Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/158 E. 2021/236 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2020/158 Esas
KARAR NO:2021/236

DAVA:İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :09/06/2020
KARAR TARİHİ:24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı – borçlu şirket arasında taşımaya dayalı ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkilinin akdi taşıyan olarak taşıma işlerine aracılık ettiğini, davalı adına yapılan taşımaları eksiksiz olarak yerine getirerek davalı adına USD cinsinden navlun faturaları düzenleyip davalıya gönderildiğini, tanzim edilen faturaların davalı tarafından teslim alındığını, USD olarak tanzim edilen faturalar için davalı tarafından TL olarak ödeme yapıldığını, yapılan TL ödemelerin ödendiği tarihteki kurlar üzerinden USD’ye çevrilerek cari hesaba kaydedildiğini, müvekkili tarafından davalı adına toplam 48.100 USD tutarlı navlun faturası tanzim edildiğini, davalı tarafından yapılan TL ödemelerin USD karşılığının ise toplam 45.034,04 USD olduğunu, müvekkilinin davalı -borçludan tarihinde ….Noterliğinden ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk başvurusundan netice alınmadığını ve alacağın tahsili için huzurdaki davanın açıldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında başlatılmış takibe, davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin 3.065,96 USD üzerinden devamına, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve kötüniyetli olması sebebi ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatını ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkiline ait sebze ve meyvelerin sınır kapılarında ve limanlarda haksız yere bekletildiği süreler için müvekkilinden ücret talep edildiğini, müvekkili aleyhine gerçek dışı kayıtlar oluşturulduğunu, müvekkili tarafından yapılan TL ödemelerin hangi kurlar üzerinden USD’na çevrildiğinin bilinmediğini, müvekkilin davacıya olan borcunu eksiksiz olarak ödediğini, müvekkile ait şirket kayıtlarında davalıya böyle bir borcun gözükmediğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın bütün halinde reddi ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasının iptaline, müvekkili aleyhine haksız şekilde icra takibine girişen davacı aleyhine sözde asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davanın, deniz taşıması kaynaklı borca yönelik olarak başlatılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkin olduğu, uyuşmazlığın ise, dava konusu taşıma nedeniyle düzenlenen fatura dolayısıyla davacının davalıdan navlun alacağı olup olmadığı, varsa miktarı ile mahkememiz ve icra dairesinin yetkili olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmış, davalının icra dairesi ve mahkememizin yetkisine ilişkin itirazının alacağın faturaya dayalı para alacağı olması nedeniyle HMK 10. md yollamasıyla BK 89. Md sine göre reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri dosyaya sunulmuş, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde, davalı borçlu aleyhine 10/12/2019 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 13/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 13/12/2019 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın İİK 67 maddesi gereği 09/06/2020 tarihinde yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememiz tarafından resen belirlenen bilirkişi heyetinin hazırladığı 22/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının taşıma işleri komisyoncusu olarak akdi taşıyan ehliyetine sahip olduğu, davacının uyuşmazlık konusu olan ‘navlun’ alacağının sabit olduğu, davacının davalıdan 09.12.2019 takip tarihi itibariyle 3.065,96 USD alacağının bulunduğu, bu alacağa, 3095 sayılı kanunun 4 maddesine göre takip tarihinden tahsil tarihine kadar % 2,5 ve değişen oranlarda faiz hesaplanabileceği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, taraflar arasında hukuki ve ticari ilişki bulunduğu davalı tarafça da kabul edilmiş olup, bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık ise davacı tarafından USD olarak tanzim edilen ve USD olarak ödenmesi gereken fatura tutarının, davalı tarafından cari hesaba mahsuben TL olarak ödenmesi nedeniyle oluşan kur farkından kaynaklanmaktadır.
Dosyada mevcut … Ve … nolu konşimentolara göre, gönderenin davalı … İnş.; alıcının …olduğu, taşıma konusu emtianın … Limanından … … Limanına … Gemisi ile taşındığı, fiili taşıyanın … olduğu, dosyada mevcut davacı tarafından düzenlenen 12.12.2018 Tarih, … numaralı ve 9.250,00 USD bedelli navlun faturasından hareketle, davacının Taşıma İşleri Komisyoncusu olarak fiili taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olduğu, dolayısıyla dava konusu taşımada akdi taşıyan olarak emtianın taşınması işlemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerine yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacı tarafından sunulan 2018 ve 2019 yılı yasal ticari defterlerinin; TTK’nun 64 ve 65 maddelerinde yer alan defter tutma yükümlülüğü ve defterlerin tutulması hükümlerini ve VUK’nun 220-226′ maddelerinde yer alan defterlerin tasdiki hükümlerini ihtiva ettiği, davalı tarafından ticari defter olarak sunulan belgelerin ise sadece 2018 yılına ait olduğu, yevmiye ve defteri kebir defterlerinin noter onaylarını, yevmiye madde numaralarını içermediği ve kanunun aradığı şartları taşımadığı, asıl defter olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığının belirtildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının ticari defterlerinin HMK 222/4. Madde gereğince davalı lehine delil niteliği taşımadığı kanaatine varıldığı, davacının ticari defterlerinde davalı adına düzenlenen USD cinsinden navlun fatura bedellerinin fatura tarihinden bir önceki günün döviz alış kuru üzerinden hesaplanan TL karşılığının bu hesaba borç kaydedildiği, davalı tarafından yapılan TL cinsinden ödemelerin, ödeme tarihinden bir önceki günün döviz satış kuruna göre hesaplanan USD karşılığının ise bu hesaba alacak kaydı yapıldığı, davalının takip tarihi itibariyle fatura bedeli olarak 3.065,96 USD borcunun bulunduğu, yurt dışına yapılan deniz taşımaları nedeniyle bedeli yabancı para olarak gösterilen faturalar yönünden akdi ilişkinin yabancı para cinsinden kurulduğunun kabulü gerektiği, yurt dışına yapılan deniz taşımaları nedeniyle takibe konu faturanın ABD Doları döviz para biriminden düzenlendiği, ticari ilişkinin yabancı para ile gerçekleştiğinin faturadan anlaşıldığı görülmekle davanın kabulüne karar verilmiş, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile, asıl alacağın takip tarihindeki (10/12/2019) T.C Merkez Bankası efektif satış kuru (5,8179 TL) üzerinden belirlenen TL karşılığının %20 si olan 3.567,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 1.208,44 TL’den peşin alınan 301,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 906,94 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (54,40 TL ilk harç 73,00 TL posta ücreti ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 1.927,40 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı