Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/188 E. 2022/53 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/188
KARAR NO : 2022/53
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/08/2010
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin … şirketinden ithal ettiği buhar türbin, jeneratör ve ilgili aksamı davacı … şirketi nezdinde … nolu nakliyat poliçesi ile nakliyat rizikolarına karşı sigorta ettirildiğini, ilgili emtianın Shanghai-Çin’den İstanbul-Türkiye nakliyesini 14/09/2009 tarihli ve … nolu konşimento tahtında davalı taşıyanın ” … ” isimli gemi ile üstlenildiğini, taşıma konusu bir takım kapların gemiden hasarlı ve dağınık şekilde tahliye edildiğini, bu durumun 26/10/2009 tarihli … Zabıt Varakası ile tespit edilerek taşıyanın acentesinin huzurunda imza altına alındığını, davalının muhtemel bir savunmasını peşinen bertaraf etmek bakımından konşimentoda şerh düşülen ” … “( 3 adet kap kırıktır) kapların hasar konusu tazminat talebine konu olan jeneratör, rotor hasarlı aksamlarına ait olmadığının ekspertiz raporunda belirlendiğini, Sigortacılık Kanunu m. 22’ye göre hasarlı olarak nakliye edilen malların onarımı ve zararının tespiti için tayin olunan sigorta eksperinin yaptığı çalışmalar sonucunda düzenlenen 30/12/2009 tarihli Nakliyat Ekspertiz Raporu ile taşıma sırasında taşıma konusu emtiada hasıl olan hasar tutarının 47.404,96 USD karşılığı 69.112 TL olduğunun tespit edildiğini, nakliyat hasarı olan 69.112 TL’nin sigortalı … A.Ş.’ye ödediğini ve TTK m. 1361 uyarınca haklarına halef olduğunu belirterek 69.112,00 TL nin 15/03/2010 tarihinden itibaren avans faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sigortalıya poliçe kapsamında yapmış olduğu ödeme nedeniyle haklarına (eski)TTK 1361 uyarınca halef olduğunu iddia ettiğini ve fakat bu kapsamda hiçbir belgenin beyan edilmediğini, dava dilekçesinde iş bu davanın “… … … Ltd.”ye izafeten acente sıfatı ile “… Acenteliği”ne yöneltildiğini, ancak davalı “… … … Ltd.”nin Türkiye genel acentesinin … A.Ş. olduğunu, kendisine izafeten dava ikame edilen … Acenteliği’nin yüklerin tahliye edildiği bölgede yerel şirket olduğunu, davalı asil adına yetkilendirildiğini, bu sebeple davanın … Acenteliğine yöneltilmesinin yerinde olmadığını, sırf bu sebepten dahi davanın husumetten reddinin gerektiğini, aksi halde davalının genel acente olarak kabulünü talep ettiklerini, davanın kaydı olarak gösterilen … … Co. Ltd. şirketine açıldığını, şirketin adresinin ” … (Çin)” olduğunu, bu sebeple HMK m. 9 ve konişmento şartları gereği Beijing/Çin Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davayı yetkisizlik sebebiyle reddedilmesi gerektiğini usul bakımından ileri sürdüğü, esas bakımdan ise, davacının bahsi geçen sigorta poliçesinin örneğini ve numarasını, eki klozları ve bunların tercümelerini, ödemeye ilişkin belgeleri sunmadığını, bu sebeple halefıyetin gerçekleşip gerçekleşmediğinin bilinmediğini, taşımayı yapan “… 76” isimli geminin denize, yola ve yüke elverişli olduğunu, aksini kanıtlayacak bir delilin bulunmadığını, konşimentonun “clean on board / temiz kaydı” taşımayan bir konşimento olduğunu, konteynere malların yükleyicinin sorumluluğunda istif edilip mühürlendiğini ve bu sebeple sorumlu olmadıklarını, TTK’nın 1065’inci ve 1066’ncı maddelerine uygun davacı tarafından yapılmış ihbar/tespit bulunmadığını, dolayısıyla, taşıyanın malda meydana geldiği iddia edilen zarar ve/veya hasardan sorumlu olmayacağının kabulünün gerektiğini ve oluşan karinenin aksinin davacı tarafından ispatlanamadığını, davalının acentesi olduğu “… ” isimli geminin davaya konu olan sefer sırasında ağır hava koşullarına maruz kaldığının bildirildiğini, bu sebeple meydana gelen hasardan davalının sorumlu olmadığını, dava konusu taşımaya ait 14/09/2009 tarihli konşimentoya şerh düşülen “three wooden cases broken”(3 adet kap kırık) ibaresinin dava konusu emtianın daha taşımanın başında gemiye yüklendiğinde hasarlı olduğunu ispatladığını, davacının emtia hasarının belirlenmesi için aldığı ekspertiz raporunun ne zaman ve kimin tarafından yetkilendirilen survey tarafından yapıldığına dair herhangi bir belge olmadığını, emtianın taşındığı kapların/kasaların kırılacak kadar bir kuvvete maruz kalan kasa içindeki emtianın da hasarlanmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, davalının kasalar içindeki (kırık bile olsa) emtianın kontrolü imkanına sahip olmadığını, konşimentoda … ibaresinin bulunmadığını, bu sebeple davacının öncelikle emtianın tam ve sağlam olarak davalıya ait gemiye yüklendiğini ve davalının neden olduğu bir kusur sebebiyle zararın meydana geldiğini ispatlamasının gerektiğini, davacının bu dava ile ilgili olarak talep etmiş olduğu tutara dair delil niteliğinde bir belge sunmadığını, istenilen miktara ilişkin zarar kalemlerinin açıklanmasının gerektiğini, davacının talep etmiş olduğu tazminat bedelinin fahiş olup gerçeği yansıtmadığını, talep etmiş olduğu faiz tutarının da fahiş ve yasaya aykırı olduğunu, konşimentoda malların değerine ilişkin bir kayıt yer almadığını ve taşıyanın sorumluluğunun (eski) TTK 1114 uyarınca sınırlı olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizin 2010/… Esas ve 2013/… Karar sayılı 26/02/2013 tarihli mahkememizin yetkisizliği kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi 28/09/2013 tarih 2013/… Esas 2013/… Karar sayılı ilamı ile yetki itirazında bulunan acentenin yetkili acente olup olmadığı araştırılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulduğu ve mahkemememizin 2014/… Esasını aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2014/… Esas 2014/… Karar sayılı 25/11/2014 tarihli mahkememizin yetkisizliği kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi07/03/2016 tarih 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı ilamı ile yetki itirazında bulunan acentenin davalı genel acentesi olduğu ancak davaya konu taşımaya aracılık ettiği hususunun anlaşılamaması nedeni ile acenteye husumet yöneltilmesi mümkün bulunmadığından kararın bozulduğu ve mahkememizin 2018/… Esasını aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2018/… E. 2019/… K.sayılı dosyası Yargıtay …. HD’nin 05/02/2020 tarih 2019/… E. 2020/… K.sayılı ilamıyla bozularak mahkememizde yukarıdaki esas numarasını almıştır.
Yargıtay … HD’nin 05/02/2020 tarihli 2019/… E. 2020/… K.sayılı bozma ilamında; Mahkemece yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, bozma ilamında da belirtildiği üzere, davalı …-… … Co.’ya izafeten davalı … A.Ş tarafından usulüne göre bir yetki itirazı bulunmadığını, davalı donatanın Türkiye genel acentesi ve temsilcisi olan … A.Ş’nin ise taşıma akdinde acente sıfatıyla hareket etmediğini, bu suretle müvekkili adına açılan işbu davada davayı takip yetkisine ve buna bağlı olarak müvekkili adına davaya cevap verme yetkisi bulunmadığı halde, … A.Ş. tarafından yapılan yetki itirazına bağlı olarak yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Dava; davacı sigortalısına ait emtiaların davalı sorumluluğunda deniz taşımasında hasarlandığı iddiası ile dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının rücuen davalıdan tahsili talepli alacak davası olup; uyuşmazlığın, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının yerinde olup olmadığı, uyuşmazlığa uygulanacak olan hukuk, geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı, hasarın davalı sorumluluğunda meydana gelip gelmediği, hasar miktarının kadri maruf olup olmadığı ve bunlara göre varsa davacı alacak miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
15/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Konşimentoda 22 kasa eşya taşındığını ve bunlardan üçünün kırık olduğu bilgisinin yer aldığını, boşaltma limanında toplam dokuz kasanın hasarlı tahliye edildiğini, bu dokuz kasadan hangi üçünün yükleme limanında hasarlı olarak yüklendiğinin konişmento kayıtları çerçevesinde anlaşılamadığını, eşyanın haricen belli olan hâl ve durumuna ilişkin konulan kaydın özelleştirmeden yoksun olduğunu, 2 nolu kasanın yükleme limanında hasarlı olarak yüklendiğinin davalı tarafından ispat edilemediğini, Çin DTK m. 81’de ihbar külfetinin düzenlendiğini, hükmün birinci fıkrasında eşyanın taşıyan tarafından teslimi anında gönderilenin hasar ya da zıya ihbarında bulunmaması durumunda taşıyanın eşyayı taşıma senedindeki yazılı olduğu şekilde ve iyi hâl ve durumda teslim ettiği karinesinin gündeme geleceğinin öngörüldüğünü, üçüncü fıkrada ise eşyanın durumunun her iki tarafın katılımıyla gerçekleştirilen survey yahut muayeneye tâbi tutulması durumunda yazılı bildirime gerek bulunmadığı düzenlemesine yer verildiğini, 26/10/2009 tarihli TCDD zabıt varakasında hangi kasaların ve içeriğinin hasarlı olarak gemiden tahliye edildiğinin liste hâlinde sayıldığını, bu belgenin altında boşaltma limanı acentesi … A.Ş.’nin imzasının bulunduğunu, Çin DTK m. 81/3 anlamında ayrıca yazılı bildirim yapılmasına gerek duyulmayan hâl olarak yorumlanması gerektiğini, ispat külfetinin yer değiştirmediğini, Çin DTK m.46,48 vem 51 çerçevesinde değerlendirme yapıldığında taşıyanın meydana gelen hasarın sorumluluk süresi içinde ve sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğini ispat edemediğini ve zarardan sorumlu olduğunu, Çin DTKm.56 gereği sorumluluğunun sınırlı olduğunu, 2 nolu kasanın bir koli teşkil ettiği ve koli başına sorumluluk sınırının 666,67 ÖÇH olduğunu, hasara uğrayan jeneratörün ağırlığının dosya kapsamında tespit edilemediğini, bu bilginin tespiti hâlinde kilogram başına 2 ÖÇH sınırının uygulanması gerektiğini ve hangi sınır daha yüksekse o sınırın taşıyanın sorumluluk sınırını teşkil etmesi gerektiğini, Çin DTK üzerinde yapılan incelemede ÖÇH tutarının yargılamanın hangi aşamasında ulusal para birimine çevrileceğine ilişkin maddi hukuk kuralına rastlanmadığını beyan etmişlerdir.
Davalı vekilince her ne kadar konşimentoda bulunan milletlerarası yetki kaydı nedeni ile mahkememiz yetkisine itiraz edilmişse de, yukarıda anılan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olduğundan, bozma ilamında belirtildiği hami ile davalı tarafından usule uygun olarak ileri sürülmüş bir yetki itirazı bulunmadığından davalı vekilinin yetki itirazı mahkemece yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili yetki itirazı ile birlikte davaya konu uyuşmazlığa Çin Hukuku uygulanacağının taraflarca kabul edildiğinden bahisle uyuşmazlığa Çin Hukuku uygulanması gerektiği savunmasında bulunmuştur. Uygulanacak hukuk mahkemece resen belirlenecek olduğundan, Möhuk 24 maddesi gereğince taraflarca konşimentoda kayıt altına alındığı hali ile uyuşmazlığa Çin Hukukunun uygulanması gerektiğine karar verilmiştir. Möhuk 2 maddesi gereğince, uyuşmazlığa uygulanması gereken Çin Hukuku mevzuatı hükümlerinin tercümeleri ile birlikte dosyaya sunulması için davalı vekiline süre verilmiş ve davalı vekilince ilgili mevzuat hükümleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Uyuşmazlığa konu olan taşımada 14/09/2009 tarihinde düzenlenen konişmentonun orta hanesinde buhar türbini ve jeneratör setinin 22 koli içinde yükleten tarafından taşıyana teslim edildiği ve 22 kolinin gayrisafi ağırlığının 215700 kg olduğu ve hacminin 500.58 metreküp olduğu ve 22 tahta koliden üçünün kırık olduğu kayıtlıdır. Boşaltma limanında düzenlenen 26/10/2009 tarihli zabıt varakasında ise uyuşmazlığa konu olan taşımada gemiden 22 kap eşya boşaltıldığı ve bunlardan 9’unun orijinal kaplarının hasarlı ve dağınık şekilde gemiden tahliye edildiği bilgisi bulunmaktadır. Hasarlı olduğu şerh düşülen kap numaraları 2, 4, 6, 8, 10, 13 ve 14 olarak belirtilmiştir. Uyuşmazlığa konu olan istem 2 nolu kapta taşınan eşyaya (rotor) ilişkindir. Ekspertiz raporunda ise bu üç kırık kasanın kısmen Çince olan eklerdeki detaylı belgeleri verilen yazışmalar ve edinilen belgelere göre 01/14 , 10/14 ve 13/14 nolu kasalar oldukları, 02/08 çeki listesi nolu rotorun bulunduğu kasayı içermediği beyan edilmiştir.
Dosya’ya sunulan mevcut belge ve delillerde, konişmentoda belirtilmiş olan “üç kasada kırık var” ibaresine ilişkin bu kasaların 01/14, 10/14 ve 13/14 nolu kasalar olduklarına dair herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır. Buna göre konşimentoda kayıtlı bulunan ” 3kasada kırık var” kaydının özelleştirmeden yoksun olduğu ve bu hali ile marjinal bir kayıt olmadığı, bilirkişi raporunda da izah edildiği hali ile, kabul edilmiştir. Buna göre de Çin DTK 76 maddesi uyarınca eşyanın haricen iyi hal ve durumda yüklendiği karinesi doğmakta ve buna göre de taşıyanın bu durumun aksini ispat etmesi gerekmektedir. 05/08/2019 tarihli Packing Listte davaya konu edilen ROTOR un 02/08 numaralı kasada bulunduğu belirtilmiştir. Aynı şeklide zabıt varakasında da hasarlı 9 kasa içerisinde “no:2 rotor kasası”nın da hasarlı olduğu belirtilmiştir. Dosyaya sunulan ekspertiz raporunda bu kasanın Çin de sevkıyat sırasında alınan fotoğrafta sağlam olarak göründüğü belirtilmiş olup, dosyaya bunun haricinde rotorun gemiye hasarlı yüklendiğine dair herhangi bir delil sunulmadığından, davalı taşıyan tarafından davaya konu emtianın yükleme anında hasarlı olduğu hususu ispat edilememiştir.
Çin DTK 81 maddesi hasar nedeni ile ihbar külfetini düzenlemiştir. Bu maddeye göre; eşyanın taşıyan tarafından teslimi anında gönderilenin hasar ya da zıya ihbarında bulunmaması durumunda taşıyanın eşyayı taşıma senedinde yazılı olduğu şekilde ve iyi hal ve durumda teslim ettiği karinesinin düzenlendiği; 2. Fıkrasında ise hasar yahut zıyaanın haricen belli olmaması durumunda gönderilenin eşyayı teslim aldığı tarihi takip eden yedi gün içinde, konteyner taşımasında ise on beş gün içinde yazılı bildirimde bulunulması gerektiği düzenlemiş, 3. Fıkrada da eşyanın durumunun her iki tarafın katılımıyla gerçekleştirilen survey yahut muayeneye tabii tutulması durumunda yazılı bildirime gerek bulunmadığı düzenlenmiştir.
26/10/2009 tarihli TCDD zabıt varakasında “25/10/2009 tarih (…) Gemisinden … A.Ş. Fir asına ait muhteviyatı 22 kap olup (9) Dokuz adedi original kapları hasarlı ve dağınık şekilde gemiden çıkmıştır. Hasarlı olan kapların noları aşağıdadır. Marka Noları; Rotor No. …g) No…. hasar kaydının bulunduğu ve Liman Ambarı Memuru, Puantör , Gümrük Memuru ve … A.Ş. yetkilisi … Bey tarafından imzalandığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, bu belge taşıyanın temsilcisi olarak kabul edilen boşaltma limanı acentesi … Tic. A.Ş. tarafından da imzalanmıştır.
Uyuşmazlıkta eşya haricen belli olacak şekilde hasara uğramıştır. Zabıt varakasında uyuşmazlığa konu olan eşyanın hasarlı kap içinde tahliye edildiğinin altında taşıyanın boşaltma limanı acentesi olan … A.Ş.’nin imzasının bulunması Çin DTK 81/3 maddesi anlamında ayrıca yazılı bildirim yapılmasına gerek duyulmayan hâl olarak kabul edilmiştir. Aksi sonuca varmak ve açık hasarın varlığını ortaya koyan ve yükle ilgili ve taşıyan temsilcisi tarafından ortaklaşa imzalanan bu belgenin varlığına rağmen yine de yazılı ihbarı aramak dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecektir.
ÇinDTK 51. Maddesinde taşıyanın sorumsuzluk sebepleri 12 bent hâlinde sayılmış ve hükmün ikinci fıkrasında sorumlu olmadığını ileri süren taşıyanın bu hususu ispat etme külfeti altında olduğu öngörülmüştür. Dosyadaki belgeler değerlendirildiğinde taşıyanın bu yöndeki ispat külfetini yerine getiremediği kanaatine varılmıştır. Buna göre davalının davaya konu ROTOR emtiasının hasarlanması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Taşıyanın sorumluluğunun sınırı ÇinDTK 56 maddesinde, sorumluluk sınırlarının uygulanmayacağı hâller ise 59. Madde de düzenlenmiştir. ÇinDTK 56. Maddesi “Taşıyanın sorumluluğu, eşyanın uğradığı zıya veya hasardan, hangisi daha yüksekse, koli veya diğer yükleme ünitesi başına 666,67 hesap birimini veya zıyaa ya da hasara uğrayan eşyanın gayri safi ağırlığının her bir kilogramı için 2 hesap birimi ile sınırlıdır ancak eşyanın cinsi ve değeri yüklemeden önce gönderen tarafından bildirilmiş ve konişmentoya yazılmış ise yahut bu maddede öngörülen sorumluluk sınırından daha yüksek bir meblağ sorumluluk sınırı olarak taşıyan ve gönderen tarafından kararlaştırılmışsa bu maddedeki sınırlar uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Uyuşmazlığa konu olan konişmentoda taşımaya konu olan eşyanın 22 kasa olduğu ve bunlardan 2 nolu kasadaki eşyanın zayi olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla beher kasanın bir koli olarak kabul edilmesi hâlinde hasara uğrayan eşya tek bir kasa içindeki eşya olduğundan taşıyanın koli başına sorumluluk sınırı 666,67 ÖÇH olacaktır. Kök raporda benzer sonuca farklı bir gerekçeyle varılmıştır. Ancak kanun gereği bir diğer inceleme kilogram başı sınır bakımından, ağırlık sınırının uygulanması için hasara uğrayan eşyanın ağırlık bilgisine konişmentoda yer verilmesinin ön koşul olmadığı bilirkişilerce açıklanmıştır. Hasara uğrayan jeneratörün brüt ağırlığı davacı vekilince dosyaya ibraz edilen Packing List te açıkça 10400 KG olarak kayıtlıdır. Buna göre davalının sorumluluğu Çin DTK 56 madesi gereğince 10.400×2 ÖÇH ile sınırlı olacaktır. Ancak ÇinDTK üzerinde yapılan değerlendirmede ÖÇH tutarının yargılamanın hangi aşamasında ulusal para birimine çevrileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Taraf vekillerince bu konuda dosyaya sunulan beyan dilekçeleri ile 14 Eylül 2009 tarihli SDR kurunun esas alındığı, bu durumun davacı vekilinin de kendi beyan dilekçesi ile kabulünde olduğu anlaşıldığından mahkemece de bu tarihli SDR kuru esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Buna göre davalının sorumluluğunun, 10.400x2x2,3762= 49.424,96 TL ile sınırlı olduğu mahkemece kabul edilmiştir. Davacı vekilince dava dilekçesi ile birlikte temerrüt faizi de talep edilmiş olup, davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarnamenin 05/03/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve buna göre davalının da 16/03/2010 tarihinde temerrüde düşürüldüğü anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporundaki açıklama ve tespitler de esas alınarak davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hali ile karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 49.424,96 TL’nin 16.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar harcı olan 3.376,21 TL’den peşin alınan 1.026,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.349,86 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.026,35 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 6.800,75 TL’nin ( 17,15 TL başvurma harcı, 333,60 TL posta gideri ve 6.450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 4.863,50 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı için takdir edilen 7.225,24 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı vekili için takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır