Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/178 E. 2021/231 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/178 Esas
KARAR NO : 2021/231
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya bağlı … Bölge yük müdürlüğünün müvekkili kuruluşa ait Tekirdağ Liman İşletmesi Müdürlüğünden almış olduğu liman hizmetlerinden dolayı davalıya faturaların gönderildiğini, fatura bedellerinin davalı tarafından 10/10/2016 tarihinde gecikmeli olarak müvekkili kuruluşa ödediğini, Tekirdağ Liman Hizmet tarifesinin 1.4 maddesinde ödemelere ilişkin hususların yer aldığını , bu maddede ücretlerin ödenmemesi veya geç ödenmesi hususuna yer verilmiş olup davalı tarafından ilgili gecikme cezasına ilişkin bedel ödenmediğinden gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamı ile % 20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını, görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğunu, davacı kurum ile yapılan 05/08/2013 tarihli protokolde ödenmiş faturalara gecikme cezası ile faiz uygulanmasına ilişkin herhangibir hükmün bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan işbu davanın, … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/09/2018 tarih ve 2018/ … Esas, 2018/ … sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesi’nin 17/06/2020 tarih ve 2019/ … Esas 2020/ … Karar sayılı kararı ile “somut olayda, davanın her iki tarafının tüzel kişi tacir olduğu açık olup, uyuşmazlığa konu iş her iki taraf için ticari niteliktedir. Yani her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgilidir. Bu durumda davanın, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesi uyarınca nispi ticari dava olduğu açık olup, ilk derece mahkemesinin asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair gerekçesi isabetsiz olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkeme gerekçesinde de benimsendiği üzere; davalının davacının … Liman İşletmesinden aldığı liman hizmetlerinden kaylaklandığı, uyuşmazlığın bu haliyle deniz taşımalarına ilişkin olup, ihtisas mahkemesinin görevli olduğu”ndan bahisle mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Dava, davacı tarafından davalıya verilen liman hizmetlerinden dolayı gecikmeli olarak ödenen alacağa yönelik oluşan gecikme zammı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu … A.Ş. Genel Müdürlüğü aleyhine 18/08/2017 tarihinde toplam 5.562,27.TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin evrak ve borçlu vekilinin itirazına ait evrak çıktısı dosyada bulunamamış ise de, takibin 18/08/2017 tarihinde başlatıldığı ve davanın 23/05/2018 tarihinden açıldığı göz önünde bulundurularak davanın İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişi … tarafından tanzim edilen 26/01/2021 tarihli raporda, Dosya, sunulan faturalar, tarafların ilgili dosya içeriği belge ve kayıtları kapsamında davacının takibe konu 5.562,27 TL gecikme cezası/gecikme zammı talebinin hesaben yerinde olduğu, diğer hususlarda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğuna ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; uyuşmazlığın konusunun 05/08/2013 tarihinde 3 yıl süre ile akdedilen liman hizmetlerinden dolayı gecikmeli olarak ödenen alacağa ilişkin gecikme cezasına ilişkin olduğu, icra takip tarihinin ise 08/06/2017 tarihi olup sözleşmeden doğan borçlar ve ödemeler ile icra takip tarihi arasında BK md 126 uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığı ve 6813 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 102. Maddesine göre de amme alacaklarının vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılından itibaren 5 yıl içerisinde tahsil edilemediği halde zamanaşımına uğrayacağı, bu halde de zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, taraflar arasında yapılan … Limanı Treni Ferisi Rıhtımı ve Geri Sahasının Kullanımına Ait Protokol incelendiğinde, 05/08/2013 tarihinde 3 yıl süre ile akdedildiği, taraflar arasında tablo 1 ve tablo 2 deki fiyatların uygulanacağının kararlaştırıldığı ek protokol ile sürenin 05/08/2017 tarihine kadar uzatıldığı, davacı tarafından verilen hizmetin davacı ile davalı arasında yapılan protokol içeriği tarife uyarınca davalıya fatura edildiği, fatura üzerinde de protokol fiyatının uygulandığının açıklamada yer aldığı, davalı tarafın geç ödemesi sebebiyle davacının gecikme zammı/cezası hesap ederek davalıya hesapladığı 5,562,27 TL tutarı fatura ettiği, davalının protokolde hüküm bulunmadığı itirazı yanı sıra gecikme cezası oranları yerine yasal faiz oranları uygulanmasını talep ettiği, tarife hükümlerinin ücretlendirme kısmında protokolde yer alanlar kapsamında ayrı bir kararlaştırma içerdiği, ancak 1.4 maddesine ilişkin taraflar arasındaki protokolde tarifenin uygulanmayacağına ilişkin herhangi bir hüküm içermediği, dolayısıyla davacının gecikme zammı talebinin tarife hükümleri kapsamında olduğu ve alanında uzman mali müşavir bilirkişi raporuna göre takibe konu 5.562,27 TL gecikme cezası-zammı talebinin hesaben yerinde olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.06.2004 tarihli ve 2004/19-357 E. – 2004/360 K. sayılı ve 10.10.2012 tarihli ve 2012/7-502 E. – 2012/707 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere ; gecikme zammının aslında bir temerrüt faizi olduğu, asıl alacak olmadığı, yalnızca asıl alacak hakkında icra inkar tazminatına hükmedilebileceği göz önüne alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile, … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın İPTALİNE, takibin 5.562,27TL asıl alacak bakımından talep gibi DEVAMINA,
Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı olan 379,95.TL’den peşin alınan 175,60.TL’nin mahsubu ile bakiye 204,35.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (216,70TL ilk harç 255,20TL posta ücreti ve 900,00.TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 1.371,90TL’nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekili için takdir edilen 4.080,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2021

Katip …

Hakim …
¸e-imzalıdır