Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/202 E. 2020/297 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/202
KARAR NO : 2020/297

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2015
KARAR TARİHİ : 16/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı arasında 28/01/2013 tarihli Özel Tarama Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme ile taraflar davalının Ambarlı Limanında bulunan limanının içinde yaklaşık olarak 40.000 metreküp miktarınca deniz dibi tarama ve taşıma işinin yapılması konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin yaptığı işin deniz dibinde olması ve deniz dibindeki doğal akıntılar ve limana giren gemilerin yaptığı manevralar neticesinde taranan alana taranmayan alandan gelen bir takım dolguların sürüklendiğini, bu sebeple de müvekkilinin yaptığı işin mikktarını tam olarak tespit edebilmek için sadece taranan alanın değil tüm alanın batimetrik ölçümünün ve kübaj hesabının yapılması gerektiğini veya hesaplama ile barge sayısının birbiri ile az çok benzer olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, tarama alanının kısmi batimetrik ölçümü ile barge sayısı arasında büyük oranda fark olması durumunda ise tüm alanın batimetrik hesabı ile neticenin tespitinin yapılması gerektiğini, fakat davalı tarafın müvekkilinin tüm itirazlarına rağmen bu hususlara riayet etmediğini, ilk batimetrik ölçümlerin barge sayısı ile orantılı çıkmış olmasına rağmen son hak edişe tabi batimetrik ölçüm barge adedi ile büyük oranda farklı çıktığını, bu sebeple davalı tarafa ihtar gönderildiğini, davalı ile müvekkili arasında öncelikle yapılan işin miktarına dair bir uyuyşmazlık söz konusu olduğunu, davalı tarafın sadece kendi menfaatleri doğrultusunda adilane olmayacak bir şekilde ve hatta sözleşmeye de aykırı şekilde sadece bölgesel ölçüm sistemini kabul ettiğini, bu ölçüm biçiminin ise deniz trafiğinin çok yoğun olduğu bir bölgede ve doğal deniz dibindeki akıntılar sebebiyle adil sonuçlar vermeyeceğinin açık olduğunu, bu ölçüm biçiminin müvekkilinin barge adedi ile de çok açık farklılıklar gösterdiğini, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 70.000,00 TL bedelin sözleşme tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile müvekkiline ödenmesini, yargılama gider ve ücreti vekaletin de karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davaya konu edilen işin ifasına ilişkin olarak taraflar arasında imzalanmış olan 28/01/2013 tarihli sözleşme kapsamında işin yapım esasları ve buna ilişkin ödeme koşullarının tartışmaya mahal vermeyecek kadar açık ve net olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği ifadelerin gerçekle ilişiğinin olmadığını, taraflar arasında imzalanmış olan ilgili tarama sözleşmesindeki tarama sınırlarının söz konusu liman/tasarruf sınırları ile sınırlı bulunduğunu, işin yapımına esas olmak üzere teknik esaslara uygun gerekli batimetrik ölçüm ve kübaj hesaplamaların yaptırıldığını, tarama işlemi yapılırken de bu komşu liman batimetrik yapısında herhangi bir değişikliğini meydana gelmemesinin esas olduğunu, ve yüklenicinin bu kurala uymasının zorunlu olduğunu, ancak taramadan sonra hazırlatılan genel bölgesel batimetrik haritada hem …Liman sahası içinde hem de bu sahanın dışında tamamen kontrolsüz/rastgele ve düzensiz yapılmış tarama alanlarının olduğunun görüldüğünü, tanımlı tarama alanın dışında diğer liman sahalarına kadar giden bir tarama varsa bu oluşumun doğal ve kaçınılmaz bir şey kayması/akması sonucu değil tamamen yüklenicinin yapmış olduğu özensiz ve düzensiz bir çalışmanın sonucu olduğunu ve bu miktarın da hiçbir şekilde ödeme kapsamı için olamayacağını, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddini, avukatlık ücreti ve mahkeme masraflarının davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası görevsizlikle mahkememize gelmiş olup, mahkememizde yukarıdaki esas numarasını almıştır.
Uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen 28/01/2013 tarihli deniz dibi özel tarama sözleşmesi kapsamında Ambarlı Limanının tarama, taşıma işi nedeniyle davalıdan alacağının olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
Mahkememiz 6102 sayılı TTK’nun görev hususunu düzenleyen 5.maddesine TTK’nun 5.kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi adıyla kurulmuş, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 10/07/2012 tarih ve … sayılı kararıyla mahkememiz Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi gereğince mahkememizin görevini tayin için öncelikle dava konusu uyuşmazlığın TTK’nun 5. kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin ihtilaflardan olup olmadığı hususunun tespit edilmesi gerekmektedir.
TTK’nun 5.maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Dava konusu olan uyuşmazlıkta, davacının talep ettiği alacağın taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindeki 28/01/2013 tarihli deniz dibi tarama sözleşmesine dayandığından uyuşmazlığın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekmektedir. Nitekim, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesinin 2018/587 esas 2018/479 karar sayılı 27/04/2018 tarihli kararı; 2020/202 esas ve 2020/190 karar sayılı 05/02/2020 tarihli kararı; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37.Hukuk Dairesinin 2020/855 esas ve 2020/1675 karar sayılı 25/09/2020 tarihli kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesinin 2020/1152 esas ve 2020/965 karar sayılı 25/09/2020 tarihli kararlarında da benzer nitelikteki uyuşmazlıklar için genel ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir.
Mahkememizin görevinin deniz ticareti ve deniz sigortasından kaynaklanan davalara ilişkin olması nedeni ile işbu dava yönünden mahkememizin görevsiz olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ihtilafların çözümü için Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında mahkememizin karşı görevsizliği yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin karşı görevsizliğine dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun tespiti ile görevsizlik kararın yasa yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde merci tayini bakımından dosyanın HMK 21/c maddesi gereğince 5235 sayılı yasanın 36/2 maddesi gereğince İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesine gönderilmesini,
2-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır