Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/186 E. 2020/343 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2020/186 Esas
KARAR NO :2020/343
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :12/09/2014
KARAR TARİHİ :08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya Türkiye- Libya arası taşıma hizmeti verdiğini, varış yerinde çekilmeyen konteynırlar nedeniyle tahakkuk ettirilen ardiye ve demuraj ücretlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, bu ücretler için davalıya kesilen fatura bedellerinin tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ihracat yapan firma olduğunu, ithalatçı firmanın malı teslim alması karşısında müvekkilinin demuraj ücretinden sorumlu tutulamayacağını, dava dışı … Denizcilik tarafından davacıya kesilen faturanın 7210 USD olmasına rağmen davacının 9685 USD talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan yargılama neticesinde 16/09/2015 tarih, 2014/… Esas, 2015/… karar sayılı kararı ile; Davacının davasının kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün 2013/…
Esas sayılı dosyasındaki davalı tarafın itirazının iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğu anlaşıldığından %20’sini oluşturan 4.072,54.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş olup asıl ve ek kararı davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Kararın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin 18/12/2017 tarih, 2016/… esas, 2017/… karar sayılı kararı ile; ” 6100 sayılı HMK’nın 139/1. maddesine göre “mahkemenin, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildireceği, çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususların yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceğinin ihtar edileceği” düzenlenmiştir. Dava dilekçesi, davetiyenin üzerine “Mernis adresi” olduğu da şerh edilmek suretiyle davalının “… Mah. … Cad. No: … İç Kapı No: … İnegöl/Bursa” adresinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca 08.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yukarıda belirtilen Tebligat Kanununun ilgili maddeleri uyarınca mahkemece, bundan sonraki tebligatların da gerçek kişi olan davalıya adres kayıt sistemindeki adresinde yapılması gerektiği halde, ön inceleme duruşması için çıkarılan davetiyenin ve bilirkişi raporunun “… Mah. … No: … İnegöl/ Bursa” adresinde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliği davalının savunma hakkını kısıtlar nitelikte olduğundan 16.09.2015 tarihli asıl kararın davalı yararına bozulmasını gerektirdiğini” belirterek dosya bozulmuş ve … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek mahkemenin 2018/161 esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 13/07/2018 tarih, 2018/… esas, 2018/… karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2018/… esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 18/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2012 ve 2013 yılı Ticari defterlerini sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. ‘ya uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defteri göre usulüne uygun tutulduğu, incelenen davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yılları Ticari defter ve Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu, davacı şirketin 2012, 2013, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, dava dışı … A.Ş’nin 25.12.2012 tarihli 7.120 USD bedelli demuraj faturasını davacı yana düzenlemiş olduğu ve davacı yanın faturayı defterlerinde kayıt altına aldığı ve iş bu faturayı 05.02.2013 tarihinde … Denizcilik’e ödediği, davacı yanın dava ve icra takibine konu ettiği demuraj fatura alacağının 27.12.2012 tarihinde 9.685,00 USD olduğu, davacı şirketin icra takibinde 9.685,00 USD talep ettiği, icra takip tarihi olan 30.12.2013 tarihinde Harca Esas Değer tutarının 9.685,00 USD X 2,1025 TL = 20.362,71 TL olduğu, davacı yanın ticari defler kaydı ile icra takibinde talep ettiği arasındaki fark olan 2.949,08 TL’nin (17.413,63 TL – 20.362,71 TL ) kurdan kaynaklandığı, davacı yanın dava ve icra takibine konu olan işbu faturayı 2 tahsil ettiği, davacı yanın takip öncesi faiz talebinde bulunmadığı, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı veya davalı tarafından sunulan, tahliye limanında gönderilen firmaya yapılan bir varış ihbar kopyasına dava dosyasında rastlanılmadığı, davacı Firmanın somut davada, davalı firmadan demuraj talep etme hakkı olduğu, davacı firmanın taşıyan, davalı firmanın taşıtan sıfatı taşıdıkları, davacı tarafından talep edilebilecek olan demuraj miktarının 7.120 ABD Dolarını aşamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, mahkememizin 14/03/2019 tarih, 2018/… esas, 2019/… karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile … İcra Dairesinin 2013/… esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 7.120 USD üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına, davalı tarafça yapılan ödemelerin İcra Müdürlüğünce kapak hesabında değerlendirilmesine, alacak miktarı yargılama neticesinde ortaya çıktığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’ nin 02/03/2020 tarih, 2019/… esas, 2020/… karar sayılı kararı ile ” Davacı şirketin davalı şirkete 26.12.2012 tarihli … seri nolu 9.685,00 USD fatura düzenlediği, bu faturanın … taşıma şirketinin 26.12.2012 tarih … numaralı irsaliyesiyle gönderildiği ve davalı şirkete 27.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu faturanın davalı şirketin usulune uygun olarak tutulmuş ticari defterinde de kaydedildiğinin dosya kapsamı ile anlaşıldığından bu durum karşısında, takip dayanağı faturaya davalı tarafından süresinde itiraz edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre, TTK’nın 21/2 uyarınca davalı faturaya muhtevasını kabul etmiş sayılacağından, davacı tarafından düzenlenen ve usulune uygun olarak tutulan ticari defterlerine de kaydedildiği anlaşılan faturaya davalının süresinde bir itirazda bulunmadığı ve itirazsız faturayı ticari defterlerine kaydettiği anlaşıldığından mahkemece faturada belirtilen tutar üzerinden yapılan takibe itirazın iptali ile 9.685,00 USD üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kısmen kabulü ile 7.120,00 USD üzerinden takibin devamına karar verilmesinin doğru görülmediğinden, ayrıca dava konusu takip fatura alacağından kaynaklandığından likit nitelikte olduğundan icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesinin doğru görülmediğinden” bahisle mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizin 08.02.2020 tarihli duruşmasında usul ve yasaya uygun Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin 02/03/2020 tarih, 2019/… esas, 2020/… karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, konteynerlerin geç teslim edilmesinden kaynaklanan demuraj ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin 02/03/2020 tarih, 2019/… esas, 2020/… karar sayılı bozma ilamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davalı firmanın, davacı firma aracılığı ile ithal ettiği malı asıl taşıyan dava dışı … firmasına ait konteyner içerisinde, davacı fowarder tarafından belirlenen gemiye yüklemesini yaptığı ve tahliye limanına götürülmesini sağlayarak konteyneri gemiden tahliye ettirdiği ancak konteynerlerin alıcı tarafından teslim alınmadığı olayda, dava dosyasına sunulu … numaralı ana konşimento incelendiğinde, taşıtan/ yükletenin davalı; gönderilenin: … Lıbya, taşıyanın … Konteyner olduğu, ana konşimentoda konteyner demuraj tarifesi bulunduğunun anlaşıldığı, davacı firmanın konşimentoda kaydı bulunmadığı, dava dosyasında, ara komişmentonun da bulunmadığı, ancak dava dosyasında asıl taşıyan … firması tarafından, davacı tarafına gönderilen demuraj faturasının … tarafından demuraj konusunda, davacı firmanın muhatap görüldüğü anlaşılmakla davacı firmanın, asıl taşıyan demuraj miktarını tahsil etme yetkisi bulunmakta olup, taşıyan olarak kabulü gerekmektedir.
Davalı firmanın dava konusu taşımada taşıtan sıfatını haiz olması, elektronik posta yazışmaları, taşıma belgeleri, davacı tarafın ticari defterleri ile davalı tarafın icra dosyasına yaptığı ödemeler göz önüne alınarak fiili taşıyan …’a ödeme yapan davacının yaptığı ödemeyi taşıtana rücu edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı şirketin davalı şirkete 26.12.2012 tarihli … seri nolu 9.685,00 USD fatura düzenlediği, bu faturanın … Kargo taşıma şirketinin 26.12.2012 tarih … numaralı irsaliyesiyle gönderildiği ve davalı şirkete 27.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu faturanın davalı şirketin usulune uygun olarak tutulmuş ticari defterinde de kaydedildiğinin dosya kapsamı ile anlaşıldığı, bu durum karşısında, takip dayanağı faturaya davalı tarafından süresinde itiraz edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre, TTK’nın 21/2 uyarınca davalının fatura muhtevasını kabul etmiş sayılacağından, davacı tarafından düzenlenen ve usulune uygun olarak tutulan ticari defterlerine de kaydedildiği anlaşılan faturaya davalının süresinde bir itirazda bulunmadığı ve itirazsız faturayı ticari defterlerine kaydettiği anlaşıldığından mahkememizce faturada belirtilen tutar üzerinden yapılan takibe itirazın iptali ile 9.685,00 USD üzerinden takibin devamına karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Dava konusu takip fatura alacağından kaynaklandığından likit nitelikte olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 9.685 USD üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına, davalı tarafça yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce kapak hesabında değerlendirilmesine,
2-Dava konusu alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 4.072,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 1.435,63 TL’den peşin alınan 298,86 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.136,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (376,75 TL ilk harç, 1.600,00 TL posta ücreti ve 124,79 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)2.101,54 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır