Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/17 E. 2021/60 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/17 Esas
KARAR NO : 2021/60
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilimiz tarafından … ve Ticaret A.Ş, ‘ye ait buharlı sterilizatör cinsi emtia, taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı 16/01/2018 tarihli ve … numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkilinin sigortalısına ait 15 adet Buharlı Sterilizatör cinsi emtia “… …” gemisine hasarsız bir şekilde yüklenerek, … numaralı konşimento tahtında Türkiye’den Bolivya’ya taşındığını, emtialar, … Limanında tahliye edildiğini ve Alıcı firmaya gönderildiğini, taşıması gerçekleştirilen 15 adet Buharlı Sterilizatör içerisinde 1 adet Buharlı Sterilizatör cihazı emtiasının paketi üzerinde eziklik fark edilmesi nedeniyle hasar gördüğünün tespit edildiğini, Alıcı firma tarafından geri bildirim yapılarak emtialar kontrollü bir şekilde açıldığını, Ekspertiz raporunda 1 adet Buharlı Sterilizatör emtiasının dış gövde sacı, kapı sacı, muhafaza içi ön ve arka saclarının hasara uğradığı belirtildiğini, 2 nolu davalı 22/01/2018 tarihli ve … nolu navlun faturasını düzenlendiğini ve navlun ücretini de bizzat kendilerinin tahsil ettiğini, , TTK md. 1138 ve Yargıtay İçtihatları gereğince “akdi taşıyan” sıfatını kazandığını, Ayrıca 1 no’lu davalı da konşimentoyu düzenlemek ve taşıma işlemini fiilen gerçekleştirmek suretiyle somut olaya konu taşımada “fiili taşıyan” olarak hareket ettiklerini, Bu nedenle, hasarsız bir şekilde gemiye yüklenen emtianın taşıma sırasında hasar görmesi sebebiyle her iki davalı da taşıyan sıfatıyla oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyanla … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A/S Vekili cevap dilekçesinde özetle; Hasarın taşımanın hangi bacağında meydana geldiği belli olmadığını; Müvekkili şirketin taşımanın sadece limandan limana denizyolu bacağını üstlendiğini, Şili ile Bolivya arasındaki iç kara nakliyesi işini ise üstlenmediğini, TTK m. 1185/1 uyarınca hasar ihbarında bulunulmadığını, TTK m. 1185/2 uyarınca her iki tarafın iştiraki ile ve mahkemelerce hasar tespit ettirilmediğini, TTK m. 1186/3 uyarınca taşıma senedine yazılan her bir parçanın tek ünite olarak kabul edildiğini ve zaten dava konusu ihtilafta da hasarlandığı iddia edilen yükün 1 adet olduğunu, Buna göre TTK m. 1186/1 uyarınca sorumluluk sınırı parça başına 666.67 özel Çekme Hakkı ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile muhtemel müvekkili lehine hüküm kurulması yönünde kanaatin oluşması halinde TTK m. 1186/1 uyarınca hasarlandığı iddia edilen 1 parça yük için sorumluluğumuzu 666.67 özel Çekme Hakkı ile sınırlandırdıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif husumet ehliyetinin araştırılması gerektiğini, sigorta şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için öncelikle, tazminat ödediği kişi ile sigortacı arasında zarar konusunu kapsayan bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması ve bu sözleşme kapsamında üçüncü kişiler tarafından zararın gerçekleştirilmiş olması gerektiğini, zarar gören ile sigortacı arasında tazminat yükümlülüğünü doğuran bir sigorta sözleşmesi yoksa veya zarar konusu olay sigorta teminatı kapsamında değilse sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacağından rücu hakkı da olmayacağını, Buna rağmen, sigortacının zarar görenlere ödeme yapmış olması halinde, ödediği tazminat için zarar veren kişilere karşı rücu davası açması mümkün olmadığını, davacı taraf, sigortalısına yaptığı ödemeyi ve ödemenin sigorta poliçesi teminatı kapsamında yapıldığını kanıtlaması gerektiğini, müvekkili şirkete süresinde ve usulüne uygun hasar bildirimi yapılmadığını, Deniz yoluyla yapılan taşımalarda hasar ve ziyanın ortaya çıkması halinde, bu durumdan taşıyıcıyı sorumlu tutulabilmesi için TTK md 1185 (1) uyarınca, haricen belli hasarların teslim sırası anında, haricen belli olmayanların ise en geç teslimden sonraki 3 gün içerisinde taşıyıcıya yazılıolarak ihbar edilmesi şart olduğunu, kabul ve ikrar anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için böylesine bir hasarın varlığının mevcudiyeti kabul edilse dahi, bu yükleme ile alakalı 15/08/2018 tarihli ekspertiz raporunda belirtildiği üzere, somut hayat gerçekleri ile düşünüldüğünde bu büyüklükte bir iç hasarın dış ambalajda da gözle gözükür bir hasara sebebiyet vermesi gerektiğinden bunun TTK 1185 uyarınca haricen belli hasar olduğunu ve en geç teslim anında hasara ilişkin ihbarın yapılması gerektiğini kabulü gerektiğini, hasarın, sebebinin ve meydana geldiği yerin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sınırlı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
Dava, nakliyat sigorta poliçesi ile davacı tarafından sigortalanan emtiaların deniz taşıması esnasında hasarlandığı iddiasıyla sigortalıya ödenen tazminatın rücuen davalıdan tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, tarafların husumet ehliyetleri, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açıymadığı, geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin usule uygun hasar ihbarının bulunup bulunmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve buna göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından borçlular … A/S ve … Ltd. Şti. aleyhine 16/01/2019 tarihinde işlemiş faiz dahil toplam 3.145,00.TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçlulardan … Ltd. Şti.ne ödeme emrinin 21/01/2019 tarihinde, borçlu … ye ödeme emrinin 23/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … nin 28/01/2019 tarihinde, … Ltd. Şti ise 22/01/2019 tarihli itiraz dilekçesi sunduğu ve takibin durduğu, iş bu davanın 13/01/2020 tarihinde İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … ve … tarafından tanzim edilen 27/11/2020 tarihli raporlarında; Davacının aktif, davalıların da pasif husumet ehliyetlerini hazi olduğu, sigorta sözleşmesinin geçerli olduğu ve geçerli bir sözleşme uyarınca ödemenin yapıldığı, TTK m. 1184 ve/veya 1185 uyarınca süresinde geçerli bir hasar ihbarının yapıldığının tespit edilemediği, dosyada mevcut belgelerden anlaşıldığı üzere, konteynerin dış yüzeyinde fiziki bir hasar olmadığı hususu göz önüne alındığında, taşıma konusu emteamn konteyner içine yüklenmesi, istifi ve sabitlemesinin yeterince yapılmamış olması nedeniyle yükün kayması sonucu oluşmuş bir hasarın mevcut olduğu, Hasarın sebebinin konteyner içinde eşyanın gerekli şekilde sabitlenmemesi sebebiyle birbirine çarpması olarak belirlendiğinden yükleten tarafından doldurulup mühürlenerek taşıyana teslim edilen konteynerlerde yer alan eşyanın hasara uğramasından davalıların sorumlu tutulamayacağı, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda 3.145,00 TL olarak davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatının kadri marufunda olduğuna ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Davalı … vekilince davanın hak düşürücü sürede açılmadığı itirazı dosyaya sunulmakla, dava konusu uyuşmazlıkta davaya konu emtiaların dava dışı sigortalıya teslim tarihi net olarak dosya kapsamından anlaşılamasa da, konşimentonun 24/01/2018 tarihinde tanzim edildiği icra takibine ise 16/01/2019 tarihinde başlandığı hususları gözetildiğinde eldeki davanın her halükarda TTK 1188 maddesi kapsamında 1 yıllık süre içerisinde yargı yoluna başvurulması nedeniyle dolmadığı mahkemece kabul edilmiş. Davalının aksi yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Dava halefiyete dayalı olarak açılmış olduğundan öncelikle davacının TTK 1472 maddesi uyarınca halef sıfatını kazanıp kazanmadığı değerlendirilmelidir. Davacı sigorta şirketinin halef sıfatını kazanabilmesi için, geçerli bir sigorta sözleşmesinin kurulmuş olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve zarardan sorumlu üçüncü bir kişinin bulunması gereklidir Dosya içeriğinde yer alan … numaralı ve 16/01/2018 başlangıç tarihli Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi’nden, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … ve Ticaret AŞ. arasında dava konusu yükün “… …” isimli gemi ile gerçekleştirilecek taşıması sırasında meydana gelebilecek nakliye rizikolarına karşı sigorta sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır. Sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle ödeme yapmış olma koşulu bakımından , dosya içeriğinde yer alan 18/05/2018 tarihli … ‘a ait ödeme dekontu incelendiğinde, dava dışı sigortalı … ve Ticaret A.Ş. nın davacı sigorta şirketinden 3.145,00 TL tutarında tazminat aldığı anlaşılmaktadır. Ancak uyuşmazlık ve buna bağlı olarak davacının aktif husumet ehliyetinin varlığının tayin, sigorta tazminatı ödemesinin gerçek hak sahibine (sigoralıya) yapılmış olup olmadığına bağlı olmakla, bu hususun açıklanması gerekmektedir. Zira en genel ifadesi ile sigorta sözleşmesinde sigorta ettiren, kendisine ait bir menfaati sigorta edebileceği gibi, başkasına (üçüncü kişiye) ait bir menfaati de sigorta teminatı altına alabilir. Bu ihtimalde (üçüncü kişinin menfaatinin sigorta edildiği durumda) sigorta tazminatının da menfaati teminat altına alınan ve dolayısıyla rizikonun gerçekleşmesi ile zarara uğramış olan bu üçüncü kişiye/sigortalıya ödeme yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda eldeki davayı değerlendirmek gerekirse; sigorta ettiren dava dışı … ve Ticaret A Ş. tarafından Bolivya’da mukim … isimli firmaya, toplamda 15 adet buharlı sterilizatörün (laboratuvar malzemesinin) toplam 50.689,00 EURO bedelle ve CİF satış kaydı ile satılmış olmakla, emtianın mülkiyeti de adı geçen firmaya geçmiştir. Diğer bir ifade ile davacı ile dava dışı … ve Ticaret A.Ş. arasındaki sigorta sözleşmesinde yine dava dışı Bolivya’da mukim … isimli firmasının menfaati sigorta ile teminat altına alınmış olup; bu ilişkide … firması sigortalı sıfatına sahiptir ve davaya konu rizikonun gerçekleşmesi ile meydana gelen zarar da Isossol firmasına aittir. Dolayısıyla sigorta tazminatının da adı geçen ve sigortalı sıfatına sahip bu firmaya ödenmesi gerekir Ancak huzurdaki davaya konu uyuşmazlıkta söz konusu tazminatın dava dışı sigorta ettiren … ve Ticaret A.Ş.’ye ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durum, davalının halefiyet hakkının doğumuna engeldir. Zira dava dışı … ve Ticaret A.Ş.’nin zarara uğrayan yük üzerinde tasarruf ehliyeti ve buna bağlı olarak zararı talep hakkı bulunmadığından, bu şirkete yapılan tazminat ödemesi neticesi sigortacıya geçecek bir talep de söz konusu olmayacaktır. Ancak, dosyada mevcut alıcı firma … Ltda.’nın 17/05/2018 tarihli davacı … Sigorta A.Ş ‘ye gönderdiği yazıda, davaya konu sigorta sözleşmesinden kaynaklı tazminatın dava dışı sigorta ettiren … ve Ticaret A Ş.’ye yapılması ile bu şirkete yapılacak ödemeden sonra sigorta sözleşmesinden kaynaklı tüm hak, alacak ve taleplerini davacı … Sigorta A.Ş,’ye devir ve temlik ettiğini beyan etmiştir. Bu nedenle, davacı sigorta şirketinin TTK 1472 maddesi uyarınca halefiyet hakkı doğmuş olmasa da alacağın temliki niteliğindeki işbu belgeden hareketle, dava dışı sigorta ettiren … ve Ticaret A.Ş.’ye yapılan ödemenin davacıya talep hakkı verdiği ve buna bağlı olarak davacının aktif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Davalıların pasif husumet ehliyetine sahip olup olmadığını tespiti, esasında dava konusu taşıma sebebiyle taşıyan sıfatını haiz olup olmadığına bağlıdır. Bu bağlamda genel olarak ifade etmek gerekirse; bir tarafın (taşıyan) denizyolu ile yük taşıma taahhüdünde bulunduğu; diğer tarafın (taşıtan) ise ücret (navlun) ödeme borcu altına girdiği sözleşme olan navlun sözleşmesinde, taşıma taahhüdünü üzerine alan kişi taşıyandır ve taşıyanın sıfatını tayinde dikkate alınan en önemli belge ise konşimentodur. Nitekim TTK 1238 maddesi uyarınca konişmentoyu taşıyan sıfatıyla imzalayan veya konişmento kendi ad ve hesabına imzalanan kişi, taşıyan sayılır. Bu bağlamda dosyada mevcut konişmento incelendiğinde konişmentonun 1 numaralı davalı tarafından imzalandığını görülmektedir. Dolayısıyla söz konusu belgeden hareketle 1 numaralı davalı … A/S’nin fiili (asıl) taşıyan sıfatını hazi olduğu anlaşılmaktadır ki, esasen davalı da bu hususu kabul etmektedir.
Bununla birlikte diğer davalı … Ltd. Sti (Eski Unvanı: … Ltd. Şti. )’nin de aynı şekilde konşimentodan hareketle taşıyan sıfatını haiz olduğunu söylemek mümkün değildir. Ancak konişmento da taşıyan sıfatını tespite yönelik yegane belge değildir. O halde 2 numaralı davalı … Ltd Sti. (Eski Unvanı: … Lojistik hizmetleri Ltd. Şti. )’nin taşıyan ve buna bağlı olarak pasif husumet ehliyetinin varlığını konişmento dışında tespit etmek gerekecektir. Bu bağlamda 2 numaralı Davalı … Lojistik Ltd. Şti. tarafından dava dışı sigortalı … ve Ticaret A.Ş. adına düzenlenmiş 22/01/2018 tarihli e-faturaya göre; … numaralı konişmento uyarınca “… … isimli geminin 1802 sayılı seferinde Ambarlı Limanı’ndan Şili’nin … Limanı’na taşınan … no.lu 1 adet 20’lik DC konteynere ilişkin olarak NAVLUN BEDELİ” açıklamalı 1.900,00 USD tutarında fatura kesildiği görülmüştür. Davalının söz konusu faturayı ne sıfatla tanzim ettiğinin tetkiki gerekecektir. Bu noktada TTK 921 maddesi uyarınca ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışa, taşıma işleri komisyoncusu taşımaya ilişkin olarak taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olmaktadır ki, Yargıtay da çeşitli kararlarında, navlun faturası düzenlenmiş olması hâlinde, faturayı düzenleyenin TTK 921 maddesi uyarınca taşıyan sayılacağına hükmetmiştir. Şu halde işbu navlun faturası sebebiyle 2 numaralı davalı … International Lojistik Ltd. Şti ‘nin de akdi (alt) taşıyan ve buna bağlı oiarak pasif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Genel olarak ifade etmek gerekirse; navlun yolu ile yapılan taşımalarda hasar ihbarı TTK 1184 ve 1185 hükümlerine tabi olacaktır. Buna göre TTK madde 1184’te tarafların talebi ile resmi makamlarca incelenmesi; madde 1185’te ise bu şekilde bir inceleme yapılmamış ve yükte de ziya veya hasar varsa; haricen belli olan (gözle görülen) hasarların en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında; ziya veya hasar haricen belli değilse bu yöndeki bildirimin yük gönderilene tesiim edildiği tarihten itibaren aralıksız olarak hesap edilecek üç gün içinde yazılı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu bilgilerden hareketle eldeki davada, davaya konu yükteki hasar ihbarının, yükün dava dışı alıcı firma … Ltda.’nin teslim ile birlikte yahut en geç 3 gün içinde bu manada bir ihbarda bulunduğu yönünde, dosyaya herhangi somut bir delil sunulmamıştır. Bu aşamada ihbarın 3 günlük süre içinde yapılmamış olunmasının sonuçlarına değinmek gerekecektir. Konu TTK 1185/4 maddesinde açık bir şekilde hükme bağlandığı üzere; “Eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir. ” Eldeki davada bahse konu hüküm uyarınca davacı taraf, hasarın deniz yolu ile taşıma sırasında meydana geldiğini ispatlamadıkça, bu zarar sebebiyle davalı taşıyanların sorumluluğundan bahsetmek mümkün olmayacaktır. Başka bir deyişle; emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği ve hasarın davalıların sorumluluğunda oluştuğunu ispat külfeti davacı üzerindedir.
Uyuşmazlık, … numaralı konşimento uyarınca “… …” isimli gemi ile Ambarlı limanından Şili’nin … limanına denizyolu nakliyesi gerçekleşen … numaralı 1 adet konteyner içeriği 15 adet Laboratuvar malzemesinden 1 adedinin dış gövde sacının hasarlanmasından dolayı davalıların sorumlu tutulmasından kaynaklanmaktadır. Dosyaya mübrez Eksper raporuna göre; sigortalı işletmenin Bolivya / … Ltda firmasına ihraç ettiği toplam 15 adet buharlı sterilizatör içerisinde 1 adet … Buharlı sterilizatör cihazının paketi üzerinde eziklik fark edilmesi üzerine alıcı firma … tarafından kendi tesislerinde yapılan incelemede, 1 adet … buharlı sterilizatörün dış gövde sacı, kapı sacı, muhafaza içi ön ve arka saclarının hasara uğradığı ifade edilmiştir. Eksperin yukarıdaki tespitine karşın dosya kapsamında bilirkişilerce yapılan incelemede, … no’lu konteynerin sigorta eksperi tarafından görülmediği, sadece alıcı tarafından çekildiği anlaşılan fotoğrafların dosyaya sunulduğu ancak herhangi bir hasar tutanağının düzenlenmediği ve dosyaya mübrez bilgi ve belgelerde konteynerin dış yapısında bir deformasyon/darbe izi bulunduğuna dair bir ifadenin yer almadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, konteynerin sağlam ve denize/yüke elverişli olduğu kabul edilmiştir. Uluslararası konteyner taşımacılığında, tüm konteynerler yükleme limanında gemiye yüklenmeden önce ve tahliye limanında gemiden indirildikten sonra gerek liman ve acente görevlileri gerekse gemi görevlileri tarafından kontrol edilerek varsa gözle görülen hasarlar tespit edilip “Konteyner El Değiştirme ve Hasar Tutanağı “na kaydedilmektedir. Ancak dava konusu olayda dava konusu … nolu konteynerin dış gövdesinde herhangi bir fiziki hasar olduğuna ve içerisinde bulunan emtia hasarının denizyolu taşıması sırasında meydana geldiğine dair, gerek yükleme ve/veya tahliye limanlarında liman, gümrük ve acente yetkilileri tarafından, gerekse gemi görevlileri tarafından düzenlenmiş herhangi bir hasar tutanağına rastlanmamıştır. Dolayısıyla bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere dosyada bulunan belge ve bilgiler çerçevesinde yükteki hasarın konteynerin elverişsizliğinden kaynaklandığını söylemek mümkün değildir.
Davaya konu taşımanın gerçekleştirildiği 24/01/2018 tarihli … numaralı konşimento incelendiğinde, konişmentoda “SHIPPER’S LOAD, STOW , WEIGHT AND COUNT” kaydının bulunduğu görülmektedir. Konşimentoya dercedilen bu kayda göre; söz konusu malların konteynere yüklenmesi, istifi, sabitlenmesi, sayımı ve bilahare konteyner kapısının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleyici/gönderen firma tarafından yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Konteyner taşımacılığında düzenli servis ile (liner service) konteyner taşımacılığı yapan taşımacı, konteyneri taşıma mutabakatı sonucu yükleyiciye tahsis eder ve malın yüklenme operasyonuna eşlik etmez. Konteyner yüklenip içindeki eşyanın güvenliğine dair önlemler (Lashing, dunnaging, sabitleme) alınıp mühürlendikten sonra “Kapalı halde-mühürlenmiş olarak” taşımacıya teslim edilir. Taşımacı hiçbir durumda konteynerin içindeki emteanın hangi durumda ve nasıl yüklendiğini bilemez. Zira kapalı bir kutu görünümünde ve kapıları mühürlü olan konteynerler, taşıma sırasında açılması da mümkün olmadığından teslim alındığı gibi nakil ve teslim edilirler ve bu sebeple, içerisinde bulunan yükün veya yüklerin ne şekilde yüklendiği ve kaymasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığının, gemi kaptanı/taşıyan tarafından kontrol edilebilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda Konşimento da bulunan “SHIPPER’S LOAD, STOW AND COUNT” (malların konteynere yüklenmesi, istifi, sabitlenmesi, sayımı ve bilahare konteyner kapısının mühürlenmesi gönderene aittir) klozundan, davadışı sigortalıya ait Laboratuvar Malzemesinin … no’lu 1 adet adet konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, sabitlenmesi, sayımı ve bilahare konteyner kapısının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleyici / gönderen dava dışı sigortalı … ve Ticaret A Ş. tarafından gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Yükün neta edilmesi bakımından IMO da (Uluslararası Denizcilik Örgütü) konuya ilişkin olarak kurallar koymuş ve tavsiyelerde bulunmuştur. Dava konusu taşımaya ilişkin olarak düzenlenmiş bulunan 24/01/2018 tarihli … nolu konişmentoda Alma Yeri ile Nihai Varış Yeri belirtilmeksizin sadece Yükleme Limanı ile Tahliye Limanı gösterildiğinden ve konişmento üzerindeki CY/CY kaydına göre söz konusu taşımanın limandan limana olduğu anlaşılmaktadır. Bu taşıma şeklinde, ( TTK’daki genel esasa uygun olarak) taşıyanın mallara ilişkin sorumluluğu malların yükleme limanında gemi küpeştesine kabul edilmesiyle başlamakta ve tahliye limanında geminin küpeştesinden tahliye edilmesiyle sona ermektedir. Taşıyan her ne şekilde olursa olsun, her nasıl kaynaklanırsa kaynaklansın yükleme limanında geminin küpeştesine kabul edilmeden önce veya tahliye limanında geminin küpeştesinden tahliye edildikten sonra mallara gelebilecek her nevi zarardan veya gecikmeden dolayı sorumlu olmamaktadır.
Ekspertiz raporunda da belirtildiği gibi, 1 adet … Buharlı sterilizatör cihazının paketi üzerinde eziklik görülmesinden, kolilerin konteyner içinde denizaşırı taşımaya uygun olarak sabitlenmediği bilirkişilerce tespit olunmuştur. . Kolilerin konteynerle tam bir bütünlük arzedecek şekilde her üç boyut istikametinde sabitlenmesi esastır. Bu bağlamda, dava konusu buharlı sterilizatör emtiasının içersinde bulunduğu kolilerin geminin seyri esnasında karşılaşılan sarsılmalara karşı konteyner içerisinde muhkem şekilde istiflenmesi ve kolilerin/paletlerin kaymaması için gerekli sabitleme işinin tahta takozlar ve/veya gergi kayışları (spanzet) kullanılarak sağlanması gereklidir. Ancak, dosya içeriğinde, yükün konteyner içerisine ne şekilde istiflendiğine ve sonrasında sabitleme (lashing) işleminin nasıl yapıldığına dair herhangi bir bilgi, belge ve fotoğraf bulunmamakla beraber, konteynerin dışında da düşmeye/darbeye/çarpmaya bağlı herhangi bir fiziki hasarın olduğunu gösterir ” Konteyner El Değiştirme ve Hasar Tutanağı” nın da dosyada mevcut olmadığı hususu dikkate alındığında, taşıma konusu ” LABORATUVAR MALZEMESİ ” emtiasının konteyner içine yüklenmesi, istifi ve sabitlenmesinin yeterince yapılmamış olması nedeniyle oluşan hasardan taşıyanın sorumlu tutulamayacağı dosyada alınan bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Zira taşıyan TTK 1178 maddesi gereğince eşyanın yüklenmesi, istiflenmesinden sorumlu olmakla birlikte hükümde anılan istifleme, sabitleme işlemleri taşıyan tarafından yerine getirilen istifleme ve sabitlemedir. Oysa dava konusu olayda eşyada meydana gelen hasarın, konteynerin istiflenmesinden değil, eşyanın konteyner içine gereği gibi istiflenmemesi ve sabitlenmemesinden kaynaklandığı, bu nedenlerle dava konusu hasarın taşıyanın sorumluluk süresi içinde ve sorumlu olduğu bir sebeple meydana gelmediği bilirkişilerce değerlendirilmiştir. Bu bir olasılık olmakla birlikte; yüklerin yükletenin sorumluluğunda, konteyner içerisine yüklendiği, istiflendiği, sayıldığı ve mühürlendiği, taşıyıcı/taşıyanın konteyner içerisindeki yükün akıbetinin ne olduğu hususunda sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, varma yerinde yapılan kontrollerde konteynerin mühürlerinin sağlam olduğunun tespiti karşısında, emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından; hasarın davalıların sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiği hususu şüpheye yer bırakmayacak şekilde davacı tarafından ispat olunamamış ve bu doğrultuda mahkemede kanaat uyanmamıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
-Şartları oluşmadığından davalı … vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı olan 59,30TL’den peşin alınan 54,40.TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davalılar vekilleri için takdir edilen 3.145,00.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/02/2021

Katip …

Hakim …