5‬ TL posta gideri ve 4.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 3.488,09 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı yargı gider toplamı olan 50,00 TL’nin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 9,10 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı için takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı vekili için takdir edilen 3.732,10 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır